3.2.1.3. Hukuki Unsur/Devlet Desteği Bu unsur, devletin onayı olarak ifade edilebilir. Daha önce de ifade edildiği gibi, tüm
örf âdet kuralları hukuk kuralı değildir. Bir geleneğin hukuk kuralı durumuna gelmesi için onun
uyulması zorunlu bir kural niteliğinde olması gerekir. Bu nitelik iki şekilde gerçekleşir:
İlk yolda, devletin yetkili organları yasa yaparak bir alanı düzenlerken, kanun
hükümlerinin yetmediği veya kapsamadığı konularda ve sorunlarda örf ve âdetin geçerli
olacağına gönderme yapar. Bu durumda, o konu veya soruna ilişkin örf âdet, hukuksallaşmış
yani örf âdet hukuku haline gelmiş olur. Bunun en bilinen örneği Türk Medeni Kanununun 1.
maddesidir. Bu maddeye göre yargıç, önüne gelen sorunu çözmek için yasada bir düzenleme
bulamazsa örf ve âdete bakacak ve burada bir kural bulursa bunu uygulayacaktır.
İkinci yol, belli bir konudaki düzenleme içinde yer alan bir kanun hükmünde, örf ve
âdete doğrudan bir yollama yapılmasıdır. Örneğin Türk Borçlar Kanununa göre, satım
sözleşmesinde satılan şeyin tartılması ve ölçülmesi, masraflarının alıcıya mı yoksa satıcıya mı
düşeceği, sözleşmeyle kararlaştırılmamışsa bu konudaki mevcut örf ve âdet uygulanacaktır.
Yarıcılık sistemi örf ve âdet hukukuna iyi bir örnektir. Buna göre, tarla sahibi tarlasını
kiraya verirken ürünün bir kısmının kendisine kira karşılığı olarak ödenmesini kararlaştırmışsa,
ürünün yarısı verilir. Ancak Marmara ve Ege bölgesinde zeytin tarımında, ağaçların bakımı
kiracıya ait olmak üzere zeytinlik sahibine ürünün üçte biri verilir (Bilgili/Demirkapı 2017: 75).
Örf Ve Âdet Kuralları Çeşitli Ölçütlere Göre Sınıflandırılabilir (Sümer 2018: 71): Ulusal/yerel veya bölgesel örf ve âdet: Ülkenin her yerinde uygulanan örf ve âdet
kuralları genel; ülkenin bazı bölgelerinde uygulanan örf ve âdet kurallarıysa yerel veya bölgesel
niteliktedir. Örneğin tarım arazilerinde uygulanan yarıcılık ülke genelinde geçerli geçerli örf
âdet kuralıdır. Türk Borçlar Kanununda yerel örf ve âdet kurallarına gönderme yapılmıştır
(TBK, m. 376-377).
Genel/özel örf ve âdet: Tüm meslek alanlarında uygulanan örf ve âdet kuralları genel;
bir veya bazı mesleklerde uygulanan örf ve âdet kuralı niteliktedir. Örneğin hayvancılığa ilişkin
bir örf ve âdet kuralı özel örf ve âdet kuralı olarak kabul edilebilir. Buna karşılık işyerinde ara
dinlenmesi uygulamasına ilişkin örf ve âdet kuralının genel nitelikte olduğu kabul edilebilir.
Türk Borçlar Kanununda hayvan kirasına ilişkin örf ve âdet özel nitelikte örf ve âdet kuralıdır.
Ticari/adi örf ve âdet: Ticaretle ilgili olan örf ve âdet kuralları ticari nitelikte; bunun
dışında kalanlarsa adi nitelikte örf ve âdet kurallarıdır. Fatura veya ticari belgelere ilişkin bir
örf ve âdet kuralıysa adi nitelikte örf ve âdet kuralına örnek oluşturur. Ticaret Kanununa göre
“Mahkeme, hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde, ticari örf ve âdete, bu da yoksa
genel hükümlere göre karar verir.” (TTK, m. 1). Buradan da anlaşıldığı gibi, ticari hüküm
bulunmayan durumlarda ticari örf ve âdet genel hükümlerden önce uygulanır.
61
Hukukun genel ilkeleri de hukukun yazısız kaynakları arasında kabul edilir. Bu ilkeler,
tüm dünyada geçerlidir ve ortak aklın ürünüdür. Bunlara, adalet, hakkaniyet, nesafet örmek
olarak verilebilir.