İÇİNDEKİLER
Mİ’RAC 3
AYET-İ KERİMELER 3
HADİS-İ ŞERİFLER 5
MİRAC'TA HER KATTA BİR PEYGAMBERLE GÖRÜŞMESİ VE NAMAZIN FARZ OLUŞU 5
GIYBET EDENLERİN AKIBETLERİ 9
FAİZ YİYENLERİN AKIBETLERİ 10
İFRİT CİNİN ŞULESİNİ SÖNDÜREN DUA 10
HACAMAT 11
MİRAC'TA DÖRT PEYGAMBERİN KIYAMET HAKKINDA KONUŞMALARI 11
İSRA'DA EFENDİMİZİN (sav), MUSA (as) 'ı GÖRMESİ 12
*** 12
12
RİSALE-İ NUR 12
(mi’rac risalesi) Otuzbirinci Söz 12
BİRİNCİ ESAS Mi'racın sırr-ı lüzumu: 15
İKİNCİ ESAS Hakikat-ı Mi'rac nedir? 17
ÜÇÜNCÜ ESAS Hikmet-i Mi'rac nedir? 26
DÖRDÜNCÜ ESAS Mi'racın semeratı ve faydası nedir? 34
ONDOKUZUNCU VE OTUZBİRİNCİ SÖZLERİN ZEYLİ (şakk-ı kamer mucizesine dairdir) 39
Yirmi Dördüncü Mektubun İkinci Zeyli (mi’rac-ı nebevi hakkındadır) 42
BİRİNCİ NÜKTE 43
İKİNCİ NÜKTE 43
ÜÇÜNCÜ NÜKTE 45
DÖRDÜNCÜ NÜKTE 45
BEŞİNCİ NÜKTE 46
HÂTİME 46
PIRLANTA 48
Edeb Mirac İlişkisi 48
Namaz ve Mirac 49
Necm Suresi 50
Namaz En Mühim İbadet... 51
EFENDİMİZ (s.a.s) MİRACA CİSMANİYETİ İLE ÇIKMIŞTIR 52
Miracta Bizim İçin İbretlik Bir Tablo 53
KÂB-I KAVSEYNİ ev EDNÂ 53
Melekutiyet ve Mirac 54
Efendimiz ve Mirac 55
İnsaniyet-i Kübra ve Mirac 56
Namaz ve Mirac 57
VE ŞEYTAN FERYAD EDİYOR 57
ÜÇ AYLAR 58
PIRLANTA 58
Kutlu Zaman Dilimi Üç Aylar 58
Zamanı Bir Başka Duyuş 62
RİSALE-İ NUR 65
Mü'minin mü'mine en iyi duası nasıl olmalıdır? 66
Bu şuhuru selase çok kıymettar 66
RİSALE-İ NUR’DAN DUALAR 66
Mİ’RAC AYET-İ KERİMELER
بِسْمِ اللّهِ الرّحْمنِ الرّحِيمِ
{سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ}[سُورَةُ الإِسْرَاءِ]
Bismillâhirrahmânirrahîm.
“Bir gece, kendisine bazı delillerimizi gösterelim diye kulu Muhammedi, Mescid-i Haramdan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksaya götüren O zatın şanı ne yücedir! Bütün eksikliklerden uzaktır O! Gerçekten, herşeyi işiten, her şeyi gören O’dur.” (İsra Suresi:1)
[ Mescid-i Aksa, Kudüs’teki Beytü’l-Makdisdir. Nitekim İsra (mirac) hadisinde Hz. Peygamber (a.s.) “Buraka bindim, Beytü’l-Makdis’e vardım” buyurmuştur. Efendimiz oradan göğe yükseltildi, nebîler ve meleklerle (aleyhimü’s-selam) görüştü. Cennet ve cehennemi, daha başka işaretleri gördü. Nihayet beş vakit namaz emri ile aynı gece döndü (Daha önce sabah ve yatsı kılınıyordu).]
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
{وَالنَّجْمِ إِذَا هَوَى}1 {مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمْ وَمَا غَوَى}2 {وَمَا يَنْطِقُ عَنِ الْهَوَى}3
{إِنْ هُوَ إِلاَّ وَحْيٌ يُوحَى}4 {عَلَّمَهُ شَدِيدُ الْقُوَى}5 {ذُو مِرَّةٍ فَاسْتَوَى}6
{وَهُوَ بِالأُفُقِ الأَعْلَى}7 {ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّى}8 {فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَى}9
{فَأَوْحَى إِلَى عَبْدِهِ مَا أَوْحَى}10 {مَا كَذَبَ الْفُؤَادُ مَا رَأَى}11
{أَفَتُمَارُونَهُ عَلَى مَا يَرَى}12 {وَلَقَدْ رَآهُ نَزْلَةً أُخْرَى}13 {عِنْدَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهَى}14
{عِنْدَهَا جَنَّةُ الْمَأْوَى}15 {إِذْ يَغْشَى السِّدْرَةَ مَا يَغْشَى}16
{مَا زَاغَ الْبَصَرُ وَمَا طَغَى}17 {لَقَدْ رَأَى مِنْ آيَاتِ رَبِّهِ الْكُبْرَى}18 [سُورَةُ النَّجْمِ]
(Necm Suresi Hz. Peygamber (s.a.v.)’in miracına, onun en yüce mertebelere yükseldiğine, şirkin saçmalığına ve hakikatin galip geleceğine işaret eder.)
Bismillâhirrahmânirrahîm
1 – Kayan yıldıza yemin olsun ki.
(Âyette geçen “hevâ” düşmek, kaymak, inmek, çıkmak mânalarına gelebilirse de, burada inmek anlamı tercih edilmelidir. Çünkü yıldız kavramı ile, Hz. Peygambere inen melek veya Kur’ân-ı Kerim arasında güçlü bir ilgi kurulmuştur. Bu meleğin veya Kur’ân’ın, yıldız gibi parlak ve ışık verici olduğu anlatılmak istenmiştir. Zira necm’in anlamlarından biri, “Kur’ân vahyinden bir seferde inen bölüm”dür.)
2 – Arkadaşınız Muhammed yanılmadı, sapmadı, aldanmadı.
3 – O kendi heva ve hevesiyle konuşmuyor.
4 – O, kendisine vahyedilen bir vahiyden başka bir şey değildir.
(“O” zamirinden maksat, birçok müfessire göre Kur’ân’dır. Hz. Peygamber (a.s.)’ın İslâm tebliği, Kur’ân’ı açıklama niteliği taşıyan sözlerinin hepsi vahiy kaynaklıdır.)
5 – Onu kendisine pek güçlü ve kuvvetli, o üstün akıl ve kemal sahibi olan melek Cebrail öğretti.
6-7 – Melek kendi aslî sûretine girip doğruldu. İşte o zaman kendisi en yüce ufukta idi.
8-9 – Sonra yaklaştı ve iyice sarktı. Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az kaldı.
10 – O da kuluna vahyetmek istediği her şeyi vahyetti.
11 – Gözlerinin gördüğünü kalbi yalan saymadı.
12 – Şimdi siz kalkmış da onun gördükleri hakkında şüphe edip kendisiyle münakaşa mı ediyorsunuz?
13-14 – Onun bir başka inişini Sidretu’l-Müntehanın yanında görmüştü.
(Hz. Peygamber’in Cibril’i ikinci defa görmesine işaret. Bu seferinde onu aslî sûretindeki azametiyle görmüştü. Sidretu’l-Münteha, Hz. Peygamber’e miraç gecesinde gösterilen, hilkatin aldığı son şekli gösteren, emir âleminin sonundaki “şeceretu’l-kevn” yani yaratılış ağacı, kâinat ağacıdır. Başka izahlar arasında, en kuvvetlisi bu görünüyor.)
15 – Me’va cenneti de onun yanındadır.
16 – O dem ki Sidre’yi bir feyiz sarıyor, sardıkça sarıyordu...
17 – Peygamberin gözü kaymadı, şaşmadı, aşmadı da.
(Hz. Peygamber (a.s.) Rabbine o kadar yönelmişti ki gök melekûtunda temaşa ettiği sayısız güzellikler onu meşgul etmedi.)
18 – Vallahi gördü, hem de Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü!
***
Dostları ilə paylaş: |