İl: Giresun Tarih

İl: Giresun

Tarih: 30.09.2016

إِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللّهِ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَأَقَامَ الصَّلاَةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَلَمْ يَخْشَ إِلاَّ اللّهَ فَعَسَى أُوْلَئِكَ أَن يَكُونُواْ مِنَ الْمُهْتَدِينَ

Camilerde Cem Olmak

Aziz Müminler

Dinimizin en önemli müesseselerinin başında camilerimiz gelmektedir. Camiler, zengin-fakir, âmir-memur, makam-mevki ayrımı olmaksızın Allah’a ibadetlerimizin ve dualarımızın topluca yapıldığı, gönüllerimizin aydınlandığı, kalplerimizin yıkandığı, bilmediklerimizi öğrendiğimiz kutsal mekânlardır.  

Camiler, dargınların barıştığı, kardeşlik bağlarının kuvvetlendiği, vatan sevgisinin yeşerdiği, gerçek mutluluğu bulduğumuz manevî şifa evlerimizdir.

Camiler, yalnız namaz kılma mekânı değil, aynı zamanda birilim ve kültür merkezidir. Onların Allah ve Resûlünün davetine çağıran manevi bir mutluluğu vardır. Dünyanın aldatıcı-oyalayıcı, bitmek tükenmek bilmeyen emellerine ancak camilerde kazanılan şuurla dur denilebilir.  

Aziz Kardeşlerim 

Sevgili Peygamberimiz (S.A.V) hicreti esnasında daha Medine’ye varmadan Kûba Mescidi’ni, Medine’ye ulaşınca da ilk iş olarak Mescidi Nebeviyi, bizzat çalışarak sırtında taş taşıyarak inşa ettirmişlerdir. Bu hadise dinimizde cami ve cemaate verilen önemi en güzel şekilde ortaya koymaktadır. Cami inşa etmekle ilgili olarak hutbemin başında okuduğum ayeti celilede, “Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve ahret gününe inanan, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır”¹ buyrulmaktadır.  Peygamberimiz (sav)’de “Bir kimse, Yüce Allah’ın rızasını gözeterek bir mescit inşa ederse, Allah da ona cennette bir köşk hazırlar”²buyurmuştur.

Muhterem Müslümanlar!

Camileri yaşatmanın en güzel yolu, bu mübarek mekânları cemaatsiz bırakmamaktır. Sevgili Peygamberimiz, müminleri daima cemaat olmaya teşvik etmiş, hatta mazeretsiz olarak cemaate gelmeyenleri kınamıştır. Cemaatle kılınan namazın tek başına kılınan namazdan 27 derece faziletli olduğunu ifade  etmiş,  evinde abdest alarak Allah’ın farz kıldığı namazlardan birini eda etmek için mescide giden kimsenin attığı her adımın, günahlarının silinmesine ve derecesinin yükselmesine vesile olacağını haber vermiştir.³ Camilere cemaat olmak, o camilerin asıl sahibi olan Yüce Rabbimize misafir olmaktır. Ecdadımız, işte bu inançla camiler inşa etmişler ve namazlarını da cemaatle kılmaya özen göstermişlerdir.

Unutmayalım ki, mü’minlerden uzak kalan camiler, Efendimizden uzak kalan hurma kütüğünün inlediği gibi inlerler, keder ve mateme boğulurlar.

Yüce Rabbimiz, bir ayet-i celîlede "Ey Âdemoğulları! Mescide her gidişinizde güzel ve temiz elbiselerinizi giyin…"⁴ Buyurmuştur. Camiye devam eden müminler, elbiselerinin ve çoraplarının temiz olmasına son derece dikkat etmelidirler. Cami, içinde dünya işleriyle meşgul olmamalı, yüksek sesle konuşmamalı, ibadet edenleri rahatsız etmemeli; tefekküre dalıp tövbe ve istiğfarla meşgul olmalı; Kur’an okumalı, anlatılan nasihatleri dinlemelidirler.

Aziz Kardeşlerim!

Ne mutlu kalbi camiler bağlı olanlara, ne mutlu camiler yapıp oraları imar edenler, ne mutlu camileri cemaat olup ihya edenlere.

Giresun İl Müftülüğü

1^ Tevbe, 9/18.

2^ Buhari,Salat, 65.

3^ Müslim,Mesacid 51.

4^ Araf, 7/31.