18. İlmi Yaymak
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır: "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" 88
Yine yüce Allah bu konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Her topluluktan bir grup, (savaştan) geri döndüklerinde kavimlerini uyarmak üzere geri kalmaları gerekli olmazmi?" 89
Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"lerinde konuyla ilgili olarak Ebu Bekre (r.a)'dan rivayet edilen hadiste, Peygamber (s.a.v) Mina'da verdiği hutbede şunu söylemiştir:
"Dikkat edin ki! Sizden burada olanlar, olmayanlara bu söylediklerimi mutlaka ulaştırsın. Umulur ki, (kendisine bu söylediklerim) ulaştırılan kimse, bunları işiten bazı kimseden daha belleyişli olur." 90
Yine konuyla ilgili olarak Ebu Davud'un "Sünen"inde Ebu Hureyre (r.a)'dan gelen hadis şu şekildedir:
"Kim (kendisine) bir bilgiden sorulup ta onu gizleyip soy-lemezse Allah kıyamet günü o kimseyi ateşten bir gemle gemler." 91
İmam Ömer b. Abdulaziz el-Emevî der ki: Sözü ile ameli bir olmayan kimsenin hataları çok olur. Kim ilimsiz amel ederse, yap-üklannın çoğunu ifsat eder."
Haris Muhasibi der ki: "İlim korkuyu getirir. Zühd rahatlığı getirir. Marifet ise tevbeyi getirir."
İbn Sa'd der ki: "Kim rivayet Ümiyle amel ederse dirayet ilmini elde eder. Kim de dirayet ilmiyle amel ederse, riayet ilmini elde eder. Kim de riayet ilmiyle amel ederse bu ilim o kimseyi doğru yola götürür."
Mâlik b. Dinar'da der ki: "Kişi amel etmek için ilim öğrendiğinde ilmi çoğalır. Amel etme dışında başka bir şey sebebiyle öğrendiğinde kibri artar."
Ma'rûf el-Kerhîde der ki: "Allah bir kula hayr dilediğinde amel etme kapısını açıp cedel (=tartışma) kapısını kapatır. Allah bir kula kötülük dilediğinde ona amel kapısını kapatıp cedel kapısını açar."
Ebu Bekr el-Varrâk'da der ki: "Kim zühd ve fıkıh olmaksızın kelam ilmiyle yetinirse, zındık olur. Kim fıkıh ve kelam olmaksızın zühdle yetinirse bid'atçi olur. Kim zühd ve vera' olmaksızın fıkıhla yetinirse fasık olur. Kim de bütün işlerde çeşitlilik gösterirse kurtulur."
Hasan el-Basrî der ki: "Bana bir adam uğramıştı. Ona: - 'Bu fakihdir' denildi. Hasan el-Basrî'de: Fakihin kim olduğunu biliyor musun? Fakih ancak dinde, zahid dünyada, kâim ise Rabbine yaptığı ibadette bilgili olan kimsedir."
Mâlik b. Dinar'da der ki: "Tevrat'ta şunu okudum: Alim kimse İlmiyle amel etmediği zaman öğüdü kalplere fayda sağlamaz." 92
19. Kur'an'ı Öğrenme Ve Öğretmeye Önem Verme, Sınırlarını Ve Hükümlerini Muhafaza Etme, Helal Ettiği Ve Haram Ettiği Hususları Bilmek, Kur'an Ehline Ve Hafızlarına Değer Verme,
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Eğer biz bu Kuranı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün." 93
Yine yüce Allah konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Şüphesiz bu, değerli bir Kur'andır, korunmuş bir kitaptır. Ona ancak temizlenenler dokunabilir. O, âlemlerin Rabbinden indirilmiştir." 94
Yine yüce Allah bu konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Eğer Kuran ile dağlar yürütülmüş veya yeryüzü parçalanmış yahut ölüler konuşturulmuş olsaydı, kafirler yinede inanmazlardı." 95
Buhârî'nin, Hz. Osman (r.a)'tan rivayet ettiği hadiste Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"Sizin en üstün olanınız - yada en hayrlınız-, Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir" 96
Buhârî İle Müslim'in "Sahîh"lerinde konuyla ilgili olarak Ebu Musa el-Eş'arî (r.a)'dan rivayet ettikleri hadiste ise Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"Kur'an'ı okumaya devam edin! Muhammed'in nefsi elinde olan Allah'a yemîn ederim ki, Kur'an'm (hafızalardan) kaçması, bağlı develerin boşanıp kaçmasından çok daha şiddetlidir." 97
Yine Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"lerinde konuyla ilgili olarak Abdullah ibn Ömer (r.a)'dan rivayet ettikleri hadiste ise Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"Haset etme ancak iki hususta caizdir:
1. Allah, kendisine Kur'an ihsan edip gece-gündüz o Kur'-an'la yatıp kalkan kimsedir.
2. Allah, kendisine mal ihsan edip gece-gündüz o malı sadaka olarak veren kimsedir." 98
Müslim'in, Hz. Ömer (r.a)'tan rivayet ettiği hadiste Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"Allah, bu Kitap'la bazı toplulukları yükseltir. Bazılarını da alçalto." 99
20. Temizlik (Taharet) 100
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı 'yıkayın'." 101
Müslim'in, "Sahîh"inde Ebu Mâlik el-Eş'arî 102 (r.a)'tan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"TemUHk', imanın yarısıdır. 103 'Elhamdülillah' (lafzı), mizanı doldurur. 'Subhânallâh ve Allahu Ekber' 104 (lafzı), gökler Üe yerin arasını doldururlar (yada doldurur). Namaz, bir nurdur. Sadaka, bir burhandır. Sabır, bir ziya (=ışık)tır. Kur'an, lehine ya da aleyhine bir kanıttır. Bütün insanlar, sabahleyin kalkıp bazısı nebini satar, bazısı nefsini serbest bırakır yada helak eder." 105
Yine Müslim'in, "Sahîh"inde Abdullah ibn Ömer (r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"Allah, 'temizlik yapılmadan' (Abdestsiz, gusülsüz ve te-yenunümsüz hiçbir) namazı ve ganimet çalıntısı 106 (maldan hiçbir) sadakayı kabul etmez." 107
Konuyla ilgili olarak Hasan (el-Basrf )nin, Ebu Kebşe es-Selûlî yoluyla Sevbân (r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"(Her İşte) dosdoğru olun! 108 Fakat dosdoğru olmayı tam başaramayacaksınız. Biliniz ki, sizin en hayrlı ameliniz namazdır. Abdesti 109 ancak (kamil imana sahip) bir müminden başkası muhafaza edemez." 110
Yine konuyla İlgili olarak Halîmî'nin, Peygamber (s.a.v)'in ötfjjl ']& jj$ai\ "Temizlik, imanın yarısıdır" sözü hakkında Yahya b. Adem'den şunu rivayet etmiştir:
"Çünkü yüce Allah, "namazı", "iman" diye adlandırmıştır. Bununla ilgili olarak yüce Allah: "Allah, 'imanınızı' zayi etmez"
(Bakara: 2/143) yani Beytu'l-Makdis'e yönelerek kılmış olduğunuz 'namazınızı' geçersiz kılmaz. Namaz, ancak abdestle caiz olur. Zira hem namaz ve hem de abdest, birbiri için gereklidir. Namaz ve abdestten her biri, diğerinin yarısıdır." 111
Dostları ilə paylaş: |