1.) Zarflar Fiiller Ile Kullanılırlar
Bu kullanımda zarf fiili nitelemiş olur.
Please speak slowly (Lütfen yavaş bir şekilde konuşun.)
He passed the exam becouse he had studied hard. (O sınavı geçti. Çünkü sıkı bir şekilde çalışmıştı.)
She speaks English fluently (O Inglizce’yi akıcı bir şekilde konuşur.)
Türkçe’de “bir biçimde, bir şekilde” ifadeleri sıfatlara eklenerek zarflar oluşturulur ve kullanılır. (Zarfların oluşma şekillerini gördüğümüzde bunadeğineceğiz.) Örneği “yavaş” bir sıfattır, “yavaş bir şekilde” dediğimizde artık bu zarf olur. Hatt çoğu zaman Türkçe’de konuşurken “bir şekilde, bir biçimde” ifadelerini atarak zarfları sıfatlara benzeterek aktarırız. Inglizce’de böyle bir dönüşüm yanlış olur. Inglizce’de sıfat olarak aktarılacak ise sıfat; zarf olarak aktarılacak ise zarf söylenir.
2.) Zarflar Sıfatlar Ile Kullanılırlar
Bu kullanımda zarf sıfatı nitelemiş olur.
She speaks English well (O Inglizce’yi iyi konuşur.)
an expensive dress a rather expensive dress
3.) Zarflar Zarflar Ile Kullanılırlar
Bu kullanımda zarf zarfı nitelemiş olur.
He always gets up late. (O daima geç kalkar.)
He always gets up very late. (O daima çok geç kalkar.)
She speaks English fluently. (O Inglizce’yi akıcı bir şekilde konuşur.)
She speaks English fairly fluently. (O Inglizce’yi oldukça akıcı bir şekilde konuşur.)
Fair: adil, doğru
Fairly: oldukça
Zarfların Oluşturulması
Inglizce’de zarfların oluşumunu dört madde altında inceleyeceğiz. Oluşumları % 90 birinci maddeye dahildir.
1.) Sıfatlara “ly” Eklenerek Zarfların Oluşturulması
Bu maddedeki tüm zarflar köken aldıkları sıfatlara eş anlamdadırlar ve çoğunun anlamına “bir şekilde, bir biçimde” eklenerek Türkçe’ye çevrilir.
Extreme: aşırı Extremely: aşırı bir şekilde, son derece
True: dğru, gerçek Truly: doğru bir şekide
Whole: tüm, bütün Wholly: büsbütün, tamamen
Undue: gereksiz Unduely: gereksiz yere, gereksiz bir şekilde
Reluctant: isteksiz Reluctantly: isteksizce, isteksiz bir şekilde
Adequate: uygun, elverişli Adequately: elverişli bir şekilde
Accurate: doğru Accurately: doğru bir şekilde
Adamant: sert Adamantly: sert bir şekilde
Vehement: sert Vehemently: sert bir şekilde, öfkeli
Not: Son ikisi hem sıfat hem de zarf olarak KPDS’de çok sık geçer.
2.) Iyi Sözcükleri
bunların sıfat ve zarfları birbirleri ile ilişkili değildir. Bunların sıfat ve zarfları için ayrı kelimeler oluşturulmuştur.
Good:iyi (sıfat) Well: iyi (zarf)
3.) Sıfat ve Zarfı Aynı Olan Sözcükler
Bunlar için sıfat ve zarf olarak ayrı kelimeler türetilmemiştir. “ly” de almazlar. Cümlede kullanımlarına göre zarf veya sıfat olurlar. Zarf olarak kullanıldıklarında sıfat anlamlarına“bir şekilde, bir biçimde” eklenerek çevirisi yapılır.
Hard: sıkı
Fast: hızlı
Near: yakın
High: yüksek
Enough: yeter, yeterli
Much: çok (sayılamayanlar için)
Little: az, küçük
Late: geç
Early: erken
He has enough money. (Onun yeterli parası var.) enough = sıfat
She doesn’t study enough. (O yeterli bir şekilde çalışmaz.) enough = zarf
A late decision. (Geç bir kara r) late = sıfat
He gets up late. (O geç bir şekilde kalkar.) late = zarf
4.) Tunik Maddesi
Bu zarflar, birinci maddedekiler gibi sıfatlara “ly” eklenerek oluştururlar. Ama zarf olduklarında anlamları köken aldıkları sıfatlardan farklı olur. Bu yüzden bunlar birinci madde içinde verilmedi. Bu zarflar KPDS için çok büyük önem arzederler. Köken aldıkları zarflara benzetilip karıştırılacak diye bu zarfları sınavda çok kullanırlar. Bu yüzden iyi çalışılması gereken bir konudur.
Sıfat Zarf
Hard: sıkı Hardly: pek........mez
Scarce: kıt Scarcely: pek........mez
Bare: yalın Barely: pek........mez
Near: yakın Nearly: yaklaşık olarak
Late: geç Lately: son zamanlarda
Fair: adil, doğru Fairly: oldukça
Eventual: olası, muhtemel Eventually: sonuç olarak, sonunda
Consistent: uygun, tutarlı Consistantly: sürekli olarak
Steady: istikrarlı Steadily: sürekli olarak
Constant: sabit Constantly: sürekli olarak
Bu zarflardan özellikle “eventually” ve “hardly, scarcely, barely” grubu KPDS’de çok geçer. Bu grup cümlede bir olumsuzluk oluşturur.
It is a hard question. (Zor bir sorudur.) hard = sıfat
She can hardly work. (O pek çalışmaz.) hardly:zarftır ve cümleye olumsuzluk katar
D.Bakır is very very hot, so anyone can live hardly in there. (D.Bakır çok çok sıcaktır. Bu yüzden kimse orada pek yaşayamaz.)
Sınavda sorulursa “hardly” sorulur. “scarcely ve barely” de parçalarda çok geçer.
Bu dersimizde üç grup özel zarfları ve kullanımlarını göreceğiz. Bu üç grup zarflardan KPDS’de iki soru kesin olarak; bazen de üç soru gelir. Bu yüzden bu grup zarflar ayrı olarak ele alındı.
Enough_Too'>Too - Enough
Too: çok çok fazla, aşırı
Enough: yeterli
Bun lar da zarf oldukları için zarf kullanımının tüm özelliklerine sahiptirler. Ama sınavdaki boyutu sadece kelime anlamı ile değildir. Belli bir yapıda kullanılırlar. Şimdi bunu görelim
Too
............+ Sıfat biçiminde bir kullanımı vardır. Sınavda bu şekilde sıfatın öncesi boş bırakılarak “too” sorulur. Bu kullanım cümleye olumsuzluk katar.
He is too young to undertake such a job. (O böyle bir işi üstlenemeyecek kadar gençtir.)
Undertake: üstlenmek
Undertaking: teşebbüs
The coffe was too cold to drink. (Kahve içilemeyecek kadar soğuktu.)
Not: Sıfattan sonraki fiilin “full infinitive” şeklindeki kullanımna da dikkat ediniz.
Enough
Sıfat+................ biçiminde bir kullanımı vardır. Sınavda bu şekilde sıfatın sonrası boş bırakılarak “enough” sorulur. Normalde zarflar sıfattan önce kullanılır. sıfattan sonra kullanılan tek zarf “enough”tır.
He is experienced enough to overcome this issue. (O bu meselenin üstesinden gelecek kadar deneyimlidir.)
Not: Enough’tan sonraki fiilin “full infinitive” şeklindeki kullanımına da dikkat ediniz.
This car is too expensive for us to buy. (Bu araba bizim için alınamayacak kadar pahalıdır.)
He is talking too quickly for us to understand. (O anlamayacağımız kadar hızlı konuşuyor.)
An ordinary English should speak clearly enough for aforeigner to understand. (Sıradan bir Inglizin, bir yabancının anlayabileceği kadar açık bir şekilde konuşması gerekir.)
Bir cümlede iki “too”, iki “enough” veya bir “too” bir “enough” bulunabilir.
He is qualified..................... to negotiate such a cricial situation but the goverment is ...............unwilling to send him. (O böyle kritik bir durumu görüşecek kadar niteliklidir ama hükümet onu göndermeyecek kadar isteksizdir.)
Birinci boşluğa Enough ,Ikinci boşluğa Too yazılmalıdır.
Ordinary: sıradan
Negotiate: görüşmek
Negotiation: görüşme
Böyle sorularda boşluğun öncesi ve sonrasını çok iyi tahlil etmek gerekir. Ikisinden en fazla “enough” sorulur.
Hardly – Scarcely – Barely
Üçü de aynı anlamdadır. Genellikle soru “hardly”den gelir. Diğer ikisi parçalarda geçer. Her üçü de kullanıldıklarında cümleye olumsuzluk katarlar. Bunların kullanımını iyi öğrenmek gerekir. Ayrıca taq question’larda da karşımıza çıkacaklardır.
He can hardly walk. (O pek yürüyemez.)
Anyone can hardlyever live there. (Kimse pek orada yaşayamaz.)
Hardly ve hardlyever aynı anlamdadır. Birbirlerinin yerine kullanılabilirler.
Since he never studies, he can .........................succeed in the exam. (O hiç çalışmadığı için sınavda pek başarılı olamaz.)
Boşluğa “hardly veya hardlyever” gelmelidir. Bu üç zarfın kullanımı bilinmezse pek çözülebilecek bir soru gibi görünmüyor.
Fairly, Quite, Rather
Her üçü de “oldukça” anlamındadır. Kullanım olarak aralarında küçük nüans farkı vardır. Ikili durumlarda (aptal – zeki, tembel – çalışkan) arzu edilen nitelik için “fairly”; arzu edilmeyen niteli için “rather” kullanılır. sınavda bu ayrıntı sorulmaz.
He is rather stupid, but his sister is fairly clever. (O oldukça aptaldır ama kızkardeşi oldukça zekidir.)
Quıte bir fiili nitelediği zaman “tam, tam olarak” anlamını katar. Sıfat ve zarf ile kullanımında ise “oldukça” anlamı vardır.
I could not quite understand what you said. (Tam olarak ne söylediğinizi anlıyamadım)
Bu konudan soru gelirse “quıte”ın “tam, tam olarak” anlamı ile gelir.
KPDS’nin ilk 24 sorusu gramer sorularıdır. Bunların;
Kelime: 8 tane
Bağlaç: 5 tane
Fiil: 5 tane
Karışık: 6 tane. 2 veya3 tanesi son işlenen zarf konusundandır
Dostları ilə paylaş: |