İnsan Hakları Gündemi Derneği’nin 21 Mart Irksal Ayrımcılığın Tasviye Edilmesi İçin Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle hazır


İsrailli grafik sanatçısı Yossi Lemel’in Kosova’da ki Müslüman Arnavutların katledilmesiyle ilgili çalışması. (1999)



Yüklə 184,66 Kb.
səhifə2/4
tarix29.10.2017
ölçüsü184,66 Kb.
#19739
1   2   3   4

İsrailli grafik sanatçısı Yossi Lemel’in Kosova’da ki Müslüman Arnavutların katledilmesiyle ilgili çalışması. (1999)
cak 1999’da Racak köyünde 45 etnik Arnavutun cesedi bulundu. Şubat-Mart 1999’da Uluslararası toplumun arabuluculuğunda, savaşan tarafların temsilcileri ile Fransa’nın Rambouillet kentinde barış görüşmeleri gerçekleştirildi. Kosovalı Arnavutların imzaladığı anlaşma önerisini Sırp temsilcilerin reddetmesi üzerine19 Mart’ta görüşmeler durdu. 20 Mart 1999’da Uluslararası barış gözlemcileri, güvenlik sorunları ve NATO’nun olası hava saldırıları nedeniyle bölgeden ayrıldı. 24 Mart 1999’da NATO, Yugoslavya’ya yönelik hava saldırılarına başladı. 10 Haziran 1999’da NATO Genel Sekreteri Javier Solana hava saldırılarını durdurdu. BM Güvenlik Konseyi’nin 1244 No’lu Kararı ile Yugoslavya’nın, şiddet eylemlerine bir an önce son vererek, askeri, polis ve paramiliter güçlerini hızla bölgeden çekmesi kararlaştırıldı. Kosova’yı BM idaresine bırakan karar çerçevesinde ayrıca UNMIK’in kurulması ve NATO liderliğindeki barışı koruma gücü KFOR’un bölgede konuşlanması öngörülüyordu.

  • 2000 yılında Yugoslavya’nın başkenti Belgrad’da tırmanan sokak gösterilerinin ardından Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç görevinden uzaklaştırıldı. 1 Nisan 2001’de Slobodan Miloşeviç kendisine bağlı olan adamlarıyla 26 saatlik bir direnişten sonra teslim oldu ve yargılanmak üzere Lahey'deki ICTY’ye teslim edildi.

  • Mart 2001’de UÇK Gerillalarının Makedonya Kosova sınırındaki Tanusevçi köyüne gelerek, bölgedeki Makedon güvenlik güçlerinden 3’ünü öldürdükten sonra, oraya gelen KFOR askerleriyle de çatışmaya girmesi sonucunda bölgedeki gerginlik yeniden tırmandı. NATO ve Uluslar arası Toplumun Müdahaleleri sonucunda çatışmalar dindi.

  • Kasım 2001’de Kosova’da gerçekleştirilen ilk demokratik genel seçimi Rugova'nın partisi Kosova Demokratik Ligi (LDK) kazandı. Şubat 2002’de Rugova, Kosova cumhurbaşkanı seçildi. Bayram Recepi, başbakanlık görevine getirildi.

  • 14 Ekim 2003’de Sırp ve Kosovalı Arnavut liderler, 1998-1999 yıllarında yaşanan çatışmaların ardından ilk kez Viyana’da yüz yüze görüştüler. Aralık 2003’de BM, Kosova'nın nihai statüsünü belirlemeye yönelik görüşmelerin 2005 yılında başlayabilmesi için Kosova’nın uyması gereken standartları açıkladı.

  • Mart 2004’de Kosova ve Makedonya sınırında yeniden gerginlikler yaşandı. Kısa sürmesine rağmen bölgede görülen en şiddetli olay olarak kabul edilen etnik çatışmalar sonucunda 19 kişi öldü ve yüzlercesi de yaralandı. Çatışmalar sırasında yüzlerce konut ve düzinelerce dini eser tahrip oldu. Ekim 2004’de LDK’nın seçimleri kazanmasının ardından Rugova yeniden cumhurbaşkanı seçildi; Rugova’nın tekrar seçilmesi Kosovalı Sırplar tarafından boykot edildi. Eski UÇK komutanı ve Kosova'nın Geleceği için İttifak’ın lideri Ramush Haradinaj, başbakanlık koltuğuna oturdu.

  • Mart 2005’de Kosova Başbakanı Haradinaj, Eski Yugoslavya için Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (ICTY) savaş suçu iddialarıyla yargılanacağı için başbakanlıktan istifa etti. Haradinaj’dan boşalan koltuğu Bayram Kosumi devraldı.

  • 21 Ocak 2006’da balkanların Gandi’si Cumhurbaşkanı Rugova, Priştine’deki evinde akciğer kanserinden öldü. Kendisinden sonra Fatmir Sejdiu cumhurbaşkanı oldu. 20 Şubat 2006’da Kosova’nın nihai statüsü ile ilgili olarak Sırp ve Kosovalı Arnavut yetkililer arasında ve doğrudan BM denetiminde gerçekleşen görüşmeler Viyana’da başladı. Görüşmelere, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın temsilcisi, eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari başkanlık etti. Mart 2006’da partisinin eleştirilerine maruz kalan Kosumi başbakanlık görevinden istifa etti. Kosumi’nin ardından Kosova’nın yeni başbakanı, eski UÇK komutanlarından Agim Ceku oldu. Ekim 2006’da yapılan referandumda Sırp seçmenler, Kosova’yı Sırp topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak nitelendiren yeni anayasayı kabul etti. Bu kararı Kosovalı Arnavutlar protesto etti.

  • 11 Mart 2006’da Yugoslavya’nın Eski Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç, yargılamasının devam ettiği Lahey’deki hücresinde ölü bulundu.

  • 21 Mayıs 2006’da Karadağ bağımsızlığını ilan etti.

  • 2007’de Martti Ahtisaari’nin Kosova’nın Statüsüne dair hazırladığı plan hem Kosovalı Arnavutlar hem de Sırbistan tarafından reddedildi. Kosova’da sokak gösterileri patlak verdi. Şubat ayında yapılan sokak gösterileri sırasında göstericilerle polis arasında çıkan çatışmada iki kişi öldü. Ardından 20 Şubat 2007’de Priştine’de meydana gelen patlamalar sonucu BM Araçları zarar gördü. Patlamaları UÇK üstlendi. Kosova’nın nihai statüsüne dair görüşmeler halen devam ediyor.

  • Bosna-Hersek’in yaptığı başvuruyu değerlendiren BM Uluslararası Adalet Divanı, 26 Şubat 2007’de açıkladığı kararla Srebrenitsa’da yaşananların soykırım suçu niteliğinde olduğunu belirtti. Ancak BM Adalet Divanı Sırbistan yönetiminin bu suçun işlenmesiyle ilgili olarak doğrudan bir sorumlu tutulamayacağını, sadece soykırım suçunu önleme yükümlülüğünü yerine getirmemekten ötürü so-rumlu olduğu kararına vardı. Bu karar Bosna-Hersek’te büyük bir üzüntüyle karşılandı.iii


    BM Uluslararası Adalet Divanı’nın 26 Şubat’taki kararından sonra Bosna-Hersek’in günlük gazetelerinde karar karşısındaki şaşkınlığı ifade eden haberler.



    1. Haziran 2007’de dünyanın en çok aranan savaş suçu zanlılarından Ratko Mladiç'in sağ kolu olarak bilinen Bosnalı Sırpların eski bir generali Zdravko Tolimir tutuklanarak ICTY’ye sevkedildi. Lahey'deki uluslararası mahkemeyle işbirliğinden sorumlu olan Sırp yetkili Rasim Ljajic, Zdravko Tolimir'in tutuklanışının Belgrat hükümetinin bu konudaki ''yeni kararlılığının'' bir işareti olduğunu açıklarken, en çok aranan iki isimden Radovan Karadziç ve Ratko Mladiç’in 11 yıldır yakalanamamış olması tepki almaya devam ediyor.



    1. 2
      ICTY’nin, savaş suçu işledikleri gerekçesiyle aradığı Goran Hadžić, Radovan Karadžić, Ratko Mladić, Stojan Župljanin hakkındaki tutuklama emrini duyuran “aranıyor” afişi.
      8 Eylül 2007 itibariyle halen yargılama faaliyetleri devam eden ICTY’nin resmi olmayan rakamlarına göre 46 sanık ICTY’nin gözaltı merkezi olan UNDU’da (United Nation Detention Unit) bulunuyor; 7 sanık geçici olarak serbest bırakılmış durumda; 53 sanığın süreci devam ediyor, 8 sanık temyiz aşamasında; 1 sanık mahkeme tarafından suçsuz bulundu; 2 sanık mahkeme tarafından yargılanmayı bekliyor; 26 sanığın yargılanmasına yeni başlandı; 12 sanık sorgu hâkiminin önünde; savaş suçu işledikleri gerekçesiyle Goran Hadžić, Radovan Karadžić, Ratko Mladić, Stojan Župljanin hala aranıyor; 108 sanığın davası sonuçlandı; davalarda 7 kişi suçsuz bulunarak serbest bırakıldı; 52 kişi ceza aldı, ceza alanlardan 8 kişi cezaevine gönderilmeyi bekliyor, 26 kişi cezaevine gönderildi, 16 kişi cezasını çekti, 2 kişi cezasını çekerken öldü; 13 dava 11 Nolu kural gereği ulusal mahkemelera aktarıldı; iddianamelerden 20 tanesi mahkemeye intikal etmeden önce geri çekildi; 7 kişinin duruşmadan önce öldüğü rapor edildi; iddianamelerden 5 tanesi mahkemeye intikal ettikten sonra geri çekildi; aralarında Yugoslavya’nın Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç’in bulunduğu 3 kişi davaları devam ederken gözaltında öldü; 1 kişi de geçici olarak serbest bırakıldığı sırada öldüiv.

    Ülke Ziyaretleri

    III- Bosna-Hersek Federasyonu

    1. Genel Politik Durum

    Güvenlik

    1. Bosna Hersek’te güvenik 1992’den beri Uluslararası Toplum tarafından temin edilmektedir. Şubat 1992 ve Aralık 1995 tarihleri arasında bölgede BM Koruma Gücü (UNPROFOR) görev yapmıştır. UNPROFOR ilk olarak bölgenin askerden arındırılması amacıyla Hırvatistan’da kurulmuştur. Daha sonra görev alanı insani yardım sevkıyatına destek vermek, “uçuşa kapalı” ve “güvenli bölge” olarak ilan edilmiş alanları izlemek için Bosna Hersek’i de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. UNPROFOR daha sonra sınır bölgelerinde önleyici izleme yapmak amacıyla Makedonya’ya yerleştirilmiştir. Mart 1995’de UNPROFOR UNCRO(Hırvatistan), UNPROFOR (Bosna Hersek) ve UNPREDEP(Makedonya) olarak yeniden yapılandırılmıştır

    2. 1995’de Bosna Hersek’te kanun uygulayıcılarının faaliyetleri, polis reformu gerçekleştirmek gibi geniş çaplı bir fonksiyonla BM Bosna Hersek Misyonu (UNMIBH) görev yapmaya başladı. UNMIBH insani yardım, mülteciler, mayın temizleme, insan hakları, seçimler, alt yapının iyileştirilmesi, ekonominin yeniden yapılandırılması gibi BM’nin diğer çalışma alanlarıyla ilgili faaliyetleri de koordine etti. UNMIBH görevini 31 Aralık 2002’de tamamladı.

    3. Bosna Hersek’te güvenliğin sağlanmasındaki en etkin rolü 1995’den beri NATO üstlenmiştir. BM Güvenlik Konseyinin 1031 sayılı kararı ve Dayton Barış Anlaşması gereği 1995-1996 tarihleri arasında bölgede IFOR (Implementation Force) görev yapmıştır. Aralık 1996 ve Aralık 2004 tarihleri arasında yine NATO’ya bağlı uluslar arası bir güç olan SFOR (Stabilisation Force) Bosna Hersek’te güvenliğin sağlanması ve savaşın yarattığı yıkımın giderilmesi amacıyla görev yaptı. Aralık 2004’den beri bölgede aranan savaş suçlarının bulunması, anti-terörizm ve güvenliğin sağlanması amacıyla NATO ve AB ortaklığında yeni bir yapı oluşturuldu. NATO-AB ortaklığında oluşturulan yapı hala operasyonlarına devam ediyor. Tüm bunların haricinde Bosna Hersek’e ait bir polis gücü oluşturulmuş durumda.

    4. Bosna Hersek savaşın acılarını yeni yeni sarmaya başlayan bir ülke konumundadır. Ülkenin başkenti Saray-Bosna’ya girildiğinde göze çarpan ilk şey, binaların üzerindeki mermi deliklerinin hala var olduğudur. Gündelik hayat yavaş yavaş normalleşmeye başlamış bulunmaktadır. Bununla birlikte sokaktaki insanların “affettik ama unutmayacağız” veya “sadece ara verdik” şeklindeki sözleri savaşın yarattığı travmanın hala devam ettiğine dair veriler sunmaktadır. Bu tür sözlerin varlığı, bölgedeki uluslar arası gücün varlığını önemli bir süre daha devam ettirmesi gerektiğinin somut bit göstergesi olarak yorumlanmalıdır.



    1. İHGD’de Bosna Hersek ziyareti sırasında ülkedeki genel insan hakları durumu hakkında bilgi almak amacıyla hem bölgede faaliyet yürüten Hükümetlerarası Organizasyonlar ve hükümet yetkileri hem de sivil toplum örgütleriyle görüşmeler gerçekleştirmişti. Bu bağlamda İHGD Bosna Hersek’te AGİT(Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) Bosna Hersek Misyonu, Açık Toplum Enstitüsü, Bosna Hersek Kayıpları Araştırma Komisyonu Başkanı Amor Masovic, Saraybosna Barosu, Balkan İnsan Hakları Ağı, Balkan Araştırmalarını Raporlama Ağı ve Saraybosna Doğu Araştırmaları Enstitüsünden Türkolog Amina S. Jesenkovic ile temaslarda bulunmuştur.

    -
    Savaş sırasında açılan ateşler sonucu alevler içinde kalan tarihi Saraybosna Ulusal Kütüphanesi.

    1992’de savaşı protesto etmek için yıkılan Saraybosna Ulusal Kütüphanesinin içinde Çello çalan çellist Vedran Smailović © Mikhail Evstafiev- OSCE Magazine April 2006

    Restore edilmeyi bekleyen Saraybosna Ulusal Kütüphanesinin Şubat 2007’deki son hali. © İHGD
    Siyasi Sistemv


    1. Bosna Hersek yasalar güvencesinde, serbest ve demokratik seçimlerle yönetilen demokratik bir devlettir. Bununla birlikte Bosna-Hersek’te siyasi sitem oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Devlet ve yönetim bölümleri düzeyinde ikili bir sistem vardır: Boşnak Müslümanlar'dan ve Hırvatlar'dan oluşan Bosna Hersek Federasyonu ile Bosna Hersekli Sırplardan oluşan Bosna Sırp Cumhuriyeti. Bosna Hersek'in kuzeydoğusunda yer alan Brcko Bosna Hersek Devleti'nin egemenliğinde özerk bir yönetimdir ve ne Bosna Hersek Federasyonu'na ne de Bosna Sırp Cumhuriyeti'ne bağlıdır.

    - Devlet düzeyinde

    1. Cumhurbaşkanı: Bosna Hersek’in üç üyeli yapısında (Boşnak, Hırvat ve Sırp) doğrudan halkoylaması ile dört yılda bir yenilenen cumhurbaşkanlığı sistemi vardır. Üçlü başkanlık sisteminin başkanlığı sekiz ayda bir değişir. Bu üçlünün başkanı devletin de başıdır. Cumhurbaşkanlığı’nın görevleri daha çok dış politika ile ilgilenmek, büyükelçileri atamak, uluslararası antlaşmalarda devleti temsil etmek, uluslararası örgütler ve sivil toplum örgütleri ile eşgüdüm sağlamak gibi işlerden ibarettir.

    2. Yasama: Ülkenin yasama gücü iki bölümden oluşan ve oturumlarını başkent Saraybosna'da gerçekleştiren Bosna Hersek Parlamenter Meclisi'nin elindedir. Her bir bölümün bir başkanı ve iki başkan yardımcısı bulunur (bir Sırp, bir Hırvat ve bir Boşnak). Temsilciler Kurulu [Predstavnicki dom] iki yıllık bir dönem için yönetim bölümlerindeki parti listelerinden seçilen 42 üyeden (28 üye Bosna Hersek Federasyonu'ndan, 14 üye Sırp Cumhuriyeti'nden) oluşur. Halklar Kurulu [Dom Naroda] ise Bosna Hersek Federasyonu’nun Halklar Kurulu ile Sırp Cumhuriyeti'nin Ulusal Meclisi tarafından iki yıllığına seçilen 15 üyeden (5 Sırp, 5 Boşnak ve 5 Hırvat) oluşur.

    3. Yürütme: Dışişleri, ekonomik isler ve mali politikalardan sorumlu bir bakanlar kurulu ulusal hükümeti temsil eder. Bu kurulun başkanı (bu kişiye başbakan da denir) cumhurbaşkanı tarafından atanır ve bu atamanın temsilciler kurulu tarafından onaylanması gerekir. Bakanlar ve yardımcıları bakanlar kurulu başkanı tarafından belirlenir, atamaların da temsilciler kurulu tarafından onaylanması gerekir. Anayasaya göre, bütün bakanların 2/3'ünden daha fazlası Bosna Hersek Federasyonu'ndan olamaz. Her bakanın iki yardımcısı vardır, yardımcılar bakanla aynı federasyon ya da cumhuriyetten olamaz. Bakanlar kurulu başkanı, bakanlar ve bakanların yardımcıları - hâlen 6 bakan ve 12 bakan yardımcısından oluşan - kabineyi meydana getirir.

    Yönetim bölümleri düzeyinde

    1. Cumhurbaşkanı: Her bir yönetim bölümünün yürütme erkine mensup bir başkanı ve başkan yardımcısı vardır. Başkan ve başkan yardımcısı altı ayda bir görev değiştirirler.

    2. Yasama: Bosna Hersek Federasyonu Parlamentosu Federasyon'un iki bölümden oluşan yasama organıdır. Her bir bölümün bir başkanı ve bir başkan yardımcısı bulunur. Bu bölümlerden biri olan Temsilciler Kurulu 140 üyeden oluşurken, diğer bölüm olan Halklar Kurulu 80 üyeden (30 Hırvat, 30 Boşnak ve 20 diğer). Parlamento üyeleri iki yıllığına seçilirler. Sırp Ulusal Meclisi Sırp Cumhuriyeti'nde yapılan halkoylaması ile nispi temsile göre iki yıllığına seçilen 83 üyeden meydana gelir.

    3. Yürütme: Bosna Hersek Federasyonu Hükümeti'ne başbakan ve yardımcısı başkanlık eder. Hükümet, 12 bakan ile bu bakanların yardımcıları ve yanı sıra iki sandalyesiz bakandan oluşur. Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti'ne başbakan başkanlık eder. Hükümet, başbakanın dört yardımcısı ile 17 bakandan oluşur.

    4. Yargı: Anayasa Mahkemesi dokuz üyeden oluşur: dört üye Bosna Hersek Federasyonu temsilciler kurulunca, iki üye Sırp Cumhuriyeti'nin ulusal meclisince, Bosna Hersek’li olmayan üç üye ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı’nca seçilir. 1999 yılının Kasım ayında kurulan yeni bir devlet mahkemesi devlet düzeyindeki davalara ve yönetim birimlerinde görülen davalara ilişkin yapılan temyiz başvurularına bakar. Her yönetim biriminde bir yüksek mahkeme bulunur. Bosna Hersek Federasyonu'nda kanton mahkemelerine ek olarak bölgesel mahkemeler de bulunurken Sırp Cumhuriyeti'nde beş bölgesel mahkeme mevcuttur.

    5. Uluslararası Yönetim: Yüksek Temsilcilik Ofisi: Dayton Antlaşması’nın medeni alanda uygulanışını denetler. Bu ofisin geniş müdahale yetkisi mevcuttur ve örneğin siyasetçileri Dayton hükümlerine aykırı davrandıkları gerekçesi ile görevlerinden uzaklaştırma yetkisine sahiptir. Yüksek Temsilcilik Ofisi'nin temsilcisi Barışı Yeniden Kurma Konseyi’nin bir Kurulu tarafından belirlenir ve belirlenen kişi BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanır. AGİT'in Bosna Hersek'teki görevi: 1995 yılının Aralık ayında başlamıştır; konsey demokratik değerleri, insan haklarında denetim ve ilerleme sağlanmasını, seçimlerin düzenli bir biçimde örgütlenip gerçekleştirilmesini ve silah denetimi ile güvenlik sağlayıcı önlemler getirilmesini amaçlamaktadır. İletişim Düzenleme Odası: yöneticileri yüksek temsilciler kurulunca atanan bağımsız ve yerel bir örgüttür. İşlevi: TV, radyo, mobil telefon vb. iletişim alanlarında lisans düzenlemeleri ve dağıtımını gerçekleştirir. BM Uluslararası Polis Gücü (UNIPTF) silahlı bir güç değildir ve yerel polisi denetlemekle görevlidir.

    b) Genel İnsan Hakları Durumu

    1. Bosna Hersek, 22 Mayıs 1992’den beri Birleşmiş Milletler’in, 24 Nisan 2002’den beri de Avrupa Konseyinin üyesidir. Bosna Hersek 1 Eylül 1993’de BM Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesini ve BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’ni onaylamıştır. Bosna Hersek aynı zamanda 12 Temmuz 2002’de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni onaylamış bulunmaktadır. Bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Bosna Hersek hakkında sonuçlandırdığı ilk ve tek dava olan 31.10.2006 tarihli Jeličić v. Bosnia and Herzegovina (application no. 41183/02) davasında, AİHM Bosna Hersek’in AİHS’nin 6.1(adil yargılanma hakkı – bir mahkemeye erişim) ve 1 Nolu Protokolün 1. (mülkiyet hakkı) maddelerini ihlal ettiği hükmüne varmıştır.

    2. Bosna Hersek’te AGİT tarafından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5 (Özgürlük ve Güvenlik Hakkı) ve 6 (Adil Yargılanma Hakkı) maddeleri konusunda eğitimler yapılmaktadır. Bunun haricinde Uluslar arası Toplum tarafından yürütülen herhangi bir İnsan Hakları Eğitimi çalışması mevcut değildir.

    3. Bosna Hersek’te gündemi en fazla meşgul eden konulardan bir tanesi kuşkusuz ki savaş suçlarının soruşturulması ve yargılanması sürecidir. Ülkede savaş suçlarının soruşturulması ve yargılanmasıyla ilgili olarak toplam 6 özel mahkeme görev yapmaktadır. Bu mahkemelerde yerel yargıçlar ve savcılar çalışmaktadır. Savaş suçlarıyla ilgilenen özel mahkemeler ICTY ile işbirliği halindedir. Ancak savaş suçlarıyla ilgili özel mahkemeler gerekli adli süreçleri gereği gibi yerine getirememektedir. Dosyalar ve davalar çok karmaşıktır ve mahkemeler belirleyici nitelikte kararlar verememektedir.

    4. Bosna Hersek’teki ekonomik alt yapı feci şekilde zarar gördüğü için ekonomik sosyal ve kültürel haklar konusunda yapılan faaliyetlerin önemli bir kısmı ekonomik alt yapının yeniden oluşturulmasıyla sınırlı kalmıştır. Bu konuda uluslar arası toplum yerel belediyelerle işbirliği içindedir.

    5. Güvenlik kuvvetleri tarafından uygulanan şiddet ve işkence ve kötü muamele vakaları endişe verici niteliktedir. Şiddet uyuşturucu kullananlara, azınlıklara ve özellikle Roman Azınlığa mensup kişilere yönelik gerçekleşmektedir. Gözaltına alınma ve işkence veya kötü muamele gören mağdurlara yönelik hizmet veren herhangi bir ücretsiz adli sistem mevcut değildir. Adli yardım için iyi ve kaliteli hizmet alabilmenin ön koşulu iyi ücret ödemekten geçmektedir.

    6. H
      Saraybosna havalimanında savaş suçluları ve kadın ticareti hakkındaki afişler. ©İHGD
      apishaneler bir diğer önemli çalışma alanıdır. Ülkede toplam 13 tane hapishane vardır. Hapishanelerde yaklaşık olarak 3000 kişinin kaldığı tahmin edilmektedir. Hapishane koşulları çok kötüdür. Özellikle azınlıklara ve zihinsel engellilere yönelik kötü muamele vakaları söz konusudur.

    7. İnsan kaçakçılığı ülkenin mücadele etmek zorunda olduğu bir başka konudur. Saraybosna havalimanına indiğinizde karşılaştığınız iki afişten bir tanesi kadın ticaretine diğeri ise ICTY tarafından aranan savaş suçlularına ilişkindir. İnsan kaçakçılığıyla ilgili yaşanan sorun sadece kadın ticareti ile sınırlı değildir. Özellikle Roman çocukların başka ülkelere satılmasıyla ilgili yeni başlayan bir sorun daha söz konusudur. AGİT bünyesinde insan kaçakçılığına dair yeni bir kurulmuş ve çalışmalarına devam etmektedir.

    8. Bosna Hersek’te faaliyet gösteren ve doğrudan doğruya insan haklarıyla ilgilenen tek STK Balkan İnsan Hakları Ağıdır(BİHA). Bunun haricinde doğrudan insan haklarıyla ilgilenen STK yoktur. BİHA Güneydoğu Avrupa Bölgesindeki insan hakları örgütleri tarafından Ekim 1998’de Kopenhag’da kurulmuştur. Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Makedonya ve Sırbistan’da faaliyet yürüten 44 örgütü bünyesinde toplamıştır. İnsan hakları eğitimi, kadın ticaretinin durdurulması, işkence ve kötü muamelenin önlenmesi, insan hakları örgütlerinin kapasitesinin geliştirilmesi, dezavantajlı grupların hakları, haklara erişim, mülkiyet hakkı ve BİHA ağının genişletilmesi temel çalışma alanlarını oluşturmaktadır. BİHA Bosna Hersek’te ve Güneydoğu Avrupa Bölgesinde yaşayan herkesin insan hakları sorunlarıyla ilgilenmektedir.

    9. İHGD Delegasyonu, BİHA ziyareti sırasında Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti’ndeki Helsinki İnsan Hakları Komitesi üyesi, insan hakları savunucusu Dusko Kondor’un 22 Şubat 2007’de hunharca öldürüldüğü haberini almıştır. İHGD Dusko Kondor’un öldürülmesi nedeniyle duyduğu derin üzüntüyü ifade etmek ister.

    c) Kayıplar

    1. Bosna Hersek Kayıpları Araştırma Komisyonu Başkanı Amor Masovic, İHGD Delegasyonu kendisini ziyaret ettiği sırada, hala yeni mezarlar bulunduğunu belirtmiştir. BM Uluslar arası Adalet Divanının kararını soğukkanlılıkla karşılayan Amor Masoviç, Adalet Divanının her şeye rağmen savaş sırasında yaşananlara soykırım demesinin bir ilerleme olduğunu ifade etmiştir. Bununla birlikte, Sırbistan’ın yaşanan soykırımdan sorumlu tutulmamasına ilişkin kararın politik olduğu, Bosna Hersek’teki tüm çevrelerin ortak kanaati durumundadır.

    2. Bosna Hersek Kayıpları Araştırma Komisyonu Başkanı Amor Masovic, toplu mezarların her yere dağıldığını ancak 4 tane büyük mezar bulunduğunu belirtmiştir. Ne yazık ki, kurbanları cesetleri parçalanarak farklı yerlere gömülmüştür. Bu yüzden mağdurların kimliklerine ulaşmak oldukça uzun bir çaba ve zaman gerektirmektedir. Net olmamakla birlikte kayıp sayısının 8000’nin üzerinde olduğu belirtilmiştir. Amor Masoviç yeni isimler eklendikçe sayının artmasından endişe edilmekte olduğunu belirtmiştir. Şu ana kadar mağdurlar için 2 Milyon Euro tazminat Sırplar tarafından ödenmiştir. Ancak tazminat olarak ödenen 2 Milyon Euro doğrudan ailelere gitmemektedir.


    Toplu mezar görüntüleri. © BiH Kayıpları Araştırma Komisyonu


    Yüklə 184,66 Kb.

    Dostları ilə paylaş:
  • 1   2   3   4




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

    gir | qeydiyyatdan keç
        Ana səhifə


    yükləyin