Abbas Güçlü’nün Yazısı Dosyada
Lisans eğitimi almayan adayların kendi branşları dışında lisans
düzeyinde öğrenim görmüş kişileri açık ara geride bırakacak şekilde
soru çözdüğü belirtilen dilekçede, “Eğitim Bilimleri dalında 120
soruda 120 doğru yapan adayın bile 467. sıraya yerleştiği gözönüne
alındığında, yüzlerce kişinin 120 soruyu eksiksiz yaptığı sonucuna
kolayca ulaşılır. Bu konuya Milliyet gazetesinin 16 Ağustos 2010 günkü
nüshasında Abbas Güçlü de değinmiştir. Güçlü, KPSS sorularının
çalındığını 17 Ağustos 2010 günlü yazısında da belirtmiştir” denilerek,
Güçlü’nün yazıları dosyaya delil olarak eklendi.
Sonuçlar Çalındı
Dilekçede, “Eğitim uzmanları bile ‘120 soruda 120
doğru sonucuna ulaşılamaz ve böyle bir sonuç
imkansız’ derken, sınav heyecanı içinde yüzlerce
kişinin tüm soruları yanlışsız yapmaları ya da birkaç
yanlışı bilerek yapıp afişe olmamaları, 2010 KPSS
sonuçlarının çalındığının açık delilidir. Kopya olayının
o denli boyutlara ulaştığının bir başka kanıtı da bir karı
kocanın Eğitim Bilimleri dalında 120 soruda 120 doğru
yapmasıdır” denildi.
25
10
Madem Süperler Niye İşaretlediler?
ÖSYM’nin ne denli hatalı işlemler yaptığını kendi
açıklamasında ortaya koyduğu belirtilen dilekçede,
şunlar kaydedildi:
“Genel Yetenek testi sorularından birinin cevabı
birden fazla ise aday konuya iyi hazırlandığında
çelişkiyi görerek soruyu cevapsız bırakacaktır.
Böylece Genel Yetenek sorusuna 60’da 60 doğru
cevap vermek olanaksızdır. Konuyu iyi bilen aday
hiçbir zaman birden fazla cevabı olan soruyu cevap-
lamaz. Bu itibarla, genel yetenek sorularının
tamamına doğru yanıt veren süper öğrenciler ya
cevabı birden fazla olan seçeneği dahi doğru
tahmin edecek kadar hidayete ermişler ya da
soruların cevabını önceden bildiklerinden seçeneği
işaretlemişlerdir. Başka bir seçenek bulunmamaktadır.
ÖSYM, sorunun iki cevaplı olduğunu sınav
sonuçlandıktan sonra açıkladığına göre, sınav
sırasında ÖSYM’nin cevap anahtarı aday elinde
olduğundan cevap doğru olarak yanıtlanmaktadır ve
bunun başkaca açıklaması yoktur. Oysa ÖSYM yanlış
cevapları işaretleyenleri bile değerlendirmeye almıştır.”
26
|
|
10
|
|
Reklam Amaçlı Toplu SMS’e
50 Bin TL Ceza Geliyor
İZLEM
Adalet Bakanlığı’nın hazırlayarak Başbakanlık’a gönderdiği Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı’na göre, i nternet ve telefon üzerinden tüketicilere reklam amaçlı toplu mesaj gönderenlere, alıcının onayı yoksa 50 bin TL’ye kadar ceza verilecek. Elektronik ticarete ilişkin esas ve usulleri düzenleyen taslakta, şu düzenlemeler yer alıyor:
- İnternet sitesi sahibi, internette bir sözleşmenin yapılmasından önce ticari sicil numarasını, sözleşme metninin nasıl saklanacağına ilişkin bilgileri, uygulanan gizlilik kurallarına ilişkin bilgileri alıcıya bildirmek zorunda olacak. Aksi takdirde, site sahibine, 5 bin TL’ye kadar para cezası verilecek.
- İnternet üzerinden satılan mala ödenecek toplam bedel, alıcıyla bildirilmek zorunda olacak. Alıcının aldatılması halinde, hizmet sağlayıcıya 5 bin TL’ye kadar para cezası verilecek.
27
10
- Siparişinin alındığı, alıcıya mutlaka bildirilmek zorunda olacak. Alıcıya bu bildirimi yapmayanlara da 10 bin
TL’ye kadar para cezası kesilecek.
- İndirim, hediye gibi promosyonlar ile promosyon
amaçlı yarışma veya oyunların bu niteliği sitelerde
açıkça belirtilecek. Bunlara katılımın ve faydalanmanın
şartlarına kolayca ulaşılabilecek ve bu şartlar açık ve
şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılır olacak.
Aksine davrananlara 2 bin - 15 bin TL arası para cezası
verilecek.
- Tüketicilere reklam amaçlı ticarî elektronik iletiler,
ancak alıcının ancak önceden onayı alınarak gönderile-
bilecek. Onay almadan reklam amaçlı SMS veya e-posta
gönderenlere 1000-5 bin TL arası para cezası verilecek.
- Bir defada birden fazla kimseye toplu olarak bu
mesajların gönderilmesi halinde verilecek ceza 50 bin
TL olacak.
- Esnaf ve tacirlere önceden onay alınmaksızın ticarî
elektronik iletiler ise gönderilebilecek.
- Reklam amaçlı iletiler alıcıdan alınan onaya uygun
olmazsa ve göndericinin tanınmasını sağlayan bilgiler
ile geri dönülmesini sağlayacak iletişim bilgileri iletide
bulunmazsa, 1000-10 bin TL arası para cezası verilecek.
- Tüketiciler diledikleri zaman, gerekçe belirtmeksizin
reklam amaçlı mesajları almayı reddedebilecek. Ret
bildiriminin kolayca yapılmasını sağlamayan gönderi-
cilere 2 bin - 15 bin arası para cezası verilecek. Talebin
ulaşmasından sonra 3 üç iş günü içinde alıcıya elektro-
nik ileti gönderme işlemi durdurulacak.
- Hizmet sağlayıcı elektronik ticaret çerçevesinde elde
ettiği kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden
sorumlu olacak ve kişisel verileri ilgili kişinin onayı
olmaksızın üçüncü kişilere veremeyecek.
Askeri Yüksek İdare
Mahkemesi Önünde Adil
Yargılanma Hakkı İhlali
Başvuru Tarihi:3 Aralık 2004
Başvuru Numarası:4027/05
Karar Tarihi: 27 Temmuz 2010
Kararı Veren Daire: 2. Daire
Askeri bir tesiste çalışan Utku Karaaslan, Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla işten çıkarıldı. Bu kararın iptali için Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvuran Karaaslan’ın işten çıkarılmasına temel oluşturan bilgi ve belgeler ilgili mevzuat uyarınca “gizli” olarak nitelendirildi ve dava sırasında Karaaslan’a gösterilmedi. Ayrıca, savcının mütalaası da Karaaslan’a iletilmedi.
Bunun üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuran Karaaslan’ın dosyasını inceleyen Mahkeme, Karaaslan’ın dava sırasında ilgili bilgi ve bel-
28
|
|
10
|
|
gelere erişememesinin, ve savcının mütalaasının başvurucuya iletilmemesinin Sözleşme’nin adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddesini ihlal ettiğini belirterek (par. 15, 18) Türkiye’yi 6500 Euro tazminata mahkûm etti.
29
10
Türkiye, Karar ve İlâm Harcı Nedeniyle AİHM’de Mahkûm Oldu
Başvuru Tarihi:12 Haziran 2006
Başvuru Numarası:27023/06
Karar Tarihi: 20 Temmuz 2010
Kararı Veren Daire: 2. Daire
Sevgül Altıparmak’ın eşi 5 Mayıs 2002’de öldürül- dü. Cinayet zanlılarına karşı tazminat davası açan Altıparmak’ın bu talebi üzerine ilgili mahkeme, olayda suçlu bulunan bir kişinin Altıparmak’a tazminat ödemesine hükmetti. Davayı kazanan taraf olmasına rağmen kararın ilâmı için ilgili mevzuatın öngördüğü harcı ödeyemeyen Altıparmak, kararı icraya koyamadı. Bu engeli iç hukukta başvurduğu yollarla aşamayan Altıparmak, dosyayı AİHM’e taşıdı. Bu arada, dava dosyası Mahkeme önündeyken, Altıparmak’ın karar
ve ilâm harcı ödemesini zorunlu kılan hüküm Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları geriye yürümediği için Altıparmak’ın mağduriyeti giderilemedi.
Dosyayı inceleyen Mahkeme, bir yargı organının nihai kararının uygulanmamasının mahkemeye ulaşma hakkını anlamsız hale getirdiğini hatırlattıktan sonra,söz konusu engelin mahkemeye ulaşma hakkını de fac- toetkisiz kılması bakımından (par. 22) Sözleşme’nin 6. maddesinin ihlal edildiğini belirtti (par. 26).
Mevcut durumda en uygun telafi yolunun Türkiye’nin ilgili mahkeme kararını bir an önce uygulaması olduğunu ve dolayısıyla kararın uygulanmasının önündeki engellerin bir an önce kaldırılması gerektiğini hatırlatan Mahkeme (par. 33), başvurucunun bu ihlal nedeniyle yaşadığı manevi zararın karşılanması için de 7200 Euro tazminata hükmetti (par. 34).
30
|
|
10
|
|
Çingenelere Ayrımcılık AİHM’i
İkiye Böldü
Başvuru Tarihi: 23 Ocak 2004 ve 4 Ağustos 2004
Başvuru Numarası: 4149/04 ve 41029/04
Karar Tarihi: 27 Temmuz 2010
Kararı Veren Daire: 2. Daire
Mustafa Aksu, 2000’de Kültür Bakanlığı tarafından yayınlanan “Türkiye’nin Çingeneleri” başlıklı kitapta Çingenelerin hırsız, uyuşturucu satıcısı, fahişe, vs. olarak gösterildikleri ve Çingenelerin aşağılandığı iddiasıyla bakanlığa başvurarak kitabın satışının durdurulmasını
ve bütün kopyalarına el konulmasını talep etti. Kültür Bakanlığı’nın bu talebi reddetmesi üzerine adli ve idari yargı yollarına başvuran Aksu’nun başvuruları bu mahke- meler tarafından da reddedildi.
Aksu, 1998’de Dil Derneği tarafından yayınlanan “Öğrenciler İçin Türkçe Sözlük”te yer alan bazı başlıklarda (“çingeneleşmek”, “çingene borcu”, “çingene kavgası”, vs.) Çingenelerin aşağılandığı ve ayrımcılığa maruz bırakıldığı gerekçesiyle yine benzer başvurularda bulunmuş, ancak bu başvuruları da sonuçsuz kalmıştı.
31
10
Aksu’nun başvurusu üzerine dosyayı Sözleşme’nin
8. ve 14. maddeleri açısından inceleyen Mahkeme
ise, Aksu’nun konuyla ilgili başvurduğu yargı
organlarının gerekli incelemeyi uygun bir şekilde
yaptığını kabul etti ve kendi denetim görevinin
ttı.
ini da ekle larak
er-
üçe
-58).
ikincil bir nitelik taşıdığını hatırla
Ayrıca Mahkeme, “Türkiye’nin
Çingeneleri” başlıklı kitabın
esasen akademik bir nitelik
taşıdığını, yazarın kendi görüşler
aktarmadığını ve aslında toplum
yaygın olan görüşleri tespit etm
yetindiğini ve kitabın bir bütün o
okunması gerektiğini belirterek,
dosyada Sözleşme’yi ihlal eden h
hangi bir unsura rastlanmadığını
karşı dört oyla kabul etti (par. 55
Karara karşıoy yazan üyeler ise, söz konusu yayınlarda, fazlasıyla kırılgan bir topluluk olan Çin- genelere karşı önyargılar sergilendiğini; ayrımcılığı ve dışlanmayı üreten zeminin önyargılar olduğunu; bu gibi yayınlarda yayıncının ya da yazarın niyetinin iyi olup olmadığına bakılamayacağını; ve özellikle
de öğrenciler için hazırlanan kitaplarda (“Türkçe
Sözlük” gibi) bu gibi ifadelerin yer almamasının
çok önemli olduğuna dikkat çekti. Bu üyeler, Kültür
Bakanlığı tarafından finanse edilen ve öğrencilere
dönük olarak hazırlanan yayınlarda, devletin
Çingene kimliğine saygı gösterilmesini sağlamak
ve herhangi bir damgalamayı engellemek için
gereken bütün önlemeleri alma yükümlülüğü
altında olduğunu da hatırlattı. ECRI’nin 25 Haziran
2004 tarihli raporuna ve FRA’nın konuyla ilgili
görüş, rapor ve verilerine de dikkat çeken üyeler,
daha hassas davranılması gereken bu olayda
Sözleşme’nin 8. ve 14. maddesinin ihlal edildiğini
belirtti.
Dostları ilə paylaş: |