İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI
(10 Aralık Gününü İçine Alan Hafta)
Her insan bazı temel haklara sahip olarak doğar, insan hakları, kişinin insan olarak doğmasından kaynaklanan temel haklarıdır. Bu haklar hiç kimse tarafından kısıtlanamaz, başkasına devredilemez ve engellenemez, insan haklarının olmadığı bir dünyada, kişilerin insan olarak onurlarıyla yaşamaları olanaksızdır, insan hakları, toplumda özgürlük, adalet, barış ve demokrasinin temelidir, Bütün bu haklar insan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde ilan edilmiştir.
İnsan hakları tarih içerisindeki gelişimini özgürlük, demokrasi, eşitlik için yapılan mücadelelerle olgunlaştırmıştır, İnsanların eşitlik ve özgürlük için yaptıkları mücadeleler geçmiş yüzyıllara dayanır. Önceleri köle-efendi ayırımıyla başlanan bu mücadele, 1789 Fransız ihtilali ile Avrupa’da devam etmiş ve uluslararası bir boyut kazanmıştır.
Geçmiş yüzyıllarda insanların eşit olmaları gerektiği düşünülmezdi. Toplumda insanlar uluslarına, dillerine, renklerine veya dinlerine göre sınıflara ayrılırlardı. Bazı insanlar köle olarak açlık ve yoksulluk içerisinde yaşarlardı, Kölelerin hiçbir hakları yoktu ve köleler, sahiplerin istedikleri işleri yapar ve çok zor şartlarda çalışırlardı. Sahipleri onları döver, kırbaçlar, alır, satardı. Kölelerin yaşam hakları bile sahiplerinin elindeydi.
1 789 Fransız ihtilali’nden sonra, 19, yüzyılda özgürlük ve eşitlik fikirleri dünyada yayılmaya başladı. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra birçok Avrupa ülkesi, insanlar arasında ırk ve din ayrımına son verilmesine ve ülkelerdeki azınlıkların haklarının korunmasına ilişkin çalışmalar başlatarak bazı kararlar aldılar. Milletler Cemiyetine bu kararları uygulama ve denetleme görevi verdiler. Birçok devlet bu hakları tanıdı ve anayasalarında bu haklara yer verdi, ikinci Dünya Savaşı’nda insanların birbirlerine uyguladıkları vahşet, insan hakları sorununu bir daha gözler önüne serdi. Bunun üzerine devletler, karşılıklı sorunlarını savaşmadan çözebilmek için 1945 yılında Milletler Cemiyeti’nin yerine, Birleşmiş Milletler Örgütünü kurdular. Birleşmiş Milletler Örgütü, insan temel hak ve özgürlüklerine önem vererek örgütün temel hedefini bu amaçların gerçekleştirilmesi olarak saptadı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 10 Aralık 1948’de yayınladığı insan Hakları Evrensel Bildirgesi ile, her insanın doğduğu andan itibaren bazı haklarının olduğunu, bu hakların kullanılmasının engellenemeyeceğini ve bu haklara saygı gösterilmesi gerektiğini dünyaya ilan etti.
Birleşmiş Milletler Örgütü’nün insanlar Hakları Evrensel Bildirgesi’ni kabul ederek ilan etmesi, insan hakları sorununa tam bir çözüm getiremedi, insan haklarının bazı özellikleri vardı, insan hakları miras yoluyla kalmamalı, satın alınmamalı veya sonradan kazanılmamalıydı. insanlar, insan oldukları için bu hakların doğal ve doğuştan sahipleri olmalıydılar, Ancak devletlerin yönetim şekillerindeki farklılıklar, insan haklarının uygulanmasında da farklılıklar ortaya çıkardı. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde insan hakları uygulanıyor, demokrasi yönetiminin olmadığı ülkelerde ise insan haklar, uygulanmıyordu. Bu ise insanlar arasında huzursuzluk yaratıyordu. Bütün bunlar, insan haklar, ile demokrasinin iç içe kavramlar olduğunu ortaya koyuyordu, Çünkü insan haklarının olmadığı yerde demokrasi, demokrasinin olmadığı yerde ise insan hakları olamazdı,
Çocuklar, ulusumuzun geleceğini şekillendirecek en önemli unsurlarıdır, Onlar, bu ulusun geleceği adına okullarda eğitim ve öğrenim gören emanetlerdir, Çocuklarımızda demokrasi kültürü ve Minenin oluşması için ilköğretim çağlarında çalışmalar yapılmalıdır, Demokraside çok önemli yeri olan seçimlerde aday olma, seçme-seçilme ve oy verme kültürünün kazandırılması gerekmektedir, Çocuklarımız bu kazanımlar, ile sorunlarına kendi bakış açılarından bakarak yine kendileri farklı çözümler üretebileceklerdir, Yaşadıkları toplumda farklı din, dil ve ırka mensup insanlara tahammül ederek birbirlerine hoşgörü ile yaklaşıp yine sorunlarını hoşgörü ile çözeceklerdir. Her türlü inanca saygı gösterip birbirlerinin isteklerine hoşgörülü davranarak tartışmaların, da karşılıklı, saygı çerçevesinde, insana önem vererek yapacaklardır, Bütün bunların gerçekleşmesi, öğrencilerimizde demokrasi kültür ve bilincinin oluşması ile mümkündür,
Demokrasinin yaşama geçirilmesi, insan haklarının uygulananı her insanın amacı olmalıdır. Bu amacın gerçekleşmesi için 10 Aralık gününü içine alan hafta yurdumuzda »İnsan Hakları, ve Demokrasi Haftası» olarak ilan edilmiştir. Haftanın kutlanmasının amacı, yurttaşlarımıza doğuştan kazandıklar, bazı haklarının olduğunu hatırlatmak, bu hakların, kullanabilecekleri en iyi yönetimin demokrasi olduğunu belirtmektir. Demokrasi kültürü ve bilinci olmadan toplumda -huzurun olamayacağa hatırlatmaktır Bu amaçların gerçekleşmesi için de okullarımızda demokrasinin yaşamımıza nasıl yansıması gerektiği belirtilir, insan hakların, açıklayıcı çalışmalar yapılır. Şiirler, yazılar okunur, paneller düzenlenir.
Öğrencilerin gerek öğrenci kulüplerinde, gerekse öğrenci temsilciliklerinde görev alabilmeleri için aday olmaları, seçme-seçilme ve oy verme haklarını kullanmaları konusunda bilgiler verilir.
Dostları ilə paylaş: |