İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə1079/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   1075   1076   1077   1078   1079   1080   1081   1082   ...   1221
3709- qqTEFEKKÜR h±US# : Düşünmek manasındaki (fikr) kökünden gelir. Fikretmek, fikri harekete getirmektir. Bilhassa âlemde görünen İlahî ta­sarrufları ve hârika san’at eserlerini tefekkür edip, Sani’ini sıfatlarıyla tanımak ve onlardaki İlahî hikmet ve gayeleri anlamaktır. (Bak: Âdiyat, Afaki, İbret, İlm, Ülfet ve 1029.p.)

3710- «Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan’ın

(7:176) «–—­hÅU«S«B«< ²v­ZÅV«Q«7 (2:219) «–—­hÅU«S«B«# ²v­UÅV«Q«7

(30:8) «Œ²‡«ž²~«— ¬€~«Y«WÅK7~ ­yÁV7~ «s«V«'_«8 ²v¬Z¬K­S²9«~ ³|¬4~ —­hÅU«S«B«< ²v«7«—«~

(13:3) «–—­hÅU«S«B«< ¯•²Y«T¬7 ¯€_«< ´ž« gibi âyetler ile emrettiği tefekkür mesleğine teş­vik eder ve ¯}«X«, ¬?«…_«A¬2 ²w¬8 °h²[«' ¯}«2_«, ­hÇU«S«# (*) hadis-i şerifi, bazan bir saat te­fekkür

bir sene ibadet hükmünde olduğunu beyan edip, tefekküre azîm teşvikat ya­par.» (L.284) Çünkü tefekkür, gafleti dağıtır, imanın nuru ve kuvvet derecesi artar.

3711- Evet «bir insanın vazife-i asliyesi, nihayetsiz makasıda müteveccih vezaifini görüp, acz ve fakr ve kusurunu ubudiyet suretinde ilan etmek ve küllî nazarıyla mevcudatın tesbihatını müşahede ederek şehadet etmek ve ni’metler içinde imdadat-ı Rahmaniyeyi görüp şükretmek ve masnuatta kud­ret-i Rabbaniyenin mu’cizatını temaşa ederek nazar-ı ibretle tefekkür et­mek­tir.» (S.325)

3712- «Meselâ: ¬y¬9Y­O­" |¬4 _ÅW¬8 ²v­U[¬T²K­9 ®?«h²A¬Q«7 ¬•_«Q²9«ž~ |¬4 ²v­U«7 Å–¬~«—

(16:66) «w[¬"¬‡_ÅL¬7 _®R¬=³_«, _®M¬7_«' _®X«A«7 ¯•«…«— ¯²h«4 ¬w²[«" ²w¬8

(16:69) «–—­hÅU«S«B«< ¯•²Y«T¬7 ®}«< ´ž« «t¬7† |¬4 Å–¬~ ¬‰_ÅXV¬7 °š_³«S¬- ¬y[¬4 ilâ ahir...

İşte şu âyetler, Cenab-ı Hakk’ın koyun, keçi inek, deve gibi mahluklarını insanlara halis, safi, leziz bir süt çeşmesi; üzüm ve hurma gibi masnu’ları da insanlara latif, leziz tatlı birer ni’met tablaları ve kazanları; ve arı gibi küçük mu’cizat-ı kudretini şifalı ve tatlı güzel bir şerbetçi yaptığını âyet şöylece gösterdikten sonra tefekküre, ibrete, başka şeyleri de kıyas etmeğe teşvik için «–—­hÅU«S«B«< ¯•²Y«T¬7 ®}«<´ž« «t¬7«† |¬4 Å–¬~ der, hatime verir.» (S.420) (Bak: 239.p.)



3713- Hem «Kur’an, kâinatta tefekküre emir verdiği gibi, fevaidi tezkâr ve nimetleri tadad eden âyatın fevasıl ve hatimelerinde galiben akla havale ve vicdanla müşaverete sevketmek için

~—­h¬A«B²2_«4 Ö «–—­hÅ6«g«B«< «Ÿ«4«~ Ö «–Y­V¬T²Q«< «Ÿ«4«~ Ö «–Y­W«V²Q«< «ž«—«~

gibi, o bürhan-ı inayeti ezhanda tesbit ediyor.» (M.N.253) (Bak: Delil-i İnayet)

3714- Evet «sath-ı âlemde kurulan şu sergi-yi İlahîde teşhir edilen tezyi­nata, kemalâta, güzel manzaralara ve rububiyetin haşmetiyle uluhiyetin aza­metine bir müşahid, bir mütenezzih, bir mütehayyir, bir mütefekkir lâzımdır ki, o güzellikleri görsün; o manzaralar arasında tenezzüh etsin; o hârika na­kışlara, zinetlere tefekkür ile hayran olsun.» (M.N.189)

Kur’anın mebahisi içinde yer alan kâinattaki masnuat-ı İlahiyeden «herbiri birer hakikatın nümunesi olduklarından, efkârı hakaik cihetine tev­cih ve teşvik ve tenbih etmektir. Ezcümle: Kur’an’da kasem ile temeyyüz etmiş olan ecram-ı ulviye ve süfliyeyi tefekkürden gaflet edenleri daima ikaz ederler. Evet kasamet-ı Kur’aniye, nevm-i gaflette dalanlara kar’-ul asadır.» (Mu. 12) (Kasemat-ı Kur’aniye sırları, bak: 2133.p.)



3715- Hem «tefekkür, gafleti izale eder. Dikkat, teemmül; evham zulümatını dağıtıyor. Lakin nefsinde, batınında, hususi ahvalinde tefekkür ettiğin zaman derinden derine tafsilat ile tedkikat yap. Fakat âfakî, haricî, umumî ahvalâta temmül ettiğin vakit sathî, icmalî düşün, tafsilata geçme. Çünkü icmalde, fezlekede olan kıymet ve güzellik, tafsilatında yoktur. Hem de âfakî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur. İçine dalma boğulur­sun.

Arkadaş! Nefsî tefekkürde tafsilatlı, âfakî tefekkürde ise icmalî yaparsan, vahdete takarrüb edersin. Aksini yaptığın takdirde kesret fikrini dağıtır, ev­ham seni havalandırır. Enaniyetin kalınlaşır, gafletin kuvvet bulur, tabiata kalbeder. İşte dalalete isal eden kesret yolu budur.» (M.N.147)

Bir rivayette de «Azamet-i İlahiyeyi tefekkür edin, Zat-ı İlahiyenin kün­hünü tefekkür etmeyin, muktedir değilsiniz.» (306) buyuruluyor. (Aklın aza­met-i İlahiyeyi ihata edememesi, bak:821, 1636, 3918.p.sonu)

Hem «âfakî malumat, yani hariçten, uzaklardan alınan malumat, evham ve vesveselerden halî olamıyor. Amma bizzat vicdanî bir şuura mahal olan enfüsî ve dahilî malumat ise, evham ve ihtimallerden temizdir. Binaenaleyh merkezden muhite, dahilden harice bakmak lâzımdır.» (M.N.123)




Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1075   1076   1077   1078   1079   1080   1081   1082   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin