1349- qqHİZB i& : Cemaat. *Takım, kısım, cüz’, fırka. Parti. *Bir maksad etrafında birleşmiş topluluk. Âlim ve salih bir zatın re’yine veya herhangi bir lidere tabi olup onunla bir gaye uğrunda beraber çalışanlar. *Bir cemaatten ayrılanların meydana getirdiği grup. (Bak: Cemaat)
-Hizb’e ait Kur’andan birkaç not:
-Her hizb kendi hizbiyle fahirlenir: (23:53) (30:32)
-Bozuk hizblerden toplanmış mehzûm (yıkılmaya mahkûm) ordu: (38:ll,13)
-Hizblerin ihtilafı: (43:65)
1350- qqHİZB-ÜL KUR’AN –³~hT7~ i& : Kur’an cemaatı. Kur’ana ciddi ve samimi olarak bağlanıp, ona hizmet için mücahidane bir surette çalışan ve fenalıklardan korunan müslümanların topluluğu ve cereyanı. (Bak: Hizbullah) *Kur’anın bir cüz’ünün dörtte biri. *Zikir ve dua için Kur’andan alınmış bir kısım âyetler.
“Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm’ın büyük bir kumandanı olan Hazret-i Üsame Radıyallahü Anh; bir gün “hamd” ait, bir gün “istiğfar”a ait âyetler, bir gün “tesbih”e ait, bir gün “tevekkül”e, bir gün de “selam” lafzına, bir günde “tevhid” ve “Lâ ilahe illa hu”ya ait, bir günde “Rab” kelimesine ait bütün Kur’andan müteferrik surelerden bir hizb-i Kur’anî çıkarmış kendine bir vird eylemiş. Demek böyle hizblere izn-i Peygamberî (Aleyhissalatü Vesselâm) var.” (E.L.II.152) (BakVird)
Mezkûr vird, Mecmuat-ül Ahzab’ın l. cild, 207. sahifesindedir.
1351- “ Başta sahabeler ve matbu Mecmuat-ül Ahzab’da bulunan Hazret-i Üsame Radıyallahu Anh hizb-i kuranîsi ki, herbir günde bir kısmını okumakla taksim edilmiştir. Ve aynı kitabda ve Mecmuat-ül Ahzab’ın aynı cildinde İmam-ı Gazalî’nin Radıyallahu Anh bir hizb-i Kuranisi ve çok ehl-i velayetin kendi meşreblerine muvafık bazı sureleri ve âyetleri bir hizb-i mahsus-u Kuranî yaptıkları meydandadır. Zaten Kur’an-ı Hakim’in bir mu’cizesi şudur ki; ehl-i hakikatten ve kemalattan herbir meslek sahibi, meşrebine muvafık, Kur’anda bir Kur’anını, bir hizb-i mahsusunu, bir üstadını bulur. Güya tek bir Kur’anda binler Kur’an var.
Bu mu’cizenin sırrı şudur ki: Kur’an-ı Hakim’in âyetlerinin ve kelâmlarının münasebetleri yalnız beraber olanlara değil, belki pekçok âyetlere ve kelâmlara ve kelimelere münasebeti var, bakıyor. İşarat-ül İ’caz tefsir-i Nuriyede bu sır bir derece gösterilmiş. Demek başka kelâmlara benzemez. Herbir âyet, binler âyetlere bakar birer yüzü ve gözü var. Bu vaziyet-i Kur’aniye çok hakaika medardırlar Ehl-i tarikat ve ehl-i hakikatın herbir kısmı kendi mesleğine göre o küllî Kur’an içinde bir mahsus hizbleri var.” (E.L.II.150)
Dostları ilə paylaş: |