Istanbul Üniversitesi Matbaası


Tıbhâne-i Amire’nin Kuruluşu



Yüklə 1,58 Mb.
səhifə185/329
tarix07.01.2022
ölçüsü1,58 Mb.
#88912
1   ...   181   182   183   184   185   186   187   188   ...   329
Tıbhâne-i Amire’nin Kuruluşu

Sultan II. Mahmut 1826 yılında uzun zamandır uğraştığı bir meseleyi halletti. Düzeni tamamen bozulmuş olan Yeniçeri ordusunu ortadan kaldırıp yeni bir ordu kurdu (Asakir-i Mansure-i Muhammediye). Bu yeni orduya hekim ve cerrahlar yetiştirilmesi gerekiyordu. Sultan II. Mahmut ve Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi böylece hem orduya gereken hekim ve cerrah yetiştiren okul açacaklar hem de yeni tıp eğitimi veren bir tıp okulunu kurmuş olacaklardı. Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi 26 Aralık 1826 da Padişaha ard arda üç takrir (dilekçe) vererek yeni tıp okulunun kurulmasının amacını , bu okulun nasıl ve nerede kurulacağı konusunda teklif yapıyordu. Durum incelenmiş, istenen bütün konularda Padişahtan İrade çıkmıştı. Padişahın bu konudaki resmi yazısının altına da Sadrazam ; "gereken hususların gereken yerlere yazılması ve bahsedilen hususların cidden ve hakikaten ihtimamla yürürlüğe konması padişahın emridir " diyerek yürürlüğe girmesi emrini yazıyordu. Böylece kuruluşuna geçilen Tıp okulunun amacı belgelerde dikkatle vurgulanmıştı. Bu amacın ilki Orduya hekim ve cerrah yetiştirmekti. İkinci amaç Müslüman hekim yetiştirmekti. Bu öğrencilere hem eski tıp hem de yeni tıp öğretilecekti. Belgelerde bu durum şöyle özetleniyordu. "...Asitane-i Aliyede bu gaye ile bir müstakil Darül Tıbbı Amire inşa edilip burada yeralacak usta muallimler vasıtasıyla Eski Tıp ve Yeni Tıp fenleri talim olunsa Allahın yardımıyla birkaç sene sonra Ordu Müslüman olmayan hekimlerin istihdamından kurtulup İslam olan alim ve usta hayli tabib ve cerrah husule geleceği .." Bu okulun eğitimi için en önemli husus da Yeni Tıp eğitimi için ve o tıbbı iyice öğrenebilmek için o tıbbın kaynağı olan yabancı dili de öğrenmenin gereğinin vurgulanmasıdır. Bu konu ile ilgili belgelerde durum şöyle açıklanıyordu; "...Yeni usul tıp fenninin tahsili ve ustalığının kaynağı ise ecnebi lisanın tahsiline bağlı ve muhtaç olduğundan.." Gerçekten de açılan bu Tıbhane-i Amire de ilk sınıflarda Arapça Farsça ve Osmanlıca gramer dilbilgisi, kitabet, ilaçlar bilgisi veriliyor, daha sonra Fransızca ve İtalyanca öğretiliyor, bu dillerde tıp kitaplarını okuyup anlayacak hale getiriliyordu.




Yüklə 1,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   181   182   183   184   185   186   187   188   ...   329




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin