Gönüllü olmayan ötenazide ise hastanın iradesine ulaşmak, hastalığı nedeniyle tıbben mümkün değildir. Ancak hastanın değer sistemini iyi bilen, bu konudaki görüşlerini daha önce açıklamış olduğu kişilerin ve mahkemenin kararı ile ötenazi uygulanabilmektedir.
Gönülsüz ötenaziise uygulama, hastanın yaşama isteğini belirtmesine karşın ya da fikri sorulabilecekken sorulmaksızın yapılan ötenazidir. Bunun örnekleri II. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası'nda görülmüştür.
Hem hastanın talebi bakımından gönüllü ötenaziye hem de hekimin eylemi açısından pasif ötenaziye örnek vaka şöyledir:
Örnek Vaka:“İleri yaştaki kadın hasta giderek ilerleyen ve günden güne onu takatsizleştiren hastalığından ötürü ölmek üzere idi. Tamamen paralize haldeydi ve hastalığı hayatta kalmak için periyodik olarak solunum aygıtına bağlanmayı gerektiren evreye ilerlemişti. Ciddi ölçüde ağrı ve acı çekiyordu. Tıbben hiçbir umut kalmadığını, üstelik giderek kötüleşeceğini biliyordu. Hasta ölmek istiyordu. Doktorundan, bir daha solunum güçlüğüne düştüğünde cihaza bağlanmamasını talep etti. Doktor hastanın isteğini kabul etti ve görevli hemşireyi bu yönde bilgilendirdi. Hasta solunum güçlüğüne düştükten sekiz saat sonra öldü”.