4. Özel yaşam ve gizlilik hakkı: Hastaya ait bilgilerin hekim tarafından gizli tutulması “sır saklama” olarak Hipokrat’tan (M.Ö. 460-355) beri var olagelmiştir. Bu konu Hipokrat andında “Gerek sanatımın icrası ve gerek sanatımın icrası dışında görüp işittiklerimden, açıklanmasına lüzum olmayanları sır saklamayı bir ödev bilerek ifşa etmekten sakınacağım” diye ifade edilir. Ancak günümüzde sağlık hizmetlerinin bugün bir ekip hizmeti biçiminde verilmesi sır saklama yükümlülüğünü güçleştirmektedir. Artık tıbbi kayıtlar yalnız hekimlerin elinde değildir. Bununla birlikte hastaya ait bilgilerin gizliliğinin sağlanması yine de etik bir yükümlülüktür. Burada etik yönden incelenmesi gereken, bazı yasal zorunluluklar dışında, bu gizlilikten vazgeçmenin hangi durumlarda kabul edilebileceğidir. Çeşitli nedenlerle hastaya ait tıbbi bilgilerin açıklanmasına gerek olduğunda hastanın buna izin vermesi hekimi rahatlatır. Ancak aksi durumda ne yapılacaktır? Kişinin kendi sağlığıyla ilgili bilgiler yalnızca kendisini mi ilgilendirmektedir? Eşinin, yakınlarının, toplumun da kimi zaman konuyla ilgili bilgilenmeye hakkı yok mudur? Örneğin, AIDS gibi bulaşıcı bir hastalık durumunda bile, hastaya ait bilgilerin mutlak gizliliği söz konusu olabilir mi? Bir psikiyatri uzmanı kendisine veya çevresine zarar verme olasılığı bulunan bir hastasının tıbbi durumunu nereye kadar saklı tutmalıdır?
Gizlilik hakkının temelinde; hastanın sağlık durumu, tanısı, prognozu, tedavisi ve kişiye özel diğer tüm bilgilerin “hastanın ölümünden sonra bile gizli olarak korunması” ilkesi yatmaktadır. Günümüzde hasta verilerinin bilgisayar ortamına yüklenmesi, sigorta kuruluşlarının hastalara ait bilgileri paylaşmak istemeleri gibi sorunlar nedeniyle mahremiyet ve özel hayata saygı hakkı ayrıntılı hale getirilmiştir. Hastaya ait bilgiler, yalnızca hastanın açık izni veya mahkemenin kesin isteği üzerine açıklanabilir. Bu koşullar dışında ancak hastanın yakınları için sağlık riski bulunan durumlarda ve konsültasyon için başka bir sağlık personelinden yardım istendiğinde hastaya ait bilgiler paylaşılabilir. Hastaların kendilerine ait dosyalara, kayıtlara bakabilme ve bunların bir kopyasını alabilme hakkı vardır. Hekimin hastaların sırlarını uygun şekilde paylaşacağı durumlar ise bulaşıcı hastalıklar gibi halkın sağlığını tehdit eden durumlar, doğum ve ölüm belgelerinin düzenlenmesi, gebeliğe son verilmesi gibi uygulamalarda veli / vasilerin yazılı iznine gerek olmasıdır.
Dostları ilə paylaş: |