İSTANBUL’DA HAVA KİRLİLİĞİ İstanbul’un nüfusunun hızlı artışı ve kalitesiz yakıt kullanımı nedeniyle 1985’li yıllardan itibaren hava kirliliği yaşanır olmaya başlanmıştır. İstanbul’da hava kirliliği sorunu özellikle 1990 yılından itibaren tehdit edici boyutlara ulaşmış, kirletici konsantrasyonları hava kalitesi standartlarının birkaç kat üzerine çıkmıştır. Hatta o günlerde, gazetelerde hava kirliliği ile ilgili uyarılar yapılmakta, insanlar bazı bölgelerde maske ile dışarı çıkmakta idiler.
İstanbul Bölge Hıfzıssıhha Müdürlüğü Ölçümleri 1995 yılına kadar İstanbul’da hava kalitesi ölçümleri, yalnızca İstanbul Bölge Hıfzıssıhha Müdürlüğü tarafından SO2 ve Partikül madde olarak yapılmaktaydı. Ölçümler manuel olarak yapılmakta ve ölçüm sonuçları 24 saat sonra alınabilmekteydi. Ölçümlerin standardı ve teknik düzeyi kabul edilebilirliğini tartışılır kılıyordu. Çoğu kez Partikül madde ölçümleri de alınamıyor ve doğru okunamıyordu. Bu nedenle modern ve teknolojik seviyeye uygun ölçümlerin yapılması gerekiyordu. Ayrıca CO, NOx, HC ve O3 parametrelerinin ölçümü, ölçümlerin tam otomatik ve sürekli ölçümü önem arz ediyordu.
ÖLÇÜM NOKTALARININ SEÇİMİ Mevcut İBB Mobil araç ölçümleri İstanbul’un topoğrafik yapısı, İklim koşulları, Endüstri alanlarının konumu, Araç trafiği, Nüfus dağılımı, Doğalgaz dağılımı, Meteorolojik veriler
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, hava kirliliğinin en aza indirilmesi için; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, hava kirliliğinin en aza indirilmesi için; Kaliteli yakıt temini, özellikle kömür kalitesinin arttırılması Buna bağlı olarak doğalgazın yaygınlaştırılmasının önünün açılmasıyla, Hava kirliliğinde önemli azalmalar sağlanmış, hava kalitesi yaşanabilir bir seviyeye getirilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |