Amerika Birleşik Devletleri Kıyı Bölgesi Yönetimi Yasası’na (Coastal Zone Management Act of 1972) göre kıyı bölgesi, “kıyı suları, birbirleriyle önemli ölçüde etkileşim halinde olan sahil şeritleri, kıyı ülkeleri ve adalar, gelgit alanları, tuzlu sular, sulak alanlar ve sahilleri içeren bölgedir”
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (United Nations Environmental Programme) kapsamında kıyı bölgesi, “karaların denizle buluştuğu, sosyoekonomik sistemleri ve doğal sistemleri (nehir ağızları, sulak alanlar, resifler...) içeren bölgedir”
Avrupa Birliği’nin Tanıtım Programı’nda kıyı bölgesi, “kara ve denizin birleştiği alan boyunca uzanan özgül çevresel özelliklerine göre çeşitlilik gösteren bölgedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bu tanımlara dayanarak kıyı bölgesini: içerdiği doğal sistemlerle insanlara ekonomik anlamda zengin mal ve hizmetler sunan, dinamik nitelikleri nedeniyle sürekli değişime açık ve bu yapısıyla, ekonomik kaynaklar oluşturan, özel yönetim yaklaşımlarının geliştirilmesine gereksinim duyulan, kara ve denizin buluştuğu bölgelerdir (Koşar, 2004).
KIYI ALANLARINDAKİ KULLANIM TALEPLERİ VE FAALİYETLER
KURUMSAL DÜZENLEMELERDEKİ YETKİ-GÖREV PAYLAŞIMININ BİR SORUN OLARAK GÖRÜLMESİ
SİYASİ ÇEVRELERİN KIYIDA KAMU LEHİNE TEDBİRLER GELİŞTİREMEMESİ
BASKI VE ÇIKAR GRUPLARININ KIYI ALEYHİNE HİMAYE EDİLMESİ
MEVCUT YASAL DÜZENLEMELERİN YETERSİZLİĞİ
YERELLİĞİN GÜÇLENDİRİLMESİNDEKİ GECİKMELER
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE BİLİMSEL KURUMLARLA OLAN İLETİŞİMİN GECİKMESİ YA DA HİÇ OLMAMASI
YÖNETİMDE GİZLİLİK-KAPALILIK
ÇEVRESEL BİLGİYE ERİŞİM HAKKININ NORMATİF OLARAK BULUNMAMASI
BÜTÜNLEŞİK KIYI ALANLARI YÖNETİMİNDE YER ALACAK KARAR ALICILAR & UYGULAYICILAR (İLGİ GRUPLARI)
YEREL HALK- YEREL YÖNETİMLER
KAMU MESLEK KURULUŞLARI
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ
ÖZEL SEKTÖR
ÜNİVERSİTELER VE ARAŞTIRMA MERKEZLERİ
SENDİKALAR
GENEL KOLLUK GÜCÜ
1960’lı yıllardan itibaren İzmir Körfezi Havzasında koruma kullanma dengesinin bozulmaya başlamasıyla birlikte ortaya çıkan çevresel sorunlar, akademik ortamlarda tartışılıp tanısı konulmuş ancak uygulamaya geçememiştir. 2000 yılında devreye giren İzmir Büyük Kanal Projesi ve Atıksu Arıtma Tesisi ile Körfez iyileşme sürecine girmiş bulunmakla birlikte, “Doğal Kaynakların” yeniden koruma kullanma dengesinin sağlanmasına yönelik pek çok projenin hayata geçirilmesi gerekmektedir.
İzmir Yerel Gündem 21, 20/11/2001 tarihli çalışma grubu toplantısında “İzmir Bütünleşik Kıyı Bölgesi Yönetimi” konulu bir çalışma grubu gerekliliği belirlenmiş
ilgi gruplarına çağrı yapılmış
gruplar mevcut bilgi birikimlerini ve hedef çalışmalarını ŞUBAT 2002 YG-21 Kent Konseyinde Kent ortaklarına aktarmışlardır.
SUNUŞLAR
SUNUŞLAR
“İzmir Bütünleşik Kıyı Bölgesi Yönetimi” konusunda eylem planı hazırlanmasına yönelik ilk toplantı “İzmir Bütünleşik Kıyı Bölgesi Yönetimi Sınırları ve Kurumsal Yapının Oluşturulması” konu başlığı altında 10 Nisan 2002 tarihinde Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Konferans Salonunda yapılmıştır.
“İzmir Bütünleşik Kıyı Bölgesi Yönetimi” konusunda eylem planı hazırlanmasına yönelik ilk toplantı “İzmir Bütünleşik Kıyı Bölgesi Yönetimi Sınırları ve Kurumsal Yapının Oluşturulması” konu başlığı altında 10 Nisan 2002 tarihinde Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Konferans Salonunda yapılmıştır.
Toplantının ortak görüşü-I
İzmir Kenti bütünüyle bir kıyı yerleşimidir bu nedenle “Kıyı Bölgesi Yönetim” sınırları bütün ili kapsamalıdır.
Kurumlar arası koordinasyonun sağlanabilmesi amacıyla daha küçük bir alanda çalışmalara başlanmalı ve kademeli olarak sınır genişletilmelidir.
İlk aşamada “İzmir Bütünleşik Kıyı Bölgesi Yönetim” sınırları İzmir Körfezi Havzası içerisinde yer alan idari yönetim sınırları olarak kabul edilmiştir.
Teknik açıdan daha sonra diğer havzalar da (Bakırçay Havzası, Gediz Havzası, K. Menderes ve B. Menderes Havzaları) sistem içerisinde değerlendirilecektir.
Toplantının ortak görüşü-II
İzmir Bütünleşik Kıyı Bölgesi Yönetimi kurulmalıdır.
İzmir Bütünleşik Kıyı Bölgesi Yönetimi içerisinde karar verici bütün kamu kurum ve kuruluşlarının yer almasının ve aralarında koordinasyonun sağlanması gerekmektedir.
İlgi gruplarından herhangi birinin İzmir Bütünleşik Kıyı Bölgesi Yönetimi içerisinde yer almaması programın başarı şansını düşürecektir.
Toplantının ortak görüşü-III
İzmir için bir bilgi sisteminin oluşturulması İBKBY’nin hayati önem taşıyan unsurudur.
Bu amaçla
İzmir Kıyı Bölgesinde yer alan kurum ve kuruluşların bilgi sağlamada kullandıkları mevcut yöntemlerin kurumların ihtiyaçlarına ne ölçüde cevap verebildikleri,
Kurumlar arası veri alış verişinin yöntemleri ve elverişliliği, konularının gözden geçirilmesine olanak sağlayacak bir anket çalışması yapılmalıdır.
Bu kapsamda 4 ana başlık altında strateji toplantıları düzenlenmiş ve alt çalışma grupları oluşturulmuştur
1. “İzmir Kıyı Bölgesinde Arazi Kullanımı, Ulaşım, Tarımcılık ve Sanayileşmenin Planlanmasında Mevcut Uygulamalar”
16 Mayıs 2002, 8 Haziran 2002
2. “İzmir Kıyı Bölgesinde Turizm Etkinlikleri, Sulak Alanlar ve Rekreasyon Alanlarında Mevcut Uygulamalar”
23 Mayıs 2002, 20 Haziran 2002
3. “İzmir Kıyı Bölgesinde Balıkçılık Etkinliklerinde Mevcut Uygulamalar”
23 Mayıs 2002, 13 Haziran 2002, 4 Temmuz 2002
4. “İzmir Kıyı Bölgesinde Liman ve Deniz Ticareti Etkinliklerinde Mevcut Uygulamalar”
30 Mayıs 2002, 18 Haziran 2002
5. “Deniz Trafik Güvenliği Açısından Liman ve Yaklaşımlarının Analizi: İzmir Limanı ve Yaklaşımı için bir Model Önerisi”
2003 yılı
1.Aşama Sorunların Analizi
Şubat 2002 Kent Konseyi Toplantısı ve Eylem Planı Hazırlık çalışmaları ile ilgili yapılan toplantılarda İBKBY içerisinde yer alan ve çözülmesi gereken sorunlar belirlenmiştir.
Kurumlar sahip oldukları bilgileri gruba açıklamışlardır.
Bilgi eksiklikleri ve çelişkileri belirlenmiştir.
Uzlaşılan ve farklılık yaratan konular belirlenmiştir.
2.Aşama Yönetim Birimlerinin Tanımı
Eylem Planı Hazırlık çalışmalarında katılımcı kurum ve kuruluş temsilcileri genelde sürekliliğe özen göstermişlerdir.
Hiyerarşik yapılanmada üst kademede yer alan hakim karar verici kurum ve kuruluşların bazıları toplantılara hiç katılmamıştır. Bunun sebepleri ile ilgili yorumlar zaman içerisinde geliştirilecektir.
Katılımcı kurum ve kuruluşların listesi aşağıdaki tablolarda sunulmaktadır.
TABLOLAR-I
TABLOLAR-II
TABLOLAR-III
TABLOLAR-IV
TABLOLAR-V
TABLOLAR-VI
TABLOLAR-VII
TABLOLAR-VIII
TABLOLAR-IX
TABLOLAR-X
5 ana başlık altında düzenlenen strateji toplantılarının sonuçları ve önerilen projeler Eylül-2002 Kent Konseyi, Kasım-2002 KAY Ulusal Kongresi ve 2003 STK fuarında yapılan sunuşlarda değerlendirilmiştir.
Alt Çalışma Gruplarını Hatırlayalım
Arazi Kullanımı, Ulaşım, Tarımcılık ve Sanayileşmenin Planlanması
Turizm Etkinlikleri, Sulak Alanlar ve Rekreasyon Alanları
İzmir İli için “Kıyı Kenar Çizgisi” tesbit çalışmalarında eksiklikler bulunmaktadır. Dolayısı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planları onaylanamamakta ve mevcut kıyı yapılarının büyük çoğunluğu kaçak durumunda bulunmaktadır.
Bayındırlık Bakanlığı, Valilik ve Büyükşehir Belediyesi ortak bir çalışma yürütmek zorundadır.
1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planları Çevre ve Orman İl Müdürlüğü tarafından yürütülecektir.
Sstrateji toplantılarında İzmir ve Kuzey Ege (Çandarlı) Limanları ile ilgili uygulamalarda odaklanılmıştır.
İzmir Limanı
Yolcu gemileri için geliştirilmelidir. Diğer işlevleri başka limanlara kaydırılmalıdır.(Şehir Plancıları Odası)
Dökme yük kalkmalı ve başka limanlara kaydırılmalıdır. 2.Aşaması da devreye girmelidir. (DTO)
İzmir Limanı’nın yapımına 1954 yılında başlanmıştır ve planlamasında 2.Aşaması da öngörülmüştür. (DLH)
Çandarlı Limanı
Yeni bir liman için uygun koşulları (demiryolu, karayolu vs.) taşıyan Çandarlı Körfezi yer seçimi uygundur. (DLH, Üniversiteler)
Ön fizibilite çalışmaları DLH tarafından yürütülen Çandarlı Limanı için 3 üniversitenin katkıları ile hazırlanmış ÇED raporu mevcuttur.
Tarım Bakanlığı bu alanın “su ürünleri istihsal sahası” olması nedeniyle ÇED raporuna olumsuz görüş vermiştir.
Akademik sunuşlarda uluslararası platformda bu Ege ve Akdeniz bölgesinde liman çalışmalarının hızla sürdüğüğ, gecikme halinde Türkiye’nin gelişmeleri yakalamayarak ticari zarara uğrayacağı,
Su ürünleri ve/veya ekolojik önemlilik (Sulak alan, Biyolojik Çeşitlilik vb.) açısından her hangi nitel yada nicel somut ve tatmin edici bilgiler bulunmadığı ve dolayısıyla, olumlu olsun olumsuz olsun ilgili görüşlerin geçerliliğinin tartışmalı olduğu anlaşılmıştır.
Balıkçılık Etkinlikleri
Tamamlanması gereken veri toplama/değerlendirme çalışmaları:
Ulusal Standartların AB Su Ürünleri Standartları ile Karşılaştırılması
Ulaşılacak Hedef Odaklı Çalışmalar:
Yönetim Modeli
AB’ye Entegrasyona Sektörel Uyum Planı
Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği (30/01/2002 tarih ve 24656 sayılı R.G.)
Sulak alanların kirletilmemesi, doğal yapılarının ve ekolojik karakterlerinin korunması esastır. Her türlü arazi ve su kullanım planlamalarında, sulak alanların işlev ve değerlerinin korunması sağlanacaktır.
Sulak alanlarda biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi için gerekli tedbirler alınacaktır.
Sulak alanların akılcı kullanımı ile uyumlu, korunmalarına ve geliştirilmelerine katkı sağlayacak faaliyetler desteklenecek ve teşvik edilecektir.
Ekolojik karakteri bozulmuş sulak alanların iyileştirilmesi sağlanacaktır.
Kurutulmuş sulak alanların geri kazanımı esastır.
Ramsar Listesinde yer alsın veya almasın uygun sulak alanlarda su kuşları populasyonlarının arttırılması için çaba gösterilecektir
İzmir Körfezi’nin kıyılarında kuzeyde A Sınıfı sulak alan olarak tanımlanan 20400 hektarlık Çamaltı Tuzlası ve Homa Dalyanı (İzmir Kuş Cenneti) ile güneyde 1500 hektarlık Çakalburnu Dalyanı yer almaktadır. Her iki alanda insan kaynaklı etkilerin olumsuz baskısı altındadır.
Yönetim Modeli
Gediz Deltası ve Çakal Burnu Dalyanı sulak alanlarının halihazırdaki dağılımının belirlenmesi ve işlevsellikleri ile ilgili parametrelerin tanımlanarak sınıflamalarının yapılması gereklidir.
Uzaktan algılama ve yerinde ölçümlerle elde edilmiş veriler bir veri tabanında toplanmalıdır
Sulak alanların işlevsel açıdan sınıflandırılabilmesi için veri tabanında yer alan parametrelerin girdi olarak kullanılacağı bir model geliştirilmelidir.
Sınıflandırılmış sulak alanların coğrafi boyutlarının arazi kullanım haritalarına eklenerek bu haritaların güncellenmesi gereklidir.
Uzaktan algılama yöntemleri ve yer ölçümleri ile sulak alanların izlenmesi çalışmaları yürütülmeli ve bu alanlarda yürütülen uygulamaların etkileri araştırılmalıdır.
Kıyısal sistemde yer alan sulak alanlar, kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlayacak bir Bütünleşik Kıyı Bölgesi Yönetimi içerisinde ele alınmalıdır.
Arazi kullanımıyla ilgili karar verme süreci yerel yönetimlerin (belediyelerin) yetki alanına girmektedir.
Bu nedenle sulak alanlarla ilgili düzenlemelerin, İzmir İl Çevre Müdürlüğü bünyesinde yerel kurumların katılımıyla oluşturulacak bir komisyonla, ilgili belediyelerin eşgüdümlü çalışarak yürütülmesi gereklidir.
Karar verme mekanizmasında bilimsel yöntemlerle elde edilmiş bilginin kullanılması sağlanmalıdır.
Hedef
İzmir Kenti Kıyı Bölgesinde doğal kaynakların yeniden koruma kullanma dengesinin sağlanmasına yönelik bilimsel verilere dayanan, uygulanabilir, bütüncül kıyı planlaması
10. Nisan. 2002 tarihinde yürütülen toplantının ortak görüşü
İzmir için bir bilgi sisteminin oluşturulması gerek yerele gerek merkezi yönetim mercileri açısından hayati önem taşıyan temel unsurdur. Bu saptama İBKBY’nin hareket noktasıdır.
İzmir Körfezi Kıyı Bölgesinde dile getirilen sorunların, ilgili kamu kurumları arasındaki işbirliği eksikliği, dolayısıyla bütünü görememekten kaynaklanan planlama sorunu olduğu anlaşılmıştır.
Körfezin iyileşme sürecinde doğal kaynaklarının yeniden koruma kullanma dengesinin sağlanmasına yönelik bilimsel verilere dayanan, uygulanabilir, bütüncül kıyı planlamasının yapılması gerekmektedir.
Kurumlar ortak proje yürütmeye olanak sağlayacak protokoller geliştirmeli ve veri paylaşımına yönelik çalışmalara başlanmalıdır.
Önerilen projenin amacı,
ilgili kamu kurumları arasında işbirliğinin sağlanarak, 21. yüzyılda İzmir Kenti için vizyon geliştirme çalışmalarına, Çevre Nazım Planlarının oluşturulmasına, kısa, orta ve uzun dönemli stratejilerin geliştirilmesine temel olabilecek, İzmir İli mülki sınırları kapsamındaki mevcut uygulamaların (teknik/mülki/yasal) Coğrafi Bilgi Sistemi ortamında bütünleştirilmesidir.
Kamu kurumları yetki ve sorumluluk alanları belirlenecek, yasal boşluklar, güncel yorum ve mevzuat eksiklikleri, çelişkileri, iyi yönetimi engelleyen unsurlar tesbit edilecektir.
İzmir Bütünleşik Kıyı Bölgesi Yönetimi Kurumsal yapısının oluşturulmasına yönelik çalışmalar yürütülecektir.
Yönetim sürecinin planlamadan kontrole kadar tüm aşamalarının sistem bütünlüğü içerisinde tanımlanması ve yapılabilir kılınması için gerekli ilkelerin oluşturulması çalışmaları yürütülecektir.
Bilimsel verilere dayalı bütüncül plan tamamlanmış olduğunda kıyıda yapılacak hiç bir yapı kentte yeni bir tartışma yaratmayacaktır.