KARAMAN TİCARET BORSASI
2013 – 2016
STRATEJİK PLANI
(Yönetim Kurulunun 12/08/2014 tarih ve 66 sayılı kararı ile onaylanmıştır.)
İÇİNDEKİLER SAYFA NO
GİRİŞ………………………………………………………………………………… 3
-
STRATEJİK PLANLAMA SÜRECİ……………………………………………….3
-
STRATEJİK PLANLAMA EKİBİ …………………………………………………. 3
-
DURUM ANALİZİ ………………………………………………………………….. 5
3.1. KARAMAN İLİNİN ANALİZİ.…………………………………………...…….. 5
3.1.1 İlimizin Tarihçesi…………………………………………………………. 5
3.1.2 Coğrafi Yapı……………………………………………………………… 7
3.1.3 Karamanda İklim ve Bitki Örtüsü………………………………………. 8
3.1.4 Karamanda Tarım……………………………………………………….. 8
3.2 KARAMAN TİCARET BORSASININ ANALİZİ……………………………… 10
3.2.1 Örgütsel Yapı…………………………………………………………….. 11
3.2.2 Fiziksel Yapı……………………………………………………………… 12
3.2.3 İnsan Kaynakları………………………………………………………….12
3.2.4 Mali Yapı…………………………………………………………………..12
3.2.5 Üyelerimiz………………………………………………………………… 16
3.2.6 Yasal Yükümlülükler ve Mevzuat Analizi……………………………… 17
3.2.7 Faaliyet Alanları ile Ürün ve Hizmetler…………………………………18
3.3 PAYDAŞ ANALİZİ………………………………………………………………19
3.3.1 Paydaş Matrisi………………………..………………………………..… 20
3.3.2 Paydaş etki önem matrisi…………………………………………….….21
3.3.3 Paydaşların Görüş ve Önerilerinin Alınması………………………..…23
3.4 ÇEVRE ANALİZİ……………………………………………………………..… 24
3.4.1 Dış Çevre Analizi………………………………………………………… 24
3.4.2 İç Çevre Analizi………………………………………………………….. 25
3.5 SWOT ANALİZİ VE TOWS MATRİS………………………………………… 26
3.5.1 Swot Analizi……………………………………………………………….26
3.5.2 Tows Matrisi……………………………………………………………… 27
-
GELECEĞE BAKIŞ…………………………………………………………...……32
4.1.MİSYON, VİZYON VE TEMEL DEĞERLER…………………………………32
4.1.1 Misyon………………………………………………………………..……32
4.1.2 Vizyon…………………………………………………………………….. 32
4.1.3 Temel Değerler………………………………………………………….. 33
5. KURUM STRATEJİLERİ……………………………………………………..…… 34
6. MALİYETLER………………………………………………………………….…… 39
7. İZLEME VE DEĞERLENDİRME……………………………………………….… 41
GİRİŞ
-
STRATEJİK PLANLAMA SÜRECİ
Karaman Ticaret Borsası kuruluşundan günümüze kadar kanunların vermiş olduğu yetki ve sorumluluğun bilincinde olarak üyelerinin ve bölge çiftçisinin karşılıklı çıkarlarını kollayan ve gözetleyen bir konumda olmuştur. Borsamız, bünyesinde kurmuş olduğu hububat analiz laboratuvarı, satış salonu, teknolojik alt yapısı ve yetkin personeli ile ülkemizin sayılı borsaları arasındadır. Bu görev ve sorumluluk bilinciyle yapmış olduğu çalışmalarını 2008 yılında TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, 2012 yılında TS ISO 10002 Şikayet Yönetim sistemi Belgesi ile tescil ettirmiş, ve 2010 yılında TOBB Akreditasyon Sistemine dahil olmuştur.
Stratejik planlama için Stratejik Planlama Ekibi oluşturulmuştur. Stratejik Planlama Ekibimiz yasal şartlar, süreçlerimiz ve diğer oda ve borsaların da görüşlerini alarak çalışmalara başlamıştır.
Stratejik Planlama çalışmalarımız aşağıda belirtilen ana başlıklar altında yürütülmüştür;
Durum Analizi
Geleceğe Bakış
Maliyetlendirme
İzleme ve Değerlendirme
Durum analizi kapsamında PEST ve SWOT analizleri, Stratejik Planlama Ekibinin yanı sıra borsamız üyeleri ile yapılan anketler neticesinde yapılmıştır.
Stratejik Planlama Ekibi elde edilen verileri birleştirerek stratejik amaç ve hedefleri belirleyerek Stratejik Plan Taslağını oluşturmuş, oluşturulan taslak 19/02/2013 tarih ve 217 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile onaylanmıştır.
-
STRATEJİK PLANLAMA EKİBİ
Ekrem Baştuğ
|
Yönetim Kurulu Başkanı
|
M. Emin Uysal
|
Yönetim Kurulu Üyesi
|
L. Aydan ÖZDEMİR
|
Danışman Firma Yetkilisi
|
M. Metin DEMİR
|
Genel Sekreter
|
Güner TATLIPINAR
|
İstatistik ve Tescil Memuru – Akreditasyon Sorumlusu – Stratejik Planlama Lideri
|
H. Fatih FINDIK
|
Laboratuvar Sorumlusu
|
İLETİŞİM
Adres : Hasan Özkaymak Buğday Pazarı No: 2 KARAMAN
Tel : + 90.338. 213 37 69 - + 90.338. 213 61 83
Faks : + 90.338. 213 58 92
e. mail : info@karamantb.org.tr & karamantb@karamantb.org.tr
-
DURUM ANALİZİ
-
KARAMAN İLİNİN ANALİZİ
-
İLİMİZİN TARİHÇESİ
Karaman ovası tarihin ilk çağlarından itibaren Anadolu’yu Çukurova ve güneye bağlayan en önemli ticaret ve yerleşim yerlerinden birisi olmuştur. Özellikle çok geniş ve verimli ovaya sahip olması nedeni ile Karaman adeta bir cazibe merkezi haline gelmiş bu özelliğinden dolayı tarihinde önemli olayların öncülüğünü yapmış bir şehir olarak gündemden hiç düşmemiştir.
Karaman il sınırları içerisinde Süleymanhacı Köy’ünde yer alan Pınarbaşı Höyüğünde Kültür Bakanlığı ve İskoçya Edinburg Üniversitesi iş birliği ile 1994 yılında başlatılan kazıların ilk izlenimlerine göre bölgenin insanlık tarihi ve kültürünün Epi Paleolitik döneme (M.Ö 10000) kadar indiği tespit edilmiştir.
Yine Pınarbaşı ve Karaman Merkeze bağlı Canhasan köyünde bulunan Canhasan Höyüğünde yapılan kazılarda insanlık yaşamında çok önemli bir yere sahip olan Neolitik döneme yani Cilalı Taş Devrine ait bulgulara rastlanmıştır (M.Ö. 8000 – 5500) . Bunlara benzer bazı höyüklerde yapılan yüzeysel araştırmaların sonucunda Bronz çağına ait çanak ve çömlek parçalarına rastlanılmıştır. (M.Ö.3000- 1200)
İlk çağlardaki durumu net olmayan Karaman, Hititliler döneminde Arzava adlı yarı bağımsız bir devletin sınırları içerisinde önemli bir ticari ve askeri merkez olmuştur. Günümüze kadar gelen Karadağ ve Kızıldağ’da Hititliler döneminden kalma kitabeler ve röliyefler mevcut bulunmaktadır.
M.Ö. 7. yüzyılda Frigler’in 6. yüzyılda Lidyalılar’ın işgaline uğrayan şehir 6. yüzyılın sonlarında Pers egemenliği altına girmiştir.
Klasik devirde Lykaonia bölgesinde Laranda olarak bilinen şehir, Helenistik devirde büyük İskender’in haleflerinden Perdikkas ve Flippos’un (M.Ö. 322) talan ve tahriplerine uğramış M.Ö. 1. yüzyıla kadar Anadolu’daki Helenistik krallıkların egemenliği altında kalmıştır.
Karaman Roma devrinde mahalli krallardan Derbe Hakimi Antipotros’un yönetimine girmiş, Galatia Kralı Amyntos’un Atipatros’u yenip öldürmesi üzerine şehir Galatların eline geçmiştir. Laranda Roma devrinde Lykonia birliğine bağlı önemli bir ticaret merkezi olarak kalmıştır. Şehir M.S. 325 – 451 yılları arasında da Roma Konsül seçimlerine temsilci gönderebilecek kadar önemli bir merkez olmuştur. Zira ele geçen bazı taş kitabelerden Roma İmparatoru Tralan zamanında şehrin imar edildiğini ve bazı binaların yapıldığını anlamaktayız. Laranda Bizans çağında Hristiyanlığın önemli şehirleri arasına girmiş, özellikle Karadağ üzerinde bulunan BARATA şehrinde 4. ve 9. yüzyıllarda pek çok kilise yapılmıştır. Bu gün bu kilise kalıntılarından bir kısmı ayakta olup literatüre BİNBİR KİLİSE olarak geçmiştir. Yine Ekinözü Köyü’nde bulunan DERBE Höyüğü ve TAŞKALE Kasabasında bulunan MANAZAN Mağaraları bu dönemin önemli yerleşim yerleridir. Özellikle Manazan Mağaraları Yeşildere vadisinin kuzey yamaçlarındaki doğal kayalara oyulmuş 5 katlı olup zamanın toplu konutu olarak inşa edilerek uzun yıllardan beri de tahıl ambarları olarak kullanıldığını bilmekteyiz. Bu mağaraların tahıl ambarı olarak kullanılmaya başlanmasının bir nedeninin de önemli bir tarım bölgesi olduğunun kanıtıdır.
Laranda, 8. ve 9. yüzyılda Arap orduları tarafından birkaç kere kısa süreli işgal edilmişse de şehir Selçuklular dönemine kadar Bizans hakimiyetinde kalmıştır. Anadolu’nun Selçuklular tarafından fethinden sonra Danişmentoğulları’nın eline geçen Karaman M.S.1165 yılında 2. Kılıçaslan tarafından Selçuklu topraklarına katılmıştır. Laranda Selçuklular devrinde imar edilmesine ve 12. yüzyılda kalesinin onarılmasına rağmen daha sonraki yüzyıllarda yapılan savaşlar nedeni ile bu eserler bozulmuş Saadettin Ali Mescidi ve Kale dışında hiçbir eser günümüze kadar gelememiştir.
Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin KEYKUBAT devletinin Akdeniz kıyılarını güvenlik altına almak için Türkmenler ’in (OĞUZLAR) Avşar boyundan, bir diğer iddiaya göre de Salur boyundan olan Karamanoğulları’nı Karaman, Ermenek, Mut, Gülnar, Silifke, Anamur, Mersin, Alanya ve Antalya bölgelerine yerleştirmiştir. Anadolu Selçuklu Devletinin Kösedağ Savaşından sonra Moğollar’a yenilmesi Anadolu’daki Moğol felaketinin başlangıcı olmuştur. Bu savaştan itibaren Moğol hakimiyeti hüküm sürmeye başlamıştır.
Karamanoğulları Moğol istilasından sonra Anadolu’da dağılan Türk Birliğini kurmak, Anadolu’nun her tarafında çıkan karışıklıkları önlemek üzere diğer uç beylerine göre daha güçlü olması, askerliğe daha yatkın olması ve Selçuklu ve Moğol baskısından kaçanların da katılımları ile Nure Sofi adlı bir Türkmen dervişinin oğlu olan Kerimiddin Karaman önderliğinde, 1256 yılında bağımsızlığını ilan ederek Karamanoğulları Beyliğini kurmuştur. 1264 yılında Karamanoğulları Beyliğinin başına Mehmet Bey geçer. Öteden beri, Arap- Fars kültürünün etkisi altında kalan Türk Dili’nin aslına kavuşması için 13 Mayıs 1277’de ünlü Dil Fermanı’nı yayınlamış ve Türkçe’yi yeniden “Devlet Dili” olarak ilan etmiştir.
Günümüz Türkçesi ile;
Şimden geru hiç kimesne, “Bu günden sonra hiç kimse
Kapıda, divanda, mecliste, Divanda, bargahta, mecliste ve
Seyranda Türk Dilinden Meydanda Türkçeden başka dil
Özge söz söğlemeye Kullanmayacaktır.”
Anadolu Selçuklu Devletinin 1308 yılında yıkılmasından sonra Karamanoğulları, Konya ve çevresine tamamen hakim olmuşlar; Selçuklu Devleti’nin başkentine sahip oldukları için bu devletin mirasına sahip çıkarak Anadolu’da siyasi birliği sağlamaya çalışmışlardır. Topraklarını Akdeniz’e kadar genişleten Karamanoğulları 14. yüzyılda Anadolu’nun en güçlü beyliği haline gelmiştir.
Karaman 1256 – 1487 yılları arasında yaklaşık olarak 230 yıl Karaman Beyliği egemenliğinde kalmış ve Anadolu da kendini en uzun süre ayakta tutabilen beyliğe başkent görevi yapmıştır.
Karaman, bünyesinde Mevlana, Yunus Emre, Karamanoğlu Mehmet Bey, Kazım Karabekir Paşa, Piri Reis, Ali Cemal Efendi (Zembilli Ali Efendi), Şeyh Edebali, Dursun Fakıh, Şeyh Ali’yyüs Semerkandi, Molla Fenari, Gufrani, Kenzi gibi bir çok ünlü şahsiyetler yetiştirmiştir.
Beyliği döneminde en parlak günlerini yaşayan Laranda, diğer taraftan hızla gelişmekte olan güçlü ve daha düzenli orduya sahip olan, Anadolu’da bulunan diğer beyliklerin de katılımları ile gücüne güç katan Osmanoğulları hızla büyümüş, bunun sonunda Anadolu’da hakimiyet kurmak isteyen iki beylik arasında mücadele başlamıştır.
Osmanlılar’la Memluklular arasına sıkışan Karamanoğlu Beyliği özellikle Osmanlılar’la yapmış oldukları savaşlar sırasında çok acı çekmiş, şehirleri defalarca yakılıp yıkılmış, dolayısı ile gelişme olanağını kaybetmiş; 150 yıl süren çeşitli savaşlar sonucunda 1467 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı Devletine katılmasına rağmen, Beylik 1487 yılına kadar ayakta kalmıştır. Karamanoğlu Beyliği yıkıldıktan sonra Osmanlı’ların devlet politikası sonucu Karamanlılar; başta Rumeli olmak üzere Kıbrıs, İstanbul ve Anadolu’nun değişik vilayetlerine, İmparatorluğun değişik bölgelerine yerleştirilmişler yani bir nevi sürgün edilerek tasfiyeye maruz kalmışlardır.
İşte bunun içindir ki günümüzde bile Anadolu topraklarının değişik yerlerinde Balkanlarda, Kıbrıs’da hatta Yunanistan’da (Yunanistan’da devlet başkanlığı yapmış bir döneme damgasını vurmuş bulunan KARAMANLİS’in de Karamanlı olduğu ve Karaman’da yaşamış olduğu evin hala ayakta olduğu tartışılmaz gerçektir.) mutlaka Karaman ismi verilmiş beldeler, yerleşim yerleri, mahalle isimleri, cami isimlerine ve Karaman’lılara rastlamak mümkündür. Örneğin Göller bölgesinde Karamanlı, Batı Karadeniz’de Karaman gibi yerleşim yerleri Afyonkarahisar’da Karaman adında bir mahalle yine bu mahallede Karaman adı taşıyan cami bulunmaktadır.
Karaman; Karamanoğulları Beyliğinin yıkılmasından sonra Osmanlı toprakları içerisinde ‘’Eyalet’’ olarak yerini almıştır. İdarenin başınada bir beylerbeyi atanmış daha sonra Konya vilayetine bağlı bir sancak merkezi haline getirilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde ilçe merkezi olmuştur.
Tarih, Kültür ve huzur kenti uzun bir süre ilçe merkezi olarak kalan bu nedenle kendisini yeterince tanıtamayan Karaman nihayet 15 Haziran 1989 tarihinde 3578 sayılı yasa ile Türkiye’nin 70. ili olmuştur.
-
Coğrafi Yapı
Karaman 37.11 kuzey enlemleri, 33.15 doğu boylamları arasında İç Anadolu Bölgesi’nin güneyinde yer alır. Kuzeyinde Konya, Güneyinde Mersin, Doğusunda Ereğli, Batısında ise Antalya yer alır. Orta Toroslar’ın kuzey eteğindedir. Güneyi ve doğusu dağlık, kuzeyi ovalıktır. Yüzölçümü 9.393 kilometre kare, denizden yüksekliği 1033 metredir.
Karaman’ın kuzeyi farklı jeolojik zamanlara ait oluşumların bir arada bulunduğu bir yapı özelliği gösterir. 2271 metre yüksekliğinde volkanik bir kütle olan Karadağ’ın çevresinde Kızıldağ ve Kalay dağları bulunur. Bu oluşumlar üçüncü Jeolojik devre aittir. Yine bu bölümde 1000 metre yüksekliğinde alüvyonlu düzlükler dördüncü jeolojik zamanın koaterner oluşumunda eski bir iç denizin taban kısımlarıdır. Hotamış Gölü, Akgöl ve Süleymanhacı gölleri bu iç denizin kalıntılarıdır. Konya, Karaman ve Ereğli havzasında iç denizin seviye değişmelerine bağlı olarak meydana gelen 990 – 1010 metre yükseltilerde 1 – 10 metre arasında değişen taraçalara rastlanmaktadır.
Karaman’ın güneyinde Orta Toroslar yer almaktadır. Orta Toroslar’ın bir çok yerinde üçüncü Jeolitik zamana ait neogen oluşumlu kalker tabakaları, ikinci zamana ait tabakalar, daha güneyinde ise üçüncü zamana ait 1500 – 1700 metre yüksekliğinde dağlar bulunmaktadır.
Toros Dağları, Göksu Nehri ve kolları tarafından derin vadilerle yarılmıştır. Bu vadiler ulaşımı sağlayan doğal geçitleri oluşturur. Ermenek ilçesini Karaman’a bağlayan Yellibel geçidi buözelliktedir. Sertavul Geçidi İç Anadolu’yu Akdeniz bölgesine bağlayan önemli bir geçittir.
Güney dağlık kesimden kuzeye doğru akan Yeşildere, Gödet Çayı ve Deliçay vadilerinde de aynı özellikler görülür. Bu vadiler boyunca oldukça uzun ve doğal mağaralara rastlanmaktadır. Kalkerli arazilerde oluşan bu mağaralarda sarkıt, dikit ve damlataş gibi karakteristik şekillere çok rastlanır.
Yayla turizmine elverişli olan Karaman’ın dağlık kesimleri ve vadiler boyunca uzanan uzun düzlükler dağ köylerinin tarım alanlarını oluşturmaktadır.
-
Karaman’da İklim ve Bitki Örtüsü
Karaman genelde yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı karasal iklim özelliklerini taşımakla birlikte, özellikle batı ve güneyinde yer alan vadi tabanlarında yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı Akdeniz ikliminin özellikleri kendini göstermektedir. Yaz mevsiminde 35 dereceye kadar yükselen sıcaklıklar, kışın -15 dereceye kadar düşmektedir. En fazla yağışın ilkbahar ve kış mevsiminde düşmesi, iklimin karasal iklimle, Akdeniz ikliminin geçiş özelliği taşıdığının göstergesidir. Yağışın en az olduğu aylar Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır.
Karasal iklimin doğal bir sonucu olarak ilkbaharda yeşeren, yaz sıcaklarıyla kuruyan bozkır (step) bitki topluluğu yaygın olarak görülmektedir.
İlk çağlardan bu yana birçok medeniyetlerin yaşadığı Karaman’da orman alanlarının bilinçsizce tahrip edilmesi sonucunda; orman örtüsü genellikle dağların yüksek kesimlerinde görülmektedir. Ormanlardaki ağaç türleri meşe, çam, ladin, katran ve ardıçtan oluşmaktadır. Tahrip edilen alanlarda genellikle Akdeniz iklimine özgü bitki örtüsü olan maki topluluklarına rastlanmaktadır. Bunların yanında köy yerleşim alanları içinde su kaynaklarının bulunduğu dağlar arasındaki dar ve uzun vadi tabanlarında kavak, söğüt ve meyve ağaçları yaygın olarak bulunmaktadır.
-
Karaman’da Tarım
İlimizin geniş verimli topraklara sahip olması bölge insanının tarıma olan ilgisini artırmıştır. Cumhuriyet öncesinde at, eşek, katır ve öküz gibi hayvanlar kullanılarak ilkel şartlarda tarım yapılmıştır. Fenni gübreler, zirai alet ve ekipmanlar ve zirai mücadele ilaçları bilinmiyordu. Sulama ise hemen hemen yok denecek kadar azdı. Hayvancılıkta düşük verimli ırklar kullanılıyor, bakım ve besleme meraya salınarak yapılıyordu. Tarıma dayalı işletmecilik yok denecek kadar azdı.
Cumhuriyet dönemi ile birlikte, özellikle 1950’li yıllardan başlayarak eski ve düşük verimli köy çeşidi tohumların yerine verimli ve kaliteli tohum çeşitleri getirilmiştir. Traktör, pulluk, tırmık, mibzer, römork ve sürgü gibi tarımsal aletler az da olsa kullanılmaya başlanılmıştır. 1960’lı yıllardan itibaren sulama, gübreleme ve ilaçlamaya geçilirken traktör kullanımı artmaya başlamış, biçerdöver, patos gibi hasat makineleri tarımda yerini almıştır. 1970’li yıllardan sonrada daha modern tarımsal alet ve ekipmanlar ile yüksek verimli yeni çeşitler ve yeni teknolojiler kullanılmaya başlanılarak verimde önemli artışlar sağlanmıştır. 1980’li yıllardan itibaren de tarıma dayalı sanayi kurulmaya başlanarak daha büyük adımlar atılmıştır.
‘’Milli ekonominin temeli ziraattır’’ görüşü doğrultusunda, özellikle Karaman valiliği’nin, Karaman Ticaret Borsası’nın, Karaman Ziraat Odası’nın tarıma vermiş oldukları desteklerle tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için eğitim, yayım, hastalık ve zararlılarla mücadele, koruma kontrol, ürün satışlarında fiyat disiplini ve haberleşmesinin yaygınlaştırılması, girdi temini, destekleme, tohum temizleme, ürün fiziki analizleri, mera ıslahı ve projeli işletmecilik gibi konularda çalışmalar bütün hızıyla devam etmektedir.
Karaman’da üretilmekte olan hububat çeşitlerinden özellikle Anadolu Durum Buğdayı (makarnalık buğday) dediğimiz Karaman sanayisinde bulgur yapımında kullanılan çeşit, Karaman’a özgü iklim ve coğrafik yapı nedeni ile gerek verim gerekse kalite yönünden Türkiye’nin en kaliteli buğdayı olarak kendisini kanıtlamış bir buğday çeşididir.
Karaman 939.327 hektar yüzölçümü ile ülkemizin geniş arazi varlığına sahip illeri arasında yer almaktadır. Bu arazinin 345.552 hektarı tarım, 320.772 hektarı çayır – mera, 199.678 hektarı ormanlık ve 73.325 hektarı tarım dışı arazilerdir. İlimizde ekonomik olarak doğrudan yararlanılan arazilerin payı % 71’i bulurken hububat, hayvancılık, meyvecilik, bağcılık, bakliyat ve son yıllarda gelişme gösteren endüstri bitkileri yetiştiriciliği yaygın olarak yapılmaktadır.
Daha önceki yıllarda dağınık ve denetimsiz olarak yapılmakta olan hububat ve bakliyat alımı, satımı, tartımı gibi işlemler 1984 yılında Karaman Ticaret Borsası’nın kurulması ile daha derli toplu hale getirilmiş üreticilerin dolaşmaları yerine toplu bir yerde ürünlerini pazarlama olanağı, ürünlerinin kalitesinin ve sınıflandırılmasının tespiti olanağı sağlanmıştır. Ülke ve dünya genelinde oluşan fiyat hareketlerinin anında üreticilere ve alım satım işiyle uğraşan üyelerimize bildirilmesi ile fiyat istikrarı sağlanmıştır. Yapılan bu çalışmalar Karaman tarımı, ekonomisi ve sanayisine yardımcı olmaktadır.
-
KARAMAN TİCARET BORSASI’NIN ANALİZİ
Karaman toprakları oluşumundan itibaren birçok evrelerden geçtikten sonra gerek coğrafi yapısı, gerekse fiziki yapısı itibari ile oldukça geniş ve verimli ovalara sahip olması ile çok eskiden beri tarım ziraatı ve hayvancılık üretimi açısından ülkenin önemli derecede ihtiyacını karşılayacak olanaklara sahip bir ilimizdir.
Bu avantajla hızlı bir gelişme ve ilerleme göstermekte olan Karaman’da tarım üretimi ve hayvancılık zamanla kendisini aşmış, denetimli, daha derli toplu oluşum ve dışa açılma ihtiyacı hissetmiştir. Bu ihtiyaçların tespit edilmesi ile konularında oldukça tecrübeli, girişimci, ileriyi net bir şekilde görebilen o dönemin tüccarları bir araya gelerek Karaman’a Ticaret Borsasının kurulmasının ihtiyaç haline geldiğini tespit etmişler ve alt yapı çalışmalarına büyük bir hızla ve şevkle başlamışlardır.
Burhanettin Cevher, Mehmet Önal ve Mehmet Ali Aladağ'ın oluşturdukları müteşebbis heyet TOBB, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile görüşmelerde bulunarak, Borsanın kurulması için TOBB'den heyetin getirilmesini sağlamıştır. Heyetin yaptığı incelemeler sonucu 1984 yılında Karaman'a Ticaret Borsası'nın kuruluşu onaylanmıştır. 21.04.1984 tarihinde ilk seçimler yapılarak, Borsa Meclisi ve Yönetim Kurulu oluşturulmuş ve ilk Genel Sekreter Ersun Ünlü atanarak, 21.05.1984 tarih ve 84/148 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın kararıyla Karaman Ticaret Borsası'nın kuruluş aşaması resmen tamamlanmıştır.
O tarihlerde görevde bulunan belediye yöneticileri Eski Buğday Pazarında borsamıza uygun yer temininde bulunmuşlar, bu alana ilk borsa binası tek kat olarak inşa edilmiş ve satış salonunda alım-satım yapılmaya başlanmıştır. Toplu bir yerde bulunmak, satış salonunda yapılan satışların açık arttırma yöntemi ile yapılması; gerek üreticilerimiz; gerekse alım satım yapan tüccarlarımız tarafından oldukça benimsenmiştir. 4 yıl gibi kısa bir dönem sonunda genişleyen bu iş hacmi sayesinde borsa binası mevcut yerine sığamaz, ihtiyaçlara yeteri derecede cevap veremez olmuştur.
Bu arada hızla büyümenin sonucu özellikle tarıma dayalı sanayide de aynı hızda gelişme olması nedeniyle kısa sürede şehir merkezinden uzak daha geniş ve daha modern yeni bir buğday pazarı ve borsa hizmet binası yapımı ihtiyacı hissedilmiş aynı zamanda Karaman Belediyesi tarafından yapılmakta olan Yeni Buğday Pazarı inşaatının yapımına hız kazandırılarak kısa sürede tamamlanması sağlanmış ve aynı yerde 600 metrekarelik alana yeni ve daha modern Borsa Binası zemin katı satış salonu olacak şekilde iki katlı olarak inşa ettirilip hemen yan tarafına o günün teknolojisi olan yarı otomatik 60 tonluk tır kantarı inşa ettirilerek Üreticilerimize ve tüccarlarımıza hizmet vermeye başlanılmıştır. Daha sonra o zamanın, Sanayi ve Ticaret Bakanı Hüsnü Doğan başta olmak üzere idari amirlerin, sivil toplum kuruluşlarının, tüccarlarımızın, üreticilerimizin ve halkımızın geniş katılımları ile Karaman Ticaret Borsası resmen açılışını yaptığı yeni Borsa Hizmet Binası ile 1988 yılında faaliyete geçmiştir.
Günümüzde halen bu yerde hizmet vermekte olan borsamız değişen teknolojik gelişmeleri de yakından takip ederek çalışma birimlerini tamamen bilgisayar sistemine geçirmiş, yarı otomatik olan hizmet kantarını tam otomatik ve elektronik hale getirmiştir. 2002 yılında hububat ve mamulleri üzerine bünyesinde en son teknolojileri kullanarak laboratuvarını oluşturmuş, gerekli elemanlarının en kısa zamanda eğitimlerini tamamlamış, özellikle laboratuvarın hizmete girmesi ile ilgili ürünlerin kaliteleri daha iyi tespit edilir hale gelmiştir. Gıda eğitimi veren liselerle ve üniversitemizin gıda eğitimi bölümü ile görüşmeler yapılarak birlikte çalışma olanağı sağlanmış, un sanayisi ile uğraşan üyelerimizle temasa geçilerek, laboratuvar çalışmalarında birliktelik ve hizmet alış verişi sağlanmıştır. Satış salonunu teknolojik hale getirerek hizmetlerine devam etmektedir.
-
Dostları ilə paylaş: |