Iki dinin kiskacinda Türkiye
Baskin Oran
Zavalli Türkiye. Baska sikintisi yok, saçma-sapan ve adi bile uyduruk olan “türban” konusunda iki fundamentalizmin kuyrugunda çarpiliyor. Bunlardan biri köktenmilliyetçilik, digeri köktencemaatçilik. Biri diyor ki: “Hiçbir yerde taktirmayiz!”. Öteki de: “Her yerde takariz!”.
Oysa bu çarsafa, pardon türbana dolanmanin çözüm basit: Resit kisiler arasinda devlet hizmeti alan takaaar, devlet hizmeti veren takamaaaz! Çünkü hizmet alana taktirmamak insan haklari ihlalidir, hizmet verenin takmasi ise devletin tüm inançlara esit mesafede durmasi kuralinin ihlalidir.
Kimse de bunlari susturup demiyor ki: “Din’in ve Milliyetçilik’in hakim oldugu yerde Insan’i arama, bulamazsin”. Demiyor ki: “Insan haklari, Devlet’e ve Cemaat’e karsi mücadeleyle insa edilen siginaktir”. Demiyor ki: “Üniversiteli gencin basina ve beline karisilmaz!”. Demiyor ki: “Bati’da üniversiteli gencin giyecegine karismayi düsünürsen müsahede altina alirlar!”.
Demiyor ki Insan açisindan: Din ile Milliyetçilik ayni seydir. Devlet ile Cemaat ayni seydir. Basa giyilene karismakla öteki tarafa giyilmeyene karismak ayni seydir.
Köktenmilliyetçilerin ezberi
Önce “kamusal alan!” dediler. Sokak da kamusal alandir; türbanlilari sokaga da mi çikartmayacaksin, dedik. Bu sefer: “devlet daireleri!” dediler. Postane de devlet dairesi; pul almaya giden kadinin basina da karisacak misin, dedik. Tabii, erkeklere karisamadiklari da isin cabasi.
Anlamiyorlar. En canim-cigerimden eposta aliyorum: “Ulan! Molla, haci, hoca ve dindar bir adam olsan eyvallah. Neden, neden, neden?”
Anlamiyorlar ki Mülkiye’deki “Milliyetçilik, Küresellesme, Azinliklar” dersine bu kizlarin girememesinin anlami, kendileri gibi türbanli yavrular dogurmak üzere evde koca beklemeleridir.
Anlayamazlar, çünkü böyle büyütüldük: Bir fikri destekleyeceksen, senin menfaatine uygun olmasi lazim; birini destekleyeceksen, senin “klan”indan olmasi lazim.
Ezberini bozmak ve “dogru” olani desteklemeyi düsünmek mesakkatli is. Onun için, “Türban çagdisidir” diyenlerin basta AB olmak üzere hiçbir çagdas gelismeyi desteklememesi çok ögretici.
Mihenk tasi oldu. Akdeniz rektörü “Kopya çekerler” dedi. Ankara rektörü (sanki türbanli kizlarin memuriyete alinmamalari çok umurundaymis gibi) “Beni niye böyle okuttunuz, diyecektir” dedi. Istanbul rektörü “Belki hiç hakkimiz olmadigi halde türbanli bir ögrenciye Cumhuriyet ilkelerinin kiyafetlerine aykiri diye hak ettigi notu vermeyecegiz" diyebildi (Sabah, 03.02.08). Yargitay baskan vekili ise açikça “beyan-i rey” ederek buna tunç kafiye tutturdu: “Hukuki eylem yapariz” (Radikal, 05.02.08). 301’deki esas sikintinin yargidan kaynaklandigini unuttu, ayrica Yargitay’i da Anayasa Mahkemesi yapiverdi.
En sikistiklarinda, 1 milyar YTL’lik soru: “Ya, basi açik olanlara baski yaparlarsa?”. Evet, tüm hükümetlerin gidip de Allahin mezrasinda oy için açtigi “üniversite”lerde yapabilirler de. Çünkü, birakin Fransa’nin bile laikligi koskoca Aydinlanma’ya ragmen tam bir asirda anca ögrendigini, 85 yil baski gören muhtemelen baski yapacaktir; Allah hiçbir azinligi çogunluk yapmasin. Hiç mi duymadiniz, pedofillerin (hâsâ huzurdan, sübyanci oluyor) kendi çocuklugunda bunu yasamis olduklarini?
Ha, o zaman benim gibiler kalkarlar, o baskiyi yapacak köktencemaatçilerin cemaziyelevveline öyle bir okurlar ki, cihan sasar kalir. Ama bu apayri bir mücadeledir. Önce zorla açtiranin karsisina dikiliriz, sonra da zorla kapattiracak olanin.
Üstelik, biz demokratlar Nasrettin Hoca fikrasi da degiliz. Testiyi kirabilir diye kimseye pesinen vurmayiz.
Bir de, bu köktenmilliyetçilere ögretiriz: Ceza hukukunda Zanardelli Raporu’ndan ve 1890 Italyan Ceza Kanunu’ndan beri “niyet” cezalandirmak yoktur. Yüz yirmi yildan bu yana sadece “fiil” cezalandiriliyor efendim…
Son olarak, hazirolda: “Fiil oldugunda çok geç olacaktir! Iran’da komünistler…” ezberini okuyabilirler. Mazurdurlar, çünkü Iran’da Sah döneminin tam bir istisna oldugunu, Iran altyapisinin seriati dogal ve kural kildigini ögrenmemislerdir.
Zaten, en sinirime dokunan da bu Iran örnegi. Muhteremler “Türkiye Iran mi olsun!” demeyi akillarina getirirler de, Türkiye’nin esas su anda Iran oldugunu akillarina getirmezler. Iran’da basi açik kizi üniversiteye sokmuyorlar, Türkiye’de de basi kapali kizi. Bundan mükemmel paralelizm mi olur? Özdemir Asaf bunlar için yazmis olmali: “Ben sana paralel, sen bana paralel, paralel paralel paralelli, tralel tralel tralelli”.
Köktencemaatçilerin ezberi
“Bunlar artik burjuva” dedik ama, izahli-içtihatli söylemek lazimdi: Sinif atlamak zor istir; tek kusakta olmaz. Gülünçlük de edebiyata buradan geçmistir zaten; Molière taa 1670’de “Kibarlik Budalasi”nda neyi anlatiyordu ki?
Isteyen gülünç olabilir. Ama zararli olmaya izin yoktur. Sen bir yandan türbani serbest birak, ama zorunlu din dersi belasina ilisme. Arkasindan, Imam-Hatiplerin katsayisini artirmaya soyun. Bir yandan da, lokantalarin içki ruhsatlarini iptale devam!
Üstelik, bu kes memlekette sigara yasasi bile çikarmis hükümet olarak iki yildir 301’e dokunma veya “Türklük” yerine “Türk Milleti” koyacagim deyip bizlerle alay et. Devam edeyim mi? Vakiflar Yasasi’nin zaten hazin olan hükümlerini daha da sünnet et.
Ey muhteremler, din birlestirmek içindir, bölmek için degil. Birakin ateistleri, en azindan 12 milyon Alevi’yi yabancilastirarak memleketi bölüyorsunuz. Üstelik, iftar miftar diye adamlarla alay ediyorsunuz. (Eyvah, “adam” dedim! Yargimiz kanun çikartarak bunu yasakladi. Prof. Atilla Yayla daha yeni 15 ay yedi! Bir de düz memur tarafindan “kontrol” edilecek!)
Ama, haklisiniz. Çocuk gördügünü yapar. Köktenmilliyetçilerden siz 85 yildir böyle gördünüz: Milliyetçilik de birlestirmek içindir ama, gayrimüslimleri ve 15 milyon Kürt’ü yabancilastirarak memleketi bölmüstür…
Kirk satirla, kirk katir. Türkiye size mahkum mu bekardesim?
Dostları ilə paylaş: |