Henry Kupjack’ın bir kuyumcu titizliğiyle çalışarak hayat verdiği “Hayallere Sığmayan Minyatür Odalar” sergisi, 15 Mart’a kadar Rahmi M. Koç Müzesi’nde ziyarete açık
İskender’in kuşatma çadırını dolaşan gözleriniz, bir adım ötede 17. yüzyıl korsan kaptanın kamarasında geziniyor. Bir adım daha atıyorsunuz, işte bir Osmanlı kahvehanesi. 16. Louis’in yatak odası, Thomas Jefferson’ın çalışma ve yatak odası, Japon çiftlik evi, kırmızı mobilyalı Amerikan lokantası, sizi MÖ 322 ila 1995 yılları arasında, kıtalararası bir gezintiye çıkarıyor. Her bir detayı titizlikle ve aslına uygun şekilde ele alınan “Minyatür Odalar”, dünya tarihinde iz bırakmış dönemlerin yaşam tarzını, mimari özelliklerini, en önemlisi de ruhunu yansıtıyor.
Kurucusu Rahmi M. Koç’un modeller ve minyatürlere tutkusu nedeniyle zengin bir koleksiyona sahip olan Rahmi M. Koç Müzesi’nin yeni minik konukları, minyatür sanatının günümüzdeki büyük ustası Henry Kupjack’ın eserleri. “Hayallere Sığmayan Minyatür Odalar” ismi altında 21 minyatür oda, izleyicileri kendisine hayran bırakıyor. “Amacım odaları öylesine gerçek yapmak ki, bakıldığında odanın içindeymiş gibi hissettirebilmek” diyen Amerikalı sanatçı Henry Kupjack’ın farklı dönemleri yansıtan minyatür odaları ZEN Diamond ana sponsorluğunda ve THY’nin desteğiyle Rahmi M. Koç Müzesi’nde sergileniyor. Odalar bir çocuk dünyasının olağanüstü süsleri gibi görünse de, serginin ziyaretçileri yetişkinler. Minyatüre bir hobi olarak hayatında yer verenler ile mimarlık, dekorasyon, tasarım dünyasından ziyaretçiler ön sıralarda yer alıyor.
“Zihin, minyatürde her türlü açıyı kullanır”
Eserleri Florida Naples Sanat Müzesi, Winterthur Müzesi, Chicago Sanat Enstitüsü, Boston Kütüphanesi ve Illinois Devlet Müzesi gibi dünyanın belli başlı müze ve galerilerinde sergilenen Kupjack’a göre minyatürlerin ortaya çıkmasında yılların deneyimi ve çocukluk hayal gücünün çok büyük etkisi var. 30 yılı aşkın bir zaman diliminde haftanın hemen her gününü stüdyosunda detaylar üzerinde çalışarak geçiren Kupjack, minyatürlerindeki kusursuz ölçek için cetvel gibi mekanik aletlere güvenmiyor. Sadece bakarak neyin doğru ölçekli olduğunu rahatlıkla söyleyebildiğini anlatan Henry Kupjack, her yeni odanın yeni bir meydan okuma olduğunu söylüyor ve sanatını şöyle açıklıyor:
“Minyatür, en eski uygarlıklardan bu yana var olan bir gelenektir. İnanç sistemleri ve kültürel olguların etkilerini taşıyabilir. Doğa ve çevreyi anlamlandırmak açısından insanoğlunun başa çıkabileceği boyutlara indirgemek amaçlanır. Minyatürde gerçekçi etkiyi yaratmak önemlidir. Kurgunun başarısı, gerçekçiliği yansıtacak yeterli detayın verilebilmesi açısından doğru orantılamaya bağlıdır. Minyatür kurgulanırken, zihin yüzlerce fotoğrafı doğru kompozisyon içinde ve olabilecek her türlü açıyı kullanarak bir araya getirir.”
Dostları ilə paylaş: |