L’ORIENT-LE JOUR: "TÜRKİYE, KÜRTÇE ŞARKI SÖYLÜYOR"
BEYRUT, 04/10(BYE)--- Tirajı günde 18 bin olan, liberal
L'Orient-Le Jour gazetesinin 4 Ekim 2002 tarihli sayısında,
yukarıdaki başlık altında yer alan haberin çevirisi şöyledir:
Türkiye'de yasaların iyileştirilmesi, Kürtçe müzik
yapımı alanında gerçek bir patlamaya yol açtı. Bu, bir süre
öncesine kadar ayrıklıkçı propaganda suçlamasıyla Kürt
kültürü savunucularını hapse atan bir ülkede zihniyetin
değiştiğinin göstergesi.
Türk nüfusunun dörtte birinin konuştuğu bu dil, bu
yaz parlamento tarafından hemen hemen resmi bir şekilde
tanındı.
Özellikle Kürtçe görsel-işitsel yayınlara özgürlük
getiren bu yasa, Türkiye'nin muhtemel üyeliği için Avrupa
Birliği tarafından istenen unsurlar arasındaydı.
Kaset yapımcı ve satıcılarının cenneti, İstanbul
IMÇ çarşısında, psikolojik çekincelerin kayboluşundan
sonra çok iyi satışlar kaydedildi ve bir patlama
öngörülüyor.
Umut Plak sorumlusu, Kürtlerin çoğunlukta olduğu
Güneydoğu Anadolu'da, "Eskiden insanlar korkardı, her an
polis gelip radyoyu ya da teybi kapatmalarını isteyebilirdi"
diyor ve adli makamlarla sorun yaşamamak için adının
açıklanmasını istemiyor. "Şimdi bu tabu yıkıldı ve pazar
patlayacak. Gün yüzüne çıkmak için bunu bekleyen o kadar
çok amatör şarkıcı var ki" diye devam ediyor.
Rakamlar çok net değil, ama satışların yeni yasanın
çıkmasından bu yana yüzde 20 oranında arttığını tahmin
ediyor.
Sabah gazetesine göre, Aşanlar Müzik şirketi,
haziran-temmuz aylarında Güneydoğu'daki Kürtçe kaset
satışlarını dokuz katına çıkardı.
Haziran ayında satışı yapılan toplam 50 bin kasetin
5 bini Kürtçe, ağustos ayında ise 45 bini Kürtçe olmak
üzere talep 70 bini aşmış.
"Eminim ki yasalarda bir değişme olmazsa bu, muazzam
şekilde pazarın işine yarayacak, çok büyük bir potansiyel
var" diyor, sadece Kürtçe kaset satan Kom şirketinin müdürü
ve prodüktörü Cabbar Barış. Acı bir şekilde gülerek,
olağanüstü halin olduğu Güneydoğu'da, "kataloğumuzdaki
kasetlerin yüzde 80'i yasaklıydı" hatırlatmasını yapıyor.
Yeni yerel radyo ve televizyon kanallarının ortaya
çıkması, sadece daha çok müzik yapımının ortaya çıkmasına
yol açmıyor, aynı zamanda onlara reklam alanı da getiriyor.
Umut Plak'ın yetkilisi, bu tür dağıtımın arterleri
olan sokak satıcılarının, "ayda en az iki kez" maruz
kaldıkları tacizlere ilişkin şikayetlerinin artık ortadan
kalktığını dile getiriyor.
Kürtçe şarkılar "tarihinin" ilk lazer video
disklerinden ikisini gururla gösteriyor: Biri Kemal Xani'nin,
diğeri Salih Dilova'nın, daha iki ay önce çıkmış, "çünkü daha
önce talep çok azmış."
Mağazadaki müşterilerden, elinde sazı ile Mehmet, Kürtler
için böylesi bir gelişme karşısında, aşırı Türk milliyetçi
çevrelerden gelebilecek tepkiden duyduğu endişeyi dile
getiriyor. "Bu yüzden insanlar, Kürtçe konuşma, şarkı söyleme,
dinleme konusunda kendilerini ortaya koymaya çok da
cesaret edemeyecekler" diyor.
Mehmet devam ediyor: "Zaten, İbrahim Tatlıses, Özcan
Deniz, İzzet Altınmeşe gibi en ünlü Kürt şarkıcılar Türkçe
söylüyorlar. Zira Kürtçe söyleselerdi, asla televizyona
çıkamaz ve şöhret olamazlardı."
Değişimin bir başka göstergesi ise, Türkiye'nin en ünlü
şarkıcısı Sezen Aksu'nun, milliyetçilerin sert kriterlerini
aşarak, ağustos sonunda konserlerinde Kürtçe şarkı söylemeye
başlaması.
Dostları ilə paylaş: |