6.2. Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Düzeyi Açısından Mersin
1970’li yıllara kadar gelişmenin temel göstergesi olarak görülen kişi başına gelir; toplumsal gelişmişliği yeterince açıklayamayan, yalnızca talep genişlemesini açıklayabilen dar kapsamlı bir göstergedir. Gerçekte gelişme kavramı; fiziki kapasite büyüklüğü ve gelir artışı gibi iktisadi gelişmeler yanında, bunların gelir grupları ve bölgeler arası dağılımı ile sosyal ve kültürel birikimlerin yansıtılabildiği toplumsal gelişme düzeyini ifade etmektedir. Bu anlayışla gelişme; ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel yapılarındaki ilerlemeyi kapsamakta ve bir bütün oluşturmaktadır. Bu bakımdan, illerin ve bölgelerin gelişmişlik sıralamasında; kişi başına düşen milli gelirin artırılması şeklinde özetlenebilecek iktisadi büyüme kavramıyla beraber, yapısal ve insani gelişmeyi içine alan ve ölçülebilen bütün sosyal değişkenleri de içeren bir “sosyo-ekonomik gelişme” ölçütü daha anlamlı olabilmektedir.
Bu amaçla bu bölümde Mersin ilinin sosyo-ekonomik yapısı; kişi başına gelir düzeyinin yanı sıra, diğer göstergeler (ekonomik, sosyal, kültürel) açısından da ele alınıp değerlendirilmiştir. Mersin ilinin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi incelenirken; Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü’nce 2003 ve 2011 yıllarında yapılmış olan “İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırmaları”ndan yararlanılmıştır.
Coğrafi bölge tanımı çerçevesinde yapılan sıralama sonuçlarına göre Mersin ilinin de içinde yer aldığı, 8 ilden oluşan Akdeniz Bölgesi, 2003 yılında yapılan çalışmaya24 göre; 0,02069 endeks değeriyle 4. sırada yer almıştır. Akdeniz Bölgesi, sahip olduğu endeks değeriyle ülke ortalamasını en iyi yansıtan bölge konumundadır. Akdeniz Bölgesinde tarım, sanayi ve hizmetler sektörleri hızlı bir gelişme içerisindedir. Tarımda sanayi bitkileri üretiminde uzmanlaşmış Çukurova ve tüm bölgede yaygınlaşmış seracılık faaliyetleri önemli bir yer tutmaktadır. Sanayide de tarımsal sanayilerin yanısıra demir-çelik ve petro-kimya gibi ana sanayi dalları bölge ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Bölgede yer alan uluslararası limanlar ve serbest bölgeler, ticari faaliyetlerin gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır. Ayrıca hızla gelişen turizm faaliyetleri, bölgenin iktisadi yapısını daha da çeşitlendirmiştir. Bölgede mekânsal düzeyde tek bir kutuba dayalı gelişme gözlenmemektedir. Bölgede yer alan illerin çoğu başlı başına birer kutup niteliği taşımaya başlamıştır. İstatistiki bölge birimleri sınıflandırmasına göre Düzey 1 sınıflandırmasına göre 12 coğrafi bölge içinde Akdeniz Bölgesi 6 sırada yer almaktadır. 2003 endeks değerlerine göre pozitif değere sahip altı bölgeden biri de Akdeniz Bölgesidir. TR61 (Antalya, Isparta, Burdur), TR62 (Adana, Mersin) ve TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) alt bölgelerinden oluşan TR6 Akdeniz Bölgesi, sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksine göre, 12 Düzey 1 bölgesi arasında 6. sırada bulunmaktadır. Düzey 2 sınıflandırmasına göre Adana ve Mersin’den oluşan TR62 alt bölgesi 26 Düzey 2 bölgesi içinde 7. sırada bulunmaktadır (İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması araştırması-2003).
2011 yılı verilerinin25 yer aldığı çalışmada Düzey 2 bazında bölgelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına göre, 14 bölge ülke ortalamasının üzerinde, bir bölge ülke ortalaması düzeyinde, 11 bölge ise ortalamanın gerisinde endeks değerlerine sahiptir. Tek ilden oluşan İstanbul, Ankara ve İzmir gibi Düzey 2 bölgeleri en gelişmiş bölgeler olurken, TR41 (Bursa, Eskişehir, Bilecik) ve TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) Düzey 2 bölgeleri dördüncü ve beşinci sırada yer almışlardır. Akdeniz bölgesinde, Batı Akdeniz bölgesindeki hızlı yükselişe karşılık Çukurova ve Doğu Akdeniz bölgeleri daha alt sıralarda yer almıştır
Göstergeler itibarıyla değerlendirme yapıldığında, işsizliğin Adana, Mersin, Van, İzmir ve İstanbul gibi özellikle göç alan illerde yoğunlaştığı görülmektedir. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan iller ise göç veren iller olarak, istihdam piyasasındaki etkinlikten ziyade gelişmemiş işgücü piyasaları nedeniyle düşük işsizlik oranına sahiptir. Ekonomik yapının tarımsal üretim ağırlıklı olması nedeniyle bu iller aynı zamanda işgücüne katılma oranının yüksek göründüğü illerdir. İşgücüne katılma oranının düşük seviyede kaldığı iller ise Güneydoğu Anadolu bölgesinde temerküz etmektedir.
Bir önceki çalışmada yedinci sırada yer alan TR62 (Adana, Mersin) Düzey 2 bölgesi bu çalışmada 0.5211 endeks değeriyle dokuzuncu sırada bulunmaktadır. Düzey 2 Bölgeleri içinde pozitif endeks değerine sahip 14 alt bölgeden biri de TR 62 bölgesidir. Düzey 2 sıralamasında ilk dört sıra değişmediği gibi son beş sırada yer alan Düzey 2 bölgelerinde de değişim görülmemektedir. Doğu Anadolu Bölgesi içerisinde yer alan TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) Düzey-2 bölgesi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) Düzey 2 bölgesi dışındaki diğer beş bölgenin gelişmişlik sıralamasında herhangi bir değişim görülmemektedir.
Akdeniz Bölgesini oluşturan illerin gelişmişlik sıralaması incelendiğinde; 2003 yılı araştırmasına göre; TR62 Düzey 2 illerinden Adana ülke genelinde 8. sırada yer alırken, Mersin 17. Sırada yer almıştır. Diğer Akdeniz Bölgesi illerinden Antalya 10., Isparta 28., Hatay 29., Burdur 31., Osmaniye 47 ve Kahramanmaraş 48. Sıralarda yer almışlardır. 2011 araştırmasına göre ise TR62 Düzey 2 illerinden Adana 16 ve Mersin 24. Sırada yer almıştır. Diğer Akdeniz Bölgesi illerinden Antalya 5., Isparta 21., Burdur 26., Hatay 46., Osmaniye 53., ve Kahramanmaraş 60. sıralarda yer almıştır.
Akdeniz Bölgesi illerinin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması ve endeks değerleri Tablo 182’de görülebilir.
Dostları ilə paylaş: |