Mezheplerde Mehdilik İÇİndekiler


Şia İnançlarında Ric’atla Mehdilik Arasındaki Temel Fark



Yüklə 0,57 Mb.
səhifə11/24
tarix06.09.2018
ölçüsü0,57 Mb.
#78592
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   24

Şia İnançlarında Ric’atla Mehdilik Arasındaki Temel Fark


Burada şunu belirtelim ki, Mehdilik inancı, gaybet ve zuhur meselesi ric’at meselesinden tamamen farklı olduğu apaçık bellidir. Mehdilik inancı, gaybet ve zuhur konusu şu anlamdadır: Hz. Mehdi doğumundan bugüne kadar ve zuhur edip dünyayı adaletle dolduracağı güne kadar yaşıyor ve yaşayacaktır. Fakat şimdi o yaşadığı halde gaybettedir; yani insanların arasında olup onların toplantılarına katılıp, hacda hacılar arasında olmasına rağmen insanlar her ne kadar onu görseler bile tanımazlar, o da özel bir takım maslahatlardan dolayı kendisini tanıtmaktan sakınmaktadır. O bir gün zuhur edecek, o gün insanlar onu Mehdi olarak tanıyacaklar ve o yeryüzünü adaletle dolduracaktır.

Ama ric’at ise şu anlamdadır: Sırf iman veya sırf küfürle dünyada yaşadıktan sonra ölen bir grup insan, Allah’ın emriyle mümin olanların izzetle ve kafirlerin ise zilletle yaşaması için dirilerek dünyaya döneceklerdir. Dolayısıyla Fığlalı’nın ric’atı “Ölen, fakat ölmediğine inanılan kimsenin yeniden gelişi” şeklindeki tanımı tamamen yanlıştır. Ric’atın doğru tanımı “Ölen ve öldüğüne inanılan kimsenin yeniden gelişi”dir. Bunun da Şiâ’nın, Hz. Mehdi’nin yaşadığı ve bir gün zuhur edeceğiyle ilgili inancıyla hiç bir ilgisi yoktur. Ayrıca, ric’at ve Hz. Mehdi’nin zuhuru ikisi de birbirinden tamamen farklı iki anlam olup mantık açısından bu ikisi arasında hiç bir bağlantı yoktur. Yani eğer ric’ate delalet eden hadisler olmasaydı, Hz. Mehdi’nin gaybet ve zuhuruna delalet eden hadislerden, bazı insanların öldükten sonra bir gün tekrar dünyaya gelecekleri kesinlikle anlaşılmamaktadır.

Dikkat edilmesi gereken diğer önemli nokta da şudur: İmamet ve Mehdilik inancı Şiâ’nın inanç esaslarından biridir. Buna göre Şiâ, Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih ’ten sonra ilmî ve siyasî merciliğin on iki İmama mahsus olduğuna inanmaktadır. Dolayısıyla, Kur’an tefsirinde, doğru sünneti yanlışından ayırt etmede, fıkıh, kelam ve diğer dinî alanlarda Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih ’ten sonra on iki İmam’a ve bunlardan biri olan Hz. Mehdi aleyhi’s-selâm ’a müracaat etmeği farz bilmektedir. Ric’at meselesi Şia’nın Ehl-i Beyt’in hadislerine inanmasından kaynaklanan ayrıntılardan sadece birisidir. İşte bu yüzden, ric’at konusunu hiç bir zaman “İmamet ve Mehdilik” inancıyla aynı sırada kabul edemeyiz.

2- Hz. İsa (a.s)’ın Göğe Yükseldiği ve Tekrar İneceği konusundaki İslam İnancı İnkâr Edilemez


Müslümanların Kur’an ayetleri, Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih ve Ehl-i Beyt İmamlarından rivayet edilen hadislere dayanarak görüş birliği içerisinde olduğu meselelerden biri, Hz. İsa’nın göğe çıkarıldığı ve bir gün yeryüzüne ineceği inancıdır. -Bu inancın delillerine ileride değineceğiz.- İslam’a göre Yahudiler Hz. İsa’yı öldürmemiş, çarmıha germemişler, aksine, Allah Teala onu ruhu ve bedeniyle göğe çekmiş, o, ahir zamanda gökten inerek Hz. Mehdi’nin yardımına koşacak, onun İmametinde namaz kılacaktır. Ne yazık ki Fığlalı tarafından bu İslamî inanç da İslam’ın “Mehdilik” inancı gibi şüpheye düşürülmüş ve hatta bu inancın bir İslam inancı olduğu inkâr edilmiştir. Fığlalı ilk önce ayetlerin açıkça Hz. İsa’nın (ruh ve bedeniyle) göğe çıkarılmasına delaletini inkâr ederek kitabının 264. sayfasında şöyle diyor:

“Bir kere İsa b. Meryem’in bedeniyle ve canlı olarak semaya çekildiği” şeklinde bir açıklama bize bu konudaki ayetlerin sınırını oldukça zorlayan bir davranış gibi gözüküyor.”

Ve buna dayanarak Hz. İsa aleyhi’s-selâm ’ın öldüğünü (bedenen göğe çıkarılmadığını) dolayısıyla Hz. İsa aleyhi’s-selâm ’ın gökte olduğuna ve kıyametten önce yere ineceğine delalet eden hadisler bu ayetlerle çeliştiğini ve bu konu müfessirleri bu ayetleri te’vil etmeye mecbur ettiğini ileri sürmüş ve dolayısıyla şöyle demişlerdir:

“İsa b. Meryem’in ref’i ve vefatıyla ilgili deliller yalnızca bu ayetlerden ibaret olsaydı bir bakıma mesela yoktu denebilirdi. Ama, hadislerde söz konusu edilen İsa’nın kıyamet gününden önce döneceğine dair hükümlerin varlığı müfessirleri ayetlerde geçen kelimelerin bilinen açık anlamları dışında te’vil (yorum) yoluna gitmek ve ayetleri hadislerdeki görüşler istikametinde açıklamak zorunda bırakmıştır.”

Hatta Fığlalı’ya göre Müslümanların Hz. İsa aleyhi’s-selâm ’ın nüzul ve inişiyle ilgili inancı tamamen Yahudi ve Hıristiyan inancıdır. Dolayısıyla ref (göğe çekilme) kelimesi geçen bir kaç ayeti naklettikten sonra şöyle diyor:

“Görüldüğü gibi ayetlerde ref kelimesi daha çok manevi yükseklik, üstünlük ve üstte oluş anlamlarına gelmektedir. Buna rağmen bir kısım müfessirler Hz. İsa’nın geri gelişine (ric’at) dair haberlerin gerçekleştirmesini veya başka bir ifadeyle doğrulamasını sağlamak için... insanları beşikte iken de, yetişkin iken de iyilerden olarak konuşacaktır (Âl-i İmran/46, Mâide/110) ve o kıyametin kopacağını bildirir ve (Zuhruf/61) ayetlerinin de işaret olduğunu belirtmişlerdir.”

Görüldüğü gibi burada Fığlalı Hz. İsa aleyhi’s-selâm ’ın inişine inanmayı ric’at bilmektedir. Başka bir yerde de ric’atle ilgili inancını şöyle açıklıyor: “Şüphe yok ki ric’at daha önce de ifade edildiği gibi tamamen bir Yahudi ve Hıristiyan akidesidir.”

Fığlalı bu ifadesini tekrarlayarak Kur’an’ın sarih nasslarına ters düşen konumda ayak direnmekte, inat göstermektedir. Meseleyi tam tersine gösterip ayetlerde Hz. İsa aleyhi’s-selâm ’ın öldüğünü ve göğe çekilmediğini belirtildiğini iddia ettikten sonra, Fığlalı, Hz. İsa aleyhi’s-selâm ’ın canlı olarak göğe çekildiğini gösteren yeryüzüne nüzul ve inişiyle ilgili hadisleri önemsiz göstermeye çalışmakta ve bu hadisleri vahid haber şeklinde takdim ederek, ilgili eserinin 253. sayfasında “nitekim, Deccal’ın çıkışıyla ilgili olan ahad haberlerde İsa b. Meryem aleyha selâm ’ın nüzulü açıkça belirtilmiştir” demektedir.

Fığlalı, aynı kitabın 265. sayfasında da bu hadisleri ahad olarak tanımlamakta... Fığlalı’nın; Hz. İsa aleyhi’s-selâm ’ın canlı olarak göğe çıkarıldığı şeklindeki Kur’an ve İslam inancını çok açık olarak inkâr ettiğini ve şu görüşler üzerinde ısrarla durduğunu görmekteyiz:

a- Hz. İsa aleyhi’s-selâm ölmüştür.

b- Hz. İsa aleyhi’s-selâm ’ın göğe yükseltilmesi olan “ ref ”, onun canlı olarak; yani ruhu ve vücuduyla göğe yükselmesi değil; makam ve değer açısından yükseltilmesi demektir.

c- Hz. İsa aleyhi’s-selâm ’ın tekrar yeryüzüne ineceğini bildiren rivayetler ahad haberler olup anlamları da Kur’an’a uymamaktadır.

Evet, Fığlalı’nın mezkur konudaki görüşleri özetle böyle. Şimdi bunları Allah’ın kitabı ve O’nun Resulü’nün sünnetiyle değerlendirelim:


Yüklə 0,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin