Halkın enflasyonu rekor kırdı…
TÜİK’in 450’ye yakın mal ve hizmeti kapsayan TÜFE ortalamasında % 6,5 olarak açıkladığı 2009 yılı enflasyonu, vatandaşların en fazla tükettiği ihtiyaç maddeleri esas alındığında, bunun kat ve kat üzerine çıkıyor.
Mutfak enflasyonuna yetişilmiyor…
2009 Yılı En Çok Pahalanan 20 Ürün (%)
|
GIDA
|
%
|
GİYİM
|
%
|
Kuru Soğan
|
83,28
|
Kadın İç çamaşırı
|
14,13
|
Koyun Eti
|
53,21
|
Çocuk Eşofmanı
|
13,87
|
Yeşil Soğan
|
42,65
|
Kadın Terliği
|
10,20
|
Tavuk Eti
|
40,98
|
Çocuk Botu
|
10,05
|
Ayva
|
37,67
|
Kadın Takın Elb.
|
10,05
|
Antep Fıstığı
|
35,74
|
Erkek Eşofman
|
10,03
|
Mandalina
|
30,72
|
Battaniye
|
9,48
|
Kabak Çekirdeği
|
30,61
|
Kaban(Erkek)
|
8,36
|
Patates
|
29,38
|
Spor ayak.(Çocuk)
|
7,19
|
hazır Kahve
|
28,74
|
Yatak örtüsü
|
7,14
|
kabak
|
26,97
|
Erkek Ceket
|
6,99
|
Sakatat
|
26,38
|
Spor ayak.(Erkek)
|
6,53
|
Dana Eti
|
26,16
|
Tayyör
|
6,45
|
Konserveler
|
21,28
|
Etek
|
5,24
|
Nar
|
20,55
|
Erkek Bot
|
5,20
|
Portakal
|
18,48
|
Çocuk Ayk.
|
4,89
|
Fındık İçi
|
17,54
|
Kadın Kazak
|
4,89
|
Sarımsak
|
16,85
|
Pardösü(Kadın)
|
4,79
|
Balık
|
16,24
|
Kazak (Erkek)
|
3,56
|
Karnabahar
|
15,39
|
Takım Elb.(Erkek)
|
2,85
| 2009 yılında 32 temel gıda maddesinin fiyatının % 10-84 arasında; 27’sinin ise % 1-10 aralığında artış gösterdiği, az sayıdaki gıda maddelerinde ise fiyatların yıllık bazda düştüğü dikkat çekiyor. Yıllık artışta kuru soğan % 83,3’le en yüksek artışı gösterirken, %53,2 ile koyun eti, %42,7 ile yeşil soğan ve % 41 ile tavuk eti izledi.
Giyimdeki artış da genel enflasyonun üzerinde…
TÜFE kapsamında yer alan giyim grubu ürünlerinde %14,1’le en çok pahalanan ürün olan kadın iç çamaşırı, onu %13,9’la çocuk eşofmanı, %10,05’le çocuk botu ve kadın takım elbisesi, % 10,03’le erkek eşofmanı olurken en az artış gösteren %2,8’lekadın pijaması ve %2,4 ile kadın gömleği oldu.
Eğitim de pahalandı…
2009 Yılı Eğitim Alanında Yıllık Fiyat Artışı (%)
|
Okul Kitapları
|
68,60
|
Diğer Kırtasiye malzemesi
|
17,51
|
Kalem
|
14,36
|
Okul Çantası
|
10,53
|
Özel Lise Ücreti
|
9,39
|
Özel İlkÖğretim Ücreti
|
8,94
|
Üniversite Harcı
|
8,02
|
Anaokulu Ücreti
|
7,65
|
Yurt Ücretleri
|
7,56
|
Özel Dershane Ücreti Üni.Haz.
|
6,79
|
Özel Üniversite Ücreti
|
5,86
|
Kreş ve Gündüz bakım Evileri
|
3,02
|
Okul Defteri
|
2,90
| 2009 yılında eğitim alanında en yüksek fiyat artışı %68,6 ile okul kitaplarında (yüksek öğrenim) yaşandı. Bunu %17,5’le diğer kırtasiye malzemeleri izledi.
Okul ve yurt üçerlerindeki artış ise %9,4’le özel lise, %8,9’la özel ilköğretim ücretleri olurken, %8,02 üniversite harçları, %7,8’le anaokulu, %7,6 ile yurt ücretleri takip etti. Dershane ücretlerinde %6,8 artış olurken, özel üniversitelerde %5,9, kreş ve gündüz bakım evi ücretlerinde %3,02 artarken okul defterlerinde bu artış %2,9 olarak belirlendi.
Sağlık sektörü ise %14,4 zamlandı…
2009 Yılı Sağlık Alanında Yıllık Fiyat Artışı (%)
|
Diğer Sağlık Ürnl.(Enjektör,Derece)
|
14,71
|
Hastane Yatak Ücreti
|
14,36
|
Doğum Ücreti (Normal)
|
10,79
|
Uzman Doktor Muayene Ücreti
|
9,33
|
Ameliyat Ücreti
|
9,09
|
Rontgen Ücreti
|
7,03
|
Doğum Ücreti (Sezaryen)
|
6,22
|
Diş Çekme Ücreti
|
2,76
| 2009 yılında sağlık alanındaki en yüksek artış enjektör, derece gibi diğer sağlık ürünlerinin fiyatında %14,71artış yaşanırken, hastane yatak ücretlerindeki yıllık artış %14,4 olurken, oldu. 2009 yılı normal doğum ücreti %10,8, uzman doktor muayene ücreti %9,33, ameliyat ücreti %9,1, röntgen ücreti %7, sezaryen doğum ücreti %6,2, diş çekme ücreti %2,8 arttı.
Seçimli bazı ürünlerde ise…
2009 yılında vatandaşın su faturası %13,8, kasko ve zorun trafik sigortası %17,7, tüp %11,3, araç tamiri %9,4, elektrik ücreti %9, belediye otobüsü %8,6 zamlanırken, dolmuş, metro, tiyatro ve doğalgaz fiyatları ucuzladı. Doğalgaza 2008 yılında kümülatif olarak %60 oranında zam yapılmıştı. 2009 yılında bu zamlar kimsen %33 oranında geri alınmış oldu.
2009 Yılı Seçilmiş Bazı Ürünlerde Fiyat Artışı (%)
|
Su Faturası
|
13,75
|
Kasko ve Zorunlu Trafik Sigortası
|
11,74
|
Tüp
|
11,34
|
Araç TamirÜcreti(Malzeme ve İşçilik)
|
9,40
|
Elektirik Ücreti
|
9,03
|
Belediye Otobüs Ücreti
|
8,64
|
Badana ve Boya Malzemeleri
|
4,73
|
Doğalgaz Ücreti
|
-33,00
| Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin hazırladığı “Gelir Dağılımı’nın İyileştirilmesi Sorunu ve Politikalar” raporuna göre Türkiye, OECD ülkeleri arasında gelir dağılımının en bozuk olduğu ikinci ülke konumunda. Yoksulluk oranının ise en yüksek olduğu üçüncü ülke durumunda.
Türkiye, Gelirin En Adaletsiz Olduğu İkinci Ülke…
Araştırmada en yüksek gelirli grup ile en düşük gelirli grup arasındaki fark ve gelirin paylaşımındaki adalete göre 0 ile 1 arasında değişen değerler alan Gini katsayısı kullanıldı. Buna göre eğer bir ülkede gelir tam olarak adil bir şekilde paylaşılıyorsa Gini katsayısı “0”; bir ülkedeki gelirin tamamını yalnızca bir kişi alıyorsa Gini katsayısı “1” rakamını alıyor. Bu rakamın büyüklüğü o ülkedeki gelir dağılımındaki adaletsizliği de ortaya koyuyor. Buna göre Gini katsayısı Danimarka’da 0,22, İsveç’te 0,24, Çek Cumhuriyeti ve Finlandiya’da 0,26, Macaristan’da 0,29, İspanya’da 0,30 olarak ölçüldü. OECD ülkeleri arasında en yüksek Gini katsayısı ise 0,38 ile Türkiye ve 0,46 ile Meksika’da. Buna göre OECD’ye üye ülkeler içinde gelir dağılımı en bozuk olan ülkelerin başında Türkiye ve Meksika geliyor.
Sosyal Patlamalar İçin Kritik Eşikteyiz…
Türkiye’de halen en düşük gelire sahip 14 milyon fert, toplam gelirin yalnızca %6,1’ini alırken; en yüksek gelirli 14 milyon fert ise toplam gelirin %44,4’ünü alıyor. Ülkemizde en düşük gelirli grup ile en yüksek gelirli grup arasında yaklaşık 7,3 kat fark bulunuyor. Uluslar arası bilim çevrelerine göre bu fark 8 kat olduğunda ülkede sosyal patlamalar yaşanıyor. Buna göre Türkiye, 7,3 kat farkla son derece kritik bir eşikte bulunuyor.
Araştırmada Ülkelerdeki Yoksulluk Oranları Da Oldukça Dikkat Çekiyor... Türkiye Kamu-Sen’in araştırmasına göre yoksulluk oranları bakımından da Türkiye’nin OECD içinde en yüksek oranlardan birine sahip olduğu görülüyor. Buna göre Danimarka’da nüfusun yalnızca %2,1’i, Norveç’te %2,9’u, İsveç’te %3,2’si, Çek Cumhuriyeti’nde %5,6’sı, Almanya’da %10,4’ü Yeni Zelanda’da %13,6’sı yoksulluk sınırının altında kalırken bu rakam Türkiye’de %17,11, ABD’de %18,4, ve Meksika’da da %21,3 olarak tespit edildi. Türkiye, OECD içinde yoksulluğun en yüksek olduğu üçüncü ülke konumunda. Açıklanan son enflasyon rakamlarına göre, Kasım ayında enflasyonun %1,29 olarak tespit edilmesi ve zorunlu tüketim harcamalarında yaşanan fiyat artışları, yoksulluk oranlarını biraz daha artırdı.
Geç kalınmadan Tedbir Alınmalı…
“Bu durum hükümetin Türkiye’de gelir dağılımı konusuna daha fazla önem vermesi ve konunun farklı boyutlarını dikkate alması gereğini ortaya koymaktadır. Toplumda ortaya çıkan ve kimi zaman çatışmaya dönüşen, bir çoğunda da çatışmaya dönüşme potansiyeli taşıyan sorunların çözümü için atılacak ilk adım, uygulanan ekonomi politikalarındaki tercihlerin dar ve sabit gelirlilerin öncelikli talepleri doğrultusunda değiştirilerek, gelir dağılımı yapısının, daha fazla geç kalınmadan düzeltilmelidir.”
Tüketici Güven Endeksi
Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen Aylık Tüketici Eğilim Anketi, tüketicilerin harcama davranış ve beklentilerini değerlendirmektedir.
Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum, 100 olması ise tüketici güveninde ne iyimser ne de kötümser durum olduğunu göstermektedir.
2007 yılında % 93,9 ile en yüksek seviyesinde olan Tüketici Güven Endeksi, 2008 yılında 69,9 olmuştur. 2009 yılı Aralık ayında 78,79 olan Tüketici Güven Endeksi, 2010 yılının Ocak ayında Aralık ayına göre %0,57 oranında artarak 79,24 değerine yükselmiştir.
TCMB tarafından açıklanan Beklenti anketi (Aralık 2009, 2. Dönem) sonuçlarına göre GSYİH büyüme beklentisi, 2009 yılı için 10 baz puan azalarak %-5.7, 2010 yılı için ise 20 baz puan artarak %3.4 olmuştur.
CNBC-e Tüketici Güven Endeksi Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 4,9 artış göstererek 91,93 olmuştur. Eylül ayından bu yana düşüş halinde olan endeksin Ocak ayında görece güçlü sayılabilecek bir toparlanma göstermektedir. 2009 dördüncü çeyrekte pozitif büyüme oranları beklentisine rağmen endeksin son çeyrekte sürekli düşüş göstermesi büyüme oranlarındaki iyileşme beklentilerinin tüketici güveni ile örtüşmediği mesajını vermektedir. Ayrıca işsizlik oranlarının son çeyrekte tekrar yükselişe geçmesinin de tüketicini güvenini olumsuz etkilediği düşünülmektedir.
Vatandaşların ekonomiye olan güveninin sayısal göstergelerinden biri olan, Merkez Bankası ve TUIK tarafından ortaklaşa hazırlanan Tüketici Güven Endeksi vatandaşın ekonomiden ümidini kesmeye başladığını net bir biçimde ortaya koymaktadır.
BÜYÜME
Dostları ilə paylaş: |