MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ
ARAŞTIRMA, STRATEJİ GELİŞTİRME VE DEĞERLENDİRME MERKEZİ (ARGE)
EKONOMİ’DE 7 YIL
(AKP DÖNEMİ 2002–2010)
ÖZET MUKAYESE
20 ŞUBAT 2010
İÇİNDEKİLER
EKONOMİ 1
İTHALAT 8
İHRACAT 9
DIŞ TİCARET AÇIĞI 9
CARİ İŞLEMLER DENGESİ 10
SICAK PARA 10
İÇ BORÇ 11
DIŞ BORÇ 12
TOPLAM BORÇ 12
KİŞİ BAŞINA DÜŞEN BORÇ STOKU 13
MERKEZİ YÖNETİM TOPLAM BORÇ STOKU 13
ÖZEL SEKTÖR BORÇ YÜKÜ 14
MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 15
KAMU YATIRIMLARI 19
İLLERDE YAPILAN YATIRIMLAR 20
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR 20
YABANCILAŞMA 23
ÖZELLEŞTİRME 25
VERGİ YÜKÜ 29
İŞSİZLİK-İSTİHDAM 33
ÜCRETLER 45
GELİR DAĞILIMI VE YOKSULLUK 51
TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ 64
BÜYÜME 66
SANAYİDE KAPASİTE KULLANIMI ORANI 71
SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ 73
ENFLASYON 76
SOSYAL GÜVENLİK 80
KAPANAN İŞ YERLERİ 83
AKP DÖNEMİNDE PROTESTOLU SENET/KARŞILIKSIZ ÇEK 86
ÖDENMEYEN TÜKETİCİ KREDİLERİ/KREDİ KARTLARI 89
VATANDAŞIN GELİRİ İPOTEK ALTINA ALINMIŞTIR 93
TARIM/ÇİFTÇİLER 97
EN SON EKONOMİK GÖSTERGELER 128
EKONOMİ
2008 sonu itibariyle Türkiye ekonomisini değerlendirmemiz aynen şöyleydi;
“Enflasyonu düşürdüğü iddiasını sürdüren Başbakan Erdoğan, Tercih etmiş olduğu ekonomik anlayışla AKP’nin ülkemizi sonu olmayan maceralara götürdüğü yıllardır bilinen ve vurgulanan gerçeklerdir. Bu konudaki uyarılarımız dikkate alınmamıştır.
AKP iktidarının yedi yıldır sürdürdüğü “yüksek faiz, düşük kur, sıcak para” tezgâhı ile sürdürdüğü ithalata dayalı ekonomik çark ve faiz sarmalının devamında beklenen zorluk ve güçlükler baş göstermeye başlamıştır.
Vatandaşlarımız, hükümetin ekonomideki politika tercihlerine karşı güvenini kaybetmiş ve gelecekten endişe etmeye başlamışlardır. Gelir artışını sağlayacak yatırımlar gerilemiştir. Reel sektörde siparişler ve satışlar zayıflamıştır. Sarfiyat olmadığından stoklar artmış durgunluk hakim unsur haline gelmiştir.
Çarşılar, pazarlar siftah yapmadan kapanan, bir süre sonra iflas eden işyerleriyle doludur. Borçlarını ödeyemeyen, haciz kıskacına yakalanan esnafımızın hali perişandır. Büyük iş merkezlerindeki işyerleri kiralarını ödeyemeyip iflas noktasına gelmiştir.
Borç batağına saplanan vatandaşlarımız en temel ihtiyacını bile karşılamaktan uzaktır. Okuyan çocuğuna para gönderemeyen, ev kirasını ödeyemeyen, pazarda filesini dolduramayanların sayısı her geçen gün çığ gibi artmaktadır.
Amerika’da konut kredilerinde başlayan finansal kriz giderek patlamış Avrupa’yı ve tüm dünyayı etkileyecek seviyeye ulaşmıştır. Küresel ekonomik kriz olarak nitelendirilen ve Türkiye’yi de büyük ölçüde etkileyen bu süreci, Başbakan hafife alarak “bize bir şey olmaz” diyerek geçiştirmeye çalışmıştır. Ancak ekonomik veriler ve gelişen borsa ve döviz rakamları başbakan’ı hemen yalanlamıştır. Borsa % 50 ye yakın değer kaybetmiş, döviz fiyatları bir haftada % 50’nin üzerinde artış göstermesine rağmen hükümet hiçbir tedbir geliştirememiş, yapısal anlamda hiç bir iyileştirme yapamamıştır.
Başbakan durumu seyretmek ve her zamanki gibi boş laflarla meydan okumakla vaktini geçirmiştir.”
Peki, günümüzdeki durum nedir? Onu da karşılaştırmalı olarak değerlendirelim.
Dostları ilə paylaş: |