2008 yılının tamamındaki büyüme TÜİK’in yaptığı revizyonlardan sonra yüzde 1.1’den yüzde 0.9’a geriledi. Böylece Türkiye 2008 yılında yüzde 1 bile büyüyememiş oldu.
2009 yılında da daralma devam etmektedir. Ekonomik üretim, istihdam ve büyümeye ilişkin açıklanan tüm öncü göstergeler ve makro ekonomik temel göstergelere yansımaları, ekonomide üretim, istihdamı ve ihracatı destekleyen gerçekçi ve köklü tedbirler alınmadığı için 2009 yılında ekonomi I. Çeyrekte -14,7, II. Çeyrekte -7,9 revize edildi. III. Çeyrekte -3,3 küçüldü.
2009 yılı Ocak-Aralık döneminde bir önceki yıla göre ihracat % 22,6, ithalat % 30,3 gerilemiştir.
TÜİK tarafından açıklanan verilerde sanayi üretimi son üç aydır büyük bir hızla gerilemektedir. Pek çok sektörde üretim durma noktasına gelmiştir. Kapasite kullanım oranlarında çift haneli düşüşler yaşanmakta son yılların en düşük düzeylerinde seyretmekte ve hızla gerilemeye devam etmektedir. Sanayi üretimindeki bu gelişme GSYİH da son çeyrekte bir daralmaya işaret etmektedir.
Buna ilave olarak, inşaat, tekstil, otomotiv gibi ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerindeki üretim ve ihracat gerilemesi kaygı verici boyutlara ulaşmış bulunmaktadır.
Dolayısıyla son verilerde ortaya çıkan cari işlemler açığındaki daralma, ekonominin performansından değil, bizatihi krizin kendi dinamiklerinden, üretimdeki gerilemeden iç talep ve ithalattaki daralmadan kaynaklanmaktadır. Enflasyondaki gerileme ise iç talepteki zayıflama ve gerilemenin sinyallerini vermektedir. Kısacası tüm göstergeler ekonomide negatif büyüme döneminin çanlarını çalmaktadır. Nitekim Merkez Bankası 2009 yılına yönelik enflasyon hedeflerini düşürürken bu tehlikeye zımni olarak dikkat çekmiş bulunmaktadır. Sanayide bu düşük performansın devamı halinde Türkiye ekonomisinin 2009 yılında büyük ölçüde daralmasını beklemek sürpriz olmayacaktır.
2008 yılında bütçe açığı 2007 yılına göre bile yüzde 25’e yakın artmıştır.
2008 yılı bütçe rakamları mali disiplinin darmadağın olduğunu, hükümetin küresel krizi bir tarafa bırakıp seçim yatırımlarına başladığını açıkça ortaya koymuştur.
Ekim 2008'den 29 Mart 2009 Mahalli İdareler Seçimi sonuna kadar başta Sayın Başbakan olmak üzere bütün iktidar mensupları gerçek dışı bir ekonomik tablo çizerek toplumu aldatmaya çalışmışlardır. Defterlerini tuttuğu şirketlerin aylık mizanlarını ayarlamaya çalışan muhasebe bürosuna dönen TUİK rakamları bile gerçeklerin üstünün örtülmesine imkân vermemiştir.
Seçimler bittikten sonra ekonomi yönetimi, Milliyetçi Hareket Partisinin 2009 bütçesinin görüşüldüğü Bütçe Plan Komisyonunda, TBMM Genel Kurulunda ve bütün ortamlarda dile getirdiği “2009 bütçesinin makro büyüklüklerinin gerçekçi olmadığı” görüşünü kabul etmek zorunda kalarak revize edilmiş büyüklükleri “Katılım Öncesi Ekonomik Program”da açıklamıştır.
Dostları ilə paylaş: |