Milliyetçilik sosyolojisi



Yüklə 1,37 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/75
tarix04.01.2023
ölçüsü1,37 Mb.
#121965
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   75
5321-Milli Kimlik-Anthony D.Smith-Bahadir Sina Shener-1994-291s

60 


ğımsız son Yahudi devletinin Hasmonüler (ya da Hasmonlar) 
olduğunu düşünürsek,* özellikle doğrudur. İsrail Toprağı 
çoğu zaman mesihçi bir restorasyondan daha fazla bir şeyi 
ifade etmekteydi; zaman zaman bazı Yahudi gruplarının yolları 
buralara düşmüş ve sinagoglar kurmuşlardı. Ancak Siyon (sıla) 
hasretinin gerçek olmaktan ziyade ekseriyetle manevî olu­
şunun nedeni burada yatmaktaydı. Bu, ihya edilmiş bir 
memleket ve şehirde mükemmelliyete ulaşma, kemale erme 
hayaliydi.
33 
Özellikle diasporadaki halklarla ilgili bir başka yaygın görüş 
de, bu halkların bekalarının, misafiren bulundukları top­
lumlarda, askerî ve tanmsal seçkinlerle köylü kitleleri arasında 
genellikle tefeci ya da zanaatkar olarak varolabilecekleri farklı 
bir ekonomik doku bulabilme yeteneklerine bağlı olduğunu 
ileri sürmektedir. Yahudilerin, Yunanlıların ve Ermenilerin, 
Lübnanlı ve Çinli tacirler gibi, Ortaçağ Avrupası'nda ve 
başlangıç evrelerindeki modern toplumlarda bu tür dokular 
buldukları ne vakidir ne de zaten mevcut oldukları yerlerde 
kültürel ayrılık ve ikamet kalıplarını takviye etmede bu meslekî 
dokuların bir rolü vardır. Sözkonusu olan, "meslekî doku" 
kategorisini, tipik bir diasporayı meydana getiren ve etnik 
beka ile etnik statü teminine apriori (önsel) nedensel bir ağırlık 
veren şartlarla rabıtadan ayırma yöntemidir. Bilakis, Arms-
göstermişlerdi. Çevre Yahudi gruplarının en dikkate değer olanı da, 6. yüzyılda 
Orta Asya'dan Kuzey Kafkaslar'a göçettiği sanılan ve 8. yüzyılda Yahudiliği 
benimseyen Türklerin kurduğu Hazar Devleti'dir. Ancak bütün Hazarlar değil, 
sadece yönetici sınıf Yahudiliğe dönmüştü. Yahudiliğin Kuzey Irak'taki asıl merkezi 
ise bu "Yahudi imparatorluğu"na hiçbir zaman ilgi göstermemişti. Dolayısıyla 
Hazarlar Yahudi dünyasıyla bütünleşemediler. Smith'in Hazarları "gerçek"Yahudi 
saymaması, "sonradan" Yahudiliğe intisap etmiş olmalarının yanında, bu intisabın 
Falaşalardakinin aksine kısmi kalmış olmasından ötürüdür. -ç.n. 
(*) Bkz. 83. sayfadaki dipnot. -ç.n. 
13 Werblowski'nin Ben-Sasson ile Ettinger'de (1971) yeralan denemesine bakın; 
Seltzer (1980) ve Yerushalmi (1983) ile karşılaştırın. 
61 


trong'un işaret ettiği gibi, dinî ve kültürel farklılıklara dayanan 
arketipik diasporalar, meslekî ayrım ile tefeci statüsünün etnik 
farklılık ve bekayı zorunlu olarak temine değil takviye etmeye 
ve dallanıp budaklandırmaya yaradığı, birbirleriyle ilişkili 
veçhe ve boyutların bir toplamı olarak görülmelidir. İspanyol 
Mağrib'indeki Yahudiler arasında her tür meslekten insana 
rastlanmaktaydı ama etnik bekaları, komşularıyla olan çok 
daha temelli dinî ve kültürel ayrımlara bağlıydı.
3 4
Örgütlü 
dinle ilgili olarak önceden söylenenlerden daha temel bir 
mütalaa çıkartılabilir. Dürziler, Samiriyeliler, Maruniler ve 
Sihler gibi mezheplere dönüşmüş etnilerde olduğu gibi di-
asporadaki topluluklarda da dinî ritueller, dua ve hiyerarşiler 
nesiller arasında ve topluluktan topluluğa yüksek bir biçimsel 
süreklilik düzeyi sağlayarak güçlü bir koruyucu rol oyna­
mışlardır. Kutsal dil ve yazıların, metin ve takvimlerin ayırıcı 
gücüne bir de milleniumun* görünüşteki büyüsü eklendiğinde 
diasporanın bekası mümkün olmuştur. Fakat güçlük de burada 
yatmaktadır. Zira bu açıklama hayatiyetini sürdüren bir 
topluluğun biçim, boyut ya da coğrafî konumu dışında bir 
şey söylememektedir. Örneğin Samiriyeliler son zamanlara 
kadar etnik sönmenin başını çekiyorlardı, çünkü yüzyılların 
kıyımından sonra endogami (içten evlenme) artık kayıpları 
kapatıp, sayılarının artmasını sağlayamıyordu. Eğer daha geniş 
bir Yahudi kesiminde etnik bir kendini yenileme yaşanmamış, 
Siyonizm ve İsrail devleti ortaya çıkmamış olsaydı savaşlar 
yüzünden sayıları azalan ve zanaatkar cemaati tecrit edilen 
Kuzey Etopya'nın Beta İsrail'i (ya da Falaş) hakkında şimdi 
bir yutulmadan sözediyor olabilirdik.
3 5 
34 Armstrong (1976) ve (1982, bölüm 7). 
(*) Millenium: Binyılcılık. Mesih ile azizlerin yeniden yeryüzüne gelerek kuracakları 
düşünülen bin yıllık bir dünyevi saltanatla ilgili inançların tümü. -ç.n. 
35 Samiriyelilerin son dönemlerine ilişkin olarak Strizower'e (1962, bölüm 5); Etopya 
Falaşları hakkında Kessler'e (1985) bakın. 
62 


Bu tez topluluğun canlılığı hakkında da bir şey söyleme­
mektedir. Din, Asur devlet dini gibi taşlaşmış ve antikalaşmış 
olabilir; daha önce gördüğümüz gibi böyle bir durumda etnik 
bekaya hiçbir katkısı olmadı. Bu içerden çürüme tıpkı Pto-
lemaus dönemi* Mısır'ının Firavun dininde olduğu gibi geç 
Roma dininde de gözlenebilir. Her iki durumda da, bırakalım 
etnik canlılığı, etnik beka için bile geleneksel din içinde bir 
harekete yaslanacak bir sav kurmak mümkün değildir.
3 6 
Şu halde din, Yunan Ortodoksisinin Osmanlı yönetimi 
altındayken kendi kendini yöneten Yunan Ortodoks millet'i** 
için yaptığı gibi, en azından kısa bir dönem zarfında, ortak 
bir etniklik duygusunu sanki bir krizalit içindeymiş gibi 
muhafaza edebilir. Ama bu dinî iskelet içindeki ruhu kıp-
raştıracak yeni hareket ve cereyanlar olmazsa tam da dinin 
muhafazakârlığı etniyi donuklaştırabilir veya raşitik bir 
kimliğin kabuğu haline gelebilir.
37
Örgütlü dinin kendi başına 
yeterli olmadığı açıktır. O zaman etnik kendini yenilemeye 
özgü mekanizmalar nelerdir? Böyle dört mekanizma saptı­
yorum; 

Yüklə 1,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   75




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin