Kısa ekonomik, teknik ve malî bilgiler içeren bu Sanayi Profili; yatırımcıları, profil konusu yatırım konusu hakkında ön bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır.
Üç farklı bölümden oluşan Sanayi Profilleri'nin ekonomik ve teknik değerlendirme bölümleri, cari bilgi ve verilerden oluşurken, malî değerlendirme bölümü ise, yapılabilirlik araştırmalarında (fizibilite etütlerinde) olduğu gibi, çeşitli varsayımlara dayanmaktadır. Söz konusu durum, fiili olarak yatırıma başlamadan önce bazı konuların tam olarak bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu sebeple; yapılabilirlik araştırmalarının hazırlanmasında ve yatırımların değerlendirilmesinde de mutat olarak uygulandığı gibi, Sanayi Profilleri’nin hazırlanmasında da, başlangıçta malî büyüklüklerinin kesin olarak bilinmesi mümkün olmayan yatırım kalemleri ile ilgili değerlerin bazı yatırım kalemleri ile ilgili değerlerin belirli oranları dahilinde olacağı varsayılmış ve hesaplamalar bu şekilde yapılmıştır.
Sanayi Profilleri’nde yapılması gereken bu varsayımlar sebebiyle, sabit ve toplam yatırım tutarı ile gelir ve gider çizelgelerinde yer alan değerler, sadece ve sadece söz konusu varsayımlar için geçerlidir. Varsayımlarda herhangi bir değişiklik bile yatırım tutarları, az veya çok değişecektir. Bu sebeple, bu profilden yararlanarak yatırım yapmaya karar veren yatırımcıların, malî değerlendirme bölümünde verilen rakamsal verilerin, sadece göz önüne alınan şartlarda geçerli olduğunu, kendi yatırım şartlarında ise rakamsal değerlerin az veya çok değişebileceğini unutmamaları gerekir.
Sanayi Profilleri, genelde sadece küçük ve orta ölçekli yatırımlara yönelik olarak hazırlanmaktadır. Bu sebeple, yatırımların, teşvik belgeli olarak, kalkınmada öncelikli yörelerde ve organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler veya sanayi alanları vb. gibi arsa maliyetlerinin düşük olduğu alanlarda gerçekleştirileceği temel varsayımı üzerine oturtulmaktadır. Bu temel varsayım, başta arsa fiyatları ile kullanılacak yabancı kaynaklar ve faiz oranları olmak üzere, birçok hususta sanayi profillerinin hazırlanmasına büyük kolaylık getirmektedir.
Yatırım için öngörülen arsa miktarı, açık ve kapalı alan büyüklükleri, bu profilin hazırlanmasında bilgi alınan işletmelerden temin edilen verileri yansıtmaktadır. Uygulamada daha küçük veya daha büyük arsa ile açık ve kapalı alan gerekebilir. Ayrıca yatırım, sanayi bölgeleri dışındaki arazilerde de gerçekleştirilebilir. Bu durum, arsa ve bina maliyetlerinin öngörülen değerlerden oldukça fazla olmasına sebep olabilir.
Sanayi Profilleri’nde, yatırım türüne göre değişmekle birlikte, yatırımda lisans alınması gerekmeyen bir üretim metodu kullanacağı gerekçesiyle, teknik yardım ve lisans giderleri kaleminde herhangi bir harcama yapılmayacağı kabul edilmiş, buna bağlı olarak da gelir ve gider çizelgelerinde, teknik yardım ve lisans için herhangi bir amortisman öngörülmemiştir.
Yatırımcılar tarafından, yatırımın bu profilde belirtilen üretim metodu dışında ve özellikle de teknik yardım ve lisans gerektiren bir üretim metoduyla gerçekleştirilmesinin düşünülmesi durumunda, teknik yardım ve lisans için de bir gider ayrılması, gelir ve gider çizelgesinde ise % 20 oranında amortisman öngörülmesi gerekecektir.
Temel varsayım gereği yatırım için gereken ithal makina ve teçhizatın gümrük vergisi istisnasından yararlanacağı kabul edilerek, diğer masraflar için sadece % 2’lik bir gider öngörülmüştür. Teşvik alınamayan veya doğrudan herhangi bir teşvik almadan gerçekleştirilen yatırımlar için bu oranın bir hayli yükseleceği unutulmamalıdır.
Profil konusu yatırımın büyük oranda öz kaynaklarla gerçekleştirileceği, yabancı kaynak olarak ise bankalardan temin edilecek kredilerin kullanılacağı varsayılmıştır. Bu açıdan finansman giderlerinin hesaplanmasında, önce öz kaynakların kullanılacağı, yabancı kaynakların ise yatırım döneminin sonunda kullanılacağı ve bu sebeple de sadece son altı ay için faiz ödeneceği öngörülmüştür. Böyle bir kabulün yapılmaması hâlinde, bankaların sanayi ve ticarî kredilerinin faiz oranlarının farklı olması sebebiyle, yatırım dönemi finansman giderlerini hesaplamak ve bu kalem için bir değer öngörmek mümkün olamayacaktır.
Yatırım türüne göre değişmekle birlikte, yatırımın sadece bir ay süre ile deneme üretimi yapacağı ve üretilenlerin defolu, hatalı, eksik, kusurlu vb. olacağı için satılamayacağı, dolayısıyla bu süre içerisinde üretilen ürünlerden herhangi bir gelir elde edilmeyeceği varsayılmış, bu sebeple gelir ve gider çizelgelerinde deneme üretimi dönemi ile ilgili herhangi bir gelire yer verilmemiştir. Gerçekte ise, deneme üretimi daha kısa veya uzun süreli olarak gerçekleştirilebilir ve bu dönemde üretilen ürünlerden bir gelir elde edilebilir.
Bu Sanayi Profili, örnek işletmelerden temin edilen bilgiler çerçevesinde hazırlandığı için, üretim metodu başta olmak üzere, ana ve yardımcı makina ve teçhizat vb. gibi hususlar da örnek alınan işletmelere bağlı olmaktadır. Profil konusu ürünün üretilmesi için, örnek alınan işletmelerde mevcut makina veya teçhizatın özellikleri sebebiyle herhangi bir başka makina ve teçhizat gerekmeksizin yapılan iş ve işlemler için gerçekte farklı veya ilâve makina ve teçhizatlar gerekebilir. Bu sebeple sabit yatırım tutarı çizelgelerinde, beklenmeyen giderler kalemi altında fizikî beklenmeyen giderler olarak belirli bir gider öngörülmüştür. Ayrıca, enflasyon ve döviz kurlarındaki değişiklikler sebebiyle, yatırım döneminde ortaya çıkacak maliyet farkları için fiyat artışlarından kaynaklanan beklenmeyen giderler kaleminde yine belirli bir gider öngörülmüştür. Yatırımcılarca yatırım öncesi yapılacak olan araştırmalar ve ciddi bir yatırım plânlaması ile bu profilde öngörülenlerden daha az beklenilmeyen masraf yapılması mümkün olabildiği gibi, tersine bir durum da söz konusu olabilir.
Yatırımcıların, bilgilendirme amaçlı bu profil kapsamında verilen malî bilgileri, burada açıklanan doğrultularda değerlendirmesi ve yatırım öncesi mümkünse kendi yatırım tutarı çizelgesi ile gelir ve gider çizelgelerini oluşturarak, yatırımın malî büyüklüğünü ortaya çıkarması uygun olacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
1. BÖLÜM
|
|
EKONOMİK DEĞERLENDİRME
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
1.1. Yatırım Konusu
Tesiste, ahşap mutfak dolabı üretimi yapılacaktır. Mobilya ve dekorasyon malzemeleri insanların kültür ve sosyo-ekonomik yapılarına, yaşam ortamlarına göre gereksinim duyduğu eşyalardır. Özellikle ağaç türlerinden üretilen kereste, mobilya için temel malzeme olma özelliğini sürekli korumaktadır.
Günümüzde kent nüfusunun giderek artması ve toplumun sosyo-ekonomik yapısındaki değişiklikler konut sektörünü de etkilemekte ve giderek küçülen mekanlara uygun daha esnek ve fonksiyonel modüler mobilya üretimini gerekli kılmaktadır.
1.2. Üretilecek Mal ve Hizmetler
Düşük teknoloji ve sermaye ile emek yoğun faaliyet gösterdiği düşünülen mobilya sanayi, hızlı bir dönüşüm geçirerek geçmiş yıllara oranla çok daha bilgi ve sermaye yoğun bir sektör olma yolunda ilerlemektedir. Türkiye mobilya sanayinde çoğunluğu geleneksel yöntemlerle çalışan atölye tipi, küçük ölçekli işletmeler ağırlıktadır. Ancak, 1990’lı yıllardan itibaren orta ve büyük ölçekli işletmelerin katılımlarıyla ülke imalat sanayi içinde %3’lük üretim katkısıyla önemli bilgi ve sermaye ağırlıklı imalat kolu olmuştur.
Mobilyalar görevleri, kullanım alanları, yapıları, amacı, tarzları, malzemesi ve üst yüzey işlemlerine göre;
• İç mekan veya dış mekan mobilyaları,
• Bireysel (kişisel mobilyalar) veya toplu kullanıma yönelik mobilyalar (kentsel mobilyalar, endüstriyel mobilyalar),
• Modüler mobilya,
• İngiliz, İtalyan, İskandinav mobilyası,
• Fonksiyonel mobilya,
• Klasik veya modern mobilya,
• Demonte veya monteli mobilya,
• Sabit veya hareketli mobilya,
• Mutfak, salon, yatak odası mobilyaları, ofis mobilyaları,
• Ahşap, panel, hasır vb. mobilya
olmak üzere sınıflandırılabilirler.
Profil konusu tesiste, mutfaklarda kullanılan türde ahşap dolap imalatı yapılacaktır.
1.3. Pazar Durumu
Sektör, genel konumuyla iç piyasaya dönüktür. Büyük işletmelerin sektöre girmesiyle hem iç pazara hem de dış pazara yönelen mobilya sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin bir kısmında sipariş üretimi yapılırken büyük bir çoğunluğunda, oturma grubu (sandalye, çek yat, koltuk) ve tablalı mobilya (mutfak, banyo, ofis, yatak odası, yemek odası, genç odası) üretimleri gerçekleştirilmektedir.
1.3.1. Kurulu Kapasite
TÜİK 2002 Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımı sonuçlarına göre sektörde faaliyet gösteren resmi kayıtlı işletme sayısı 29.346 olup, istihdam edilen kişi sayısı ise 92.567’dir. Mutfak grubunda 2002 yılı için toplam kurulu üretim kapasitesi 115.735 adettir.
Mobilya üretim sektöründe faaliyet gösteren önemli kuruluşların yerleşim yerleri ve kuruluş yılları Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1 : Mobilya üretim sektöründe önemli kuruluşlar
Sıra No
|
Kuruluş Adı
|
Yer
|
Kuruluş Tarihi
|
1
|
İstikbal
|
Kayseri
|
1992
|
2
|
Bellona
|
Kayseri
|
1995
|
3
|
Yataş
|
Kayseri
|
1987
|
4
|
Tepe Mobilya
|
Ankara
|
1993
|
5
|
Kilim
|
Kayseri
|
1977
|
6
|
İpek Mobilya
|
Kayseri
|
1991
|
7
|
Doğtaş Mobilya
|
Çanakkale
|
1987
|
8
|
Kelebek
|
Düzce
|
1935
|
9
|
Alfemo
|
İzmir
|
1989
|
10
|
İdaş
|
İstanbul
|
1960
|
11
|
Konfor
|
İzmir
|
2003
|
12
|
Çilek
|
Bursa
|
1995
|
13
|
Koleksiyon
|
Tekirdağ
|
1971
|
14
|
Seray
|
Ankara
|
1950
|
Kaynak : DPT
|
Ülkemizde mobilya grubu ürünlerde işyeri ve istihdam düzeyi itibari ile İstanbul önde gelmektedir. İstanbul’u sırasıyla Ankara, Bursa (İnegöl), Kayseri, İzmir ve Adana izlemektedir.
İstanbul’da, en önemli iki merkez İkitelli Organize Sanayi Bölgesindeki 778 mağaza ile Masko ve 350 mağazası ile küçük sanayi sitesi Modoko’dur. Ankara, mobilya üretiminde önemli bir merkez olup istihdam düzeyi ve işletme sayısı itibari ile İstanbul’un ardından gelmektedir. Ankara’da mobilya sektörü Siteler semtiyle özdeşleşmiştir. Siteler 1960'lı yıllarda Marangozlar Odasının önderliğinde kurulmuş olup, bugün 5.000 dönüm arazi üzerinde faaliyet gösteren büyük bir organize sanayi bölgesidir. Bölge küçük ve orta ölçekli mobilya üretimi yapan birçok işletmeyi barındırmaktadır. Sitelerdeki kayıtlı firma sayısının 10.000’i aştığı sanılmaktadır. Ancak, bu işletmeler emek yoğun işletmeler olup, büyük ölçekli üretim yapan firma sayısı azdır.
Bursa-İnegöl bölgesi gelişme dinamiği yüksek bir bölgedir. Hammadde kaynaklarına yakın olmasının avantajını iyi değerlendiren İnegöl mobilyasıyla da anılmakta olup, Bursa İnegöl mobilya sektörü istihdam düzeyi itibari ile Ankara’dan sonra ikinci, ihracat bakımından Kayseri ve İstanbul’un ardından üçüncü sıradadır.
Kayseri’de mobilya sektörünün yükselişi kanepe, koltuk ve yatakla başlamıştır. Teknolojik gelişmeler ve yeni yatırımlarla bugün mobilyanın her dalında üretim yapan firmaları ile Kayseri, Türkiye’nin önemli bir mobilya merkezi haline gelmiştir. Kayseri Marangozlar Mobilyacılar ve Döşemeciler Odası verilerine göre sektörde faaliyet gösteren firma sayısı 3.500’dür.
Kayseri büyük ölçekli fabrikasyon üretim yapan firmaların yoğunlaştığı bir bölge olmanın yanında, Türkiye’nin ev ve ofis mobilyası ihracatının %33’ünü tek başına gerçekleştiren önemli bir üretim ve ihracat merkezi konumundadır. İzmir bölgesi, istihdam düzeyi bakımından 5. sırada gelmektedir. Karabağlar ve Kısıkköy sektörün yoğunlaştığı mekanlardır.
Mobilya sanayi, 1999 yılında yaşanan deprem ve ekonomik krizlerden olumsuz etkilenmiştir. Çok sayıda işletme kapanmış, bir çoğu düşük kapasitelerle çalışmak zorunda kalmıştır. Büyük işletmeler daralan iç talep karşısında ihracata yönelerek krizden daha az etkilenmişlerdir.
Kapasite kullanım oranları işletmelere göre değişmekte olup, küçük ölçeklilerde %40, orta ölçeklilerde %55, büyük ölçeklilerde ise %80’dir. İşletmeler iç piyasadaki daralma sonucunda düşük kapasitelerle çalışmaktadırlar. Kapasite kullanımının yükseltilebilmesi için iç pazardaki canlanmanın yanı sıra, dış pazarlara kimlikli mobilya (markalaşma) açılımının artırılması ve ihracatın sürdürülebilirliği önem arz etmektedir.
1.3.2. Üretim ve Talep Durumu
Üretim miktarı ölçümlerinde net resmi bir rakam olmamakla birlikte üretici firma sayısı, üretim miktarları, satış fiyatları, ihracat rakamları ile birlikte değerlendirildiğinde ve inşaat sektörünün büyüklüğüyle sektördeki kayıt dışılık dikkate alındığında, Türkiye mobilya sektörü üretiminin 6 milyar doları aştığı düşünülmektedir. Türkiye imalat sanayinde 2005 yılı rakamlarıyla %8’lik büyüme ile en hızlı büyümeyi gerçekleştiren sektörlerden birisi olmuştur.
Dünya mobilya üretimi yaklaşık 220 milyar dolar olup, bunun 150 milyar dolarlık bölümü üretici ülkelerde tüketiciye sunulurken 70 milyar doları aşan bölümü uluslar arası ticarete konu olmaktadır. Bu rakam dünya toplam mal ihracatının %1’lik bölümüne denk gelmektedir. Türkiye’nin 6 milyar dolarlık üretim kapasitesi dünya mobilya üretiminin % 2,7’sini oluşturmakla birlikte, 645 milyon dolar ile dünya mobilya ihracatından % 0,92 pay almaktadır. Mobilya dış ticaretinde son 6 yılda göze çarpan başlıca gelişim, mobilya pazarının dışa açılma oranındaki artış olup, 2050 yılında bu pazarın 1 trilyon doları geçeceği tahmin edilmektedir.
1.3.3. İthalat ve İhracat Durumu
Mobilyanın 2005 yılı itibariyle mevcut üretim kapasitesinin yaklaşık % 10’luk bölümü ihraç edilmektedir. Bazı firmalar doğrudan, bazıları ise yurtdışı müteahhitlik firmaları aracılığıyla ihracat yapmaktadır. Mobilya ihracat ve ithalat değerleri Tablo 2’de verilmiştir.
Tablo 2 : Mobilya İhracat ve İthalat Verileri (2003 - 2005)
|
2003
|
2004
|
2005
|
Yıllık Artış ( %)
|
Miktar
|
Değer
|
Miktar
|
Değer
|
Miktar
|
Değer
|
2003/04
|
2004/05
|
İhracat
|
-
|
404.844
|
-
|
547.242
|
-
|
645.040
|
35,2
|
17,8
|
İthalat
|
-
|
147.761
|
-
|
254.338
|
-
|
341.596
|
72,1
|
34,3
|
1) Değerler bin $ olarak verilmiştir.
|
Kaynak: DPT
|
Dostları ilə paylaş: |