E. Hoca da, "Stalin'le Birlikte" isimli kitabında, Churchill'in anılarında Stalin'den, "bu büyük ve harika insana saygı duyuyorum” diye sözettiğini yazar.
Öte yandan, Nixon'un, anılarında, Stalin'den saygıyla, fakat Kruşçev'den "domuz çobanı" diye sözettiği söylenir.
"İktidarsız Solun Trajedisi" başlıklı yazısının ikinci bölümünde, Ömer Behiç Olcay şu değerlendirmeyi yapıyor: "Kruşçev'den bu yana her lider değişimi köklü bir inkara dayandırıldı. Anti-Stalinizm inkarcılığa dayandı." (Mayıs , Sayı 3, Haziran 1987)
Sovyet revizyonistlerinin polisiye dizilere has öykülere dayalı bu rezil, bu inkarcı tarih anlayışı Batıda bile yadırgandı. Acı alaylara konu oldu. W. Dickhut, Kruşçev'in bir darbeyle düşürülmesinden hemen sonra, 20.10.1964 tarihli Alman gazetesi Frankfurter Rundschau’nun şunları yazdığını aktarıyor: