Burada da açıkça belirtildiği gibi, zengin kaynaklar ve "sınırsız pazar" diğer kapitalist tekellerin yatırım yapmasını birinci derecede belirleyen etkenler durumundadır. Zengin kaynaklar diğer şeylerin yanısıra ucuz işgücünü de içeriyor. Gorbaçov reformlarının dış ekonomik ilişkilerini en iyi belirleyen olgu, ucuz işgücü pazarının kapitalist tekellerin hizmetine sunulmasında ve sınırsız pazarın onlara açılmasında somutlaşmaktadır.
Sovyetler Birliği yetkilileri kendilerini uluslararası işbölümünün (ki bu, kapitalist ilişkiler tarafından belirlenmektedir) bir tarafı olarak belirleyerek, uluslararası kapitalist sistemle bütünleşmelerini de meşrulaştırmış oluyorlar. Sovyetler Birliği'nin konumu böyle belirlenince, uluslararası kapitalist sistemin örgütlerine girmek de kaçınılmaz olur. Gorbaçov yönetimi IMF, GATT, AET gibi kuruluşlara üye olmayı, rubleyi konvertibilite etmeyi de önüne görev olarak koymuş bulunuyor.