Aslında "Prag Baharı"nın mimarları A. Dubçek ve arkadaşları değil, Kruşçev ve Brejnev'di. A. Dubçek Kruşçev'in açtığı yoldan yürüyerek çizgiyi mantıki sonuçlarına götürmüştü. "Prag Baharı" temsilcilerinin, Kruşçev'in açtığı, Brejnev'in Kruşçev'siz devam ettirdiği yoldan yürüme dışında bir suçları yoktu. Bu durumu, "Prag Baharı"nın yöneticilerinden, bugün İtalya Sosyalist Partisi milletvekili olarak "Sosyalist muhalefetin" önderliğini yapan Jiri Pelikan, "Muhalefetin Tarihsel Kökleri" başlıklı makalesinde şöyle ortaya koyuyordu: "Başlangıçta Parti'nin hakimiyeti ancak zor yoluyla (proletarya diktatörlüğü aracıyla demek istiyor) kabul ettirilebildi. Daha sonra, SBKP 20. Kongresi’ne gelinceye kadar, bu zorlama kaçınılmaz olarak göründü... Önderlik ise (Nowatny önderliği kastediliyor), bütün bu olup bitenlerden hiçbir pratik sonuç çıkarmadı... Oysa parti toplantılarında Kruşçev'in ünlü söylevlerinden bazı bölümler yüksek sesle okunuyor, parti konferansçılarına yanıtlanması olanaksız, şaşırtmalı sorular yöneltiliyordu. Siyasi yargılama kurbanlarının itibarlarının iade edilmesine, Çekoslovakya'nın kendine özgü sosyalizm yolunu aramasına, yaratıcı Marksist düşünceye, parti içinde tartışma özgürlüğüne ilişkin talepler duyulmaya başlandı. Bir çok parti örgütü, SBKP kararlarının bütün alanlarda uygulanması üzerinde çalışacak özel bir kongre toplanmasını istediler...