Burada Stalin, Kruşçev ve Brejnev dönemlerini bağdaştırma çabasının ötesinde, asıl rahatsızlığın Stalin dönemiyle ilgili yeni değerlendirme beklentilerine karşı olduğu kesin. Nitekim hemen devamında söylenenler daha açıklayıcı:
"Bir parantez açabiliyorum: 1970 yıllarında ortalama bir Türkiyeli gencin Bolşevik tarihi bilgisinin aynı zamanda ortalama bir Sovyet uzmanının Bolşevik tarihi bilgisinden çok daha ileri ve doğru olduğunu ileri sürebiliyorum." (Toplumsal Kurtuluş, Sayı:5, Kasım 88, s.53-54)
Günü geldi, Gorbaçov merakla beklenen konuşmayı yaptı. Bahsi geçen grup ve çevreler konuşmanın bütününden çok Stalin'le ilgili bölümlerine göre tepki gösterdiler. Rahatsızlık duyanlar beklenmeyenin sevincini yaşadılar. Toplumsal Kurtuluş konuşmayı anında çevirdi ve tam metin olarak bastı. PKK yayınları, Stalin ile ilgili olumlu parçaları öne çıkarıp okuyucularına yansıttı. Yeni ideolojik atılım için taze kan bekleyenler, hayal kırıklığı ile özdeş bir suskunluğa girdiler. Yalnızca, kendi doğrulamasını tarihsel eylemde, devrimci sınıf pratiğinde değil de,(87)sadece burjuvazinin ve revizyonizmin Stalin düşmanı kampanya ve karalamalarında bulmuş Troçkizmin, 12 Eylül dönemi ürünü yeni Türkiye temsilcilerinden Sosyalist İşçi, Gorbaçov'dan zaten bir şey beklemediğini belirtmek üzere şunları yazdı: