1. betonun tanimi ve tariHÇESİ Betonun Tanımı


SU EMME VE GEÇİRİMLİLİK ÖZELLİKLERİ



Yüklə 1,27 Mb.
səhifə17/20
tarix02.08.2018
ölçüsü1,27 Mb.
#65883
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   20

7.6. SU EMME VE GEÇİRİMLİLİK ÖZELLİKLERİ

Setleşmiş betonun su emme kabiliyeti, betonun hizmet süresi boyunca karşılaşabileceği yıpratıcı kimyasal ve fiziksel olaylara dayanıklılığını ve dayanımını etkilemektedir.


Gerek betonun su emme özelliği ve gerekse geçirimliği, sertleşmiş betonun içerisinde yer alan boşlukların toplam miktarına ve bu boşlukların aralarında bağıntı olup olmamasına bağlıdır.

Sertleşmiş betonda yer alan boşluklar


  1. Çimento hidrotasyonu ile ilgili olarak sertleşmiş çimento hamurunun içerisinde yer alan jel boşlukları ve kapiler boşluklar.

  2. Hava sürüklenmiş betonlardaki sertleşmiş çimento hamurunun içerisinde yer alan sürüklenmiş hava kabarcıkları,

  3. Taze betondaki terleme nedeniyle betondaki suyun yüzeye çıkma eğilimi sonucunda sertleşmiş çimento hamurunun içerisinde yer alan boşluklar, ayrıca üst kısımlara hareket eden suyun iri agrega tanelerinin ve betonarme demirlerinin altlarında birikmesi nedeni ile yer alan boşluklar.

  4. Çimento hamurunun kuruyarak büzülme nedeni ile , çimento hamuru ile agrega taneleri arasında oluşabilecek boşluklar,

  5. Taze betonun karılması ve yerleştirilmesi işlemleri esnasında betonun içerisinde oluşan hapsolmuş hava boşlukları,

  6. Agrega tanelerinin yapısında bulana boşluklar.


Sertleşmiş Betonda Su Emme

Sertleşmiş betonun içerisindeki boşlukların tümü suyla dolu durumda değil ise, ıslak ortamda, betonun içerisindeki boşluklara dışarıdan su girebilmektedir. Bu işlem, betonun suya doygun duruma gelmesine kadar devam edebilmektedir. Beton tarafından içerisindeki boşluklara fiziksel olarak su çekilmesi işlemine su emme denilir. Betonun emebileceği su miktarı, betonun içerisindeki boşlukların toplam hacmi ile ilgilidir. Betondaki toplam boşluk hacmi ise, betonda kullanılan su / çimento oranı, agrega cinsi, kür koşulları, kür süresi,karbonatlaşma, beton elemanının boyutu gibi birçok faktör tarafından etkilenmektedir.


Su emme kapasitesi yüksek olan betonların dayanımları daha düşük olmaktadır. Ayrıca, betonun dayanıklılığı da betondaki su emme özelliği tarafından etkilenmektedir.

Sertleşmiş Betonda Geçirimlilik

Sertleşmiş betonun yüzeyi ile temas eden sıvılar ve gazlar, betonun içerisine girerek akış gösterebilmektedirler.

Nedenleri :


  • Hava ve su basıncının yarattığı farklılıklar,

  • Nemlilik farklılıkları,

  • Betonun içerisindeki sıvıların farklı konsantrasyonlarından doğan osmosis yapıdır.

Geçirimli betonların içerisine sızan sular ve bu sulardaki yabancı maddeler, betonda bazı kimyasal ve fiziksel olaylara yol açmaktadır. Betonun boşluklu olması, sertleşmiş betonun içerisine dışarıdan su girmesine, bu suyun akış göstererek daha iç bölgelere ulaşmasına ve sonuç olarak betonun hasar görmesine neden olmaktadır. Beton depolar ve barajları yapımında kullanılan betonlar başta olmak üzere, içerisinde su veya başka bir sıvı bulunduran bütün betonların, mümkün olabildiğince geçirimsiz olmaları gerekmektedir.
Geçirimsiz Beton Üretmek İçin Uyulması Gereken Kurallar


  • Beton üretiminde kullanılacak çimento standartlara uygun olmalıdır.

  • Kütle betonlarının üretiminde, hidrotasyon ısısı yüksek olan çimento kullanılmalıdır.

  • Karma suyu, betona zarar verebilecek miktarlarda yabancı maddeler içermemelidir.

  • Geçirimliliği düşük olan agregalar kullanılmalıdır.

  • Su / Çimento oranı düşük tutulmalıdır.

  • Kimyasal katkı kullanılmalıdır.

  • Uçucu kül, öğütülmüş tras gibi ince taneli mineral katkılar kullanılmalıdır.

  • Beton segregasyona uğramamalı.

  • Betonun sıkıştırılmasına önem verilmeli.

  • Beton dökümü bittikten sonra hemen kür uygulanmalı.

Şekil 7.02.:. Betonda Geçirgenliği Etkileyen Faktörlerin Şematik Olarak Gösterilmesi


7.7. HACİM DEĞİŞİMİ
Betonda genel olarak hacim sabitliği aranan özelliklerdendir. Betonda hacim değişiklikleri betonun servis ömrü boyunca yapısal yönden önemli bir deformasyon meydana getirmemelidir. Genel olarak hacim değişimi ıslanma ve kuruma sonrası meydana gelen genleşme ve büzülmedir. Rötrenin kelime anlamı hacim büzülmesidir. Rötre olayının iki önemli zararlı etkisi vardır. Bunlardan biri betonda çatlakların oluşması, diğeri de betonarme donatıda parazit gerilmelerin oluşmasıdır. Çatlaklar, betonun özellikle çekme dayanımını düşürürler. Ayrıca geçirimliliğin artması nedeniyle betonun kimyasal etkilere ve dona dayanıklılığını azaltıp, donatının korozyonunu kolaylaştırırlar. Betonlarda rötre olayı çok çeşitlidir, farklı nedenlere dayanan rötre türleri vardır (Şimşek,2004).
      Hidrolik (Kuruma) Rötre
Hidrolik rötre üretimi izleyen günden itibaren başlar ve uzun süre devam eder. (5-6 ay kadar) Tabii rötrenin önemli bölümü birinci ay zarfında meydana çıkar.

Çimento hamurunun kuruması sonucu, önce kılcal boşluklardaki su buharlaşmakta, bu boşluklara jel suyu akımı başlamakta ve daha sonra bu su da kısmen buharlaşmaktadır. Sonuçta absorbe su tabakası incelenerek ve taneler yaklaşarak hacim büzülmektedir.

En tesirli rötre olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu olayı önlemenin en iyi metodu yapı üzerinde rötre-kontrol derzlerinin açılmasıdır. Bu derzler çatlak oluşumu için bir zemin hazırlayarak zararlı kimyasalların yapı içerisine bu derzlerde oluşturulacak tıkayıcıların yardımıyla da girmesini engelleyecektir. Kuruma rötresi tamamen engellenemez ancak bir miktar engelleme yeniden ıslanma ile mümkündür. Beton yüzeyinin % 100 nemlilikte tutulması kuruma rötresini oldukça azaltan bir yöntemdir.
      Termik Rötre
Prizi sona eren ve sertleşmeye başlayan betonda, hidratasyon ısısının tüm kütleyi ısıtmaya yetecek oranda artmaması sonuçu kütle soğuyor ve bir termik büzülme oluşuyor, buna termik rötre diyoruz. 1-2 gün içinde ortaya çıkan rötre özellikle baraj gibi kütle betonlarında önemli sorunlar. Termik rötre çatlakları geniş ve derin olurlar ve zamanla daha da derinleşirler, bir yılda 1,5 m derinliğe varabilirler. Bu rötreyi arttıran etkiler; hidratasyon ısısı yüksek çimento kullanımı, hızlı beton dökümü, kalınlığı fazla kütle betonu dökümüdür.

Baraj yapımlarında beton içinde soğutma su boruları geçirilmesi, agregaların, suyun soğutulması gibi yöntemler termik rötre yüzündendir.


      Plastik Rötre
Taze betondan su kaybı olarak tanımlanabilir ve önlenmezse beton yüzeyinin kurumasına neden olacağından yüzeyde veya bazen iç kısımlarda betonda çatlamalara yol açabilir. Bu olay çevre faktörü tarafından daha da kötüye gidebilir, çünkü sıcaklık ve rüzgarın etkisi kurumayı hızlandırdığı gibi rötrenin oluşumunu da arttırabilir. Plastik rötre rüzgar hızını rüzgar kırıcılarla azaltmakla, betonun sıcaklığını düşürmekle veya priz alma süresini kısaltmakla kontrol edilebilir.
      Karbonlaşma Rötresi
Bu rötre özellikle prefabrik elemanların üretiminde dikkate alınması gereken bir olgudur. Sertleşen çimento hamuru zaman içerisinde atmosferde bulunan CO2 ile reaksiyona girip karbonlaşma rötresine neden olur. Bu olay bağıl nemliliğe büyük ölçüde bağlıdır, çünkü düşük nemlilik oranlarında olay hızlanırken yüksek nemlilikte hiç olmayabilir. Karbonlaşma rötresi kurumadan sonra olursa en yüksek değerine ulaşır. Bu rötre beton yapıdan hem su kaybolmasına ve hem de reaksiyon sonucunda hacim genleşmesine neden olarak betonda çatlamalara neden olabilir.

Prefabrike eleman üretiminde yapay olarak hızlandırılan priz süresinde sıcaklık ve rutubet dereceleri karbonatlaşma rötresine yol açmayacak şekilde ayarlanmalıdır. Örneğin; ortamın CO2 doygunluğu sağlanarak rötrenin önceden oluşması ve son değerine varması sağlanmalıdır.

Sünme betonda, yüklerin sürekli tutulması durumunda, şekil değişimlerinin zamanla artımı olarak tanımlanabilir. Betonda sünme, normal sıcaklıkta ve düşük gerilmeler altında oluşur. Sünmeyi; betonun dayanımı, gerilme seviyesi, betonun yaşı, ortamın nemi ve ısı değişimleri, agrega cinsi etkiler.

Kurumanın neden olduğu büzülme, ıslanmanın meydana getirdiği genleşmeden daha etkilidir. Genleşme ve büzülme katsayıları ısı değişikliğindeki her derece için fark eder ise de karışımdaki iri agreganın cinsi ve miktarı, karışım suyu vb. gibi etkilere bağlıdır. Genel olarak hesaplamalarda ortalama bir değer olarak 10-12 x 10-6 katsayısı alınabileceği belirtilmektedir. Yüksek ve alçak ısı değişikliği beton üzerinde parçalayıcı etki göstermektedir.


7.8. SÜNME

Malzemelerin üzerine uygulanan sabit gerilmelerin etkisiyle, zaman geçtikçe malzemenin gösterdiği yavaş fakat ilerleyen deformasyona sünme denir. Betondaki sünme olayı metallerden farklı olarak, düşük gerilmeler altında ve normal sıcaklık ortamında da meydana gelebilmektedir.


Yük altında belirli bir deformasyon göstermiş olan beton, yük kaldırıldıktan sonra, hiçbir zaman ilk boyutlarına dönememektedir. Sünme olayı nedeni ile bir miktar deformasyon kalıcı olarak yer almaktadır.

Sünme deformasyonunu etkileyen faktörler



  1. Betona uygulanan sabit gerilmenin büyüklüğü,

  2. Betonun dayanımını etkileyen faktörler

    • su / çim. Oranı

    • çimento tipi ve miktarı

    • katkı maddelerin türü ve miktarı

    • betonun yaşı

  3. Sünme deformasyonunun serbestçe yer almasını etkileyen faktörler,

    • agrega miktarı

    • agreganın elastik modülü

  4. Çevreden kaynaklanan faktörler,

    • Relatif nem miktarı

    • Ortam sıcaklığı

  5. Beton elemanın boyutu, hacim/ yüzey oranı bibi geometrik özellikler.



8. SERTLEŞMİŞ BETON DENEYLERİ
Sertleşmiş beton, normal hava koşullarında en az 28 gün hidratosyon yapmış betonlara denir. Sertleşmiş betonda aranan başlıca özellikler şunlardır:


  • Dayanım

  • Dış etkenlere karşı dayanıklılık

  • Donma ve çözülmeye dayanıklılık

  • Hafiflik ve ağırlık

  • Isı, ses yalıtımı ve estetik

  • Ekonomi

Sertleşmiş beton üzerinde yapılan deneyler genel olarak dayanım, dayanıklılık, donma, çözülme, su emme, geçirimlilik aşınma gibi özelliklerin kontrolüne yönelik yapılmaktadır. Sertleşmiş beton üzerinde yapılan deneyleri labaratuvar ve şantiye koşullarında yapılan deneyler olarak sınıflandırmak mümkündür.



Sertleşmiş Beton Üzerinde Yapılan Deneyler


  • Karot numunesi alınması TS 10465

  • Karot numunesi basınç dayanımı tespiti

  • Beton test çekici deneyi TS 3260

  • Sertleşmiş betonda özgül ağırlık, su emme ve boşluk oranı tayini TS 3624

  • Beton elemanlarda büzülme oranI (Rötre) tayini TS 3453

  • Beton eğilmede çekme dayanımı TS EN 12390–5 1.8

  • Beton yarmada çekme dayanımı TS EN 12390–6 1.9 Beton su geçirmezliği DIN 1045

  • Sertleşmiş bims betonda birim ağırlık tayini TS 3234

  • Silindir veya küp basınç dayanımı TS EN 12390–3

  • Silindir numunesi başlıklama TS 3351

  • Beton olgunlaşma süresi tayini

  • Betonun yerinde doğrudan çekme dayanımı tayini (Pull–off)

  • Betonun yerinde basınç dayanımı tayini (Pull–out)

  • Beton karbonatlaşma derinliği tayini

  • Beton pH tayini

  • Beton priz süresi tayini

Öncelikle labaratuvar ve şantiye şartlarında yapılan deneyleri inceleyim.


8.1. BETON DAYANIM DENEYLERİ
Sertleşmiş beton numunelerine basınç dayanımı, eğilmede-çekme dayanımı, yarmada çekme dayanımı deneyleri uygulanır.

Basınç dayanımı deneyinde ölçüleri belirli numuneye (15/30 cm’lik silindir veya 15 * 15 cm küp) basınç pres aygıtı yardımıyla darbesiz, değişmeyen değerlerde kuvvet tatbik edilir. Numune kırılıncaya kadar devam ettirilen bu işlem kırılma anında durdurulur. Kesit alanı önceden bulunmuş alan numunenin, kırılmasını sağlayan kuvvet miktarı kesit alanına oranlanarak basınç mukavemeti tesbit edilir.Eğilmede çekme deneyinden çıkan numunelerde de dayanım deneyi yapılabilir. Fakat bu deney küp ve silindir numunelere yapılan basınç dayanımı deneyine bir alternatif oluşturmaz.beton sınıfını tayin eden bir deney değildir.Eğilmede çekme dayanımı deneyi ortadan ve üçte bir noktasından yüklenmiş basit kiriş metotları ile yapılır. Ortadan yüklenmiş basit kiriş metodunda numuneye orta noktasından tekil bir yük uygulanır, üçte bir noktasından yükleme ise numune üzerinde iki tekil yük eşit aralıklarla uygulanarak yapılır.

Yarmada çekme dayanımı deneyi silindir ve küp numuneler üzerinde yapılabilir.Silindir yarma metodunda uygulanan yük yüzeyi, uzun kenar (30cm’lik boy kısmıdır) olmaktadır.Özel bir düzenekle yük uygulanan bu yüzeyin kırılması için gerekli yük miktarı tespitine dayanırDayanım deneyleri içinde en önemli yeri silindir veya küp numuneler üzerinde yapılan basınç dayanımı metodu almaktadır. Bu metot mevcut beton sınıfının tespitinde kullanılır. Silindir numunelere yapılan deneyle, direk olarak beton sınıfı (beton basınç dayanımı) belirlenir, küp numune işlemlerinden çıkan sonuç için korelasyon yapılmalıdır.

Bu kısma kadar laborotuvar ve şantiyelerde yapılan mevcut deney yöntemleri aktarılmaya çalışmıştır Bu kısımdan sonra yapı üzerinde yapılan setleşmiş beton deneylerini incelemeye çalışacağız.Yapı üzerinde yapılan sertleşmiş beton deneyleri genel hatlarıyla incelendiğinde, mevcut yapıda kullanılan betonun kalitesi hakkında bir şüphe olması halinde veya kullanım sırasında betonun kalitesini olumsuz yönde etkileyici hadiseler(yangın,deprem vb...) meydana gelmesiyle , başvurulan yöntemleri oluşturur. Bu deney metotlarını tahribatsız deney metotları ve tahribatlı deney metotları olarak adlandırmak ve sınıflandırmak mümkündür.


8.1.1. SERTLEŞMİŞ BETONDA ÇİMENTO DOZAJI TAYİNİ
Bu deney kullanılacak betonun, çimento miktarının uygun değerlerde olup olmadığının kontrolü amacıyla yapılmaktadır.

Dozaj tayini yapılacak betondan en az 5 kg ağırlığında tek parça blok halinde 2-4 adet(gereğinden daha fazla) numune çıkarılır. Numuneler en büyüğü 5 cm olacak şekilde çekiçle kırılır. 1,5-2 kg ağırlığında kırılmış numune 105°C ± 5°C’de etüvde kurutur. Fırından çıkartılır ve soğutulur. Tartılır, bu beton içindeki agrega ve çimentonun toplam ağırlığıdır.

Fırından çıkarılan numune 4mm göz açıklıklı elekten el ile ezilerek geçirilir. Elekten geçen malzeme tartılır. Elek altına geçen malzeme ağırlığı bulunur. Agrega üzerinde kalan az miktardaki çimento 1/9 ‘luk seyreltik hidrolik asit ile yıkanarak ayrılır. Etüvden çıkan malzeme ağırlığından agrega ağırlığı düşülerek çimento miktarı bulunur. Burada bulunan çimento miktarının yaklaşık bir değer olduğu değerlendirme sırasında göz ardı edilmemelidir.
8.1.2. ÇABUK DONMA VE ÇÖZÜLME KOŞULLARINDA DAYANIKLILIK FAKTÖRÜ TAYİNİ
Bu deney havada ve suda donma - çözülme şekillerinde yapılabilen bir laboratuar deneyidir .Amaç betonun hizmet şartları da göz önünde bulundurulmak koşuluyla donma ve çözülmeye maruz kalabileceği durumlardaki dayanıklılığını tayin edebilmektir.

Deneyde temel frekans ölçme aleti (osiloskop) ve donma çözülme aleti adlarıyla bilinen iki ana aygıt kullanılmaktadır.Öncelikle osiloskop ile numunelerin temel frekansları ölçülür.Temel frekansları ölçülen numuneler havada veya suda donma-çözülme işlemlerine tabi tutulur.Suda donma çözülme beton deney numunelerinin donma ve çözülme aşamalarının su içerisinde yapıldığı bir donma çözülme devresidir.Donma çözülme aletine suda donma-çözülme işlemi yapılırken numuneleri örtecek kadar su konur,havada donma çözülme işleminde ise önce havada dondurulan numune ,üstü örtecek kadar su içeren alete koyulur.

Gerekli donma –çözülme devirleri yaptırılan (max.300 devir veya bağlı dinamik elastisite modülü 60’ın altına düşünceye kadar yaptırılan devir.) numunelerin tekrar temel geçiş frekansları bulunur.İlk devirsiz durumundaki frekans ve devirli durumundaki frekanslar aracılığıyla numunelerin bağıl dinamik elastisite modülü bulunur.Bağıl dinamik elastisite modülü yüksek numuneler veya dayanıklılık faktörü yüksek numuneler donma çözünmeye dayanıklıdır.
8.1.3. BETONDA GEÇİRGENLİK KATSAYISI
Geçirimlilik aygıtı adıyla isimlendirilen bir alet kullanılır.Amaç betonun geçirimli özellik gösterip göstermediğinin kontrolüdür.Geçirimi az beton uygun yapı tipinde kullanılabilir betondur. Bu genellikle kanal veya su borularında kullanılan beton için önem arz eder.

Deney numuneleri ;20 cm çapında ,12 cm yüksekliğinde silindir şekli numuneler olup, en az 6 adet hazırlanır. Numunelerin alt ve üst yüzeyleri deney sırasında parafinle kaplanarak suya karşı geçirimsiz hale getirilirler. Numuneler geçirimlilik aygıtına yerleştirilir. 1~10 atmosfer arasında, istenen basınçtaki suya, basınç artışı dakikada bir kgf / cm² (0,1N/mm²) olacak şekilde tabi tutulurlar. Başlangıçtan itibaren geçen zaman ve geçen su miktarı uygun aralıklarla kayıt edilir. Deney günde min. 2 kes tespitle 7 gün sürdürülmelidir. Bundan sonra zaman apsis , hız ordinat kabulüyle bir eğri çizilir.Eğri rejimi kararlı hale geldikten sonra akım rejimi oluştuğu kabulüyle herhangi bir noktanın koordinatları (v1,t1) ve bundan en az 24 saat sonraki bir noktanın koordinatları (v2,t2) saptanır. Bu iki zaman aralığında (t2-t1) , geçen su miktarı (v2-v1) belirlenir. Geçen su miktarı fazla ise beton geçirimlidir ve geçirimliliğe dayanıksızdır denir.



8.1.4. AŞINMA DAYANIKLILIĞI TAYİNİ (KUM PÜSKÜRTME YOLUYLA)
Bu deneyin amacı özellikle yol ,hava alanı gibi yapı tiplerinde kullanılacak betonun aşınma dayanıklılığının kontrolüdür. Aşındırıcı malzeme olarak doğal silis kumundan elde edilen ve 800 mikronm elekten geçen 560 mikronm elek üstünde kalan malzeme kullanılır.Bu malzeme kum püskürtme aleti adıyla isimlendirilen aygıtla numune üzerine püskürtülerek tatbik edilir.

Deney için öncelikle numunenin su içindeki ağırlığı doygun kuru yüzey haline getirildikten sonraki havadaki ağırlığı bulunur. Doygun kuru düzey durumuna getirilmiş numune aygıta yerleştirilir.1 dakika süreyle kum püskürtülür, bu işlem numunenin en 8 noktasında tekrarlanır.Numune 15 oC - 25 oC arası sıcaklığa sahip suya konur. 2 saat sonra sudan çıkartılır ve ıslak bir bezle kurulanır. Ağırlığı tartılarak bulunur. Bu işlemlerden sonra aşınan malzeme ağırlığı,birim hacim ağırlığı,aşınan malzeme hacmi, aşınma dayanıklılığı hesap edilir. Aşınan malzeme ağırlığının fazla olması, numunenin aşınmaya dayanıksız olduğunu gösterir.


8.1.5. SERTLEŞMİŞ BETONDA ÖZGÜL AĞIRLIK, SU EMME VE BOŞLUK ORANI TAYİNİ
Betonun su emmesinin bulunması, mevcut betonun hizmet şartları altında şişme hadisesine maruz kalıp kalınmayacağının anlaşılmasını sağlar. Boşluk miktarı fazla olan betonun ise dayanımı düşüktür. Boşluk miktarının istenilen değerden büyük olması istenmeyen bir özelliktir.

Bu deneyde kullanılan numuneler yaklaşık 800g ağırlığından veya 350 cm3 hacminden az olmayan silindir, küp veya prizma parçalarıdır. Bu numuneler etüvde (105 oC±5 oC) kurutulur (Etüv Kurusu hale gelme). Bu işlem öncesi 23 oC ± 2 oC sıcaklığa sahip suda 48 saat süreyle bekletilmelidir. Etüvden çıkan numunelerin ağırlıkları bulunur. Daha sonra aynı numuneler su içinde bekletme işlemine tabi tutulurlar. Bu işlem sonrası ağırlıkları hesap edilir. İki ağırlığın kıyaslanması ile su emme bulunur.Su emme ölçümü yapılırken numune suda bekleme süresi min. 24 saattir. Muhtelif aralıklarla yapılan ölçümde iki ölçüm arası %0,1 den az olmayacak hale gelince kıyaslama yapılır.

Deneyde mevcut numuneler kaynatma ve kaynatmadan sonra soğutma işlemlerine tabi tutularak istenilen özellikler bulunur.
8.1.6. ÇİMENTO HARCI VE BETON NUMUNELERİNDEKİ BOY DEĞİŞİM TAYİNİ
Numunelerin boy değişim tayinlerinin bilinmesi, betonun uygulanma sırasında rötre veya şişmeye maruz kalma durumlarının kontrollerini sağlar. Bu deney mevcut yapı tipinde, hizmet şartları göz önüne alınmak koşuluyla, uygun beton karışımının(su miktarı özelliğinin kontrolü amaçlı) kullanılmasının kritizesi amacıyla yapılır.

Deneyde boy ölçer adı verilen aygıt kullanılır. Deney havada koruma,suda koruma yolları ile boy ölçümlerini kapsar. Boy ölçer ile numunelerin düzenli aralıklarla numuneleri yapılır.İlk boy ölçümü işleminden 28 gün geçmesi gerekir ve ikinci boy ölçümü yapılır. Belirli takip aralıklarıyla işlem devam ettirilir (8,16,32,64,hafta ölçümleri). Deney boy kısalması amacına yönelik ise deney numuneleri havada, şişme (boy uzaması)amacına yönelikse suda bekletilir.


8.1.7. SERTLEŞMİŞ BETONDA STATİK ELASTİSİTE MODÜLÜ VE POİSSON ORANI TAYİNİ
Bu deneyin amacı betonda meydana gelebilecek birim boy değişimi ve deformasyonların kontrolüdür. Deneyde boy değişim ölçer ve çap değişimi ölçer olarak adlandırılan cihazlar kullanılır.

Boy değişim ölçer, boy değişimi ve çap ölçere yerleştirilen numunelere ölçüm yapılır. Numenin ilk boyu ve çapı belirlendikten sonra belirli bir yükleme altındaki boy ve çapları belirlenir. Gerilmeler altında birim şekil değiştirmeler statik elastise modülünü,birim boy kısalmasının, çap kısalmasına oranı poisson oranını verir.


Birim şekil değiştirmeleri az olan numunelerin basınç mukavemetleri yüksektir. Poisson oranları büyük çıkan numunelerin basınç mukavemetleri düşüktür. Deney üç kez tekrarlanan işlemlerle yapılır. Sınır değerler aşılmamalıdır.
Laboratuvar Ve Şantiyelerde Dayanım Deneylerinde Kullanılacak Numunelerin Hazırlanması Ve Bakımı
Dayanım deneyleri için silindir, küp ve kiriş deney kalıplarında numuneler hazırlanır. Bu kalıplarla numuneler hazırlanırken sıkıştırma işlemleri ve tabaka işlemleri standarda uygun yapılmalıdır. Numuneler hazırlandıktan sonra uygun küre tabi tutulmalıdır. Basınç deneyinde kullanılacak silindir numunelerin alt ve üst yüzeylerine başlık yapılmalıdır. Başlık kükürt-grafit karışımıyla, çimento hamuruyla, çimento-alçı karışımıyla yapılabilir. Numuneler labaratuvara gönderilirken darbe almamalı, çatlamamalı ve deformasyonlara uğramamalıdır.
8.1.8. KAROT NUMENESİ ALINMASI VE İŞLEMLERİ
Yapıdaki betonun dayanımının belirlenmesine yönelik uygun noktalardan karot denilen numuneler alınır. Alınacak karot numunelerinin yerleri seçilirken; yapının en çok yüklemeye maruz kaldığı veya hasar görebileceği noktalar seçilmeli, bu noktalardan istenilen sonuç değişmezliklerini (sabitleri) sağlayıcı numune sayısı kadar numune alınmalı bu işlemler en ekonomik şekilde yapılmalıdırNumuneler karot makinesi olarak adlandırılan özel bir alet vasıtasıyla alınırlar. Bu aletin petrol ,elektrik ve tazyikli hava ile çalışan tipleri vardır. 150mm çapta karot kesimi için imal edilmiştir. Karot alınırken uygun tip ortam şartlarına göre tercih edilir. Karot alınırken donatı kesilmemesine çok özen gösterilmelidir .Böyle bir durum yapının statik yönden ,zarar görmesine neden olabilir.

Alınan numunelerin boy/çap oranlarının(narinlik) 2’ye eşit olması ideal bir ölçüttür. Bu sağlanmıyorsa değişik veriler sayesinde korelasyon yapılarak eşdeğer küp ve basınç dayanımları bulunabilir (tablolar yoluyla )Bir karot numunesi basınç işlemine tabii tutulmadan önce en az 40 saat kür tanklarında suda bekletilir. Numunelerde çatlak, kırık , donatı gibi dayanım değerinin sonucunu saptırıcı etmenlerin olması istenir.

Karot işlemleri yapının yerindeki beton kontrolü açısından uygun reel sonuçlar verebilen bir metottur.Fakat maliyeti açısından ve tahribatı olması nedeniyle dikkatli bir şekilde uygulanması gereken bir metottur.
8.1.9. PENETRASYON DİRENCİ
Bu metot çelik bir probun beton içersini penetre etmesi sırasında betonun gösterdiği direncin ölçülmesi temeline dayanır. Bu metotda yapısında sert agrega ihtiva eden betonun muayenesi sonucunda normelden daha yüksek basınç dayanımlı çıkması ihtimali vardır.


Yüklə 1,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   20




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin