1. Karar T. C. Daniştay daire e. 2007/7095



Yüklə 252,82 Kb.
səhifə3/4
tarix02.11.2017
ölçüsü252,82 Kb.
#27290
1   2   3   4

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, İstanbul 9. İdare Mahkemesince verilen 30/04/2010 tarihli, E:2009/1892; K:2010/645 sayılı kararın bozulmasına, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

6. Karar

T.C.

DANIŞTAY

6. DAİRE

E. 2012/3976

K. 2012/6605

T. 22.11.2012

KÖY YERLEŞİK ALANI VE CİVARI SINIRININ BELİRLENMESİ ( Yetkinin İl Özel İdarelerinin Karar Organı Olan İl Genel Meclisi Tarafından Kullanılması Gerektiği - Köy ve Mezralarda Oluşturulacak Yerleşime ve Uygulama İşlemlerine Altlık Teşkil Etme ve Düzenleyici İşlem Olma Niteliği )

İL GENEL MECLİSİ YETKİSİ ( Köy Yerleşik Alanı ve Civarı Sınırının Belirlenmesi Yetkisinin İl Özel İdarelerinin Karar Organı Olan İl Genel Meclisi Tarafından Kullanılması Gerektiği )

DÜZENLEYİCİ İŞLEM NİTELİĞİ ( Köy Yerleşik Alanı ve Civarı Sınırının Belirlenmesi - Yetkinin İl Özel İdarelerinin Karar Organı Olan İl Genel Meclisi Tarafından Kullanılması Gerektiği )



3194/m. 8/1, 16/1

5302/m. 6/b, 10/c, 26/j, 70

Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği/m. 4, 43



ÖZET : Köy yerleşik alanı ve civarı sınırının belirlenmesi teknik anlamda planlama işlemi olmamakla beraber, belediye ve mücavir alan sınırları dışında yer alan köy ve mezralarda oluşturulacak yerleşime ve uygulama işlemlerine altlık teşkil etme ve düzenleyici işlem olma niteliği dikkate alındığında 5302 sayılı Kanun'un 10/c bendi kapsamında değerlendirilmelidir. Bu itibarla bu yetkinin il özel idarelerinin karar organı olan il genel meclisi tarafından kullanılması gerekir.

İstemin Özeti : Diyarbakır 1. İdare Mahkemesince verilen 03/03/2011 tarihli, E:2010/339; K:2011/340 sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Harun Coşkun

Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:



KARAR : Dava, Diyarbakır İli, Yenişehir İlçesi, Dikentepe Köyünde ikamet eden davacı tarafından, Köy Yerleşik Alanı ve Civarı Sınırının karara bağlanmasına ilişkin 08.01.2010 tarihli, 17 sayılı Diyarbakır İl Özel İdaresi İl Genel Meclisi kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, köy yerleşik alanı ve civarı sınırının onaylanması yetkisinin İl İdare Kurulu'na ait bulunduğu, il Genel Meclisi'ne ise sadece belediye sınırları dışındaki alanların imar planlarını görüşmek ve karara bağlamak yetkisinin verildiği, İl İdare Kurulu'na tanınmış bulunan bir yetkinin İl Genel Meclisince kullanılması suretiyle tesis edilen dava konusu Dikentepe Köyü Köy Yerleşik Alanı ve Civarı Sınırının Karar Bağlanmasına ilişkin 08.01.2010 gün 17 sayılı İl Genel Meclisi kararında hukuka uyarlık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8'inci maddesinin 1 inci fıkrasının ( b ) bendinde; imar planlarının nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana geldiği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği, bu planların onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edileceği, bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebileceği, belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itiraz ve planların belediye meclisince onbeş gün içinde incelenerek kesin karara bağlanacağı, aynı maddenin 27'nci fıkrasında; imar planlarının, belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde valilik veya ilgilisince yapılacağı veya yaptırılacağı, valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe gireceği, onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde bir ay süre ile ilan edileceği, bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebileceği, itirazların valiliğe yapılacağı, valilikçe itirazların ve planların onbeş gün içerisinde incelenerek kesin karara bağlanacağı, 16'ncı maddesinin 1 inci fıkrasında; belediye ve mücavir alan hudutları içindeki gayrimenkullerin re'sen veya müracaat üzerine tevhid veya ifrazı, bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisi veya bu hakların terkini, bu Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygunluğu hususlarının belediye encümenleri veya il idare kurullarınca onaylanacağı, 27'nci maddesinin 1'inci fıkrasında; belediye ve mücavir alanlar dışında köylerin köy yerleşik alanlarında, civarında ve mezralarda yapılacak konut, entegre tesis niteliğinde olmayan ve imar planı gerektirmeyen tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar ile köyde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav, berber, köy fırını, köy kahvesi, köy lokantası, tanıtım ve teşhir büfeleri ve köy halkı tarafından kurulan ve işletilen kooperatiflerin işletme binası gibi yapılar için yapı ruhsatı aranmayacağı hükme bağlanmıştır.

02.11.1985 gün mükerrer 18916 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4'üncü maddesinde: "Belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalan köy ve mezraların yerleşik alanı ve civarı: Köy ve mezraların cami, köy konağı gibi köy ortak yapıları ile köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlar tarafından, yapımı tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun olarak inşa edilmiş yapıların toplu olarak bulunduğu yerlerde mevcut binaların en dışta olanlarının dış kenarlarından geçirilen çizginin içinde kalan alan köy yerleşik ( meskun ) alanını; bu çizgi ile 100 m. dışından geçirilecek olan, Valiliklerce tespit edilerek İl İdare Kurulunca karara bağlanan sınırın içinde kalan alan köy yerleşik alanı civarını tanımlar." hükmüne yer verilmiş; köy ve mezraların yerleşik alanı ve civarının tespitine ilişkin 43'üncü maddesinde de, köy ve mezraların yerleşik alanı ve civarının tespitinin, Valiliklerce birisi harita mühendisi olmak üzere en az üç kişilik bir komisyon tarafından 1:1000, 1:2000 ve ya 1:5000 ölçekli halihazır haritalar veya kadastro paftaları üzerine yapılacağı ve il idare kurulunca onaylanacağı belirtilmiştir.

Öte yandan, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu'nun 6'ncı maddesinin ( b ) bendinde, il özel idaresinin, mahallî müşterek nitelikte olması şartıyla belediye sınırları dışında imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetleri yapmakla görevli ve yetkili olduğu, 10 uncu maddesinin ( c ) bendinde, Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç İl çevre düzeni plânı ile belediye sınırları dışındaki alanların imar plânlarını görüşmek ve karara bağlamanın il genel meclisinin görev ve yetkileri arasında yer aldığı, 26'ncı maddesinin ( j ) bendinde, kanunlarla verilen diğer görevleri yapmanın il encümeninin görev ve yetkileri arasında yer aldığı, 70'inci maddesinde ise, bu Kanunla, il özel idaresinin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle ilgili olarak, 3194 sayılı İmar Kanununda bu Kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.



Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak imar faaliyetlerinin 5302 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden önce il idare kurulunun görev ve yetkileri arasında yer almakta iken anılan kanunun yürürlüğe girmesinden sonra il özel idaresinin görev ve yetkileri arasında yer aldığı, köy yerleşik alanının tespiti yönünde alınacak kararların da yine imar faaliyeti kapsamda il özel idarelerinin görevinde olduğunun kabulü gerektiği açıktır.

Diğer taraftan, köy yerleşik alanı tespiti; teknik anlamda planlama işlemi olmamakla beraber, belediye ve mücavir alan sınırları dışında yer alan köy ve mezralarda oluşturulacak yerleşime ve uygulama işlemlerine altlık teşkil etme ve düzenleyici işlem olma niteliği dikkate alındığında 5302 sayılı Kanun'un 10/c bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu itibarla bu yetkinin il özel idarelerinin karar organı olan il genel meclisi tarafından kullanılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Bu durumda, idare Mahkemesince uyuşmazlık konusu "Köy Yerleşik Alanı ve Civarı Sınırının" karara bağlanmasına ilişkin 08.01.2010 gün 17 karar sayılı Diyarbakır İl Genel Meclisi kararının esasının incelenerek bir karara varılması gerekirken, işlemin yetki unsuru yönünden sakat olduğu yönünde verilen temyize konu mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Diyarbakır 1. İdare Mahkemesince verilen 03/03/2011 tarihli, E:2010/339; K:2011/340 sayılı kararın bozulmasına, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

7. Karar

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

E. 2007/136

K. 2010/1358

T. 7.10.2010

İMAR PLANLARININ KESİNLEŞMESİ ( Bir Ay Süreyle Askıya Çıkarılmak Suretiyle İlan Edilmeleri Gerektiği ve Onaylandıktan Sonra İlan Edilmeksizin Uygulamaya Konulan Bir İmar Planı Yasa'da Öngörülen Usul Tamamlanmaksızın Tesis Edilmiş Bir İşlem Olacağı - Bu Şekil Eksikliği Nedeniyle İptalinin Gerekeceği )

ŞEKİL EKSİKLİĞİ ( İmar Planlarının Kesinleşmesi - Bir Ay Süreyle Askıya Çıkarılmak Suretiyle İlan Edilmeleri Gerektiği ve Onaylandıktan Sonra İlan Edilmeksizin Uygulamaya Konulan Bir İmar Planı Yasa'da Öngörülen Usul Tamamlanmaksızın Tesis Edilmiş Bir İşlem Olacağı - Bu Şekil Eksikliği Nedeniyle İptalinin Gerekeceği )

İDARİ DAVA ( Ortada Kesin ve Uygulanabilir İdari Davaya Konu Edilebilecek Nitelikte Bir İmar Planının Bulunmadığı Gerekçesiyle 2577 S. Yasa'nın 15/1-B Md. Uyarınca Davanın Reddine İlişkin Olarak Verilen Kararda Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )



3194/m.8,9

2577/m.15/1-b

ÖZET : 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. ve 9. maddeleri uyarınca onaylanmakla yürürlüğe giren imar planlarının kesinleşmesi için anılan madde hükümlerine göre bir ay süreyle askıya çıkarılmak suretiyle ilan edilmeleri gerektiği; onaylandıktan sonra ilan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planı Yasa'da öngörülen usul tamamlanmaksızın tesis edilmiş bir işlem olacağından, bu şekil eksikliği nedeniyle iptalinin gerekeceği, bu şekildeki bir planın iptali istemiyle açılan davada; ortada kesin ve uygulanabilir, idari davaya konu edilebilecek nitelikte bir imar planının bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Yasa'nın 15/1-b maddesi uyarınca davanın reddine ilişkin olarak verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : Danıştay Altıncı Dairesi adına Danıştay Nöbetçi Dairesince verilen 8.8.2006 günlü, E:2006/4183, K:2006/3984 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması davalı idareler tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Şehnaz Gençay Karabulutun Düşüncesi : İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın temyiz isteminin esas, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın temyiz isteminin ise süre yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Ahmet Arslan'ın Düşüncesi : Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan 14.10.1998 günlü, 1/25.000 ölçekli çevre düzeni imar planının iptali istemiyle açılan davada, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-b maddesi uyarınca reddine ilişkin bulunan Danıştay Altıncı Dairesi adına Nöbetçi Dairece verilen 8.8.2006 günlü, E:2006/4183, K:2006/3984 sayılı kararı davalı idarelerden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Çevre ve Orman Bakanlığı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedirler.

Davalı idarelerden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlarda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin birinci fıkrasında yazılı nedenlerden hiçbirisi bulunmamaktadır.

Davalı idarelerden Çevre ve Orman Bakanlığının temyiz dilekçesi yönünden ise;

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46.maddesinin 2.fıkrasında "Danıştay Dava Daireleri ile İdare ve vergi Mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen Otuz gün içinde Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabilir" hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 48.maddesinin 3.fıkrasında da temyiz dilekçelerinin ilgisine göre kararı veren mahkemeye, Danıştay'a veya 4.maddede belirtilen mercilere verileceği ve kararı veren mahkeme veya Danıştay'ca karşı tarafa tebliğ edileceği, karşı tarafın tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebileceği, cevap verenin kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde temyiz isteminde bulunabileceği, bu tarihte bu dilekçelerin temyiz dilekçesi yerine geçeceği belirtilmiştir.

Görüldüğü gibi kanunda Danıştay Dava Daireleri ile İdare ve Vergi Mahkemelerince verilen nihai kararların temyizi için otuz günlük süre öngörülmüş, kararı süresinde temyiz etmeyen tarafa da diğer tarafın temyiz dilekçesine otuz gün içinde vereceği cevapta temyiz isteminde bulunabilmesi olanağı tanınmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; olayda, karşı taraf davacı olmasına rağmen davalı idarelerden birisi olan Çevre ve Orman Bakanlığının davalı idarelerden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının temyiz dilekçesinin tebliği üzerine temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.?

Bu durumda; temyiz süresi geçirildikten sonra karşı taraf durumunda bulunmayan Çevre ve Orman Bakanlığına diğer davalı idare olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının temyiz dilekçesinin tebliği, yeniden temyiz isteminde bulunma hakkı vermeyeceğinden ilk tebligat üzerine yasal temyiz başvuru süresi geçirildikten sonra yapılan temyiz başvurusunun incelenme olanağı bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının temyiz isteminin reddi ile temyize konu Danıştay Altıncı Daire Kararının onanması,davalı idarelerden Çevre ve Orman Bakanlığının temyiz isteminin ise süre aşımı yönünden reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.



TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:



KARAR : Dava, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan 14.10.1998 günlü, 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Altıncı Dairesi adına Danıştay Nöbetçi Dairesince verilen 8.8.2006 günlü, E:2006/4183, K:2006/3984 sayılı kararla; 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. ve 9. maddelerine değinilerek, idari bir işlemin hukuksal sonuçlar yaratabilmesi ve dava konusu edilebilmesi için kesinleşmesinin gerektiği, 2577 sayılı Yasanın 14. maddesinin 3. fıkrasının ( d ) bendinde de, idari davaya konu olabilecek işlemlerin kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler olması gerektiğinin öngörüldüğü; hangi ölçekte olursa olsun, imar planları genel düzenleyici işlemler olduklarından ilgilileri hakkında sonuç doğurabilmelerinin, ilan edilmek suretiyle idari prosedürün tamamlanmış olmasına bağlı olduğu, Belediye meclisince kabul edilmekle veya Bakanlıkça onanmakla yürürlüğe giren 3194 sayılı Yasada belirtilen imar planları için bu prosedürün tamamlanmasının, aynı madde hükmü uyarınca bir ay süreyle askıya çıkarılmak suretiyle olanaklı bulunduğu; Danıştay Altıncı Dairesinin 4.11.2003 günlü, E:2002/2262, K:2003/5420 sayılı kararından, uyuşmazlığa konu planın 3194 sayılı Yasada öngörüldüğü biçimde ilan edilmediği; dolayısıyla, ortada kesin ve uygulanabilir, idari davaya konu edilebilecek nitelikte bir imar planının bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.

Davalı idarelerden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı, temyiz istemine konu karardan sonra verilen 15.8.2006 günlü kararla Belediyelerinin hasım konumundan çıkartılmasına karar verilemeyeceğini; öte yandan söz konusu planın Belediyelerince ilan edilmemiş olması planın kesinleşmesine engel oluşturmayacağından, ortada idari davaya konu edilebilecek nitelikte bir plan bulunduğunu; Çevre ve Orman Bakanlığı ise, davada husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, bu çerçevede Bakanlıkları husumetten çıkartılmadan verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığını ileri sürerek anılan kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedirler.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 2. fıkrasında, özel Kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurabileceği; 48. maddesinin 3. fıkrasında da, temyiz dilekçelerinin ilgilisine göre kararı veren mahkemeye, Danıştaya veya 4. madde de belirtilen mercilere verileceği ve kararı veren mahkeme veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edileceği, karşı tarafın tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebileceği, cevap verenin kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde temyiz isteminde bulunabileceği, bu takdirde bu dilekçelerin temyiz dilekçesi yerine geçeceği kurala bağlanmıştır.

Görüldüğü üzere, 2577 sayılı Yasa'da kararı süresinde temyiz etmeyen tarafa, karşı tarafın temyiz dilekçesinin tebliği üzerine otuz gün içerisinde vereceği cevap dilekçesinde kararı temyiz etme olanağı getirilmiştir.

Temyiz istemine konu karara ilişkin dosyanın incelenmesinden, davalı idarelerden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın temyiz dilekçesinin yine davalı idarelerden olan Çevre ve Orman Bakanlığı'na tebliği üzerine anılan Bakanlığın temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Dolayısıyla, Daire kararının tebliğ tarihine göre temyiz süresini geçiren ve davada karşı taraf konumunda bulunmayan Çevre ve Orman Bakanlığı'na diğer davalı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın temyiz dilekçesinin tebliği yeniden temyiz isteminde bulunma hakkı doğurmayacağından, ilk tebligat üzerine yasal temyiz süresi geçirilerek yapılan temyiz başvurusunun esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı temyiz istemine gelince;



3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesinin ( b ) fıkrasında; " İmar Planları; nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tesbit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır.Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde bir ay süreyle ilan edilir. Bir aylık süre içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır. Valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar. Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de aynı usule tabidir. Kesinleşen imar planlarının bir kopyası Bakanlığa gönderilir." hükmü yer almış, 9. maddesinde; "Bakanlık gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ile ilgili imar planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya,yaptırmaya, değiştirmeye ve re'sen onaylamaya yetkilidir...kesinleşen planlar ilgili belediyelere ve valiliklere tebliğ edilir..." hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri uyarınca onaylanmakla yürürlüğe giren imar planlarının kesinleşmesi için anılan madde hükümlerine göre bir ay süreyle askıya çıkarılmak suretiyle ilan edilmeleri gerekmektedir. Onaylandıktan sonra ilan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planı Yasa'da öngörülen usul tamamlanmaksızın tesis edilmiş bir işlem olacağından, bu şekil eksikliği nedeniyle iptalinin gerekeceği açıktır.

Uyuşmazlıkta da, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylandıktan sonra ilan edilmeksizin uygulamaya konulan imar planının iptaline karar verilmesi gerekmekte ise de, Dairece verilen karara karşı davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmamış olması karşısında, belirtilen bu husus, temyiz isteminde bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine sonuç doğuracak şekilde Daire kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Öte yandan; dosyanın incelenmesinden, Dairece İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın hasım konumundan çıkartılmasına yönelik bir karar verilmediği anlaşıldığından, anılan idarenin husumete yönelik temyiz isteminde isabet bulunmamaktadır.



SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın temyiz isteminin süre yönünden reddine oybirliği ile, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın temyiz istemenin ise esastan reddine oyçokluğu ile, 07.10.2010 gününde karar verildi.

KARŞI OY :

3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. madde hükmü uyarınca hazırlanan imar planı Bakanlıkça onandığı tarihten itibaren uygulanabilecek bir idari işlem niteliğindedir.

Bu itibarla, ortada idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem bulunduğundan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması ve işin esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairesine gönderilmesi gerektiği oyuyla, kararın anılan idarenin temyiz isteminin reddine ilişkin kısmına katılmıyoruz

8. Karar

T.C.

DANIŞTAY

6. DAİRE

E. 2009/191

K. 2011/5174

T. 9.3.2011

UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİNİ ONAYLAYAN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ( Taşkın Yaşanan Dere Yatağının Çevrenin Dere Koruma Bandı Oluşturularak Bu Sınır İçinde Kalan Kullanımın Park Alanı Olarak Planlamasının Kamu Yararına Uygun Olduğundan Görev Alanına Girdiği )

DERE ISLAHI ( Büyükşehir Belediyesi Görev Alanına Girdiği - Taşkın Yaşanan Dere Yatağının Çevrenin Dere Koruma Bandı Oluşturularak Bu Sınır İçinde Kalan Kullanımın Park Alanı Olarak Planlamasının Kamu Yararına Uygun Olduğundan Görev Alanına Girdiği )

TAŞKIN YAŞANAN DERE YATAĞI ( Çevrenin Dere Koruma Bandı Oluşturularak Bu Sınır İçinde Kalan Kullanımın Park Alanı Olarak Planlamasının Kamu Yararına Uygun Olduğundan Görev Alanına Girdiği - Büyükşehir Belediyesinin Yetkisizliğinden Bahsedilemeyeceği )



2560/m.2,18

3194/m.8

ÖZET : Taşkın yaşanan dere yatağının çevrenin dere koruma bandı oluşturularak bu sınır içinde kalan kullanımın park alanı olarak planlamasının kamu yararına uygun olduğu, dere ıslahı büyükşehir belediyesi görev alanına girdiğinden bu konuda 1/1.000 ölçekli planın yapımında büyükşehir belediyesinin yetkisizliğinden bahsedilemeyecektir.

İstemin Özeti : İstanbul 9. İdare Mahkemesinin 25.9.2008 günlü, E:2007/780, K:2008/1751 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi K. K.'nın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı E. Emel Çelik'in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:



Yüklə 252,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin