MEYMÛNİYYE
İrade, kader ve istitâat gibi konularda Acâride'dcn ayrılan Meymûn b. İmrân veya Meymûn b. Hâlid'İn görüşlerini benimseyen bîr tâli fırka.802
MEYMÛNİYYE
Medyeniyye tarikatının Alî b. Meymûn el-Mağribî'ye (ö. 917/1511) nisbet edilen ve Havâtıriyye adıyla da anılan kolu. 803
MEYSERE el-MEDGARÎ
(ö. 122/740)
Kuzey Afrika'da Emevîler'e karşı İsyan eden Haricî-Berberi lideri.
Berberi Medgare (Matgara) kabilesine mensuptur. Kayrevan pazarında sakalık yaptığı için kendisine "Sekkâ", aşağı tabakadan olması dolayısıyla "Fakir" veya "Hakir" lakabının verildiği kaydedilmektedir. Ancak son iki lakabı muhtemelen hasımları tarafından takılmıştır. Çünkü isyanı hakkında anlatılanlar onun Medgare kabilesinin reisi olduğunu göstermektedir.
Özellikle Haccâc b. Yûsufun yürüttüğü şiddetli takibat yüzünden İrak bölgesinden kaçarak Kuzey Afrika'ya giden bazı Haricî liderleri, Emevî yönetiminden rahatsızlık duyan Berberî-mevâlî arasında inançlarını yaymak için uygun bir ortam buldular. Hâricîler'İn müslümanlar arasında eşitlik istemeleri Berberîler'in bu mezhebe katılımını kolaylaştırdı. İfrîkı-ye'ye gelen ilk Haricî âlimleri gizli olarak yürüttükleri propagandaları için Kayrevan Camii'ni merkez edinmişlerdi. Onların çalışmaları neticesinde Hâricîliğin İbâ-zryye kolu Cezayir ve Tunus'ta, Sufriyye kolu ise Fas bölgesinde hızla yayıldı. Kayrevan Camii'nde yetişen en başarılı Hâ-ricî-Sufrî talebelerinden olan ve muhtemelen kendini gizlemek için Kayrevan çarşısında sakalık yapan Meysere, tahsilini tamamladıktan sonra memleketine dönerek kabilesi arasında mezhebini yaymaya başladı. Diğer kabilelere mensup talebelerin de aynı şekilde faaliyette bulunması, Medgare'yle birlikte Mİknâse ve Bergavâta kabilelerinin de Sufriyye mezhebine girmesiyle sonuçlandı. Böylece Sufriyye, Tilimsân'a kadar olan bölgeye yayılma imkânı buldu. Mezhep bölgedeki Araplar, Afrikalılar denilen Berberi-Rum melezleri ve Sahrâ"nın güneyinde yaşayan Batı Sudanlı kabileler arasında da gelişti. Irkçı bir politika takip eden Emevî valilerinin Berberi-mevâlîye sert davranması, soyuna ve rengine bakmaksızın müslümanlar arasında eşitliği savunan Hâricîliğin bölgede yayılışını kolaylaştırdı.
Kuzey Afrika'da 102 (720) yılından itibaren Haricî isyanları çıkmaya başladı. 116'da (734) Halife Hişâm b. Abdülrnelik tarafından Mısır ve Kuzey Afrika genel valiliğine getirilen Ubeydullah b. Habhâb'm Endülüs ve Kuzey Afrika'daki Yemen asıllı Araplar'ın yanında Berberi-mevâlî üzerinde de şiddetli baskı uygulamaya başlaması ve valilerin bu politikayı daha da sertleştirmeleri Hâricî-Berberî İsyanlarına zemin hazırladı. Kayrevan'da oturan Ubeydullah, oğullarından Kâsım'ı Mısır'da bırakırken İsmail'i Tanca'dan Mağrib-i Aksa'ya kadar olan bölgeyi içine alan Sûs valiliğiyle görevlendirdi. Ömer b. Abdullah el-Murâdî'yi Tanca haraç âmiili-ğine, Ukbe b. Haccâc es-Selûlî'yi Endülüs valiliğine tayin etti. Habîb b. Ebû Ubeyde el-Fihrî'yi de Sûs bölgesinin güney taraflarına sefere gönderdi. Sûs ve Tanca valileri zekât ve vergi toplamada aşırı giderek kuralları çiğnediler. Özellikle Tanca Valisi Ömer, müslüman Berberîler'in de gayri müslim Berbenler gibi Araplar'ın ganimeti olduğunu söyleyerek erkeklerinin beşte birinin köle, kızlarının câriye edinilmesini emretti. Öte yandan valiler, bölgenin en güzel kadınlarını câriye olarak Emevî başşehri Dımaşk'a gönderiyor-lardı. Kitap ve Sünnet'e aykırı düşen bu uygulamalar Berberîler'i patlama noktasına getirdi.
Meysere, kabilesinden on kadar arkadaşıyla birlikte valilerin icraatlarından duydukları rahatsızlıkları halifeye ulaştırmak için Dımaşk'a gitti. En önemli şikâyet konuları, savaşlara katıldıkları ve ön saflara sürüldükleri halde sağlanan ganimetlerden kendilerine pay verilmemesi, ayrıca haksız yere mallarının ellerinden alınması ve kızlarının câriye edinilmesiy-di. Günlerce bekledikleri halde halife yerine kâtibi Abraş ile görüştürülen Meysere ve arkadaşları bu tutum karşısında halifenin valilerinin icraatlarından memnun olduğu kanaatine vardılar ve Kuzey Afrika'ya dönüp isyan için fırsat kollamaya başladılar.
Bu sırada Batı Sudan sınırlarına kadar ulaşan Habîb b. Ebû Ubeyde'nin çok sayıda Berberi ve Sudanlı esir alarak bol miktarda altın ve gümüşle geri dönmesi Ber-berîler'in Emevîler'e öfkesini daha da arttırdı. Habîb b. Ebû Ubeyde'nin Sudan seferinin ardından ordusuyla Sicilya fethine gönderilmesi Haricîler için büyük bir fırsat oldu. 1S Ramazan 122'de 804 isyan hareketini başlatan Meysere, Sufriyye mezhebini benimsemiş akraba kabilelerden Miknâse ve Bergavâ-ta'nın da desteğiyle gücünü arttırıp Tanca üzerine yürüdü ve şehri ele geçirerek valiyi öldürdü. Burada halife ilân edilip emîrü'l-mü'minîn unvanı aian Meysere, Tanca valiliğine Mûsâ b. Nusayr'ın mev-lâsı ve aslen Rum olan Abdül'alâ b. Cüreyc'i tayin etti. Ardından Süs üzerine yürüyerek bölgeyi ele geçirip Vali İsmâİ! b. Ubeydullah'ı da öldürdü. İsyan bütün Fas'ta kısa sürede yayıldı. Bölgede yaşayan Berberilerin tamamına yakıjıı Mey-sere'ye destek verdi.
Meysere daha sonra Kayrevan'a yöneldi. Bu gelişmeler karşısında Emevî genel valisi İbnü'l-Habhâb, Hâiid b. Habîb el-Fihrî'yi büyük bir ordunun başında Meysere'nin üzerine gönderdi, ayrıca Sicilya seferinde olan orduyu da ona yardım için geri çağırdı. Sicilya ordusu ulaşmadan Hâlid İle Meysere arasında Tanca civarında şiddetli bir çatışma meydana geldi. Savaşın ardından Tanca'ya dönen Meysere orada kendi taraftarlarınca öldürüldü. Onun, biat alırken kabul ettiği şartları tanımaması ve önceki tavrını değiştirip şiddet uygulamaya kalkışması yüzünden öldürüldüğü kaydedilmektedir. Ancak kaynaklarda neticesi hakkında açık bilgi verilmeyen bu savaşı kaybetmesi veya beklenmeyen bir anda geri çekilmesi sebebiyle öldürüldüğü ihtimali daha kuvvetli görünmektedir. Haricîler Meysere'nin yerine halifeliğe Zenâte kabilesinden Hâlid b. Humeyd'i geçirdiler.
Halife Hişâm'ın emriyle Tanca'yı geri almak için bir ordu gönderen Endülüs valisi ordusunun yenildiğini duyunca bizzat Kuzey Afrika'ya geçti, ancak Tanca'yı kurtaramadı. Hâlid b. Humeyd, Emevî ordularını Vâdîşelif (Qued Chelif) mevkiinde ağır bir yenilgiye uğrattı (123/740). Bu zaferin ardından Meysere'nin başlatmış olduğu ayaklanma Mağrib-i Aksâ'nın (Fas) bütün bölgelerine yayıldı. Fas'ta kontrolü ellerine geçiren Haricî âsiler bölgedeki şehirleri tahrip ederek yağmaladılar. İsyan bütün Kuzey Afrika'da, hatta Endülüs'te yankı buldu. Tanca isyanı duyulunca Endülüs'te ayaklanma meydana geldi. Âsiler istedikleri kişinin vali yapılmasını sağladılar. Bunun üzerine Halife Hi-şâm, İbnü'l-Habhâb'ın yerine Külsûm b. İyâz'ı getirdi ve isyancılara karşı büyük ordular şevketti. Ancak Külsûm kumandasındaki ordular da Sebû nehri kenarında yenilgiye uğradılar. Bölgedeki Hâricî-Berberî ayaklanması Emevîler'in yıkılış yıllarına kadar sürdü.
Bibliyografya :
Halîfe b. Hayyât, et-Târîh (Ömerî}, s. 353-354; İbn Abdülhakem, Fütûhu İfrîkıyye ve'l-Endelüs (nşr. Abdullah Enîs et-Tabbâ'l. Beyrut 1987, s. 93-96; Taberi, Târih (Ebü'i-Fazl), IV, 254; İbnü'İ-Kütıyye, Târîhu Iftitâhi'l-Endelüs (nşr. İbrahim el-Ebyârî), Kahire-Beyrut 1410/1989,11, 39; Ah-bâr mecmû'a, s. 34, 37, 41-44; İbnü'l-Esîr, el-Kâmil,M, 191-192; İbn İzârî, el-Beyanil'i-muğ-rib, 1, 51-56; İbn Haldun, Histoire des berberes (trc. de Slane), Paris 1982,1, 216,237-239,359-362; 11, 125, 136; A. Bel, La reiigion musulma-ne en Berberle, Paris 1938, I, 147-148; Rifat Fevzî Abdülmuttalib, el-Hüâfe ve'i-Hauâric fı'l-MağribiVArabî, Kahire 1393/1973, s. 67-74; Abdalları Laroui. The History ofthe Maghreb (trc, R. Manheim), Princeton 1977, s. 94-95; Ab-dülazîz Salim, el-Mağribü 'l-kebtr, Beyrut 1981, II, 298-314; Muhammed b. Tâvît, "Medînetü Sebte cabre't-târîh", Sebte oe deurühâ fîisrâ'i'l-fikri'l-İstâmi Trtvân 1984, s. 3-4; Mahmûd İsmail Abdürrâzık, el-hiauâric fi büâdi'l-Mağrİb, Dârülbeyzâ 1406/1985, s. 42-50. 60-66; Adnan Demircan, Hâricîler'ln Siyâsî Faaliyetleri, İstanbul 1996, s. 234-235; Jamil M. AbıTn-Nasr, A Hıstory ofthe Maghrib in the Isiamİc Period, Cambridge 1987, s. 35, 37-39; MohamedTalbi, "L'independance du Maghreb", Histoire generale de l'Afrique, Paris 1990, III, 275-277; G. Marçais, La Berberle musulmane et l'orient au moyen âge, Paris 1991, s. 46-49; Latife el-Bek-kây, Hareketü'l-Hauâric: rieş'etilhâ ve tetav-uüruhâ İiâ nihâyeti'i-'ahdi'l-ümeoî, Beyrut 2001, s. 214-222; Hüseyin Munis, "Şeverâtü'l-Berber fi İfrîkıyye ve'l-Endelüs", Mecelietü Külliyyeti'l-âdâb, X/l Kahire 1948, s. 168-172; E.Levi-Provençal,"Maysara", El2 VI, 915. Ahmet Kavas
Dostları ilə paylaş: |