Federe ve Muhtar Türk Cumhuriyetleri



Yüklə 14,45 Mb.
səhifə22/100
tarix17.11.2018
ölçüsü14,45 Mb.
#82905
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   100
TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 24, d. 6321, y. 12-15; Bir başka eserde çeşitli milletlere mensup insanların yaşadığı Kırım’ın II. Dünya Savaşı öncesindeki (1939) nüfusu 1. 126. 429 kişi olarak gösterilmektedir. Buna göre, hakim millet 558. 481 kişilik nüfusuyla Ruslardı. Kırım Türkleri ise 218. 879 kişi ile Rusları takip ediyordu. Daha sonra sırasıyla Ukraynalılar (154. 123), Yahudiler (65. 452), Almanlar (51. 299), Rumlar (20. 652), Bulgarlar (15. 344) ve Ermeniler (12. 923) yer alıyordu: V. Broşçevan-P. Tıgliyants, İzgnaniye i Vozvraşçeniye, Akmescid (Simferopol), Tavrida, 1994, s. 10; başka bir rivayete göre Kırım Türklerinin nüfusu 251. 000 kişi, yani toplam nüfusun %22. 3’ü idi: H. D. Mustafayev, “Vozmeşçeniye Moral’nogo i Material’nogo Uşçerba, Nanesennogo Krımskotatarskomu Narodu v Hode Deportatsii: Printsipi i Podhogi”, Krımski Tatarı: İstoriya i Suçasnit (Do 50 Riççya Deportatsii Krımskotatarskogo Naroda), Materiali Mijnarodnoy Naukovoy Konferantsii (Kiyiv 13-14 Travnya 1994), Kiyiv, Institute Natsional’nih Vidnosin i Politologi NAN Ukraini, Kiev 1995, s. 54.

2 P. von zur Mühlen, Gamalıhaç ile Kızılyıldız Arasında, Çev. E. B. Özbilen, Ankara, Mavi Yayınları, 1984, s. 220; E. Kırımal, “Kırım Türkleri”, Dergi, S. 59, 1970, s. 11’de Alman ordusunun Kırım’a girmesinden sonra Akmescid (Simferopol) şehrinin resmi hükümet dairelerinden birinde Stalin hükümetinin daha 1941 sonbaharında Kırım Türklerini tamamen Kazakistan’a sürgün etme niyetini ortaya koyan bir belgenin ele geçirildiğini ifade etmektedir.

3 A. Dallin, German Rule in Russia, 1941-1945: A Study of Occupation Policies. London-New York, St. Martin’s Press, 1957, s. 51-52, 253-254.

4 A. Nekriç, Nakazannıye Narodı, New York, Khronika, 1978, s. 24-25.

5 Bu konuda bkz. N. Abdülhamitoğlu, Yüz Binlerin Sürgünü, İstanbul, Boğaziçi, 1974, s. 43.

6 E. Kırımal, “Sovyet Rusya Hakimiyeti Altında Kırım”, Dergi, S. 49, 1967, s. 65.

7 M. Ülküsal, II. Dünya Savaşında Berlin Hatıraları ve Kırım’ın Kurtuluş Davası, İstanbul, Kutulmuş Matbaası, 1976, s. 19 vd.

8 E. Kırımal, “Kırım Türkleri”, Dergi, S. 59, 1970, s. 11.

9 O. Özkırım, “II. Dünya Savaşında Kırım Türkleri ile Almanlar Arasındaki Münasebetler”, Emel, S. 25, 1964, s. 15; Kırımal, Sovyet Rusya Hakimiyeti…”, s. 66.

10 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 34.

11 G. A., Litvin, “Krımsko-Tatarskiye Formirovaniya: Dokumenti Tret’yevo Reyha Svidetelsvuyet”, Vayenno-İstoriçeskiy Jurnal, S. 3, Moskva, 1991, s. 91.

12 Krım: Proşloye i Nastayaşçeye, Ed. S. G. Agacanov, A. N. Saharov, Moskva, Mısl, 1988, s. 83; Mühlen, Kırım Türk gönüllülerinin sayısının bir ara 20 bin kişiye ulaştığını belirtmektedir, Mühlen, a.g.e., s. 186.; Kırımal, Bolşeviklere karşı silahlı mücadeleye katılan Kırım Türklerinin toplam sayısının 1942-1944 yıllarında 8000 ile 20000 asker olarak değiştiğini belirtiyor ve bu taburların Nisan 1944’e kadar Kırım’da kaldıklarını, özellikle yarımadanın dağlık kısımlarında faaliyet gösteren Sovyet partizanlara karşı savaştıklarını ifade ediyor, National Kampf, s. 305; Ülküsal 14 batalyon ve 4 bin kişilik bir gruptan bahseder, Berlin Hatıraları, s. 108-109; Broşçevan ve Tıgliyants’a göre, bu tür gönüllü teşekküller 200-300 kişilik 10 tabur ve 14 bölükten oluşuyordu, Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 35; Nekriç eserinde kendi köylerini korumak için “Yerel” Nefs-i Müdafaa Taburlarına katılanlardan bahsediyor fakat bir sayı vermiyor, a.g.e., s. 32-33.

13 Litvin, a.g.m., s. 92-93.

14 Kırımal, “Kırım Türkleri”, s. 11.

15 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 35; Krım: Proşloye i Nastayaşçeye, s. 91.

16 E. Kırımal, Der Nationale Kampf Der Krimturken mit besonderer Berucksichtigung der Jahre 1917-1918, Emsdetten/Wesfalen, Verlag Lechte/Emsdetten (Westf. ), 1952, s. 314.

17 A. Fisher, The Crimean Tatars, California, Hoover Institution, 1978, s. 156-157; Sovyetler Birliği döneminde yazılan eserlerde bu komiteden “Burjuvazi-milliyetçi komite” olarak bahsedilmektedir. Görevleri arasında, partizan hareketine karşı mücadele için teşkilatlanma, Sovyet ve komünist faaliyetlerin imhası, eski adet ve geleneklerin yeniden canlandırılması, mescitlerin açılması, “gönüllülerin” ve Sovyet hakimiyetinden “muzdarip olanların” ailelerine yardım edilmesi, Kırım Türkleri arasında faşist düzen lehine propaganda yapılması, güvenilir sağlam insanların Alman ordusuna yardım etmelerinin sağlanması, Kırım’da Sovyet düzenini yıkıp yerine burjuva düzenin kurulması vb. yer aldığı ifade edilmektedir. Komitenin taşıdığı isme rağmen Kırım Türklerinin asıl halkına değil, eski “yardakçılardan” mirzalara, beylere, “kindar” kulak’lara, “fanatik” mollalara umut saçtığı dile getirilmektedir. Bu “faşist” teşkilatın önde gelenlerinin ise Celal Abdurrahimov ve Cafer Seydahmet gibi “dönekler” olduğu belirtilmektedir. Komitenin bütün çabalarına rağmen, işgalcilerin ve onların milliyetçi “yardakçılarının” bütün Kırım Türklerini ve diğer yerli halkların mensuplarını Sovyet karşıtı mücadeleye çekme planlarının başarıya

ulaşamadığı vurgulanmaktadır. Krım: Proşloye i Nastayaşçeye, s. 81-82.

18 Özkırım, a.g.m., m. 17.

19 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 34; Nekriç, a.g.e., s. 141; Ahmet Han Sultan’a 24 Ağustos 1943’te Sovyetler Birliği Kahramanı unvanı, 29 Haziran 1945’te ise Lenin nişanı ile ikinci madalya olarak “Zalotaya Zvezda” (Altın Yıldız) verilmiştir, Krım: Proşloye i Nastoyaşçeye, s. 84.

20 “Obraşçeniye Krımskotatarskogo Naroda k XXIII Syezdu KPSS”, Natsional’nıy Vopros v SSSR: Sbornik Dokumentov, Sostavitel’: R. Kupçinskiy, Kiyiv, Suçasnist’, 1975, s. 288-326.

21 Nekriç, a.g.e., s. 38-39.

22 A.g.e., s. 35-37.

23 N. Devlet, “240 Kırım Türkünün Müracaatı”, Emel, S. 146, 1985, s. 4.

24 Fisher, a.g.e., s. 162.

25 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 8-9.

26 V. N. Zemskov, “Spetsposelentsı”, Sotsis (Sotsiologiçeskiye İssledovaniya), No. 11, Moskva, 1990, s. 3-4; “Deportatsiya: Beriya Dokladıvayet Stalinu”, Haz. N. F. Bugay, Kommunist, No. 3, Moskva, 1991, s. 101.

27 “Pogrujenı v Eşelonı i Otpravlenı k Mectam Poselenii…”, Haz. N. F. Bugay, İstoriya SSSR, No. 1, Moskva, 1991, s. 144.

28 “40-50-e Godı: Posledstviya Deportatsii Narodov”, Haz. N. F. Bugay, İstoriya SSSR, No. 1, Moskva, 1992, s. 122; Zemskov, a.g.m., s. 5.

29 “Deportatsiya…”, s. 111.

30 A.g.m., s. 102.

31 “Pogrujenı…”, s. 145.

32 Mühlen, a.g.e., s. 226; “Deportatsiya…”, s. 104’te 29 Şubat 1943 itibariyle Çeçen-İnguş ÖSSC’nden toplam 478. 479 kişinin sürüldüğü, bunların içinden 91. 250 kişinin İnguş olduğu belirtilmektedir.

33 “Deportatsiya…”, s. 109.

34 A.g.m., s. 111.

35 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 27.

36 SSCB İçişleri Bakanı ve Devlet Güvenlik Bakanının bu emri için bkz., M. N. Guboglo-S. M. Çervonnaya, Krımskotatarskoye Natsional’noye Dvijeniye, C. II, Moskva, Rossiyskaya Akademiya Nauk, Tsentr po İzuçeniyu Mejnatsional’nih Otnoşenii, İnstitut Etnologii i Antropologii im. N. N. Mikluho-Maklaya, 1992, s. 42-43; ayrıca bkz., Krımski Tatarı 1944-1994: Statti, Dokumenti, Svidçennya Oçevidtsıv, Kiyiv, Ridniy Kray, 1995, s. 71-72.

37 Gös. yer.

38 “Pogrujenı…”, s. 151.

39 “Deportatsiya…”, s. 107.

40 “Pogrujenı…”, s. 151.

41 Gös. yer; ayrıca bkz., “Deportatsiya…”, s. 107.

42 GKO’nın Kırım Türkleri hakkındaki kararnamesi için bkz. ‘Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. II, s. 44-46; ayrıca bkz., Krımski Tatarı, s. 72-75.

43 Gös. yer.

44 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 67.

45 S. Courtois, vd., Komünizmin Kara Kitabı, Çev. B. Tanatar, vd., İstanbul, Doğan Kitap, 2000, s. 287.

46 Taşkentskiy Protsess: Sud Nad Desyat’yu Predstavitelyami Krımskotatarskogo Naroda, (1 İyulya-5 Avgusta 1969 g. ). Sbornik dokumentov s illustratsiyami, Amsterdam, Fond im. Gertsena, 1976, s. 27.

47 R. Conquest, Nation Killers: The Soviet Deportation of Nationalities. New York: The Macmillan Company, 1970, s. 61.

48 V. Vozgrin, “Genotsid Kak Kulminatsiya Etnosotsialnogo Konflikta”, Krımski Tatarı: İstoriya i suçasnit. Materiali Mizhnarodnoy Naukovoy Konferentsii, Kiev 1995, s. 28.

49 A. L. Vesnin, “Kak Proishodilo Vıseleni Tatar, Bolgar, Grekov, Armyan iz Krıma v 1944 godu”, Krımskaya ASSR (1921-1945), Simferopol, Tavriya, 1990, s. 239-240.

50 “40-50-e Godı…”, s. 134.

51 Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. II, s. 45.

52 Zekiye Settarova, “Hatıralar”, Der. E. Özenbaşlı, Haz. F. Mertoğul, (Çevirimçi) http//www. kirimdernegi. org. tr/hatiralar. htm, 06. 05. 2000.

53 “Pogrujenı…”, s. 152; Beriya da aynı bilgileri içeren telgrafı Stalin ve Molotov’a göndermiştir, “Deportatsiya…”, s. 107.

54 Gös. yer.

55 “Pogrujenı…”, s. 152-153.

56 Sürgüne maruz kalan Kırım Türklerinin miktarı konusunda tam bir görüş birliği bulunmamaktadır. Mesela Beriya’nın Stalin’e sunduğu rapordaki resmi rakamlara göre sürgün edilen Kırım Türkleri 183. 155 kişiden ibarettir (“Deportatsiya…”, s. 109). Kırım KP MK’nin sürgünden sorumlu görevlisi Nemikin’in raporlarına göre 187. 859, SNK Devlet Komisyonu verilerine göre 188. 626 kişidir (V. M. Broşçevan, “Deportatsiya Jiteley Krıma”, Krımski Tatarı: İstoriya i Suçasnit, s. 28), yazar A. Avtarhanov’a göre 423. 100 (Abdurahman Avtarhanov, “İmperiya Kremlya. Sovyetskiy Tip Kolonializma”, Drujba Narodov, No.: 1-5, Moskva, 1991, s. 206) Kırım Türkü sürgün edilmiştir. Edward Allworth’un tespitine göre, sürgün sonrasında hayatını kaybeden Kırım Türklerinin %46. 2 oranında olması ve hayatta kalan %54’lük oranın ise 228. 474 kişiye tekabül ettiğini belirterek, Kırım’da yaşayan Türklerin 423. 100 kişi olduğunu ifade etmektedir (Edward Allworth, “The Crimean Tatar Case”, Tatars of the Crimea: Their Struggle for Survival, Ed. Edward Allworth, Durham, Duke University Press, 1988, s. 6). Bunun yanında Krımskotatarskoye Natsinal’noye Dvijeniye adlı eserde Kırım Türk Milli Hareketi mensupları tarafından 1966’da yapılan Kırım Türklerinin gayrıresmi nüfus sayımı sonuçlarına göre, sürgün edilen halkın toplamının 238. 500 kişi olduğu belirtilmektedir (Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. I, s. 80).

57 M. B. Altan, “The Arabat Tragedy: Another Page from the “Surgun”, (Çevirimiçi) http://www. euronet. nl/users/sota/arabat. htm, 08. 04. 2000; ayrıca bkz; V. Vozgrin, “Sürgünlük Siyaseti”, Yıldız, S. 4, 1991, s. 138. Öyle ki, sürgünden sonra Kırım’da Türk olarak sadece Hazar Türklerinin torunları olan 3301 Karaim Türkü kalmıştı (E. Kırımal, “Muhtelif Haberler”, Dergi, S. 48, Münih, 1967, s. 79).

58 V. İbrahim, “Bitmeyen Çileli Yıllar”, Der. S. Bilal vd., Emel, S. 208, 1995, s. 30; “Sovyetler Birliği’ndeki Kırım Türklerinin İsteklerine Dair Belge”, Emel, S. 62, 1971, s. 34; F. Kerimova, “Hatıralar”, Haz. Z. Yüksel, Emel, S. 203, 1994, s. 28.

59 Mustafayev, a.g.m., s. 54.

60 “Deportatsiya…”, s. 109.

61 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 85.

62 Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. II, s. 45.

63 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 67.

64 A.g.e., s. 48; Bir başka tespite göre ise, sürgünden sonra yaklaşık 80 bin adet ev/bina, 34 bin kadar bağ-bahçe, 500 bin civarında büyük baş hayvan müsadere edilmiştir (Mustafayev, a.g.m., s. 55).

65 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 68.

66 Vozgrin, “Genotsid…”, s. 28.

67 Nekriç, a.g.e., s. 40.

68 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 74.

69 A.g.e., s. 81-82.

70 Vozgrin, “Sürgünlük Siyaseti”, s. 140.

71 Ukrayna Kamu Düzenini Koruma Bakanlığı, Başsavcılık ve KGB’nin Kırım’dan sürgün edilen Türkler ve diğer milletlere mensup vatandaşlar hakkında Ukrayna KP MK I. Sekreteri P. Y. Şelest’e gönderdikleri rapor, 15 Nisan 1967, Ukrayna Devlet Merkezi Arşivi (TsDAGO Ukraini), Fon (f). 1, Liste (L). 24, Dosya (d). 6321, Yaprak (y). 12-15.

72 Nekriç, a.g.e., s. 39.

73 Kırım ÖSSC’ndeki Rayon ve Rayon Merkezlerinin isimlerinin değiştirilmesi hakkında RFSSC YSP’nun kararı için bkz., Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. II, s. 47.

74 Kırım ÖSSC’nin lağvedilip RFSSC bünyesinde Kırım bölgesine dönüştürülmesi hakkında SSCB YSP’nun kararı için bkz.: a.g.e., s. 48.

75 Bu konu hakkında bkz., “İnformatsiya “v Prezidiume Verhovnogo Soveta SSSR” 19 Fevralya 1954 g. ”, Pravda Ukraini, 27 Fevralya (Şubat) 1954, s. 2; ayrıca, S. Çervonnaya, “Kırım Tatar Halkının Mukadderatı: Devlet ve Kültürün Geçmişi, Bugünkü Problemleri ve Geleceği”, Çev. İ. Yıldıran, A. Mertol, Emel, S. 191, 1992, s. 6.

76 “Otkrıtoye Pis’mo v Zaşçitu Krımskih Tatar”, Natsional’nıy Vopros v SSSR, s. 328.

77 L. Aleksiyeva, İstoriya İnokomıslya v SSSR, Vermont, Khronika Press, 1984, s. 111.

78 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 86.

79 Aleksiyeva, a.g.e., s. 110.

80 Hayali, gös. yer.

81 A. N. İdrisli, “Yalıboyu’ndan Özbekistan Çöllerine”, Haz. N. Sarısoy, Emel, S. 210, s. 37.

82 A. Seyitmuratova, Natsional’noye Dvijeniye Krımskih Tatar: Sobitiya, Faktı, Dokumentı, Akmescid (Simferopol), 1997, s. 3.

83 Semyon Gitlin, “Crimean Tatars in Uzbekistan: Problems and Devolopments”, (Çevirimiçi) http://www. ca-c. org/journal/eng01 2000/10. gitlin. shtml, 28. 01. 2000.

84 M. Ülküsal, Kırım Türk-Tatarları (Dünü-Bugünü-Yarını), İstanbul, Baha Matbaası, 1980, s. 298; Fisher, a.g.e., s. 314.

85 Vozgrin, “Sürgünlük Siyaseti”, s. 141.

86 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 90.

87 A. Sheehy, “Kırım Tatarları”, Emel, S. 69, 1972, s. 21.

88 Taşkentskiy Protsess, s. 590.

89 Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. II, s. 47; Krımski Tatarı, s. 76.

90 Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 107.

91 Hayali, a.g.m., 3 Mart 1997. Bu konuda ayrıca bkz., K. Özcan, Kırım Türklerinin Sürgünü ve Vatana Dönüş İçin Milli Mücadele Hareketi (1944-1990), İstanbul, Doktora Tezi, İ. Ü. Sosyal Bilimler Ensititüsü, 2001, s. 99-102.

92 Aleksiyeva, a.g.e., s. 110.

93 Hayali, a.g.m., 17 Mart 1997.

94 Bu kararname hükümleri aynı zamanda, sürgüne maruz kalan Çeçen-İnguş, Karaçay, Balkar, Kalmık ve Almanları da içine alıyordu (Broşçevan-Tıgliyants, a.g.e., s. 109).

95 O. Sander, XX., XXI. Ve XXII. Kongreler ve Sovyet Dış Politikası, Ankara, S. B. F. Yayınları, 1967, s. 8; ayrıca Abdülhamitoğlu, a.g.e., s. 121-122.

96 V. N. Zemskov, “Massovoye osvobojdeniye Spetsposelentsev i Ssılnıh (1954-1960 gg. ) ”, Sotsis, Nu. 1, Moskva, 1991, s. 10.

97 T. F. Pavlova, “Dokumentı TsGAOR SSSR po İstorii Deportatsii Naradov v 40-50-ıye godı”, Deportatsii Naradov SSSR (1930-e-1950-e godı): Materialı k Serii “Narodı i Kul’turı”, XV/1, Moskva, RAN İnstitut Etnologii i Antropologii, 1992, s. 14. Ancak bu kararnameye göre, sürgün edilen Almanlar daha önce yaşadıkları yerlere dönme hakkına sahip olmadıkları gibi, sürgün esnasında onlardan müsadere edilen malların da iadesi söz konusu değildi.

98 Deportatsii Naradov SSSR, s. 81, 88. Ukrayna KP MK Sekreteri A. Kiriçenko, 15 Eylül 1954’te Hruşçev’e yazmış olduğu bir mektupta, 1944 yılında sürgüne gönderilen Kırım Türkleri ile diğer toplulukların bir daha Kırım’a girmelerinin yasaklanmasını ve müsadere edilen malların iadesine izin verilmemesini talep ediyordu; bkz., 1944 yılında sürgün edilen ve sürgünlükten serbest bırakılanların Kırım bölgesine yerleşmek istemeleri hakkında Ukrayna KP MK birinci sekreteri O. İ. Kiriçenko’nun SBKP MK Sekreteri Hruşçev’e mektubu (15 Mart 1954), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 24, d. 3614, y. 7-8.

99 Aleksiyeva, a.g.e., s. 124.

100 KP Zaporojye bölge komitesinin Ukrayna KP MK birinci sekreteri Kiriçenko’ya gönderilen, Kırım Türkleri, Almanlar, Rumlar ve diğerlerinin yerleşmek için Akimov ve Melitopol rayonlarına geldiklerini bildiren rapor (26 Ekim 1956), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 24, d. 4306, y. 187-188.

101 Kırım’da yaşamış olan Türk asıllı şahıslar hakkında Ukrayna İçişleri Bakanı İ. Golovçenko’nun raporu (21 Kasım 1969), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 25, d. 218, y. 29-33.

102 “1957-1975 Senelerinde Kırım Tatarlarının Milli Hareketi”, Emel Mecmuası, Vol 1. Sovyet Rusyadaki Kırım Tatar Milli Hareketi Organı, New York, Kırım Tatar Milli Merkezi, 1978, s. 19; Aleksiyeva, a.g.e., s. 112; Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. I, s. 101.

103 “1957-1975 Seneleri…”, s. 24.

104 Aleksiyeva, gös. yer.

105 Özcan, a. g. t., s. 123.

106 “1957-1975 Seneleri…”, s. 25.

107 Örnek olarak bkz.; Kırım Türklerinden birkaç kişinin Kırım’daki faaliyetleri hakkında KP Kırım bölge komitesi tarafından Ukrayna KP MK birinci sekreteri Podgorniy’e yazılan rapor (25 Ağustos 1958), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 24, d. 4740, y. 73-80.

108 Sheehy, a.g.m., s. 23. Sovyet güvenlik organlarının takibatına maruz kalan Kırım Türklerinin sayısı 1973 yılına kadar 5000 kişiyi bulmuştu. Bu konuda bkz.; “Vsenarodniy Zapros Krımskotatarskogo Naroda v Politbyuro TsK KPSS”, Samizdat Belgesi, Nr. 1884, Dekabr 1973, s. 4-5. (Yunus Kandımov’un özel arşivinden alınmıştır).

109 Taşkentskiy Protsess, s. 57.

110 A. P. Grigorenko, A Kogda Mı Vernyomsya, New York, Crimea Foundation, 1977, s. 11-12; ayrıca bkz.: Krımski Tatarı, s. 160-174; Natsional’niy Vopros, s. 255-271.

111 “1957-1975 Seneleri…”, s. 29.

112 Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. I, s. 106.

113 Aleksiyeva, a.g.e., s. 114.

114 Guboglo-Çervonnaya, gös. yer.

115 Sovyetler Birliği’nde bu tür yayınlar samizdat (kendi basım) olarak adlandırılmaktadır.

116 Fisher, a.g.e., s. 178.

117 Ukrayna KP MK Sekreteri P. Şelest’in 1965 yılında Kırım Türklerinin Kırım’ı ziyaretleri hakkında SBKP MK’ne verdiği bilgi (12 Kasım 1965), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 24, d. 5991, y. 207-208.

118 Sürgün kısıtlamasının kaldırılmasından sonra Kırım bölgesindeki Kırım Türkleri arasında meydana gelen oluşumlar hakkında KGB raporu (5 Şubat 1966), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 24, d. 6166, y. 50-55.

119 Gös. yer.

120 “Daha Önce Kırım’da Yaşamış Olan Tatar Asıllı Vatandaşlar Hakkında SSCB YSP’nun Kararı (5 Eylül 1967) ”, Guboglo-Çervonaya, a.g.e., C. II, s. 51. Bu kararname metni için ayrıca bkz., Krımski Tatarı, s. 106-107; “Af Kararnamesi”, Emel, S. 47, 1968, s. 3.

121 Sheehy, a.g.m., s. 25.

122 Kırım Türklerinin talepleri arasında mezkur kararnamenin Kırım’daki gazetelerde de yayınlanması, kendilerinin nerelere yerleştirilecekleri, eğitim ve çalışma şartlarının nasıl olacağı gibi hususlar yer almaktaydı. Bu konuda Ukrayna KP Kırım bölge komitesinin SBKP MK Politbürosunun Kırım Türkleri hakkındaki kararnamesinin uygulanması hakkındaki malumatı (15 Eylül 1967), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 24, d. 6321, y. 33-37.

123 5 Eylül 1967 tarihli SCB YSP kararnamesinden sonra Kırım Türklerinin gelişleri hakkında Ukrayna KP Kırım bölge komitesi sekreteri Kiriçenko’nun malumatı-Gizli-(3 Ekim 1967), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 24, d. 6321, y. 49-55.

124 Kırım Türklerinin Kırım’a gelişi hakkında Ukrayna KP Kırım bölge komitesi sekreteri Kiriçenko’nun malumatı (21 Eylül 1967), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 24, d. 6321, y. 39-47.

125 Aleksiyeva, a.g.e., s. 117.

126 Örnek olarak bkz., a.g.e., s. 118.

127 TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 25, d. 218, y. 29-33.

128 Aleksiyeva, a.g.e., s. 118.

129 Ukrayna Bakanlar Kurulu İş Kaynakları Komitesi Başkanı A. Denisenko’nun, Mayıs-Haziran 1968 tarihinde yürütülen Kırım Türklerinin yerleşimi çalışmaları hakkında Ukrayna KP MK Sekreteri O. Lyaşek’e raporu (19 Haziran 1968), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 25, d. 72, y. 22-29.

130 Kırım Türklerinin Ukrayna topraklarında yerleştirilmesi hakkında Ukrayna KP MK İdari organlar şubesinin Ukrayna KP MK sekreteri İ. Lutak’a raporu (6 Ağustos 1973), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 25, d. 891, y. 22-24.

131 Şest Dney-“Belaya Kniga”-Sudebniy Protsess İli Gabaya i Mustafı Cemileva, Ed. M. Serdar, New York, Fond Krım, 1980, s. VI-VII.

132“Kırım Türklerinin Moskova’daki Temsilcilerinin Protestosu”, Emel, S. 47, 1968, s. 14-15.

133 Fisher, a.g.e., s. 190.

134 Sheehy, a.g.m., s. 30.

135 Şest Dney, s. 401.

136 KTMH’ndeki düşüşü daha net bir şekilde SBKP Kongrelerine gönderilen dilekçelerin altına atılan imza sayılarından da izlemek mümkündür. 1966 yılında XXIII. Kongreye 130 bin imzalı dilekçe gönderilirken, XXIV. Kongreye 60 bin, XXV. Kongreye 20 bin, XXVI. Kongreye ise sadece 4 bin imzalı dilekçe gönderilmiştir. Bu hususta bkz., Aleksiyeva, a.g.e., s. 124-125; “1957-1975 Seneleri…”, s. 43.

137 1973 verilerine göre Herson’da 1541, Zaporojye’de 1063, Donetsk’de 693, Odessa’da 61 kişi yaşıyordu. Az miktarda Kırım Türkü de Voroşilovgrad, Kirovograd, Kiev, Nikolayev, Çerkassi ve Harkov’da ikamet etmek zorunda kalmıştı. 1968’den itibaren 650 kişi çeşitli sebeplerle Ukrayna sınırlarını terk etmişti. 1 Mayıs 1973 tarihli Ukrayna İçişleri Bakanlığı verilerine göre Ukrayna SSC’nde toplam 6874 kişi yaşamaktaydı. Bunlardan Kırım’da 23 aile (101 kişi), Herson’da 31 aile (142 kişi) Zaporojye’de ise 2 ailenin (8 kişi) ikâmet kaydının yapılmadığı belirtilmektedir: Ukrayna KP MK İdari Organlar Şubesi Müdürü Opanasyuk’tan Ukrayna KP MK birinci sekreteri V. V. Şçerbitskiy’e Sunulan Rapor (14 Temmuz 1973), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 25, d. 891, y. 26-31.

138 Kırım Türkleri ağılıklı olarak İçki (Sovyet) (860 kişi), Lenin (841 kişi), Larindorf (Pervomay) (591 kişi), Karasu Bazar (Belogor) (468 kişi) rayonlarında yerleştiler: Kırım KP Sekreteri Kiriçenko, İşçiler Meclisi Başkanı Çemodurov ve Ukrayna KGB Yardımcı şefi Troyak’ın Ukrayna KP MK’ne Kırım’da Kırım Türklerinin faaliyetlerinin artması hakkındaki raporu (27 Kasım 1975), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 25, d. 1250, y. 6-10.

139 Jivoy Fakel: Samosojjeniye Musı Mamuta (Sbornik dokumentov), Ed. R. Cemilev, New York, Fond Krım, 1986, s. 63-65; Özcan, a.g.t., s. 194-196.

140 Kırım bölgesindeki pasaport kurallarının pekiştirilmesi yönünde ilave kararlar hakkındaki SSCB Bakanlar Kurulu Kararnamesi (1978), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 25, d. 1740, y. 3.

141 Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. I, s. 125.

142 Kırım’da uygulanan pasaport kuralları hakkında Ukrayna KP MK idari organlar şubesi şefi A. Çumak’ın Ukrayna KP MK Sekreteri V: Şçerbitskiy’e verdiği malumat (17 Mart 1979), TsDAGO Ukraini, f. 1, L. 25, d. 1940, y. 10-11.

143 Devlet, “240 Kırım Türkü…”, s. 11.

144 “Kırım Tatarları Sovyet Devletine Karşı”, Çev. H. Kırımlı, Emel, S. 141-145, 1984, s. 17.

145 Cemiloğlu’nun hapisten kurtulmasında Kırım Türkleri ve A. Saharov başta olmak üzere diğer insan hakları savunucularının dönemin ABD Başkanı R. Reagan’a yazdıkları mektubun büyük etkisi olduğu belirtilmektedir; bkz., Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. I, s. 285.

146 Z. Karatay, “Kırım Türklerinin Moskova Gösterileri Nasıl Başladı Nasıl Cereyan Etti? ”, Emel, S. 161, 1987, s. 4-5.

147 Duyuru metni için bkz., “TASS Ajansının 23 Temmuz 1987 Tarihli Kırım Tatarlarıyla İlgili Açıklaması”, Çev. H. Kırımlı, Emel, S. 161, 1987, s. 24-26.

148 “Deklaratsiya Verhovnogo Soveta Soyuza Sovetskih Sotsialistiçeskih Respublik”, Pravda, 15 Noyabrya 1989.

149 Kırım Tatar halkının problemleriyle ilgilenen Komisyonun çözüm ve önerileri hakkında bkz., Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. II, s. 81.

150 Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. II, s. 254.

151Ukrayna SSC’nin Kırım ÖSSC’ni yeniden tesis eden kanunu hakkında bkz.: Guboglo-Çervonnaya, a.g.e., C. II, s. 103.

152 “Kırım’a Genel Bakış”, (Çevirimiçi) www. vatankirim. net/genel. htm, 10. 04. 2001.

Kırım Tatarları ve Anavatana Avdetleri / Suat Kınıklıoğlu [p.222-227]

Suat KINIKLIOĞLU

Bilkent Üniversitesi Rusya Araştırmaları Merkezi / Türkiye

Rusya’nın Kırım Hanlığı’nı 1783 yılındaki ilhakını müteakip yaşanan göçler ve Rus idarelerinin o günden bugüne başvurmuş oldukları tasfiye ve tecrit politikaları Kırım Tatarlarının makus talihinin en önemli parçasını oluşturmaktadır. Bu sürecin en acılı dönemi ise, Sovyet idaresince 18 Mayıs 1944 gecesi başlayıp 20 Mayıs 1944 gününe kadar devam eden sürgündür. Bu iki günlük zaman zarfında, yaklaşık 220.000 Kırım Tatarı zorla yurtlarından koparılıp Orta Asya’nın ücra köşelerine sürgün edilmiştir.1 Kırım Tatarlarına uygulanan bu vahşî sürgün “işgal (Nazi) kuvvetleriyle yapılan iş birliği iddialarına dayandırılmış, sürgün sonucunda ya yolda ya da Orta Asya’daki birinci yıllarında olmak üzere sürgün edilenlerin %42’si yaşamını yitirmiştir.”2 Kırım Tatarlarının çilesi salt bununla da bitmemiş; sürgünü müteakip mahkum edildikleri hayat koşulları kayıplarını arttırmış ve anayurtlarına avdetleri meselesi gündemlerinin birinci maddesini teşkil etmiştir.

Kırım Tatarları uzun yıllar boyunca ziyaret etmeleri bile yasaklanan anavatanlarına nihayet 1980’li yıllarda geri dönmeye başlamıştır. Geriye dönüş özellikle SSCB Yüksek Sovyeti’nin 1944 sürgünü ile ilgili bütün işlemlerin “kanunsuz ve kriminal” ilân edildiği Kasım 1989 kararı ile hızlanmıştır.3 1990’lı yılların ikinci yarısına gelindiğinde 250.000’i aşkın Kırım Tatarı tarihî anayurtlarına geri dönmüş, oldukça zor şartlar altında yeniden yerleşme mücadelesi vermeye başlamıştır.4 Bu yazı Kırım Tatarlarının anayurtlarına geri dönüşlerinin sosyo-ekonomik boyutunu inceleyecek ve geleceğe dönük bazı öngörülerde bulunmaya çalışacaktır.

Siyasal Çerçeve

Kırım Tatarlarının anavatanlarına yeniden yerleşmelerinin siyasal çerçevesi oldukça karmaşık bir ilişkiler ağının anlaşılmasını gerektirmektedir. Ne var ki, bu çalışmanın boyutları ile orantılı bir özet yapmak yerinde olacaktır. 1991 yılında dağılan Sovyetler Birliği geriye Kırım için oldukça çelişkili ve anlaşmazlıklarla dolu bir tablo bırakmıştır. Bu anlaşmazlıkların birinci boyutu Rusya’nın Kırım’ın Ukrayna toprakları içerisinde kalmasını hazmedememesi şeklinde tezahür etmektedir. Bugün itibariyle, Kırım ile Rusya arasında Kırım ile ilgili sorunlar üç nokta etrafında şekillenmektedir:

1. Kırım’da nüfusun çoğunluğunu oluşturan Ruslar ile idari olarak bağlı oldukları Ukrayna hükûmeti arasındaki çatışma ve Rus nüfusun Rusya Federasyonu ile birleşme çabaları ciddî bir ihtilaf unsuru olmayâ devam etmektedir.

2. Önem arz eden diğer bir konuyu ise Kırım Tatarlarının geriye dönüşleri teşkil etmektedir. Kırım Tatarları Ukrayna ve Rusya arasındaki ihtilafta Kiev tarafında yer alarak Kırım’daki Rus azınlığın emellerine karşı önemli bir denge unsuru olarak rol sahibidirler.

Türkiye’deki Kırım Tatar diasporası ve Ankara’nın resmî politikası sonucu Kırım denince doğal olarak Türk-Ukrain ilişkileri gibi Türk-Rus ilişkileri de değerlendirmelere eklenmek zorundadır. Bu iki boyuttan farklı olarak Kırım Tatarlarının siyasal tanınma ve meşrû zeminlerde siyaset yapma kararlılıkları da ayrı bir düzlemde incelenmelidir. Kırım Tatar Millî Meclisi (buradan sonra Meclis olarak anılacaktır) yarımadadaki mevcut Yüksek Sovyet’e (Kırım Parlamentosu) paralel bir siyasal oluşum olur gerekçesi ve Kırım Tatarlarının gelecekte Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne bir tehdit olabileceği endişesi ile Kiev tarafından “resmî olarak” tanınmamaktadır.5 Uygulamada Kiev, Meclis’i tam yetkili bir şekilde muhatap olarak almakta, onunla görüşmekte ve işbirliğine gitmektedir, ama bu ikili ilişkinin çerçevesini belirleyebilmek için kurulan bir komisyon henüz çalışmalarını sonuçlandıramamıştır.

Kırım Tatarları 1994 yılında yapılan Kırım Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmış ve bu seçimi kaybeden Nikolay Bagrov’u desteklemiştir.6 Meclis Kırım Parlamentosu seçimlerine girmeden önce zorlu bir mücadeleden sonra bu seçimlerde toplam 98 milletvekilinden 14 milletvekilini Kırım Tatarlarına ayıran bir kotayı Ruslara kabul ettirmeyi başarmıştır.7 Meclis adayları kendilerine ayrılan 14 milletvekilliğin hepsini kazanarak NDKT isimli Rus yanlısı Kırım Tatar teşkilâtını da açık bir şekilde geride bırakmıştır. Meclis’in adaylarından Refat Çubar şu anda hem Parlamento Başkan Yardımcısı, hem de Meclis Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Ne var ki, Kasım 1995’te kabul edilen Kırım Anayasası’na göre gelecek seçimlerde bu kota geçerli olmayacaktır.8

1995 yılında yapılan Kırım mahallî seçimlerine girmeden önce Meclis Kırım Tatarları için bazı kotaların kabul edilmesini sağlamıştı. Bu yolla 600 kadar Kırım Tatar temsilcisinin rayon, şehir, köy ve kasaba yönetimlerine girmesi beklenmekte idi. Bu duruma müdahale eden Ukrayna Yüksek Radası (parlamentosu) anılan seçim kanununu iptal ederek yeni bir seçim kanunu tesis etmiştir.9 Ukrayna vatandaşlığı önşartını ve başka zahmetli ve dışlayıcı maddeleri getiren bu yeni kanun uygulanınca yalnızca 20 kadar Kırım Tatarı bu yönetimlere seçilebilmişlerdir.

Özet olarak, Kırım Tatarlarının içinde bulunduğu siyasal çerçeve oldukça zorlu ve çok boyutludur. Kırım Tatarları uluslararası jeo-stratejik hesaplamalardan öte Rus-Ukrain ihtilafının da ortasında olmaları şanssızlığına katlanmak zorundadırlar. Kırım’da etkin ve sürekli bir temsil fonksiyonu kazanabilmek için uğraşan Meclis’i de oldukça zorlu ve karmaşık bir süreç beklemektedir.

Sürgüne Yollanan Bir Halkın


Geri Dönüşü

Kırım Tatarlarının anayurtlarına geri dönüşü eşzamanlı olarak Kırım’da gelecekte de düzenli ve engelsiz bir dönüşün devamı için olumsuz şartlar doğurmuştur. Bu şartlar Ukrayna’daki ekonomik krizden kaynaklanan ve “dönmüş olanlar için zor yaşam şartları, Kırım’daki siyasî ve etnik faktörler ve sürgüne yollananların çoğunluğunun geldiği Orta Asya cumhuriyetlerindeki hukukî zorunluluklardan” ibarettir.10

Kırım’da toprak ve mülkiyet meseleleri özellikle hassas ve çelişkilidir. “Münferit talepler dışında geri dönen Kırım Tatarları eski evlerinin kendilerine tahsisini talep etmemişlerdir, fakat buna karşılık tazminat ödenmesi yaygın bir taleptir. Bunun yerine çok daha zor bir çözüm olan başlı başına ve yeni yerleşim birimleri kurma yolunu seçmişlerdir”.11 Çoğunlukla kimsenin hak iddia etmediği hazine arazîlerine yerleşerek kendilerine evler inşa etmektedirler. 250.000 Kırım Tatarının yarısından fazlasının evlerinde elektrik ve su bulunmadığı gibi asfalt yolları da yoktur.12 Yaşam şartları esef verici olup, 120.000’den fazla Kırım Tatarının “kendi evi olmayıp ve binlercesi hiçbir kamu hizmetinin gitmediği tamamlanmamış binalarda veya geçici çadırlarda yaşamaktadırlar.”13 Birçok Kırım Tatarı yıllarca Özbekistan’da bekledikten sonra “çamurlu tarlalar ve acınacak evler” ile karşılaştıklarında şok olmaktadırlar.14 Kırım Parlamentosu ve Meclis Başkan Yardımcısı Refat Çubar 1994 Nisanında geriye dönüş sürecinin kaotik halini “Kırım Tatarlarının geriye dönüşünü düzenleyen bir devlet politikasının eksikliği, mülkiyet haklarını garanti eden kanunların olmaması ve yeni yaşamlarına başlamak üzere yeterince paranın olmayışı” gerekçeleriyle protesto etmiştir.15 Gerçekten de Kırım makamları Kırım Tatarlarının geriye dönüşünü kolaylaştırmakta isteksizlik göstermektedirler. Kırım hükûmet organları, ki eski Sovyetler Birliği coğrafyasındaki en Sovyet yanlısı idarelerden bir tanesidir, yeniden yerleşim sürecini bir çok yönden zorlaştırmaktadırlar. Meselâ, Kırım hükûmeti Kırım Tatarlarına Akyar ve Yalta’nın da bulunduğu güney sahil şeridine yani Yalıboyu’na yerleşme izni vermemektedir.16 Bu dışlayıcı yaklaşım Kırım Tatarlarının sürgün öncesi çoğunlukla bu sahil şeridi boyunca yaşamalarına rağmen uygulanmaktadır.17 Üstelik, hükûmet organları sürülen insanların su, elektrik ve diğer temel ihtiyaçların giderilmesi hususlarında yapmış oldukları başvurulara karşı kayıtsız kalmaktadırlar. Rus veya Ukrain kökenli insanlar tarafından işletilen hükûmet bürokrasisi Kırım Tatarlarına karşı önyargılı olmaları ile dikkat çekmektedirler. Bir çok yerleşim biriminde Slav kökenli mahalle sakinlerine temel hizmetler verilirken aynı mahallelerde yaşayan Kırım Tatarlarına bu hizmetlerin verilmemesi oldukça yaygın bir uygulamadır.18 Bu gelişmeler ışığında Kırım Tatarları sıkça boş tarlalara el koyup, kendilerine evler inşa etmekte, elektrik kablolarına bağlantılar yapıp yıkıma gelen polislerle mücadele ederek şimdiye değin 300 kadar yerleşim biriminin kabul görmesini başarmışlardır.

Bir diğer sorun Kırım ve Ukrayna ekonomisinin berbat halidir.19 Sürgünden dönenlerin %90’ı geldikleri cumhuriyetlerdeki mal varlıklarını dönmeden önce satmışlar, fakat bu birikimleri “dört yıldır süregelen enflasyonist süreç tarafından yutulmuştur”20 Birçok Kırım Tatarı enflasyonun bütün yaşamları boyunca biriktirdikleri tasarruflarını yiyip bitirdiğinden şikayet etmektedirler.21 Hem parasal yetersizlik, hem de devlet yardımının olmaması Kırım Tatarlarının başladıkları ev inşaatları

nın bitmemesinin ana nedenlerini oluşturmaktadır.22 Hükûmet istatistiklerine göre 20.000 Kırım Tatar ailesi kendi evlerinin inşaasına başlamış fakat devlet yardımı olmaksızın inşâatlarını bitirememişlerdir.23 Özellikle inşaat malzemesi konusunda hükûmet organlarının defalarca yardım sözü vermelerine rağmen yardım ya hiç ulaşmamış, ya da dağıtımda aksaklıklar çıkmıştır. Dönenlerin önemli bir kısmı geçici çadırlarda, tek odalı evlerde veya kabinlerde yaşarken hükûmet tarafından yıkım tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadırlar.24 Ukrayna ve Kırım’daki ekonomik durumun bozukluğu inşaatlara olan olumsuz etkisinin yanında iş imkânlarını da sınırlandırmaktadır. Yakın geçmişte yapılan bir Birleşmiş Milletler (BM) araştırması Kırım Tatarlarının “profesyonel iş başvurularında ayrıma tâbi tutulduklarını” ve bu yüzden iş imkânları açısından dezavantajlı bir konumda olduklarını” belirtmektedir.25 Günümüzde sürgünden dönenlerin %51’i işsiz iken, Slav nüfusun %24’ü iş imkânından yoksun durumdadır.26

Aynı zamanda sürgünden dönenlerin “vatandaşlık statüleri” ile ilgili de sorunları mevcuttur. Bu sorunlar Özbek vatandaşlığını bırakmanın ve Ukrayna vatandaşlığına geçmenin getirdiği bir takım hukukî statü belirsizliklerinden ibarettir. Ukrayna hükûmeti Ocak 1992’den sonra Kırım’a gelen Kırım Tatarlarının beş yıl yarımadada ikamet etmedikleri gerekçesiyle Ukrayna vatandaşlığına almamaktadır. Bu yüzden bu kategoriye giren Kırım Tatarları resmî organlara kayıt olamamakta, iş bulamamakta, çocuklarını okula gönderememekte ve sağlık hizmetlerinden faydalanamamaktadır.27 Öte yandan, göç durumunda uluslararası nakliye işlemlerini planlamakta meydana gelen zorluklar, alınan gümrük vergileri ve başka tedbirler Kırım Tatarlarının anayurtlarına dönüşlerine engel teşkil etmektedir.28 Bu nedenlerden ötürü günümüzde eski Sovyetler Birliği coğrafyasında yaşayan yaklaşık 500.000 Kırım Tatarı’nın yarısından çoğu Kırım’a dönüşlerini ertelemiş durumdadırlar.

Parasal Yardım Bilmecesi-
“Tahsis Etme” Politikaları

Kırım Tatarlarının anayurtlarına yeniden yerleşim sürecinin en az sıkıntı ve problemle atlatılabilmesi için yapılacak parasal yardımlar üzerinde sıkça tartışılan bir konu olmaya başlamıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki ilk yıllarda Kırım Tatarlarının yeniden anayurtlarına yerleşmeleri için tahsis edilen tek “resmî yardım” Ukrayna bütçesinden olmuştur. Kiev 1993 yılında Milliyetler ve İskân Bakanlığını kurarak parasal yardım konusunda doğru yönde bir adım atmıştır. Bu bakanlığın araçlarından bir tanesi “bütçeden kaynak ayrılması için lobi yapmak” olarak açıklanmıştır.29 Ukrayna’nın Kırım Tatarlarının sorunlarına eğilmesi ve önem vermeye başlaması özellikle 1994 Ocağı’nda Rus şovenisti Yuriy Meşkov’un cumhurbaşkanlığına seçilmesi ile güç kazanan Rus ayrılıkçılığının alarm verici boyutlara ulaşmasına rastlamaktadır. Kiev’in daha önceki stratejisi Kırım hükûmeti “Kırım ve Ukrayna” dediği sürece Akmescit’in “bütün isteklerine boyun eğmek” prensibine dayandırılmıştır.30 Doğal olarak bu durum özellikle Meşkov’un seçilmesinden önce Kırım Tatarları için olumsuz bir tablo teşkil etmiştir.

Meşkov’un cumhurbaşkanlığına seçilmesi ile birlikte Kiev Kırım Tatarlarının sorunlarına karşı daha hassas olmaya başlamış ve bu gelişmeden sonra Kırım Tatarlarının meşru temsilcisi olan Kırım Tatar Millî Meclisi ile Rus ayrılıkçılığına karşı tabiî bir ittifak kurmuştur.31 Bu ittifak özellikle Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın Kırım’da tekrar ipleri eline almasından sonra anlam kazanmış, Ruh gibi milliyetçi Ukrayna partilerinin daha önceden Meclis’i tanımaları ve ilişkilerini geliştirmeleri dolayısıyla da ivme kazanmıştır.

Ukrayna hükûmeti 1993 yılında kurulan Kırım Milliyetler ve Sürgün Edilmiş Yurttaşlar İşleri Devlet Komitesi ile işbirliğine giderek çalışmaya başlamıştır.32 Meclis’in itirazlarına rağmen sürgünden dönen Kırım Tatarları için ayrılan kaynaklar Kırım hükûmeti vasıtası ile yarımadaya gönderilmiştir.33 Bu komite bir yıllık bir çalışmadan sonra ev inşası için 804.2 milyar karbovanets (yaklaşık olarak 4 milyon A.B.D. Doları) ve sosyal ve kültürel ihtiyaçlar için de 148 milyar karbovanets (yaklaşık olarak 750.000 A.B.D. Doları) “tahsis edildiğini” bir başarı olarak lanse etmiştir.34 Ne var ki bu kaynaklardan hiçbiri anılan amaçlar için harcanmadığından, bu tür “şifahî başarılar” inandırıcılığını yitirmiştir. Anılan Devlet Komitesi’nin başkanı olan Osman Kurtseyitoğlu Adamanov Kırım hükûmetinin Kırım Tatarlarının sorunlarının çözümü için herhangi anlamlı bir katkıda bulunmadığını belirtmiştir.35 Kırım hükûmetinin yeniden yerleşime katkıda bulunmak istememesi Adamanov’un başkanlık yaptığı komitenin 1995 yılındaki “mevcut durumun Kırım hükûmet bütçesinden daha fazla kaynak ayrılmasını gerektirdiğini” bildirmesi bağlamında daha da düşündürücüdür.36

Haziran 1995’te Kefe’de meydana gelen olaylar sonucunda Ukrayna Bakanlar Kurulu 636 no’lu ve “Kırım Muhtar Cumhuriyeti’nin Siyasî-hukukî, Sosyo-ekonomik ve Etnik Problemlerinin Çözümü İçin Tedbirler” adlı kararnameyi kabul etmişlerdir.37 Bu kararnameye göre Osman K. Adamanov’un başkanlık ettiği komiteye 3 milyar Karbovanets (15 milyon A.B.D. Doları) tahsis edilmiş fakat 1996-1997 dönemi için yalnızca 900 milyon karbovanets (4.5 milyon A.B.D. Doları) ayrılmıştır.

Ne var ki bu meblağların “tahsis edilmesi” gerçekten de istenilen amaçlar için kullanıldıkları anlamına gelmemektedir. Aksine, bu meblağların sürgünden dönen insanlar için harcanıp harcanmadıkları tam anlamı ile büyük bir soru işaretidir. Üstelik bu meblağların Akmescit’e ulaşıp ulaşmadığı konusunda da bazı belirsizlikler mevcuttur. Meselâ, Kırım Cumhuriyeti Başbakanı Arkadiy Demidenko’ya sürgünden dönenler için tahsis edilen kaynakların nasıl harcandığı sorulduğunda, Demidenko hükûmetinin Kiev’den bu amaçla herhangî bir kaynak almadığım belirtmiştir.38 Süregelen “tahsis edilen” kaynaklar ve bir türlü alınamayan sonuçlar ışığında ayrılan kaynakların bir yerlerde kaybolduğu anlaşılmaktadır. Kırım hükûmeti politikacılarının organize suç ve cürüm şebekeleri ile olan yakın ilişkileri göz önüne alındığında tahsis edilen kaynakların başka amaçlar için harcandığı, etkin olmayan şekilde idare edildiği ve bilinçli olarak Kırım Tatarları için kullanılmadığı sonucuna varılmaktadır. Meclis uzun zamandır bu durumu şikâyet etmiş, Sürgün Edilmiş Halkların İşleri Komitesi’nin bağımsız bir hükûmet teşkilatı haline getirilerek “yalnızca Kırım hükûmet organlarına değil, aynı zamanda Meclis’e de bağlanmasını” talep etmiştir”.39 Aynı zamanda Kiev’den gelecek kaynakların “doğrudan Kırım Tatarlarına ait bir banka aracılığı ile yapılması istenmiştir”.40 Kiev ve Meclis arasında tabiî bir yakınlaşmanın olması ve Meclis’in Kırım siyaset sahnesinde giderek artan bir ağırlık kazanması ile (ki bu siyasî ağırlık en bariz şekilde Meclis’in Kırım Tatarları için ayrılan 14 milletvekilinin hepsini kazanması ile sembolize olmuştur) Meclis nihayet Kiev’den gelen kaynaklar üzerinde söz sahibi olmayı ve idaresinde sorumluluk almayı karşıtlarına kabul ettirmiştir. Tabiî ki, bu gelişme Kırım Tatarları için ayrılan kaynakların uygun bir şekilde harcanması yolunda atılmış önemli ve olumlu bir adım olduğu gibi Meclis’in yeniden yerleşim sürecinde giderek artan rolüne de işaret etmektedir.

Uluslararası Yardım

Meclis Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Mart 1994’te yapmış olduğu açıklamada “Kırım Tatarlarına en etkin yardımı ulaştıran ülkenin Ukrayna olduğunu açıklamıştır”.41 Gerçekten de yakın zamana kadar Türkiye’den gelen resmî ve gayri-resmî yardımlar bir yana hiç bir ülke Kırım Tatarlarına yardım eli uzatmamıştır.42 Ne var ki, Türkiye’den gelen yardımların Türkiye devletinden çok Kırım Tatar diasporasından geldiğinin altı çizilmelidir.43

Ukrayna’nın Rusya ve Özbekistan’a yaptığı yardım çağrıları ise cevapsız kalmıştır. Tarihî olarak daha suçlu bir konumda olan bu iki ülkenin 1944 sürgününün sorumluluğunu kabul etmek kaygısı ile parasal yardım yapmak istemediği görülmektedir.44 Kırım eski cumhurbaşkanı Meşkov bile Rusya’nın SSCB’nin varisi olarak Kırım Tatarlarının yeniden yerleşimi için önemli oranda katkıda bulunması gerektiğini belirtmiş ve 1994 baharında “Rusya’dan 50 milyar rublelik yardımın bir kaç gün içerisinde” geleceğini söylemiştir.45 Meşkov’un bu demeci de “şifahî tahsisler” listesine bir ekleme yapmaktan öteye gitmemiştir. Gerçekte Ukrayna dışından hiçbir ülkeden Kırım Tatarları için resmî parasal yardım gelmemiştir. 1994 yılının sonu ve 1995 yılının başında Kiev ve Akmescit arasındaki gerginlikler artıp, Kırım Ukrayna’dan ayrılmak üzere manevralara başlayınca Kırım uluslararası ilgi odağı haline gelmiştir. Karadeniz Filosu sorunu, Kırım ayrılıkçılığı, Kırım Tatarlarının yavaş giden yeniden yerleşim sürecine olan tepkileri ve yarımadadaki etnik çatışmalar dünyanın Kırım’a ilgi göstermesine yol açmıştır. Bu gelişmeler bağlamında Kiev uluslararası camiaya BM vasıtası ile yardım için başvurmuştur. Bunun üzerine 1994 yılında BM “Kırım Entegrasyon ve Kalkınma Programı” (KEKP) geliştirilmiştir ve bu programın amacı “Kırım’da acil ve potansiyel çatışma durumlarına müdahale etmek, yarımadadan sürülen halkların yeniden yerleşim ve kalkınmalarını kolaylaştırmak” olarak açıklanmıştır.46 BM bu program için uluslararası bir yardım kampanyası başlatarak toplam olarak 15 milyon A.B.D. Doları tutarında bir fon hedeflemektedir. Nisan 1996 itibarı ile bu meblağın 3-2 milyon A.B.D. Doları toplanmıştır.47 O günden bu yana KEKP, Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA)’nın da önemli katkılarıyla Akmescit’te ortaklaşa tutulan bir ofîs vasıtası ile yürütülmektedir.

Sonuç


Kırım Tatarlarının yeniden yerleşim süreci kaçınılmaz olarak sıkıntılı bir tecrübe olmaya devam edecektir. Kırım Tatarlarının bu süreç boyunca karşılaştıkları zorluklar üç önemli faktör dolayısı ile daha da şiddetlenmektedir. Bunlar sırası ile, Ukrayna ve Kırım ekonomilerinin içinde bulunduğu berbat durum, Kiev ve Akmescit arasındaki siyasî güç savaşı ve Karım hükûmet organlarının bu sürece yardım etmek istememeleridir. Sürgünden dönen Kırım Tatarlarının karşılaştıkları kötü yaşam şartları, bu sürecin sağlıklı olarak devam etmesi açısından ciddî derecede düşündürücüdür. Kiev’in yalnız başına bu sorunların altından kalkmasına imkân yoktur. Buradan hareketle, Kiev ve mümkün olursa Moskova ve Taşkent’in bu sürece katkıda bulunarak sürgünden dönenlerin yaşam şartlarını kabul edilebilir bir hale getirmeleri için gayret sarf etmeleri daha da önem arz etmektedir.

Şüphesiz ki Meclis’in Kiev’den gelen yardımların harcanmasında söz sahibi olması parasal yardımın daha etkin olarak kullanılmasına katkıda bulunacaktır. Aynı zamanda Meclis’in bu konuda elde etmiş olduğu yeni otorite, kaynakların uygun kullanımının yanı sıra Meclis’in yeniden yerleşim sürecinde daha aktif ve katılımcı bir rol oynamasını sağlayacak, siyasî ağırlığını perçinleştirecektir. Birleşmiş Milletler’in başlattığı Kırım Entegrasyon ve Kalkınma Programı Kırım Tatarlarının reentegrasyonları yolunda atılmış önemli bir kolektif adımdır. Ne var ki, bu programın başarısı Kırım’daki siyasî gelişmelere de bağlıdır. Programın devamı için yeni kaynakların planlanması ve söz verilen meblağların arkasının ısrarla aranması zaruret teşkil etmektedir. Nihayetinde, Kırım Tatarları uluslararası camianın kendilerini önemsedikleri ve sorunları ile ilgilendiklerini hissettikleri sürece radikal çözümlerden uzak duracaklardır.

Sonuç olarak, son yıllarda yavaşlayan göçe rağmen Kırım Tatarlarının yeniden yerleşim sürecinin devam etmesi beklenmektedir. Geriye dönmüş olanların yaşam şartlarının iyileşmesi durumunda henüz gelememiş olanların da artan sayılarla anayurtlarına geri dönecekleri kuvvetle muhtemeldir. Bu da yukarıda açıklanan dış etkenlere ve Kırım Tatarlarının kendi aralarındaki siyasî birliğe bağlıdır. Meclis’in Kırım hükûmeti ile olan tecrübesinin de gösterdiği gibi, Meclis ne zaman Kırım Tatarları arasında sahip olduğu itibar ve siyasî gücü kullanarak Akmescit’teki hükûmete baskı yaptıysa, sonuç almak ancak o zaman mümkün olmuştur. Bu yüzden siyasî birlik ve pragmatik bir yaklaşım Kırım Tatarlarının süratli ve düzenli olarak tarihî anayurtlarına yeniden yerleşme yolunda izleyecekleri stratejinin bir parçası olmaya devam etmelidir.

1 NKVD (sonra KGB) rakamları sürgün edilenlerin sayısını 191.044 olarak vermektedir. Bu yazar Kırım Tatarları arasında yaygınca kabul edilen 220. 000 rakamını kullanacaktır.

2 CRİMEA: A program for the Future in Ukraina (BM Kırım Entegrasyon ve Kalkınma Programı “KEKP” çerçevesinde Cenevre Katılım Danışma Toplantısı için hazırlanan kitapçık, Nisan 1996, s. 11.).

3 A.g.e., s. 11.

4 Nisan 1995 itibarı ile 239. 515 Kırım Tatarı resmî organlara kendilerini kayıt ettirmişlerdir. Fakat yarımadadaki toplam Kırım Tatarının bunun üzeride olduğu tahmin edilmektedir.

5 Kırım Tatarları yeniden yerleşim süreci boyunca Ukrayna’nın toprak bütünlüğü içerisinde hareket etmek istediğini belirtmesine rağmen bu konu Kiev’deki Rusya yanlısı ve Ukrayna’daki Ruslaşmış Ukrainler tarafından sürekli olarak gündeme getirilmektedir. Bu yolla Kırım Tatarlarının uzun vadede bir tehdit unsuru olarak algılanması sağlanarak Kiev’in daha Kırım’da Rus unsurlarla işbirliğine gitmesi amaçlanmaktadır.

6 Ukrayna Kuçma’nın Kırım’daki kararlı adımları sonucu Cumhurbaşkanlığı makamını iptal etmiştir. Bu durumda Kırım’daki en yetkili makamlar Kırım Başbakanlığı ve Kırım Parlamentosu Başkanlığıdır.

7 Kırım Parlamentosuna seçilen 14 milletvekilinden 7 tanesi aynı zamanda Meclis üyesidir.

8 “Mustafa Abdülmecid Kırımoğlu’nun III. Kırım Tatar Milli Kurultayı I. Toplantısı’nı Açış Konu|ması” Emel, Mayıs-Haziran 1996 s. 6.

9 A.g.y., s. 8-9.

10 Project Brief and Funding Portfolio (BM KEKP çerçevesinde Mart 1995’te hazırlanmış çalışma, Kiev) s. 2.

11 Andrew Wilson, The Crimean Tatars: A Situation Report on the Crimean Tatars (London: International Alert, 1994) s. 17.

12 Kırım Milliyetler ve Sürgün Edilmiş Halkların İşleri Devlet Komitesi’nin verilerine göre Nisan 1995 itibarı ile şu hizmetler tamamlanmıştır: Elektrik %28. 4, Su %5, Yol %0. 3, Gaz %0. 06 ve Pis Su %0. 0. Crimea: A Programme For The Future In Ukraine (BM KEKP çerçevesinde Cenevre Katılım Danışma Toplantısı için hazırlanan kitapçık, Nisan 1996) s. 13. Daha fazla bilgi için, bkz., James Rupert, “Tatars Return to an Inhospitable Home in Crimea”, International Herald Tribune, 11 Ocak 1996, s. 2.

13 “Official on Steps To Reintegratc Tatars”, Krımskaya Gazeta, 21 Aralık 1995, FBIS-SOV’da, 5 Ocak 1996.

14 “Tatars Regaining Lost Ground in Crimea”, Los Angeles Times, 28 Nisan 1994, s. A-5.

15 A.g.y., s. A-5.

16 Frankfurter Allgemeine Zeûung’da çıkan bir makalede “Kırım Tatarlarının güney sahilindeki şehirlere taşınmalarına müsaade edilmediği, bunun yerine Rezerv Bölgelere itilmek istendikleri” belirtilmektedir (İtalikler eklenmiştir). Bkz., “Die verttiebenen Völker kehren zurück: Deutsche und Tataren auf der Krim”, Frankfurter Allgemeine Zeitung, 16 Mayıs 1994.

17 Günümüzde Kırım Tatarları yanlızca kendilerinin, anne-baba veya büyükbaba-büyükannelerinin Yalta ve Aluşta’da yaşadıklarını belgeleyebildikleri takdirde vize alabilmektedirler. Bkz., “Crimean Official Discusses Resettlement of Tatars”, Holos Ukrayint, 13 Ocak 1995, FBIS-SOV’da, 19 Ocak 1995.

18 Kırım Tatarlarının çoğunluğu Slav yerleşim merkezlerinde yaşamamaktadırlar. Kırım Tatarlarının bir arada yaşamasını savunan bir yorum için, bkz., Aynur Öner, “Sürgünün Ellinci Yılında Kırım Türkleri Paneli”, Emel, Mayıs-Haziran 1994, s. 7.

19 Dünya Bankası verilerine göre 1995 yılının ilk 9 ayında üretim Kırım’da %21, Ukrayna’da %14 oranında düşüş göstermiştir. Eylül 1995 itibarı ile Kırım’ın enflasyon oranı %235 olarak tespit edilmiş, Ukrayna 1993 yılında hiperenflasyon ve GSMH’da ciddî düşüşler yaşamıştır. Ukrayna ekonomisinin son durumu için bakınız, Anders Aslund “Eurasia Letter: Ukraine’s Turnaround”, Foreign Policy, Yaz 1995, s. 125-143.

20 Crimea: A Programme For The Future In Ukraine April 1996 (BM KEKP çerçevesinde Cenevre Katılım Danışma Toplantısı için hazırlanan kitapçık, Nisan 1996), s. 15.

21 Tatars Returning Home After 50 Years”, National Pubic Radio, 6 Nisan 1996.

22 Bkz. “Budget Monies Set Aside to Assist Crimean Tatar Resettlement”, Krımskaya Gazeta, 3 Şubat 1995, FBIS-SOV’da, 10 Şubat 1995.

23 A.g.y. Bazı belgeler evlerini bitiremeyen Kırım Tatar ailesi sayısını 25. 000 olarak göstermektedir.

24 James Rupert, “Tatars Return to an Inhospitable Home in Crimea”, International Herald Tribune, 11 Ocak 1996 s. 2. Kırım demografisinin detayları için, bakınız, Kemal Gafarov, “Sürgünden Dönen Halkların Reentegrasyon Projesi: Kırım Rapora” (T. C. Dışişleri Bakanlığı Slav Ülkeleri Dairesi için hazırlanmış yayınlanmamış rapor).

25 Bu çalışma KEKP tarafından Kırım’da yapılan bir kamuoyu yoklamasına dayandırılmaktadır. Anılan kamuoyu yoklaması 1200 örnekle yapılmış ve Ukrayna-KEKP’na veri sağlamak amacıyla yapılmıştır.

26 Çalışan Kırım Tatarlarının %39’u tam gün çalışmaktadır. a.g.y.

27 A.g.y. Aynı zamanda bkz. Crimea: A Programme For The Future In Ukraine Nisan 1996 s. 14. Kırım Tatarlarının sağlık problemlerini inceleyen bir yazı için bakınız, Ervio Mambet, “Kırım’daki Kırım Tatarlarının Sağlık Problemleri ve İstatistikler” Emel, Mart-Nisan 1995 s. 2-5.

28 “Return of a Depotted People”, Forced Migration Monitor, Eylül 1994 s. 17.

29 Andrew Wilson, The Crimean Tatars: A Situation Report on tbe Crimean Tatars (London: International Alert, 1994) s. 19.

30 Joy Aschenbach, Alexander Motyl’den alıntı yapmaktadır. Bkz., “Tug of War in Crimea Reopening Old Wounds”, Los Angeles Times, 16 Ağustos 1992 s. A-4.

31 Kırım Tatar Millî Meclisi yarımadada Kırım Tatarları adına temsil iddiasında bulunan tek siyasî teşkilat değildir. Fakat Kırım Tatar Millî Meclisi Kırım Tatarları arasında yaygın olarak kabul görüp meşru temsilcileri olarak telakki edilmektedir.

32 “Officials on Steps to Reintegrate Tatars”, Krımskaya Pravtla 27 Aralık 1995, FBIS-SOV’da 5 Ocak 1996.

33 Susan Stewart, “The Tatar Dimension”, RFE/RL Research Report 13 Mayıs 1994 s. 22-26.

34 “Rehabilitation Plans Outlined”, Krımskaya Pravta, 30 Aralık 1994, FBIS-SOV’da 9 Ocak 1995-Mart 1996 itibarı ile 1 ABD $ 200.000 karbovanets etmektedir. Karbovanets Ukrayna’nın 1992 yılında ruble bölgesinden çıkarılması sonucu geçici olarak çıkardığı bir para birimidir. Ukrayna’daki enflasyon göz önüne alınarak yukarıdaki kur bugün geçerli değildir.

35 Bkz. “Rehabilitation Plans Outlined”, Krımskaya Gazeta, 27 Aralık 1995, FBIS-SOV’da 5 Ocak 1996.

36 Bakınız, “Budget Monies Set Aside to Assist Crimean Tatar Resettlement”, Krımskaya Gazeta 3 Şubat 1995, FBIS-SOV’da 10 Şubat 1995.

37 Organize suç ve cürüm şebekesi üyeleri Kırım Tatarlarından “raket” (haraç) almaya gelmeleri üzerine Kırım Tatarları tepki göstermiş, olaylar büyümüş ve mafya üyelerine ait ev ve işyerleri ateşe verilmiştir. Kırım’da SSCB’nin dağılmasından sonraki en büyük şiddet olayı olarak nitelendirilen olaylar dört insanın yaşamına mal olmuştur. Daha fazla bilgi için, bakınız, “Ukraine, Crimea Grapple With Tatar Violence”, Turkish Daily News, 27 Haziran 1995.

38 Kırım Başbakanı Arkadiy Fyodoroviç Demidenko ile söyleşi, 19 Mayıs 1996.

39 Susan Stewart, “The Tatar Dimension”, RFE/RL Research Report, 13 Mayıs 1994, s. 24.

40 A.g.y., s. 24. Kırım Tatarlarının bankası olan İmdat Bankası 1992 yılında kurulmuştur.

41 UNIAR, 20 Mart 1994, FBIS-SOV’da. 21 Mart 1994.

42 Türk hükûmeti 1994 yılında 1000 konut projesinin inşası için söz vermiştir. Ne var ki günümüze değin Ankara’daki bürokratik engeller, kaynak yetersizliği ve devlet işlerinde sıkça görülen başka beceriksizliklerden ötürü hemen hiç bir ilerleme kaydedilmemiştir. Hattâ bu proje Kırım’da Kırım Tatarları arasında bir alay konusu olmuş, iki yıldan bu yana inşaata başlanamaması büyük bir ayıp olarak değerlendirilmiştir.

43 A. Kırımoğlu’nun Türkiye’ye sitemi için, bkz., “Kırımoğlu’ndan Sitem ve İkaz”, Zaman, Mayıs 1994.

44 Andrew Wilson, The Crimean Tatars A Situation Report on the Crimean Tatars (London: International Alert, 1994) s. 25. Detzkomnats’ın başkanı Osman K. Adamanov şöyle demektedir; “Bizi sürgüne yollayan Ukrayna olmamıştır. Rus ve Özbek yetkililerin sorunlarımıza bu denli kayıtsız kalmalarını anlamakta güçlük çekiyoruz”. Bkz. Holos Ukrayinı, 13 Ocak 1995, FBIS-SQV’da 19 Ocak 1995-Aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in Kiev’deki temsilcisi Stephen Browne Kırım Tatarları hususunda “Rusya, Ukrayna ve Özbekistan’ın manevî sorumluluklarının olduğunu” belirtmiştir (İtalikler eklenmiştir).

45 A.g.y.

46 Bakınız, Overview Of The Programme UNCIDP (Akmescit’te hazırlanan BM raporu, Ocak 1996) s. 1.

47 Programa katkısı olan ülkelerin detaylı bir dökümü için, bkz., Donor Consultations on CIDP in Geneva (yayınlanmamış BM dökümanı, 2 Nisan 1996)



Yüklə 14,45 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin