Galata'da, Haseki Sultan evkafına ait evin, burada mektep ve çeşme yapmak isteyen Gümrük emini Hasan'ın mülk evi ile istibdaline dair hüküm



Yüklə 2,53 Mb.
səhifə26/34
tarix27.12.2018
ölçüsü2,53 Mb.
#87563
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   34

[Derkenar] Şeyhülislâm nezâretinde olan evkãf müfettişine tebdîl olınmışdur.

İstanbul kãimmakãmına ve monlâsına hüküm ki:

Mehmed zîde mecduhû gelüp Müftî Alî Çelebi evkãfı müstegallâtından Kãdî çeşmesi kurbında olan hammâmun sene-i sâbıkda îcâr olınduğı vech üzre bin yüz on bir senesi Muharrem'i gurresinden bir sene temâmına değin zabtı kendüye îcâr olınup yedine vakf-ı merkúme mütevellîsi olan Ahmed tarafından memhûr temessük virildüğin bildürüp temessüki mukãbili zabt itdürmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i Z sene [1]111 [20-28 Haziran 1699]



32/107/452 İstanbul'da, Hoca Kasım mahallesinde Haremeyn evkafına ait binası harap arsayı tasarruf eden şahsa, belirli bir yıllık mukataa bedeli ödeyerek bu arsa üzerine kendi mülkü olmak üzere bina yapmasına izin verilmesine dair hüküm.

İstanbul'da vâkı‘ Haremeyn-i şerîfeyn evkãfı mütevellîsine hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ Hâce Kãsım mahallesinde mülk menzile mutasarrıf olan Mehmed Ağa dimeğle ma‘rûf kimesnenün hânesi içinde Haremeyn-i şerîfeyn evkãfından senevî beş yüz kırk akçe icâre ile alup(?) harâbeyi müntehil tûlen ve arzen bi hisâb-ı terbî‘i dört yüz zirâ‘ arsa taht-ı icâresinde olup lâkin ebniyesi harâb olmağla müfettiş-i evkãf olan (boş) zîde ilmuhû tarafından bir nâib kaldırup noksanı keşf ve senevî yedi yüz yiğirmi akçe mukãta‘a virmek üzre zikr olınan arsa üzerine kendü mâlıyla mülki olmak üzre ebniye vasfında ma‘rifet-i şer‘le izn-i temessüki viresiz diyü bi’l-fi‘l Dârü’s-sa‘âdetüm ağası emîn-i şerî‘at evkãfı nâzırı Alî Ağa dâme ulüvvuhû tarafından mühürlü mektûb virilmeğle mûcebince hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı M sene [1]112 [28 Haziran-7 Temmuz 1700]



32/226/933 Mehmed bin Hasan vakfına ait İstanbul'da, Sultan Süleyman mahallesindeki evin, bitişiğindeki Ayşe Hanım'ın mülk evi ile istibdaline dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp ashâb-ı hayrâtdan müteveffâ Mehmed bin Hasan vakfına bâ hüccet-i şer‘îden mansûb mütevellî olan Ders-i âmm Ömer zîde ilmuhû meclis-i şer‘-i şerîfe varup mütevellîsi olduğı vakf-ı mezbûrdan olup mahmiyye-i İstanbul'da merhûm ve mağfûrun leh Sultân Süleymân tâbe serâhu mahallesinde vâkı‘ ma‘lûmetü’l-hudûd menzilün câr-ı mülâsıkı olan fahrü’l-muhadderât Âyişe Hânım yine menzil-i mezbûra muttasıl kendü mülk arsası üzerine müceddeden binâ itdürdiği mülk menzili vakf olan menzil-i mezbûr ile istibdâle râğıbe olmağla kıbel-i şer‘den irsâl olınan Ebûbekir bin el-Hâcc Abdülkerîm ve hâssa mi‘mârlardan Üstâd Hasan Halîfe ibn-i Mahmûd ve Osmân Halîfe ibn-i Alî ve ebniye ve sukúf ahvâline vukúfı olan cemm-i gafîr ile evvelâ menzil-i mevkúf-ı mezbûrun üzerine varılup keşf ve misâha olındukda arsası tûlen ve arzen bi hisâb-ı terbî‘i bin yüz yetmiş altı zirâ‘ ve mecmû‘ ebniyesi beş yüz guruşa müsâvî ve ecr-i misli beher yevm on ikişer akçe olup sâniyen mülk menzil-i cedîd-i mezbûrun üzerine varılup keşf ü misâha olındukda arsası tûlen ve arzen bi hisâb-ı terbî‘i üç yüz yetmiş yedi ve mecmû‘-ı ebniyesinün nefsi yüz doksan üç bin sekiz yüz akçe ve ecr-i misli yevmî otuzar akçe oldığı mi‘mârân-ı mezbûrun ve müslimûn-ı mezkûrdan icmâ‘ ve ittifâklarıyla zâhir ve mütebeyyin oldukdan sonra bi esrihim meclis-i şer‘de ihbâr itmeleriyle mülk olan menzil ma‘a rağbet ve vüs‘at ve kıymet cihetlerinden vakf menzil-i merkúmdan ezyed ve evfer ve a‘lâ ve ekser olmağla istibdâl olınmak min külli’l-vücûh vakfa evlâ ve enfâ‘ olduğı şer‘an bâhir ve mütebeyyin olmağın istibdâl olınmak bâbında izn-i hümâyûnum virilmek recâsına arz eyledüğün ecilden şer‘le istibdâl olınmak içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı S sene [1]112 [28 Temmuz-6 Ağustos 1700]



32/227/935 Üsküdar'da, Şemsi Ahmet Paşa evkafından vazifeli Safiye Hatun'un hak kazandığı akçesinin ödenmesine dair hüküm.

Üsküdar nâibine hüküm ki:

Safiye Hâtûn gelüp Üsküdar'da vâkı‘ müteveffâ Şemsî Ahmed Paşa evkãfından almak üzre Mâliyye tarafından berât-ı şerîfle mutasarrıfe olduğı yevmî on akçe vazîfesini evkãf-ı mezbûr mütevellîsi (boş) nâm kimesneden taleb eyledükde vakfun müsâ‘adesi var iken virmekde te‘allül üzre olduğın bildürüp ol bâbda hüküm recâ itmeğin berâtı mûcebince müstahıkk olduğı vazîfesin alıvirilmek içün yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı S sene [1]112 [28 Temmuz-6 Ağustos 1700]



32/324/1346 İstanbul'da, Büyük Ayasofya evkafına ait Üsküdar'daki Küçük hamam diye maruf hamamın ahalinin memnun olmadığı eski kiracısından alınıp Hüseyin'e kiralandığına dair hüküm.

Üsküdar nâibine hüküm ki:

Hüseyin gelüp mahrûse-i İstanbul'da Ayasofya-i kebîr evkãfınun Üsküdar'da vâkı‘ Küçük hammâm dimeğle ma‘rûf hammâmun müste’ciri olan dîğer Hüseyin'den ahâlî-i mahalle hoşnûdlar olmayup teşekkî eyledükleri nâzır-ı vakf olan Dârü’s-sa‘adetüm ağasına arz u i‘lâm olınmağın mezkûr dîğer Hüseyin ref‘ itmek içün bin yüz on bir Muharrem'i gurresinden bir sene hitâmına değin zabtı cânib-i vakfdan buna îcâr olınup yedine memhûr mütevellî temessüki virilmeğle mûcebince zabt itdürilmek bâbında hüküm recâ itmeğin temessüki mûcebince zabt itdürilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Z sene [1]110 [19-28 Haziran 1699]



32/407/1657 Yalova'da, Taşviran zaviyesinin zaviyedarlığının, vakfedenin evladına şart edilmediği, zaviyedar olan babalarının ölümü sebebiyle Mustafa ile Cafer'in üzerinde olduğuna dair hüküm.

Yalakâbâd nâibine hüküm ki:

Mustafâ ve Ca‘fer nâm kimesneler gelüp kazâ-i mezbûrda vâkı‘ Taşvîrân zâviyesinün zâviyedârlığı babaları Alî fevtinde bundan akdem kendülere tevcîh olınmağla ber vech-i meşrûta berât-ı şerîfümle üzerlerinde olup bu âna değin evlâdları mutasarrıf olagelmiş değil iken Fati ve Fâtıma nâm hâtûnlar evlâd-ı vâkıfun batnı olınuruz mahsûl-i vakf cümle biz kabz iderüz diyü hevâlarına tâbi‘ nâibe istinâd ile müdâhale vü rencîde itmeleriyle bundan akdem çâvûş mübâşereti ve müvellâ ile emr-i şerîfüm ısdâr ve mahallinde murâfa‘a-i şer‘-i şerîf olduklarında mu‘ârazadan men‘ birle cânib-i şer‘den hücccet-i şer‘iyye virilmişiken memnû‘ olmayup dahl ü nizâ‘dan hâlî olmadukların bildürüp yedlerinde olan berât ve hüccet-i şer‘iyye mûcebince amel olınup mahallinde yine da‘vâ ve nizâ‘ iderler ise ol tarafda istimâ‘ olınmayup Dîvân-ı hümâyûnumda murâfa‘aya havâle olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden Anadolı muhâsebesi defterine nazar olındukda zikr olınan zâviyedârlık üzerlerinde olduğı mastûr u mukayyed olmağın vech-i meşrûh üzre amel olınmak bâbında yazılmışdur.

Fî evâhir-i R sene [1]112 [5-13 Ekim 1700]



33/118/525 Bursa'da medfun Timurtaş Bey ve oğulları Ali, Mehmet, Umur ve Oruç Bey vakıflarının tevliyeti hususundaki ihtilafın görülmesi için ilgili tarafların vakfiye ve belgeleriyle birlikte İstanbul'a ihzarına dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i Burusa'da medfûn müteveffâ Timurtaş Beğ ve oğulları Alî ve Mehmed ve Umûr ve Oruc Beğ evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîleri olan Osmân ve İbrâhîm ve İsmâ‘îl gelüp bundan akdem evkãf-ı mezbûrûnun tevliyetine batn-ı evvelden olan babaları Ömer ile Halîl ve Osmân nâm karındaşlar ve evlâddan Mehmed ale’l-iştirâk berât-ı şerîfümle mutasarrıf iken mezbûr Mehmed hissesine kanâ‘at itmeyüp müstakıll ben zabt iderüm diyü nizâ‘ itmeğle Dîvân-ı hümâyûnda murâfa‘a-i şer‘ olduklarında mezbûr Mehmed kendü hissesinden mâ‘adâya müdâhale itmemek üzre tenbîh olınmışiken mezbûr Mehmed fevt olmağla hissesi yine mezbûrûn Ömer ve Halîl ve Osmân'a tevcîh olındukda mezbûr Osmân dahi fevt olup vasiyyesi mezkûrlar Ömer ve Halîl'e tevcîh olınmışiken merkúm Halîl dahi fevt olmağla hissesi babaları merkúm Ömer'e tevcîh ve on sene mikdârı müstakıllen mutasarrıf ve pîr olup hıdmete iktidârı olmamağla müteveffâ-yı merkúm Mehmed'ün oğlı Seyfullâh nâm kimesne ile müşterek olmak üzre berât virilmişiken babaları mezbûr Ömer dahi fevt olmağla merkúm Seyfullâh hilâf-ı şart-ı vâkıf tevliyet-i merkúmeyı müstakıllen zabt idüp gadr eyledüğin bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin tarafeyne birkaç def‘a berât virilüp nizâ‘dan hâlî olmamağla yedlerinde olan vakfiyye ve temessükâtlarıyla husemâları Âstâne-i sa‘âdetüme ihzâr ve hakk ve adl üzre nizâ‘larına faysal virüp arz olınmak emrüm olmışdur.

Fî evâil-i Za sene [1]112 [9-18 Nisan 1701]



33/174/765 İstanbul'da ve Üsküdar'a bağlı Kuzguncuk'ta, Hacı Recep ve Hacı Mehmet evkafının gelirinin fazlasını tasarruf eden şahıs ve vakıftan nazırlık, katiplik ve cabilik ihdas eden kimseler arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına ve Üsküdar kãdîsına hüküm ki:

Mustafâ zîde kadruhû gelüp İstanbul dâhilinde ve Üsküdar kazâsı muzâfâtından Kuzguncuk nâhiyesinde vâkı‘ müteveffâ el-Hâcc Receb ve Hâcı Mehmed evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre olup vâkıf-ı mezbûrlar evkãflarınun mütevellîsine ve gallesinün fazlasın evlâd-ı evlâdına şart idüp bu evlâd-ı vâkıfdan olup bundan tasarruf buna intikãl-i şart-ı vâkıf üzre mutasarrıf olup şart-ı vâkıfdan vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda nezâret [ve] kitâbet ve cibâyet kaydı olmayup ve vakfdan müsâ‘ade yoğiken mahmiyye-i İstanbul sâkinlerinden (boş) ve (boş) ve (boş) nâm kimesneler hilâf-ı şer‘ nezâret ve kitâbet ve cibâyet ihdâs ve bundan kat‘ idüp te‘addî eyledüklerin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp mûcebince amel olınup hilâf-ı şart-ı vâkıf kat‘ talebiyle rencîde olınmamak bâbında hüküm recâ eylemeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i Z sene [1]112 [9-18 Mayıs 1701]



33/193/847 İstanbul'da, Büyük Ayasofya yakınında Üsküplü mahallesinde Saliha Hatun evkafına ait Rukiye Hatun'un, oğlu Mustafa ile ortaklaşa mutasarrıf oldukları hane yandığında, burayı satın alıp yapıp mülkiyet üzre mutasarrıflar iken oğlu Mustafa'nın ölümü üzerine hissesi Rukiye Hatun'a kalmışken, vakıf mütevellisinin tasarrufuna mani olduğunu bildiren Rukiye Hatun'un hakkı olan hissenin kendisine zaptettirilmesine dair hüküm.

Âstâne-i sa‘âdet kãimmakãmı Vezîr Osmân Paşa'ya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Rukıyye nâm hâtûn Dergâh-ı mu‘allâma gelüp mahrûse-i İstanbul'da Ayasofya-i kebîr kurbında Üskübî mahallesinde vâkı‘ müteveffiye Sâliha Hâtûn evkãfından olan odalara icâre-i mu‘accele ve yevmî iki akçe müeccele ile oğlı Mustafâ ile ber vech-i iştirâk mutasarrıf oldukları hâne bundan akdem bin yüz on bir senesinde olan harîkde muhterik oldukda mezbûrlar mu‘accelesine mahsûb olmak üzre binâdan ibâ idüp ve vakfda dahi binâya müsâ‘ade olmamağla hâne-i mezbûrenün (...) takãss bîgaraz müslimîn şehâdetleriyle on iki bin akçeye tahmîn ve ol mikdâr akçeye mezbûrlara cânib-i vakfdan bey‘ ve meblağ-ı merkúma vakf içün ahz olınmağla takãss-ı mezkûrdan vakfun alâkası kalmayup vakfa enfa‘ olmağla senede sekiz yüz akçe mukãta‘a-i zemîn ile mülkiyyet üzre binâya izn birle yedlerine memhûr mütevellî temessüki virilmeğle mülkiyyet üzre hâne-i merkúmeyi ta‘mîr idüp mutasarrıflar iken mezkûr Mustafâ fevt olmağla şer‘an verâseti buna münhasıra olmışiken vakf-ı merkúm mütevellîsi mütevaffâ-yı mezbûrun mülkiyyet üzre mutasarrıf olduğı hissesin vakfa intikãl itmek zu‘mıyla âhara îcâr idüp zabt u tasarrufına mâni‘ olduğın bildürüp temessüki mûcebince zabt itdürilüp hilâf-ı şer‘ dahl ü nizâ‘ itdürilmemek bâbında hüküm recâ itmeğin mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene 1112 [19-28 Mayıs 1701]



33/214/943 İstanbul'da, Husrev Kethüda evkafı mütevellisi ve vakfa ait Ortaköydeki üç dükkan ile üç odaya miras yoluyla tasarruf eden kişiler arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul'da sadr-ı a‘zam nezâretinde evkãf müfettişi zîde ilmuhûya hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ Husrev Kethudâ evkãfınun mütevellîsi Ahmed gelüp vakf-ı merkúmun sâbıkã mütevellîsi Çengâlî Mehmed'ün zemân-ı tevliyetinde vakf-ı merkúm akãrâtından Galata kazâsı muzâfâtından Ortaköy'de Çifteha[mm]âm kurbında yevmî on altışar akçe icâre hâsıl olan üç bâb dükkân ve üzerlerine mebnî üç bâb odalarınun doksan dokuz senesinde ma‘mûl olup vakfa intikãl eyledüği mezkûr Mehmed ol dekâkîn ve odaları sağïr oğlı Mustafâ nâm sağïre iki yüz guruş mikdârı yevmî bir akçe mu‘accele ile îcâr idüp ba‘dehû fevt oldukda eytâm-ı sığãrınun vâlidesi ve vasiyyesi Hadîce Hâtûn'un vekîli ile murâfa‘a-i şer‘ olduklarında ol dekâkîn ve odaları hîn-i akd-i icârede beş yüz guruş mu‘accele ve müeccele (...) ile istîcâra âhar tâlibleri olup vakfa gadr eyledüği sâbit olmağla akãr-ı mezbûr vakfa hüküm birle hüccet virilmeğle üç aydan berü alup cânib-i vakfdan zabt olındı sağïr-i mezbûrun vasiyyesi ve vekîlleri hilâf-ı şer‘ dahl ü nizâ‘ eyledüklerin ve bu bâbda fetvâsı olduğın bildürüp mûcebince men‘ u def‘ olınmak içün hilâf-ı şer‘ dahl ü nizâ‘ itdürilmemek [bâbında] emrüm içün [yazılmışdur].

Fî evâsıt-ı Z sene [1]112 [19-28 Mayıs 1701]



33/239/1049 Üsküdar'da, Abdi Efendi mescidi vakfından vazifeli şahsın ücretine müdahale olunmamasına dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına [ve] Üsküdar mollasına hüküm ki:

Üsküdar'da Abdî Efendi mescidün sâhibi Tahâ(?) gelüp vakf-ı merkúm vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında cihet-i vakfdan yevmî üç akçe vazîfe kayd itmişiken hıdmeti ketb olmağla iki akçe vazîfe zamm eyleyüp babası ve ba‘de vefâtihî bu altmış sene beş akçe vazîfe ile mutasarrıf iken vakf-ı merkúmdan izdiyâd-ı galleye mutasarrıf olup evlâd-ı vakfdan olan (boş) ve (boş) ve (boş) nâm kimesne vakf-ı mezbûrı sonradan zamm eyledüği iki akçe vazîfeye sana virmeyüp biz aluruz diyü müdâhale itmeleriyle hilâf-ı şart-ı vâkıf müdâhale olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Z sene 1112 [29 Mayıs-7 Haziran 1701]



33/253/1109 Üsküdar'da, Doğancılar meydanındaki Çakırcı Hasan Paşa câmi‘nin imam ve mütevellisi bir mektep ihdas edip vakfı borçlandırdığından, sadrazam Hacı Süleyman Paşa'nın bütün borçlarını ödeyip anılan vakfı kendi vakfına ilhak ettiğine ve kullanılmayan mektep binasının yıkılarak arsasının müslüman mezarlığı olarak Ali'ye kiralanmasına dair hüküm.

Üsküdar monlâsına hüküm ki:

Düstûr-ı ekrem müşîr-i efham nizâmü’l-âlem nâzım-ı menâzımü’l-ümem vezîr-i a‘zam Hüseyin Paşa edâma’llahu te‘âlâ iclâlehûnun kethudâlığı hıdmetinde olan Alî dâme mecduhû gelüp Üsküdar'da Doğancılar meydânı'nda vâkı‘ müteveffâ Çakırcı Hasan Paşa câmi‘-i şerîfinün bundan akdem imâm ve mütevellîsi olan Ömer mâl-ı vakf ile câmi‘-i merkúmun havlısı ve kapusı önünde mekãbir-i müslimîn olan zemînde üzeri kurşun örtülü fevkãni bir mekteb ihdâs ve mâl-ı vakfı ıtlâk ve beş yüz guruş medyûn idüp ve mürtezikanun vazîfeleri virilmemeğle vezîr-i a‘zam-ı sâbık müteveffâ el-Hâcc Süleymân Paşa vakfı merkúmun deynin edâ ve kendü vakfına ilhâk ve mürtezikanun vazîfelerin kendü vakfından ta‘yîn eyleyüp zikr olınan mekteb ta‘lîm-i sıbyân olınmayup müsâfirhâne olup ve hâlâ harâbe müşrif olmağla câmi‘-i merkúmun havlısı ve mekãbir-i müslimîn üzerinde ihdâs olınan ebniyesinün zarar-ı şer‘îsi şer‘le men‘ u def‘ ve arsa-i hâliye kalup mekãbir-i müslimîn olmak üzre mûmâ ileyh Alî dâme mecduhû isticâre tâlib olmağla minvâl-i meşrûh üzre zabt u tasarrufına âhardan mümâna‘at olınmamak bâbında müşârun ileyh Süleymân Paşa'nun oğlı ve evkãfınun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Yûsuf dâme mecduhû tarafından mühürlü temessük virilmeğle mûcebince hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i Z sene [1]112 [29 Mayıs-7 Haziran 1701]



33/278/1219 İstanbul'da, Sultan Bayezid-i Cedid mahallesindeki Hacı Rıdvan'ın vakfettiği evin tasarruf hakkı kendisine intikal eden Emetullah ve bu eve halen mutasarrıf olan kişi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Sâbıkã İstanbul kãdîsı Dede Mehmed zîdet fezâiluhûya hüküm ki:

Emetullâh nâm hâtûn gelüp İstanbul'da Sultân Bâyezîd-i Cedîd mahallesinde vâkı‘ ceddi Hâcı Rıdvân tescîl-i şer‘î ve teslîm-i ile’l-mütevellî birle evlâd ve evlâd-ı evlâdına vakf ve şart eyledüği menzili babası (boş) nâm kimesne mutasarrıfiken zemânında (boş) nâm kimesneye bey‘ idüp ba‘dehû babası fevt oldukda şart-ı vâkıf mûcebince tasarrufı buna intikãl itmişiken menzi[l]-i merkúmun babası zemânında iştirâ iden mezbûr ve evlâdları dahi fevt olmağla ol menzil câriyenün(?) eline düşüp bu dahi yedinde olan vakfiyye-i ma‘mûlün bihâ mûcebince sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin husûs-ı husûs-ı93 mezkûrda murâfa‘a-i şer‘ olduklarında binâsı ecr-i misli icâresinden takãss olınmak üzre keşf olınmak içün tenbîh olınmışiken hâlâ mutasarrıfe olan mezbûre mütenebbih olmayup hilâf-ı şer‘ nizâ‘ eyledüğin bildürüp hükm recâ [itmeğin] sen ki mûmâ ileyhsin mukaddemâ şer‘le istimâ‘ eylemeğle yine sen şer‘le görüp i‘lâm eylemen içün yazılmışdur.

Fî evâil-i M sene [1]113 [8-17 Haziran 1701]



33/297/1298 İstanbul'da, Çukur mahalledeki Vezneci Hacı Ahmet'in vakfettiği evin tasarruf nöbeti kendisine intikal eden, ancak başkasına kiralı bu evin biriken parasını isteyen kadın ve Haremeyn mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Ümmühânî nâm hâtûn gelüp ceddi müteveffâ Vezneci el-Hâcc Ahmed nâm kimesne mahmiyye-i İstanbul'da Çukur mahallede mutasarrıf olduğı mülk menzilün süknâsını evvelen kendüye ba‘dehû evlâd-ı evlâdına ve ba‘de’l-inkırâz Medîne-i münevvere'ye vakf ve şart idüp evlâd-ı vâkıfdan olanlar şart-ı vâkıf mûcebince mutasarrıflar olup bu dahi evlâd-ı vâkıfdan olup nevbet-i tasarruf mezbûreye intikãl ve ber mûceb-i şart-ı vâkıf mutasarrıfe iken diyâr-ı âhara gitmeğle mahmiyye-i merkúmede Haremeyn-i şerîfeyn mütevellîsi olan el-Hâcc Halîl menzil-i merkúmı âhara ve bin yüz (boş) senesinde îcâr ve icâresini ahz ü kabz idüp bu dahi diyâr-ı âhardan gelüp murâfa‘a-i şer‘ olduklarında vech-i meşrûh üzre olduğı şer‘an zâhir ve mezbûrun zimmetinde müctemi‘ olan icâreden üç yüz elli guruş hükm olınup kıbel-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilüp ve meblağ-ı merkúmenün on beş guruşın virüp kusûrı zimmetinde kalmağla taleb eyledükde virmekde bîvech te‘allül üzre olduğın bildürüp hüccet-i şer‘iyyesi mûcebince icrâ-yı hakk olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin şer‘le görilmek [içün] yazılmışdur.

Fî evâil-i M sene [1]113 [8-17 Haziran 1701]



33/300/1312 İstanbul'da, Çukur mahallesinde süknası kendisine şart edilmiş vakıf eve tasarruf eden kadın ve bu evi haksız yere zaptedip eşyalarını yakan şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve müfettiş-i evkãf vekîline hüküm ki:

Ümmühânî nâm hâtûn gelüp mahmiyye-i İstanbul'da Çukur mahallesinde vâkı‘ vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda süknâsı meşrûta vakf olan menzilinde âharun alâkası yoğiken bu diyâr-ı âhara gitmeğle âhardan Hasan nâm kimesne hilâf-ı şart-ı vâkıf fuzûlî zabt ve eşyâlarını ihrâk itmeğle hâlâ bu dahi diyâr-ı âhardan gelüp murâfa‘a-i şer‘ olduklarında zikr olınan menzil hakk-ı meşrûtası olduğı şer‘an sâbit ve zâhir olmağla şart-ı vâkıf mûcebince hüküm birle kıbel-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilmişiken mezbûr teslîm itmeyüp te‘addî eyledüğin ve şeyhülislâm fetvâsı ve şart-ı vâkıf mûcebince buna zabt itdürilmek bâbında hüküm recâ [itmeğin] sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i M sene [1]113 [8-17 Haziran 1701]



33/303/1326 İstanbul'da, Süleymaniye câmi‘ vakfının ilk düşen mahlulünden Ahmet'e iki çift fodula ile üç akçe vazife arzedilmesine dair hüküm.

İstanbul'da Sultân Süleymân Hân câmi‘i evkãfı mütevellîsi Hasan zîde mecduhûya hüküm ki:

Ahmed nâm kimesne gelüp fakïrü’l-hâl olup mahall-i merhamet olmağla istid‘â-yı inâyet itmeğin sen ki mütevellî-i mûmâ ileyhsin ibtidâ düşen mahlûlden iki çift fodula ve üç akçe vazîfe tevcîh olınmak üzre arz eylemek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı M sene [1]113 [18-27 Haziran 1701]



33/318/1389 İstanbul'da, Balatkapısı dahilinde Hamit Çavuş vakfına ait yanan ev ve dükkan arsalarına mutasarrıf olanların çocuksuz ölmesi üzerine vakfa dönen arsaları vakıf mütevellisinden alıp yeniden iki dükkan ve birkaç ev yaptıktan sonra müzayede yoluyla satan kimse ve pişman olan alıcı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına ve müfettiş vekîline hüküm ki:

Mustafâ gelüp Dâru’s-sa‘âde ağası nezâretinde olan evkãfdan Hâmid Çâvûş vakfından mahrûse-i İstanbul'da Balat kapusı dâhilinde vâkı‘ (...) menzil ve dekãkîn bundan akdem muhterik olup arsa hâliye kalup ve mutasarrıf olanlar dahi bilâ veled fevt olup vakfa âyid oldukda bu semen-i ma‘lûme ile vakf-ı merkúm mütevellîsinden alup yedine virilen temessük mûcebince müceddeden iki dükkân ve birkaç evler binâ eyledükden sonra fürûht içün müzâyede olındukda Hassâ silahşörlerden Osmân zîde mecduhû bin üç yüz guruşa kabûl ve semeni teslîm ve mütevellî tarafından memhûr temessük ve cânib-i şer‘den virilen hüccet-i şer‘iyye mûcebince alup birbirlerinün zimmetlerin ibrâ ve bir seneden ziyâde âhara îcâr eyledükden sonra nâdim oldum girü redd idüp akçemi alurum diyü nizâ‘ ve murâfa‘a-i şer‘ olduklarında iddi‘âsı hilâf-ı şer‘ olmağla mu‘ârazadan men‘ birle cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilmeğle âna muğãyir hevâsına tâbi‘ ba‘zı kimesneler ile yekdil ve gadr murâd eyledüğin ve fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp hüküm recâ itmeğle sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin şer‘le görilmek emrüm içün yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı M sene [1]113 [18-27 Haziran 1701]



33/334/1455 Gebze'de, Yahşi Bey zaviyesi evkafı ve Boğazkesen kalesi neferlerine mahsus tımarlar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Gekbuze nâibine hüküm ki:

Gekbuze'de vâkı‘ müteveffâ Yahşî Beğ zâviyesinün evlâdiyyet [ve] meşrûtiyyet üzre zâviyedârı ve evkãfınun mütevellîsi olan sulehâdan Hasan Dede gelüp nâhiye-i mezkûrede nısf tabâğhâne ve harâb olmış odalar ve bezîrhâne ve bir bâb bâğ ve bir pâre tarla ve Gekbuze içinde mukãta‘alu evler ve çayır değirmeni ve mülk-i Eskihisâr kurbında bir çiftlik yir zâviye-i mezbûrenün defterde mukayyed evkãfından olmağla kadîmden çayır vakfdan zabt olınagelmişiken Boğazkesen kal‘ası neferâtından İmâm Alî ve Ahmed ve dîğer Alî nâm kimesneler zâviye-i mezbûrenün defterde mukayyed evkãfına gedik timarları karyelerinden yine nâhiye-i mezkûreye tâbi‘ Banat nâm karyeleri aklâmından olmak üzre müdâhale itmeleriyle bundan akdem kãdîaskerüm tarafından müvellâ ta‘yîn ve çâvûş mübâşeretiyle emr-i şerîfüm virilüp mahall-i nizâ‘un üzerine varılup şer‘le görildükde münâza‘un fîhâ olan yirler zâviye-i mezbûrenün defterde mukayyed evkãfından olmağla kadîmü’l-eyyâmdan berü cânib-i vakfdan zabt olınageldüği sâbit olmağla mezbûrlar müdâhaleden men‘ birle cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilüp ol hüccet-i şer‘iyye Defterhâne-i âmiremde zabt olınmışiken ve civâr karyelerinün sınurı husûsıyçün bir tarîkle itdürdükleri hücceti Defterhâne-i âmiremde hıfz itdürmeleriyle bunun sıhhatine muğãyir yine vech-i meşrûh üzre dahl ü ta‘arruz eyledüklerin bildürüp hilâf-ı defter ve kadîme muhâlif dahl olınmamak bâbında hüküm recâ eyledükleri ecilden Defterhâne-i âmiremde mahfûz olan defter-i mufassal ve icmâl ve defter-i evkãfa mürâca‘at olındukda nısf tabâğhâne ve harâb olmış odalar ve bezîrhâne ve bir pâre bâğ ve bir pâre tarla ve Gekbuze içinde bâğ dikmişler harâb olmış hâliyâ idâme olup mukãta‘a alınurmış ve Çayır değirmeni ve mülk-i Eskihisâr kurbında bir çiftlik yir Gekbuze'de Yahşî Beğ zâviyesi evkãfı muhallefâtından olmak üzre muharrir kalemiyle defter-i evkãfda tahrîr ve Gekbuze nâhiyesine tâbi‘ beş bin yedi yüz akçe yazar Banat nâm karye defter-i icmâlde üç aded Boğazkesen kal‘ası neferâtına mahsûs gerek timar olmak üzre tahrîr ve takdîrce timara kayd olınan Banat nâm karyenün icmâl ve mufassalı başka ve vakf tarafı başka tahrîr olınup lâkin tarafına virilen hüccetler Defterhâne-i âmiremde hıfz üzre(?) olduğın defter emîni el-Hâcc Mehmed arz itmeğin arzı mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i M sene [1]113 [28 Haziran-7 Temmuz 1701]



RAS29-33VF12

Yüklə 2,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin