H firat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)



Yüklə 0,88 Mb.
səhifə44/55
tarix25.11.2017
ölçüsü0,88 Mb.
#32875
növüYazı
1   ...   40   41   42   43   44   45   46   47   ...   55

Faşistler okullara saldırıyor, öğrenciler bu faşist saldırganlık karşısında büyük bir hassasiyet gösteriyorlar. Binlerce öğrenci bir anda tepkisini eylemli olarak ortaya koyuyor. İktisadi sorunlar, sosyal sorunlar, siyasi sorunlar, siyasal baskı ve terör -bütün bunlar kitlelerde duyarlılık yaratan sayısız etkenlerdir. Ama yazık ki henüz bunları değerlendirme kapasitesi yok ortada. Bu çerçevede kitlelere ulaşabilmek, kitlelerin duyarlılıklarını daha da artırmak, bunlara bilinçli bir ifade kazandırmak, bunları belli örgütsel biçimler içerisinde toparlamak konusunda güç yoktur. Çünkü devrimci hareket gücünü çok büyük ölçüde kaybetti yenilgiyle birlikte. Ve henüz pek az güç biriktirebildi.

Ve dahası, polis rejimi fırsat da tanımıyor güçlenmesine. Düşman devrimci örgütlere sürekli operasyonlarla onların siyasal faaliyetini felce uğratabiliyor. Bakıyorsunuz kritik kadrolara vuruyorlar, seçiyorlar yani. Sokaktan bulduğunu toplama sorunu değil. Kritik kadrolardan vurduğu zaman onun faaliyetini felç de edebiliyor. Yani zaman kaybettiriyor, bunu söylemeye çalışıyorum. Ve zaten bu polisin çok bilinen bir taktiği. Devrimci örgütleri belli aralıklarla durmadan tırpanlıyor. Çalışma bir yere geliyor, bir saldırıyor, çalışmayı geriye atıyor. Geri çekiliyor polis, bekliyor biraz daha güçlenmesini. Çalışma tarzı da bozuksa, saldırıya da açıksa çalışma, bir süre sonra(140)bulduğu gediklerden yeniden saldırıyor.

Soru: "Işık sönderme” eylemi üzerine...

Işık söndürme eyleminden en iyi biçimde yararlanmaya çalışmak kuşkusuz doğru bir tutum. Bu yürütülen kampanyayı genelde desteklemek değildir. Zira neticede bu bir orta sınıf girişimi olarak başladı ve onların damgasını taşıdı. Onların hassasiyet tarzlarına, eylem anlayışlarına, düzenle barışçıl ilişkiler konumuna son derece uygun düşen bir orta sınıf inisiyatifidir. Ama bir imkanı sağladı. Devrimciler eylemi ışık söndürmenin ötesine çektiler, çok değişik emekçi semtlerinde ve çeşitli bölgelerde sokağa çıkmak, devrimci şiarları atmak, yürümek eylemlerine çevirdiler ve iyi de ettiler. Yani eylemin o darlığını kırdılar. Nitekim eyleme bu tür bir müdahaleden duyulan rahatsızlık bir biçimde açığa da vuruldu. Murat Belge “Eylemime Dokunma” başlıklı yazılar bile yazdı. Kitleler nezdinde sokağa çıkmanın meşru bir zemini var. Tabii ki bundan yararlanmak gerekiyor. Bu tıpkı şuna benzer, burjuvazi ya da orta katmanlar, diyelim ki tepkilerin devrimci kanallara akmasını engellemek için bile bu tür bir eylemi gündeme getiriyor olabilirler. Ama sen o silahı tersine çevirebiliyorsan ya da bunu alıp devrimci bir imkana çevirebiliyorsan, bu olanaklıysa, o zaman bunu yapmaktan geri durmamalısın. Ama öte yandan tutup bu kampanyanın orta sınıf damgası taşıyan yanını açıklıkla ortaya koymalı, o barışçıl, o uzlaşmacı karakterini ve gerçek suçluları gizleyen yanını da tutar teşhir edersin.

Işık söndürme eylemiyle ilgili bir başka yan da şudur. Kurtuluş'un ilginç bir yorumu var. Kurtuluş'un düşünce tutarsızlıklarının yeni bir göstergesi, işte bu kendiliğinden bir eylemdir, bunun için Türkiye solu sahip çıkmıyor, Türkiye solu kendiliğindenliği hep küçümsüyor, oysa kitleler hep kendiliğinden harekete geçerler, madem öndersin git önderlik et vb.(141)deniliyor. Yani olayı saptırmış ve öyle bir tuhaf alana götürmüş ki, sanki gerçekten kitlelerin kendiliğinden tepkisi var orta yerde, ama bu hareket kendiliğindenmiş, bilinçli değilmiş diye Türkiye solu bunu çok küçümsüyormuş. Tartışmayı saptırmaktan ve oradaki orta sınıf inisiyatifini örtmekten, onunla girdiği rahat uyumu meşrulaştırmaktan başka bir şey değil bu. Sözkonusu olan hiç de kendiliğinden bir eylem değil, son derece bilinçli bir eylem. Yurttaş inisiyatifi temsilcileri ile Kanal D, Fatih Altaylı, Uğur Dündar, vb. medyanın kanatlarının çok bilinçli bir eylemi. Zaten bu kadar güçlü ve popüler olmasının gerisinde de bu var. Yani orta sınıfların çeteleşme, devlet terörü, kontr-gerilla gerçeğine ilişkin olarak oluşmuş hassasiyetin devrimci biçimler alması ihtimali karşısında, tam da o kendi tuzu kuru konumlarına uygun bir tercih. Kimsenin zarar görmeyeceği, barışçıl bir çerçevede, bu kaygılarla düşünülmüş bir eylem biçimi. Tam da onlara göre.

Tabi o şiarın gene de bir anlamı var. Onlar yeter ki toplumun geniş kesimlerine o şiarları yayabilsinler. “Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık!” Yani Türkiye’de biraz karanlık bir rejim olduğu, devletin işlerini gizli kapaklı çevirdiği mesajını kitlelere veriyor. Biz o genişlikte o mesajı kitlelere vermeye çalışsak, mevcut gücümüzün bin katı bir güç kullanmak zorundayız. Biz onu yapamayız. Yeter ki onlar A’yı, B’yi söylesinler. C’yi, D’yi, E’yi de gücümüz yettiğince kitlelere biz söyleriz. O açıdan bu konularda daha esnek olmak lazım. Ama önemle vurguluyorum, bu esneklik, her türlü devrimci gelişmenin olduğu kadar her türlü oportünizmin de anahtar kavramıdır. Yani esneklik adı altında her türlü oportünizmi meşrulaştırabilirsiniz; ama gerçekten esneklik göstererek, çeşitli imkanları, çeşitli fırsatları devrimci gelişmenin dayanaklarına da çevirebilirsiniz.

Kurtuluş eylemin yapısını açıkça tahlil etse, buradaki orta sınıf damgasını tanımlasa, ama, biraz önce söylediklerimi söy(142)lese; bir, bunlar eğer onmilyonlarca insana o mesajı yayıyorsa, bu iyidir, yeter ki biz bunun üzerinden işlem yapmasını bilelim. İki, bu eylemi sokağa taşırarak bunu bir inisiyatif alanı olarak kullanalım. Üç, ama bu arada da bu eylemin orta sınıf kimliğine uygun düşünülmüş biçimine, içeriğine yönelik olarak kitleler içerisinde ideolojik mücadele ve teşhir kampanyası yürütelim dese, mesele kalmaz. Ama öyle demiyor. Sahip çıkmanın ötesinde, eylemin arkasındaki mantığı, hesabı gizliyor. Hani kitlelerin eylemi hep kendiliğinden olurmuş, Türkiye solu da bir hareket bilinçli olmadığı zaman buna değer vermezmiş ve bundan dolayı ışık söndürme eylemine gerekli destek verilmiyormuş. Bu doğru da değil ayrıca. Görebildiğim kadarıyla herkes de destek veriyor. Biraz Emek mırın kırın etti. Sonra o da baktı olmuyor, tavır değiştirdi. Önce biraz keskinlik yapmaya kalkıştı, bu iş elektrik kesmekle olmaz diye. Sonra sokak eylemlerine dönüştüğünü gördü ve o andan itibaren tutum değiştirdi.


Yüklə 0,88 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   40   41   42   43   44   45   46   47   ...   55




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin