Hierapolis (pamukkale)



Yüklə 211,02 Kb.
səhifə23/38
tarix07.01.2022
ölçüsü211,02 Kb.
#89074
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   38
Celcus Kütüphanesi
Efes’teki onarımı tamamlanan anıtsal yapılardan birisi de Celsus Kütüphanesi’dir. M.S. 92 yılında Roma’da konsül ve Roma’daki tüm kamu yapılarının sorumlusu olduğunu bildiğimiz Tiberius Julius Polemaeanus; 105-106 ya da 106-107 yıllarında, başkenti Efes olan Asia Eyaleti prokonsülü (valisi) idi. Celsus, M.S. 114 yılında 70 yaşındayken ölünce, oğlu Tiberius Julius Aquila, kütüphaneyi babası için heroon (anıtsal mezar) olarak yaptırmıştır. İnşaatın 117 yılında tamamlandığı sanılmaktadır. Celsus Kütüphanesi içindeki apsidal duvarın altındaki mezar odasında bulunan lahitte gömülüdür. Lahit kaliteli bir mermerden yapılmıştır. Üzeri kabartma olarak; girlant, Eros, Nike ve rozetler ile süslüdür. 1904 yılındaki kazı çalışmaları sırasında lahit kapağı açılmış ve iskeletin ikinci bir kurşun lahitte bulunduğu görülmüştür. imparator Hadrian Dönemi özelliklerini yansıtan yapının en çok cephesine özen gösterilmiştir. Cephe iki katlıdır. Alt katta ikişerli olarak planlanan Korint başlıklı sütunlar, 9 basamaklı bir merdivenle çıkılan 21 m. uzunluğundaki bir podium üzerine oturtulmuştur. Bunların arasında içeriye geçit veren zengin çerçeveli üç kapı vardır. Ortadaki kapı daha geniş ve yüksektir.
Kapılar arasındaki nişlerde görülen heykeller kopyadır. Orijinalleri kütüphanenin kazıldığı yıllarda Viyana’ya götürülmüştür. Heykeller, kaidelerindeki yazıtlardan da anlaşılacağı gibi Celsus’un bilge (Sophia), ilim (Episteme), zeka (Ennoia), ve erdemini (Arete) sembolize etmektedir. Üst kattaki sütunlar alttakilerden daha küçük olup, sıra ile üçgen ve yarım yuvarlak olan alınlıkları taşırlar. Her alınlığın altında bir pencere yer almıştır.
Sophia (Bilge) Episteme (İlim) Ennoia (Zeka) Arete (Erdem)
Kütüphanenin içi 10.92 X 16.72 m. ölçülerinde olup dekoratif mermerle kaplıdır. Batı duvarında Celsus’un üzerine rastlayan bölüm apsidaldir. Kütüphane kazıları sırasında bulunan ve halen İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen bir heykelin Celsus’a ya da oğluna ait olduğu ve bu yarım yuvarlak apsidal niş içinde bulunduğu kabul edilir. Yan duvarlarda kitap rulolarının saklandığı nişler sıralanmıştır. Aynı nişler duvarın üst kısmında da görülür. Kütüphanenin iç kısmının iki katlı olmayıp, ikinci katın olması gereken yükseklikte bulunan nişlerin önünde korkuluklu bir balkonun bulunduğu halen görülen kalıntılardan anlaşılmaktadır. Nişlerin bulunduğu duvarların arkası rutubete karşı boş tutulmuştur. Bunlardan sağdaki Celsus’un mezar odasına dek uzanır. Bu nişlerde 12.000 rulonun bulunduğu bilinmektedir.
Celsus Kütüphanesi iki yanındaki yapılardan daha sonra yapıldığı için araya sıkıştırılmıştır. Bu nedenle istenilen anıtsal görünüm, perspektif yanıltmalarıyla sağlanmaya çalışılmıştır. Bunun için sütunların oturduğu podium yay şeklinde yani ortası yüksek, kenarları daha alçak olarak düzenlenmiştir. Kenarlardaki sütun, başlık ve kiriş gibi yapı elemanları ortadakilerden daha küçük yapılarak, bunların daha uzakta bulundukları izlenimi verilmek istenmiştir. Böylece yapının olduğundan daha geniş algılanması gerçekleştirilmiştir.
M.S. 262 yılında Goth saldırıları sırasında, kütüphanenin iç bölümü tamamen yanmış, ancak cephesi bu yangından fazla etkilenmemiştir. M.S. 4. y.y. sonunda cephe Efes’teki diğer bazı yapılarla birlikte onarılmış ve önündeki merdivenlere bitişik durumda küçük bir çeşme yapılmıştır. M.S. 10. y.y. dolayında olan bir depremle cephe de yıkılmıştır.
Kütüphanenin kazısı sırasında, öndeki çeşmenin iki yanına dizilmiş durumda Part Savaşları’nı gösteren friz blokları bulunmuştur. Bu frizin, kütüphanenin önündeki meydanın güneyinde bulunan bir sunağa ait olduğu tezi ileri sürülmektedir. Kütüphaneye inen merdivenli yola, sunağın ve kitaplığın merdivenleriyle buraya bir Auditerium görünümü kazandırılmıştır.
Meydanın ortasına harç ve moloz taşlarla özenmeksizin yapılan duvar ve kapı geçidi, Efes’in nüfusunun oldukça azaldığı dönemdeki (M.S. 6.- 7. y.y.) kent duvarı ve batıya açılan kent yapısıdır.
Meydanın bir kenarında görülen lahit, 1968 yılında Efes Müzesi’nin bir kazısı sırasında soyulmuş durumda bulunmuştur. Üzerindeki yazıttan da anlaşılacağı gibi lahit, Tiberius Claudius Flavianus Dionysos’a aittir. M.S. 2. y.y.’da yapılmıştır.  
MAZEUS-MİTHRİDATES KAPISI

Kütüphane yanından geçit veren kapı, Roma zafer anıtları tipinde, üç geçitlidir. Geçitler arasındaki kalın ve güçlü plasterler, üstteki kemeri ve kemerden sonra gelen üç bölümlü, zengin bir biçimde süslenmiş frizi taşır. En üstte de attik duvarları bulunmaktadır. Yanlardaki geçitlerde ikişer adet apsidal niş bulunur. Bunlardan doğu yönündeki geçitte bulunan ikinci nişte “Buraya kim işerse, mahkemede yargılanacaktır” yazılıdır. Yapının asıl yazıtı, iki yan geçitlerin üzerinde bulunan attikler üzerindedir. Yazı Latince’dir ve bronz harflerle attikler üzerine kakma olarak monte edilmiştir.

Mazeus ve Mithridates, imparator Augustus ve ailesinin hizmetinde köle olarak bulunurlarken özgürlükleri bağışlandığı için, imparator Augustus’tan izin alarak bu kapıyı yaptırmışlar (M.Ö. 4-3 yıllarında) ve Augustus’a, karısı Livia’ya, kızı Julia ve damadı Agrippa’ya adamışlardır.



Yüklə 211,02 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin