3351- Akıl sahibi olan şahsı bildiren ²w«8 zamirinin ve göklerde ve yerde kimler varsa mealindeki cümlelerin geçtiği âyetler:
-(3:83) (10:66) (13:15) (19:93) (21:19) (22:18) (24:41) (27:65,87) (30:26) (39:68) (55:29)
-Semavatta dabbe: (42:29) “Bu ayetin zahirine göre göklerde de hayvanat vardır. Mücahit de buna kail olmuştur. Diğer bazıları ise semevattaki dabbeden murad havada uçuşan hayvanat olduğuna zâhib olmuşlarsa da böyle bir te’vile zaruret yoktur.” (E.T. 4242)
-Kur’an (21:32) âyetinde: Sakf-ı mahfuz ve bir levha-i ibret olarak yaratılan semayı tefekkür etmekten i’raz edenler takbih edilir.
3352- Kur’anda zikredilen sema-i dünya hakkında şu bilgi veriliyor:
“Sema-i dünya terkibini dünyanın seması demek gibi izafet terkibi zannederek yanlış anlamağa alışmış olanlar, bizim buna dünya sema dememizi tuhaf bulurlarsa da, biz bunun doğrusu “dünya” sıfat, “sema” mevsuf olarak sıfat terkibi olduğunu anlatmak için yukarıdan beri dünya sema demeyi tercih eyledik ki; hayat-ı dünyaya dünya hayat dememiz de böyledir. Gerçi dünya lafzı lisanımızda olduğu gibi sıfat-ı galibe kabilinden isim olarak dahi isti’mal olunursa da, Kur’anda hep sıfat olarak zikredilmiş olduğundan o mazmunu muhafaza lâzımdır.
Dünya, ednanın müennesi ism-i tafdil olup denaet yahud dünüvvden müştak olmasına nazaran, en aşağı yahud en yakın sema demek olur.” (E.T.5188)
3353- Hem “(67:5) _«[²9Çf7~ «š_«WÅK7~_«XÅ<«ˆ ²f«T«7«— âyetinde, semayı dünyaya izafe ile tavsif etmesi ve dünyanın âhiret ile mukabil tutulması ile işaret eder ki; sema-i dünyadan başka altı tabaka semavat-ı âherler; berzahtan ta Cennet’e kadar olan başka âlemlere bakıyorlar ve şu görünen gökyüzü, bütün yıldızlarıyla ve tabakatıyla - Alluh’u a’lem- yalnız bu dünyanın seması olsa gerektir.” (M.Nu. 272)
Dostları ilə paylaş: |