Kanun Numarası : 193


Madde 13 fıkra bir – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)



Yüklə 1,22 Mb.
səhifə3/18
tarix18.04.2018
ölçüsü1,22 Mb.
#48802
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18
Madde 13 fıkra bir – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Küçük çiftçi muaflığından istifade edebilmek için zirai mahsullerin bir takvim yılı içindeki satış bedelleri tutarının 40 000 lirayı geçmemesi şarttır. Buhad, balıkçılar için 50 000 liradır.

             (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.) Arazi üzerinde yapılmıyan zirai faaliyetler ile kara ve su avcılığında ve 12 nci maddede işletme büyüklüğü ölçüsü gösterilmiyen zirai faaliyetlerde muaflık yalnız satış tutarı ölçüsünegöre tayin olunur.

             Madde 19 – (27/12/1963 tarih ve 365 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Bir vergilendirme döneminde elde edilen safi zirai kazançların 5 000 lirası Gelir Vergisinden müstesnadır.

533

 

             Bu istisna, aile reisi beyanlarında aile reisi,eş ve küçük çocukların zirai gelirleri toplamına, ortaklıklarda ise, ortaklık hasılatına bir defa olarak tatbik edilir. Şu kadar ki, bu miktar, birden fazla zirai işletmede ortak olanlarda her ortak için 5 000 lirayı geçemez.



             Ticari veya mesleki kazancı dolayısiyle gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olanlar bu istisnadan faydalanmazlar.

             Madde 48 fıkra bir bent (1 – 9) – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             1. Alım, satım işleri ile imal, inşa, tamir ve küçük sanat işlerinde, bir takvim yılı içinde satınalınan veya ithal edilen emtianın, iptidai maddenin ve malzemenin mubayaa bedelleri tutarı 40 000 lirayı aşmamak,

             2. Bir takvim yılı içinde satılan veya ihrac edilen emtianın, iptidai maddenin ve malzemenin satış bedelleri tutarı 48 000 lirayı aşmamak;

             3. İptidai madde, yardımcı malzeme ve işçilik müşteriye ait olarak ücretli durumuna girmeksizin yapılan imalat, tamirat, basım, inşaat ve küçük sanat işleri karşılığında bir takvim yılı içinde alınan gayrisafi ücret tutarı 8 000 lirayı aşmamak;

             4. İptidai madde ve malzeme müşteriye, işçilik kendisine ait olarak yapılan imalat, tamirat, basım, inşaat ve küçük sanat işlerinde yıllık gayrisafi hasılat tutarı 30 000 lirayı aşmamak;

             5. Bir ve üç numaralı bentlerde yazılı işlerin memzucen yapılması halinde, bir takvim yılı içinde alınan ücret veya hasılatın altı katı ile mubayaa bedellerinin yıllık tutarı toplamı 45 000 lirayı aşmamak;

             6. Bir ve dört numaralı bentlerde yazılı işlerin memzucen yapılması halinde, bir takvim yılında sağlanan gayrisafi hasılatın üçte bir fazlasiyle emtia, iptidai madde ve malzemenin mubayaa bedellerinin tutarı toplamı 40 000 lirayı aşmamak;

             7. Üç ve dört numaralı bentlerde yazılı işlerin memzucen yapılması halinde alınan gayrisafi ücretlerin tutarlarının dört katı ile sağlanan yıllık gayrisafi hasılatın toplamı 30 000 lirayı aşmamak;

             8. Otel, sinema, plaj, dansing ve emsali eğlence ve istirahat yerleri işletenlerde, bu hizmetler karşılığında bir takvim yılı içinde sağlanan yıllık gayrisafi hasılat tutarı 8 000 lirayı aşmamak;

             9. Maden işletmeleri ile taş ve kireç ocaklarında, kum ve çakıl istihsal yerlerinde, tuğla ve kiremit harmanlarında bir takvim yılı içindeki satışların mecmu bedeli 48 000 lirayı aşmamak;

             Madde 81 fıkra dört – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Maliyet değeri tesbit edilemiyen gayrimenkuller için bu değer yerine vergi değeri, ticari kazancı bilanço esasına göre tesbit edilen işletmelerde maliyet bedeli yerine son bilançoda yazılı değerler esas tutulur.

             Madde 91 fıkra üç – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Tam mükellefiyete tabi olanların yıllık beyannamelerinde gösterecekleri gider bildirimleri şunlardır:

             1. İkametgah yıllık kirası;

             2. Sayfiye masrafları (Yol masrafları dahil);

             3. Hususi otomobil ve sair kara, su ve hava taşıma vasıtaları ve bunların takribi yıllık giderleri (Bu vasıtalar için ödenen vergi, resim ve harçlar dahil);

534

 

             4. Hizmetçi ve mürebbiye sayısı ve bunların takribi yıllık giderleri;



             5. Çocukları ve diğer kimseler için deruhte edilen tahsil masraflarınınyıllık tutarı (Kati miktarının tayini mümkün değilse takribi miktarı)

             Madde 111 – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Yapılan vergi incelemelerinde, satışlarının % 50 den fazlası perakende olanticaret erbabı ile yaptıkları imalatın % 50 sinden fazlasını perakende olaraksatan imalatçıların, otel, pansiyon, bar, gazino, lokanta, kahvehane, kır bahçesi, plaj ve emsali eğlence ve istirahat yerleri işletenlerin ve her nevi taşımaişleriyle iştigal edenlerin gösterdikleri gayrisafi kazançlar; Vergi Usul Kanununa göre tesbit edilen ortalama kar hadlerinin, perakendecilerle imalatçılar daperakende satılan emtianın maliyet bedeline, bunlar dışında kalanlarda işletme giderlerine tatbiki neticesinde bulunacak miktarlara nazaran açık bir şekildedüşük bulunduğu takdirde, beyan edilen bu kazançların yerine takdir komisyonlarınca tesbit edilecek kazançlar esas tutulur.

             Komisyonca kazanç, takdiri yoluna gidilebilmesi için:

             1. Düşüklüğün, mükellef tarafından haklı sebeplerle izah olunamaması;

             2. Düşüklük sebeplerinin inceleme ile meydana çıkarılamamış bulunması;

             Şarttır.

             Komisyonca takdir olunacak kazançlar, ortalama kar hadlerinin, tüccar ve imalatçılarınperakende satışları için, perakende satılan emtianın maliyetbedeline; bunlar dışında kalanlarda işletme giderlerine uygulanması suretiyleelde edilecek miktarlardan fazla olamaz.

             Bu maddede sözü edilen işletme giderlerinin nelerden ibaret olduğu Maliye Bakanlığınca tesbit ve ilan olunur.

             Yukarıdaki hükümlerde yer alan " Perakende satış" tan maksat; satışı yapılan madde ve malzemenin, aynen veya işlendikten sonra satışını yapan kimseler dışındakilere satılmasıdır.

             Madde 113 – (31/12/196O tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Mükelleflerin yıllık gelir beyannamelerinde gösterdikleri gelir ile bildirilen veya vergi incelemeleri sırasında tesbit olunan 91 inci maddeye göre beyanı mecburi giderler arasında, açık bir düşüklük bulunduğu takdirde, beyan olunan gelir yerine, Takdir Komisyonunca takdir olunacak gelir, tarhiyata esas tutulur.

             Bu madde hükmüne göre işin komisyona sevk edilebilmesi ve komisyonca takdir yapılabilmesi için,

             1. Beyanname incelenmesinin Maliye Müfettişi veya Hesap Uzmanı tarafından yapılması;

             2. Açığın, servetten yapılan sarfiyatla, borçla veya başka bir kaynaktan kapatıldığının, mükellef tarafından izah olunamaması;

             3. Gerçek gelirin, inceleme ile tesbit edilememiş bulunması şarttır.

             Vergi incelenmesinde; gerçek gelirin, mükellefin beyanından fazla olduğu tesbit edildiği ahvalde, giderlerle mukayesede, mükellefin beyanı yerine, tesbit olunan gelir esas tutulur.

             Komisyonca takdir olunacak gelir, mükellefin bildirdiği veya inceleme ile tesbit olunan giderden az ve iki katından çok olamaz.

535

 

             4 – 24/11/1966 tarih ve 784 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri : (Madde numaraları: 29)



             Madde 29 bent (2) –(31/12/1960 tarih ve 193 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

             2. Subay, astsubay ve erlere (Kıta onbaşı ve çavuşları dahil) ve ordu hizmetinde bulunan sivil makinistlere, uçuş, dalış gibi hizmetleri dolayısiyle verilen gündelikler, ikramiyeler ve zamlar;

             5 – 13/7/1967 tarih ve 903 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 89)

             Madde 89 bent (2) – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             2. Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel İdareleri ile belediyelere, köylere ve kamu menfaatlerine yararlı derneklere makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar (Bir takvim yılı içinde yapılan bağışve yardımların toplamı o yıla ait beyan edilecek gelirin % 5 ini aşarsa fazlası indirilmez. Bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın mevcutsa mukayyet değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümleri dairesinde takdir komisyonlarınca tesbit edilecek değer esas alınır.)

             6 – 28/7/1967 tarih ve 933 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: Ek 3)

             Ek Madde 3 fıkra üç – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Yatırım indiriminin nispeti, yukardaki fıkraya göre indirimden istifade edecek yatırım miktarının % 30 udur. Bu nispet zirai yatırımlar ile bölge kalkınması ile ilgili yatırımlarda % 40, (Geri kalmış bölgelerde bu nisbet% 50) dir.

             7 – 28/12/1967 tarih ye 980 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veyadeğiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 31, 34, 36, 63, 104)

             Madde 31 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Mükelleflerin günde 5, ayda 150, yılda 1800 lirayı aşmıyan gelirleri vergiye tabi tutulmaz.

             Mükellef evli ise bu miktara eş için günde 3, ayda 90, yılda 1080 lira, çocukların her biri için günde 2, ayda 60, yılda 720 lira ilave edilir.

             (Haftalık ücretlerde yedi gün üzerinden indirim yapılır).

             Ana ve babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturan ve GelirVergisine tabi geliri bulunmıyanlar bu maddenin uygulanmasında öz çocuklar gibi hesaba katılır.

             Vergiye tabi gelirler yukarda yazılı hadleri aştığı takdirde gelirin bu kısımları matraha alınmaz.

             Madde 34 – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Aile reisi beyanında indirim, beyan edilen gelire uygulanır.

             Aile reisi tarafından kendisinin, eşinin veya çocuklarının geliri dolayısiyle beyanname verilmesine mahal olmadığı ahvalde indirim, vergiye tabi gelirivarsa aile reisinin bu gelirine, aile reisinin geliri yoksa eşinin vergiye tabigelirine, eşininde geliri mevcut değilse çocuklardan her hangi birisinin gelirine uygulanır. İndirimin bu fıkra hükmüne göre, eş veya çocukların gelirine uygulanması halinde de indirim miktarı; aile reisinin durumuna göre tayin olunur.

536

 

             Madde 36 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)



             Muhtelif yerlerden ücret alan hizmet erbabı için indirim bunlardan yalnızen yüksek olanına uygulanır. Hizmet erbabının vergi karnesi varsa, indirimin uygulanacağı ücret bu karneyi muhafaza eden işverenden aldığı ücrettir.

             En az geçim için indirim, dar mükellefiyete tabi kimselere şamil değildir.

             Madde 63 bent (1) – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             1. Günde 3, ayda 90, yılda 1 080 lira götürü gider;

             Madde 104 fıkra iki – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Vergi, bu meblağlardan 31 inci maddede yazılı indirimler yapıldıktan sonra hesaplanır.

             8 – 27/3/1969 tarih ve 1137 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 7, 22, 96, 105, 107)

             Madde 7 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye'de elde edildiği aşağıdaki şartlara göre tayin olunur :

             1. (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.) Ticari kazançlarda :Kazanç sahibinin Türkiye'de iş yerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasiyle sağlanması (Bu şartlarıhaiz olsalar dahi iş merkezi Türkiye'de bulunmıyanlardan, ihraç edilmek üzereTürkiye'de satın aldıkları veya imal ettikleri malları Türkiye'de satmaksızınyabancı memleketlere gönderenlerin bu işlerden doğan kazançları Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz.

             Türkiye'de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının veya her ikisinin Türkiye'de olması veya satış akdinin Türkiye'deinikad eylemesidir. İş merkezinden maksat ise, iş bakımından muamelelerin bilfiil toplandığı ve idare edildiğimerkezdir.);

             2. Zirai kazançlarda : Zirai faaliyetlerin Türkiye'de icra edilmesi;

             3. Ücretlerde;

             a) Hizmetin Türkiye'de ifa edilmiş veya edilmekte olması ve Türkiye'de değerlendirilmesi;

             b) Türkiye'de kain müesseselerin idare meclisi başkanı ve üyelerine, denetçilerine, tasfiye memurlarına ait hakkı huzur, aidat ikramiye temettü hissesive benzerlerinin Türkiye'de değerlendirilmesi;

             4. Serbest meslek kazançlarında: Serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi ve Türkiye'de değerlendirilmesi;

             5. Gayrimenkul sermaye iratlarında: Gayrimenkulün Türkiye'de bulunması veya bu mahiyetteki hakların Türkiye'de kullanılması;

             6. Menkul sermaye iratlarında: Sermayenin Türkiye'de yatırılmış olması;

             7. Sair kazanç ve iratlarda: Bu kazanç veya iratları doğuran işin veya muamelenin Türkiye'de ifa edilmesi ve Türkiye'de değerlendirilmesi;

             Bu maddenin 3 üncü, 4 üncü ve 7 nci bentlerinde sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya karından ayrılmasıdır.

             Madde 22 bent (2) – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             2. Mevduat ve özel alacaklar karşılığında bir takvim yılında alınan faizlerin 200 lirası  (Muhtelif  müesseselerden  veya bir müessesenin muhtelif şube veya ajans-

537

 

larından alınan mevduat faizlerinde bu had her müessese veya her müessesenin muhtelif şube ve ajansları için ayrı ayrı nazara alınır.)



             Madde 96 – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Aşağıda 1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı dağıtılmış veya dağıtılabilirsayılan menkul sermaye iratları bu fıkralarda belirtilen esaslar dahilinde vergi tevkifatına tabidir.

             1. Dağıtılmış sayılan menkul sermaye iratlarında vergi tevkifatı:

             a) Tahvilat faizleri ile mevduat faizlerinin istisna haddini aşan kısımları;

             b) Adi komandit şirketlerde, komanditerlerin kar hisseleri;

             c) Sermaye şirketleri ile kazanç dağıtan kooperatif şirketlerde, temettü vekar hisseleri;

             İstihkak sahibi gerçek kişilere nakden veya hesaben ödendiği anda dağıtılmış ve istihkak sahipleri bakımından elde edilmiş sayılarak bu sırada ödemeyi yapan tarafından vergi tevkifatına tabi tutulur.

             Bu fıkrada sözü edilen hesaben ödeme, iratları ödiyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve muameleleri ifade eder.

             2. (27/12/1963 tarih ve 365 sayılı Kanunun hükmüdür.) Dağıtılabilir sayılanmenkul sermaye iratlarında vergi tevkifatı;

             Sermaye şirketleri ile adi komandit ve kazanç dağıtan kooperatif şirketlerin mali bilançolarına göre tahassul eden safi kazançlarının aşağıdaki (A) ve (B) bendlerinde yazılı indirim ve ilaveler yapıldıktan sonra kalan miktarı dağıtılabilir menkul sermaye iradı sayılır ve adi komandit şirketlerde komanditelerinGelir Vergisi, diğer şirketlerde şirketlerin Kurumlar Vergisi beyannamelerinin verileceği süre içinde bu şirketler tarafından vergi tevkifatına tabi tutulur

              A) Şirketlerin kazancından yapılacak indirimler:

             a) Gelir Vergisi tevfikatına tabi şirket kazancı dolayısiyle ödenmiş olanveya henüz ödenmemiş olmakla beraber şirket için borç olarak tahakkuk eden Kurumlar Vergisi;

             b) Ticaret Kanunu ve özel kanunlardaki mecburiyete dayanılarak o yıl kazancından ayrılmış olan her çeşit ihtiyat akçeleri ve provizyonlar;

             c) Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ile belediyelere, köylere ve kamu menfaatlerine yararlı derneklere makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar. (Kurum kazancından bu neviden bir indirimyapılmışsa bu miktar hariç);

             d) Ödenmiş olan vergi ve para cezaları ile amme alacaklarının tahsil usulü hakkındaki kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler;

             e) Şirketlerin mali bilançolarına göre tahassul edip kurumlar veya Gelir Vergisi Kanunlarının alakalı hükümleri muvacehesinde fiilen mahsubu yapılmamış geçmiş yıllar zararları;

             f) Şirketlerin gerçek kişi olmıyan ortaklarına ait kazanç hisseleri;

             g) Bu fıkraya (2 numaralı fıkra) göre vergi tevkifatı yapılmazdan evvel şirket ortaklarına dağıtılmış olup üzerinden Gelir Vergisi kesilmiş bulunankar hisseleri.

             B) Şirketlerin kazancına yapılacak ilaveler:

             a) Gelir ve Kurumlar Vergilerinden istisna edilmiş olan menkul kıymet faiz ve temettüleri;

538

 

             b) Kurumlar Vergisinden istisna edilmiş olan iştirak kazançları.



             Adi komandit şirketlerin dağıtılabilir kazançlarının tesbitinde, (A) ve(B) bentlerinde gösterilen indirim ve ilavelerin yapılmasından sonra bulunan miktardan komandite ortakların hissesine isabet eden kar hisseleri ayrıcadüşülür.

             2 numaralı fıkraya göre vergi tevkifatına tabi tutulmuş bulunan şirket kazançlarının sonradan ortaklara dağıtılması halinde, 1 numaralı fıkraya göreayrıca Gelir Vergisi tevfikatı yapılmaz. Ortaklar, şirketçe kesilmiş olanbu vergileri, iratların kendilerine intikal ettiği döneme mütaallik yıllık bayannameleri üzerinden ödeyecekleri Gelir Vergisirden mahsup ederler ve mahsup fazlası varsa umumi hükümler dairesinde hak sahiplerine iade olunur.

             2 numaralı fıkranın (f) bendi hilafına gerçek kişi olmıyan ortakların kazanç hisselerinden bu fıkraya göre Gelir Vergisi kesilmiş olması halinde, kesilen bu vergiler, istihkak sahibi ortakların yazılı talepleri üzerine Vergi Usul Kanunu hükümleri dairesinde, terkin ve kendilerine iade olunur.

             Madde 105 – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Gelir Vergisi tevkifatının nispeti, 94 üncü maddenin 4 numaralı bendinde sözü edilen istihkaklarda % 3, aynı maddenin 3 ve 5 numaralı bentlerinde yer alan ödemelerde % 15, 96 ncı maddede zikrolunan iratlarda % 20 dir.

             Madde 107 bent (4) – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             4. Dar mükellefiyette, mükellefin Türkiye'de daimi temsilcisi mevcutsa mükellef hesabına daimi temsilci (Türkiye'de birden fazla daimi temsilcinin mevcudiyeti halinde, mükellefin tayin edeceği, tarhiyat tarihine kadar böyle birtayin yapılmamışsa temsilcilerden her hangi birisi)

             Tarhiyata muhatap tutulurlar.

             9 – 4/7/1975 tarih ve 1927 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları : 25)

             Madde 25 bent (7) – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             7. İşten çıkma tazminatı (İşten çıkan veya çıkarılanlara verilen tazminatlardır. Şu kadarki, bu suretle verilen tazminatın miktarı işten çıkan veya çıkarılanın 12 aylığını aştığı takdirde fazlası ücret olarak vergiye tabi tutulur. Hizmet ifa edilmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz);

             10 – 9/11/1976 tarih ve 2026 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri : (Madde numaraları: 13)

             Madde 13 fıkra bir – (26/6/1964 tarih ve 484 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Küçük çiftçi muaflığından istifade edebilmek için zirai mahsullerin bir takvim yılı içindeki satış bedelleri tutarının 30 bin lirayı geçmemesi şarttır. Buhad, balıkçılar için 40 bin liradır.

             11 – 17/10/1980 tarih ve 2320 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri : (Madde numaraları: 25)

             Madde 25 bent (7) – (4/7/1975 tarih ve 1927 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             7. İşten çıkma tazminatı (İşten çıkan veya çıkarılanlara verilen tazminatlardır.) Şu kadar ki, bu suretle verilen tazminatın miktarı işten çıkan veya çıkarılanın (24) aylığını aştığı takdirde fazlası ücret olarak vergiye tabitutulur. Hizmet ifa edilmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz.

539


 

             12 – 24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri : (Madde numaraları: 6, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 17, M.17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 29, 31, 32, 33, 34, 35, Ek 2, Ek 3, Ek 4, 40, 42, 44, 45, 46, 47, 48, 53, 54, 55, 56, 57, 59, 61, 62, 68, 69, 70, 73, 74, 75, 76, 77, 80, 81, 82, 85, 86, 87, 88, 89, 94, 96, 99, 101, 102, 103, 104, 105, 108, 109, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117; 121, M. 122)

             Madde 6 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Türkiye'de yerleşmiş olmıyan gerçek kişiler, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler. Şu kadar ki, mevduat faizleri ile menkul kıymet satışından doğan kazançlar Türkiye'de elde edilmiş olsa dahi, bunlar vergi mevzuuna alınmaz.

             Madde 7 bent (1) – (27/3/1969 tarih ve 1137 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             1. Ticari kazançlarda: Kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasiyle sağlanması (Bu şartları haiz olsalar dahi iş merkezi Türkiye'de bulunmıyanlardan, ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları veya imal ettiklerimalları Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere gönderenlerin bu işlerdendoğan kazançları Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz.

             Türkiye'de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının veya her ikisinin Türkiye'de olması veya satış akdinin Türkiye'de inikat eylemesidir. İş merkezinden maksat ise, iş bakımından muamelelerin bilfiil toplandığı ve idare edildiği merkezdir.);

             Bent 3 alt, bent (b) – (27/3/1969 tarih ve 1137 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             b) Türkiye'de kain müesseselerin idare meclisi başkanı ve üyelerine, denetçilerine, tasfiye memurlarına ait hakkı huzur,aidat, ikramiye, temüttü hissesi ve benzerlerinin Türkiye'de değerlendirilmesi;

             Madde 9 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretlerle çalışanlar Gelir Vergisinden muaftır:

             1. (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.) Motorlu nakil vasıtası kullanmamak şartiyle gezici olarak veya bir iş yeri açmaksızın perakende ticaret ile iştigal edenler (Halı, kilim, battaniye, mensucat, trikotaj, saat, kıymetli maden ve madeni eşyalar gibi değeri yüksek olan maddeleri perakende olarak satanlarla giyilecek eşya ve bakkaliye maddelerinin pazar takibi suretiyle satışını mütat meslek haline getirenler hariç);

             2. (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.) Bir iş yeri açmaksızın gezici olarak ve doğrudan doğruya müstehlike iş yapan hallac, kalaycı, lehimci, musluk tamircisi, çilingir, ayakkabı tamircisi, kundura boyacısı, berber, nalbant, fotoğrafçı, odun ve kömür kırıcısı, çamaşır yıkayıcısı ve hamallar gibiküçük sanat erbabı (Bu işlerin Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine devamlılık ve bağlılık teşkil etmiyecek şekilde yapılması muaflığı kaldırmaz);

             3.


Yüklə 1,22 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin