Markos for one volume


İ. Petrus İsa’yı İnkâr Edip Hüngür Hüngür Ağlıyor (14:66-72)



Yüklə 455,58 Kb.
səhifə25/26
tarix15.01.2019
ölçüsü455,58 Kb.
#96617
növüYazi
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   26

İ. Petrus İsa’yı İnkâr Edip Hüngür Hüngür Ağlıyor (14:66-72)


14:66-68   Petrus aşağıda, binanın avlusunda bekliyordu. Başkâhinin hiz-metçi kızlarından biri geldi. Onu dikkatle süzüp Nasıralı İsa’nın öğrenci­lerinden biri olmakla suçladı. Zavallı öğrenci onun suçlamasını anlamıyormuş gibi göründü, sonra da horozun ötüşünü duyacağı dış kapının önüne çıktı. Deh­şetli bir andı. Günah korkunç ücretini alıyordu.

14:69-70   Hizmetçi kız onu yine görünce, onu İsa’nın öğrencilerinden biri olarak işaret etti. Petrus yine soğuk bir şekilde inkâr etti ve herhalde oradakile­rin onu niçin yalnız bırakmadıklarını merak ediyordu. Az sonra kalabalık Pet-rus’a, “Gerçekten onlardansın; sen de Celilelisin” dedi.

14:71-72   Petrus kendine lanet okuyup yemin ederek, O adamı tanımadı­ğını belirtti. Bu sözcükler ağzından çıkar çıkmaz horoz öttü. Sanki doğa böyle­sine korkak olan bir yalanı protesto ediyordu. O anda Petrus Rab’bin önceden bildirdiğinin gerçekleşmiş olduğunu anladı. Hüngür, hüngür ağlamaya baş­ladı. Dört Müjde’nin de Petrus’un Rab’bi inkâr ettiğini kaydetmesi önemlidir. Bizim de benliğe güvenmenin utanmayla sonuçlandığı gerçeğini anlamamız ge­rekir. Benliğe güvenmemeyi ve tamamen Tanrı’nın gücüne dayanmayı öğren­meliyiz.

J. Yüksek Kurul’un Önündeki Sabah Duruşması (15:1)


Bu ayet Yüksek Kurul’un sabah toplantısını, belki de bir gece önceki yasa dışı hareketlerini geçerli kılmak için toplandıklarını betimliyor. Sonuç olarak İsa’yı bağlayıp Roma hükümetinin Filistin valisi olan Pilatus’a götürdüler.

K. İsa Pilatus’un Önünde (15:2-5)


15:2   Şimdiye kadar İsa, dinî liderlerin önünde küfretme suçlamasıyla yar­gılanmaktaydı. Şimdi hainlik suçlamasıyla sivil mahkeme önüne götürüldü. Si­vil yargılama üç basamakta gerçekleşti: İlk olarak Pilatus’un, sonra Hirodes ve sonunda tekrar Pilatus’un önünde.

Pilatus Rab İsa’ya Yahudilerin Kralı olup olmadığını sordu. Öyleyse tah­minen Sezar’ı yıkmaya çalışıyordu ve bunun için de hainlikten suçluydu.

15:3-5   Başkâhinler İsa’ya karşı birçok suçlamada bulundular. Pilatus O’nun bu kadar ağır suçlamalar karşısındaki ağır başlı tutumuna şaşırdı. O’na niçin kendisini savunmadığını sordu, ama İsa kendisini suçlayanlara karşılık vermeyi reddetti.

L. İsa mı Barabas mı? (15:6-15)


15:6-8   Her Fısıh bayramında Yahudi bir tutukluyu salıvermek Romalı Valinin adetiydi. Bu uygulama mutsuz halka bir çeşit politik sus payı olarak al­gılanabilir. Barabas bu iş için uygun bir tutukluydu, isyancılık ve adam öl­dürmekten suçluydu. Pilatus kıskanç başkâhinlere meydan okuyarak, İsa’yı salıvermeyi önerdiğinde, kışkırtılan halk Barabas’ı istedi. Sezar’a karşı hain­likle İsa’yı suçlayanlar, aslında bu suçtan tutuklu olan adamın salıverilmesini istiyorlardı! Başkâhinlerin tutumu mantıksız ve gülünçtü, ama günah böyledir. Aslında O’nun popüler oluşunu kıskanıyorlardı.

15:9-14   Pilatus Yahudilerin Kralı dedikleri adama ne yapması gerektiğini sordu. Halk vahşice, O’nu çarmıha ger!” diye bağırdı. Pilatus bunun için bir neden göstermelerini talep etti, ama hiçbir neden yoktu. Kalabalığın isterisi yükseliyordu. Bağırarak söyledikleri tek şey, “O’nu çarmıha ger!” idi.

15:15   Yüreksiz Pilatus onların istediğini yaptı: Barabas’ı salıverdi, İsa’yı kamçılattıktan sonra çarmıha gerilmesi için askerlere teslim etti. Bu, adalet­sizce alınan bir kararın korkunç sonucuydu. Ama yine de kurtuluşumuzun bir izdüşü-müydü: suçlunun serbest kalabilmesi uğruna suçsuz olan kişi öldürülmek için teslim edildi.

M. Askerler Tanrı’nın Hizmetkarı’nı Aşağılıyor (15:16-21)


15:16-19   Askerler, İsa’yı Vali konağındaki salona götürdüler. Tüm ta­buru topladıktan sonra Yahudilerin Kralı için aşağılayıcı bir taç giyme töreni düzenlediler. Keşke mor giysi giydirdikleri adamın Tanrı’nın Oğlu olduğunu bilselerdi. Dikenlerden taç taktıkları kendi Yaratıcılarıydı. Yahudilerin Kralı olarak aşağıladıkları kişi, evrenin Devam Ettiricisiydi. Başına vurdukları kişi yüceliğin ve yaşamın Rabbiydi. Esenlik Prensine tükürdüler. Kralların Kralı, rablerin Rab’bi ile alay etmek için diz çöküp eğiliyorlardı.

15:20-21   Kaba şakaları bitince, O’na yine kendi giysilerini giydirdiler ve çarmıha germek üzere O’nu dışarı götürdüler. Markos burada askerlerin yoldan geçmekte olan Kireneli (Kuzey Afrika’da) Simun’a O’nun çarmıhını taşımasını emretmelerinden bahseder. Simun zenci olabilir, ama büyük bir ola­sılıkla Helenli bir Yahudiydi. İmanlı olmaları olası olan İskender ve Rufus adlı iki oğlu vardı (Rom.16:13’te bahsedilen Rufus aynı kişiyse). İsa’nın çar­mıhını taşıyarak, Kurtarıcı’nın öğrencileri olarak bizim nasıl tanımlanmamız gerekti-ğini gösterir.

N. İsa Çarmıha Geriliyor (15:22-23)


Tanrı’nın Ruh’u, çarmıha gerilmeyi yalın ve duygusuz bir şekilde betimler. Bu aşırı derecede insafsız olan öldürme şeklinin ya da neden olduğu korkunç elemin üzerinde uzun süre durmaz.

Bugün bu yer tam olarak bilinmiyor. Geleneksel yer, Kutsal Sepulcher Kili­sesinde, kentin duvarları içindeyse de, destekleyicileri, Mesih’in zamanında bunun duvarların dışında olduğunu ileri sürüyor. Varsayılan diğer bir yer ise Gordon Calvary’dır ki bu, kentin kuzeyinde bahçeye bitişik duvarlardır.



15:22   Golgota, Kafatası anlamına gelen Aramice bir addır. Kalvari ise Latince adıdır. Bu adı almasının nedeni, bölgenin kafatası şeklinde olması ya da infaz yeri olarak kullanılması olabilir.

15:23   Askerler İsa’ya mürle karışık şarap sundular. Bu, O’nun duygula­rına uyuşturucu bir etkide bulunmuş olacaktı. İnsanın günahına tüm bilinciyle dayanmaya kararlı olduğundan bunu içmedi.

15:24   Askerler çarmıha gerilenlerin giysileri için aralarında kura çektiler. Kurtarıcı’nın giysilerini aldıklarında, O’nun hemen hemen maddî olarak sahip olduğu her şeyi almış oldular.

15:25-28   İsa’yı çarmıha gerdiklerinde saat dokuzdu (sabahleyin). Başı­nın üstüne YAHUDİLERİN KRALI yazılı yaftayı koydular (Markos yazıdan ayrıntılı şekilde söz etmez, ama özünü verir; Matta 27:37; Luka 23:38, Yuhanna 19:19’a bakın). Biri sağında, biri solunda olmak üzere iki haydudu da, O’nunla çarmıha gerdiler; tam Yeşaya’nın O’nun ölümünde günahkârlarla sa­yılacağını (Yşa.53:12) önceden bildirmiş olduğu gibi.24

15:29-30   Yoldan geçenler (29, 30), başkâhinler ve din bilginleri (31) ay­rıca iki haydut da (32) Rab İsa’yla alay ettiler.

Yoldan geçenler herhalde Fısıh bayramını kentin içinde geçirmeye hazırla­nan Yahudilerdi. Dışarıda Fısıh Kuzu’suna hakaret edecek kadar kaldılar. O’nun sözlerini, sevgili tapınaklarını yıkıp üç günde yeniden kuracağı göz­dağını ve-rişi gibi, yanlış aktardılar. O kadar büyükse çarmıhtan inerek ken­disini kur-tarsın.



15:31   Başkâhinler ve din bilginleri O’nun başkalarını kurtarabileceği yolundaki sözleriyle alay ettiler: “Başkalarını kurtardı, kendini kurtaramı­yor.” Bu yorum acımasız ve gaddarca olmasına rağmen doğruydu; Rab’bin ya­şamında da bizim yaşamımızda da doğrudur. Sadece kendimizi kurtarmaya ça­lışırsak başkalarını kurtaramayız.

15:32   Dinî liderler de, O’na eğer İsrail’in Kralı Mesih’se çarmıhtan in­mesi için meydan okudular. O zaman O’na iman edeceklerini söylediler. Gö­relim ve iman edelim.25 Ama Tanrı’nın buyruğu, “İman et ve o zaman göre­ceksin”dir. Suçlular bile onu azarladı!

Yüklə 455,58 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin