Nevevi Kırk Hadis Şerhi



Yüklə 2,71 Mb.
səhifə16/57
tarix17.12.2017
ölçüsü2,71 Mb.
#35128
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   57

Muhammed binel Münkedir durup bir kadınla konuşan bir gördü ve dedi ki: Allah kinizi de görüyor, Allah bizimde siz ikinizin de ayıplarını örtsün.

Harisel Muhasibi dedi ki: Murakabe: Kalbin Allah’a yakın olduğunu bilmesidir.

Cüneyd’e soruldu ki: Gözü haramdan yummaya ne ile yardım talep edilir? dedi ki: Senin bakacağına Allah’ın bakması daha önce olduğunu bilmendir.

İmam Ahmed şöyle şiir söylüyordu:

Zaman boyunca birgün yalnız kalırsan deme yalnız kaldım, fakat beni müzerimde bir gözcü var, de Allah’ı birsaat bile gafil kalır, veya ona gizle yapılan ondangaip olur zannetme.

İbnis Semmak şöyle şiir söylüyordu:

Ey günaha müptela olmuş haya etmez misin vallahi yalnızlıkta ikincinvar rabbini sana mühmet vermesi ve kötülüklerin boyunca sei örtemesi seni aldattı.

Peygamber (s.a.v) Muaz’a gizli ve aşikarda Allah’ın takvasını tavsiye ettiğinde, yönü buna karşı kendine yardım edecek şeye irşad etti, o da kavminden heybetsahibi bir adamdan haya ettiği gibi Allah’tan haya etmesitir.

Bunun manası: Daima kalbiyle Allah’ı kendine yakınlığını ve kendisine vakıf olduğunu hissetmesi ve onun samkasından haya etmesitir.

Muaz peygamber (sav)’i tavsiyesine yerine getirir.

Ömer(r.a) Onu bir işe göndermişti ve beraberinde bir şey yoktu, bunu üzerine karısı kendisini kınadı, Muaz (r.a) dedi ki: Benimle beraber bir sıkıştıran vardı, birşey almama engel oluyordu.

(S:315) Muaz bununla Rabbini murad etti. Karısıda Ömer’in kendisiyle birlikte bir gözcü gönderdiğini zanetti, kalktı onu insanlara şikayet etmeye başladı.

Kimin hali daima veya çoğunlukla böyle olursa, o Allah’ı görür gibi ibadet eden ihsan sahiplerinden olur, ve fuhşiyattan ve büyük günahlardan sakınan ihsan sahiplerinden olur.

Gizlilik Allah’ın takvası: O kamil imanın alametidir, Allah’ın mü’minlerin kalplerinde ona karşı övgü yapmalarını sağlamasına büyük tesiri vardır.

Hadiste: Kul hiçbir gizli iş yapmadı ki Allah ona açık ridasını giydimiş olmasın: Hayır ise haır, şer ise şer” (1) Bu merfu olarakta, ve ibni Mesud’u sözlü olarakta rivayet edildi. Ebud Derda dedi ki: Sizden biriniz farkında olmadan, mü’minlerin kalplerinin kendisine lanet etmesiden sakınsın; kişi yalnızlıkta Allah’a asi olur. Allah’ta mü’minlerin kalbine onun buğzunu atar.

Süleyman et Teymi dedi ki: Kişi gizli olarak günah işlerse onun üzerine zillete düşer.

Başkası da dedi ki: Kul kendisiyle Allah arasında bir günah işlerde, sonra (din) kardeşlerinin yanına gelir, o (günahın) eserini üzerinde görürler.”

Bu, ahiretten önce dünyada bile amellerin zerrelerine bile karşılık veren hak bir ilahın varlığına delillerine en büyük ğünündedir. Onun katına amel yapanın ameli zayi olmaz, perde ve gizlilik onun kudretine karşı fayda vermez. Said olan kendisiyle Allah arasında olanı düzgün yapandır, çünkü kedisiyle Allah arasındakini düzgün yapan, kendisiyle yaratıklar arasınkini de düzgün yapar, kim Allah’ı kızdırmakla insanların övgüsünü arasa, insanlardan kendini öven malının sahibi olarak döner.

____

(1) Süyuti’nin zikrettiği gibi hais hasendir, Bunu Taberani Kebir’de Cüdüb el Beceli’den tahric etti. Müsavi dedi ki: Musannif hasenliğinine işaret etti, bu doğru değildir. Heysemi başkası dedi ki: Kendinde Hamid bin adem var o yalancıdır. Ahmet, Ebu Ya’la ve Ebu Nuaym Ebu Saidi Hudri’den İbni Lehia ve Derrac yoluyla tahric etti, ikisi de zayıftır.



Ebu Süleyman dedi ki: Ziyanda olan salih amelini insanlara gösteren, ve çirkin amelleriyle de kedisine şah damarıdan daha yakın olana mübareze (meydan okuyan) edendir.

(S: 316) Bu babta rivayet edilenleri en acaibi, Ebu Cafer es Saihin sözüdür. Habib Ebu Muhammed tüccardı,dirhem (para) kiraya veriyordu. Birgün çocuklarla oynarken kendisine uğradılar, bazısı dedi ki: Faiz yeyicisi geldi, bunun üzerine başını yere eğdi, ve dedi ki: Ya Rabbisırrımı çocuklara dayandım. Döndü ve malının hepsini topladı ve dedi ki: Ya Rabbiben esirim, senden kendi nefsimi bu malike satın alıyorum, beni azad et. Sabah olunca malın hepsini sadaka verdi, ve ibadete başladı, sonra o çouklara uğradı, çocuklar onu görünce birbirlerin dedilerki: SusunHabib el abid gelir. Ağladı ve dedi ki: Ya Rabbi sen bazan kınıyorsun, bazan övüyorsun, bunun hepsi sendendir.

Kötülüğün peşinden iyilik yapki, o kötülüğü imha etsin” Kul gizli ve aşikardar takva ile emredilince mutlaka takvada teredütte düşebilir ya emredilenlerin bazısını terk etmekle, yada bazı yasakları işlemekle, onun için bunun arkasından onun silecek bir iyiliği yapmasını emretti, Allah teala buyurtuki: Güdüzün iki ucunda, geceninde ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır) (1)

Sahihaynde İbni Mesud’dan rivayet edildiki: Bir adam bir kadını öptü ve sonra gelip peygamber (sav)’e zikretti, peygamber (sav) şu ayet ininceye kadar sus, onu çağırdı ve ona bu ayeti okudu ,bir adam (O Ömer’dir) dedi ki: Bu ona mı hastır? buyurduki: Bilakis bütün insanlara (2)

Allah teala bu vasiyette peygamber (sav)’in vasfettiği gibi mü’minleri vasfetti: (Rabbinizin bağışına ve takva sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar geniş olan cennete koşun. O takva sahipleri ki, bollukta da darlıktada Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve isanları affederler. Allah’ta güzel davranış tabulaları sever.Yine onlarki kötülük yaptıklarında, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı tevbe istiğfar ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki? Bir de onlar işledikleri kötülüklerde bile bile israr etmezler. İşte onların mükafatı, Rableri tarafından bağışlama ve altlarından ırmaklar akan içlerinde ebedi kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükafatı ne güzeldir.) (3) (S: 317) Müttakilerin yaptıklara muamelede onlara ihsan, ile infakile, öfkeyi yutmakla, onları afe etmekle vasfetti. Bu peygamber (sav)’in Muaz’a tavsiye buyurduğun iyi ahlakın son derecedir.

Sonra onları şöyle vasfetti onlar bir kötütülük yaptıklarında veya nefislerine zulmetiklerinden Allah’ı hatırlarlar ve günalarına bağışlanma dilerle ve o günahlarda ısrar etmezler. Bu da bazan müttakilerin büyük günahlara düşebileceğine delildir. Fakat ısrar etmeyecekleri bilaki günaha düşüşten sonra Allah’ı hatırlayacakların ve ondan bağışlanma dilenip tevbe edeceklerini bildiriyor. Tevbe: Israrı terketmektir.

Onlar Allah’ı zikredirler’in manası: Onun büyüklüğünü, şiddetli kavranmasını, intikamını ve isyana karşı yaptığı tehdidi hatıra getiyor ve bu hatırmada anında istiğfar etmeyi ve ısrarı terketmeyi gerekli kılıyor. Allah teala buyurduki: (Takvaya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğundan (Allah’ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeğği görürler. (4) Sahihaynde peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet edildi: Bir kul bir günah işler ve günaa karşı hesaba çeken bir rabbi olduğun bildi, benim kulumu bağışladım. Sonra şöyle buyuruncaya kadar günah işler. İstediği ameli yapsın” (5)

Yani Madem buhal üzeredir, her günah işlediğinde istiğfar eder.

Tirmizi’de Ebu Bekir esSıddık’tan peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: Güde yetmiş kere de dönse istiğfareden (günahta) ısra etmez (6)

Hakum Ukbe bi Amir’den tahric ettiki: Bir adam peygamber (sav)’e geldi ve dedi ki: (S0 318) Ey Allah’ın rasulü bizden biri günah işliyor (ne buyurursunuz)?Buyurdu ki: Aleyhine yazılır. Adam: Sonra istiğfar ederse?, dedi. Buyurduki: Bağışlanır, ve kendisine cevap verilir. Adam: Tekrar dönüp işlese: Buyurduki: Aleyhine yazılır. Adam sonra tevbe istiğfar etse?, dedi. Buyurduki: Bağışlanır ve kendisine sevap verilir, siz usamadıkça Allah usanmaz” (7)

Taberani zayıf bir isnatla Ayşe (r.a)’den şöyle dediğini tahriç etti: Habib bin Haris peygamber (sav)’e geldi ve dedik: Ya rasululalh, ben çok günah işleyen bir adamım, Buyurduki: Allah’a tevbe et” dedi ki: Tevbe ediyorum sonra geri günaha dönüyorum. Buyurdiki: Her günah işlediğinde tevbe et dedi ki: Ey Allah’ın rasulü o zaman günahlarım çok olur. Buyurduki: Ey Habib bin Haris Allah’ın affı senin günahlarından daha çoktur. Bunu manasıyla Enes’ten zayıf bir isnatla tahric etti.

İbni Ebid Dünya Ali (r.a)’den şöyle dediğini rivayet etti: Sizin hayırlınız, her fitneye düşüpte çok tevbe edendir. Denildiki: Eğer geri dönerse? dedi ki: Allah’a tevbe istiğfar eder. Denildeki: Geri dönerse? Allah’a tevbe istiğfar eder. Denildiki ki: Ne zamana kadar? dedi ki: Yorulup üzelen şeytan oluncaya kadar (1)

İbni Mace İbni Mesud’dan merfu olarak tahric ettiki: Günahtan tevbe edenin günahı yok gibidir.

(S: 319) Hasan’a denildiki: Bizden bir Rabbinden haya etmez mi? Günanlarından istiğfar ediyor, sonra geri dönüyor, sonra istiğfar ediyor, sonra geri dönüyor? dedi ki: Şeytan sizin böyle olmanızla zafer kazanmayı severdi, siz istiğfar etmekten usanmayın.

Ondan şöyle dediği rivayet edildi: Bunun ancak mü’minlerin ahlakından olduğunu görüyorum. Yani: Mü’min her günah işleyişinden tevde eder.Rivayet edildiki: Mü’min günahla imtihan olunup bol tevbe edendir. (2) Cabir’de zayıf bir isnatla merfu olarak rivayet edildiki: Mü’min günah işleyip tevbe istiğfar edendir, tevbe istiğfarı üzerine ölen saiddir.(3)

Ömer bin Abdul Aziz hutbesinde dedi ki: Sizden kim iyilik ederse Allah’a hamdetsin, kim kötülük yaparsa Allah’a yaparsa, Allah’a tevbe istigfar etsin, çünkü Allah’ın boyunlarına işleyecekleri amelleri yazdığı kavimler vardır.

Yine odan başka bir rivayettte şöyle dediği rivayet edildi: Ey insanlar! kim bir günah işlerse Allah’a tevbe istiğfar etsin, yine döner (günah işlerse) Allah’a tevbe istiğfar etsin, eğer dönerse yine tevbe istiğfar etsin. Çünkü onlar adamların boynuna halka gibi takılmış hatalardır,bütün helak onlarda ısrar etmektedir.

Bunun manası: Kul kendisine takdir edilmiş günahları mutlaka yapacaktır, peygamber (sav) buyurduki: Adem ağlonu zinadan payı yazılmıştır, kesinlikle onu işleycektir

Fakat Allah kul için işlediği günahlarda çıkış yolu kılmıştır, ve günahı tevbe ve istiğfarla silmektedir. Eğer bunu yaparsa günahın şerrinde kurtulur, eğer günahta ısrar ederse helak olur.

(S: 320) Müsneddde Abdullah bin Amr’dan peygamber (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Merhamet ediniz, merhamet olusanızı, mağfiret dileyiniz, mağfiret olunasınız. Söz bir kulağından girip öbür kulağından çıkan (söz anlamaya)lara yazıklar olsun, bildikleri halde yaptıklarına ısrar edenlere yazıklar olsun” (4)

Kötülüğün peşinden bir iyilik yap” İyilikle bazan şu murad edilir: Bu günahtan tevbe etmek. bu açıkça ibni Ebid dünya’nın’Muhammed bin Cübeyr’in mürsellerinden tahric ettiği mürsel bir hadiste varid oldu. Peygamber (sav) Muaza Yemen’e göderince buyurduki:

____


(1) Hud, ayet 114 (2) Hadis sahihtir, muttefak aleyhtir. Ahmed, Buhari, Müslim, Tirmizi Nesai ve İbni Mace İbni Mesud’dan tahric etti. (3) Ali İmran, ayet: 133-136 (4) Araf, ayet: 201 (5) Hadis sahihtir, Buhari ve Müslim Ebu Hureyre’den tahric etti. (6) Ebu Davud, Tirmizi tahric etti. (6) Ebu Davud, Tirmizi tahric etti, ve dedi ki: Hadis gariptir, isnadı kuvvetli değildir. (7) Hadis sahihtir, Hakim tahric etti, ve dedi ki: Buhari’nin şartı üzere sahihtir.

(1) Yine bunu Bezzar Enes’ten tahric etti. Heysemi Mecmauzzevaid’de dedi ki: Senedinde Beşşar bin Hakem edDabbi var, onu bir çoğu zayıf kabul etti. İbni Adiy dedi ki: onda bir sakınca olmamasını ümit ediyorum, geri kalan adamlar güvenilirdir. (2) Hadis zayıftır. Ahmed ve Ebu Ya’la Ali (r.a)den şu lafızla tahric etti. “Allah teala günahla imtihan olunup çok tevbe eden kulu sever” (3) Hadis zayıftır, Bezzar veTaberani Sağir ve evsatta den tahric etti. (4) Sahihtir, Ahmed, Buhari edebül müfredip tahric etti (5) Nisai 17 Cabir.

Ey Muaz gücün yettiğince Allah’tan kork, her ağaç ve taşın yanında Allah’ı zikret bir günah işlersen tevbe et. Eğer (günah) gizliyse (tevbeyi de ) gizli, eğer alei ise (tevbeyi de) aleni yap”

Bunu Ebu Nuaym’de mana ile başka bir vecihten Muaz’da tahirc etti.

Katade dedi ki: Selman dedi ki: Gizli bir kötülük yaparsan bir de gizli iyilik yap, eğer açık günah işlersen bir de açık iyilik yap ta ki birbirine karşılık olsun İyilikte tevbe veya ondan daha genel bir şeyi muradetmiş olması muhtemeldir.

Allah teala bir çok yerde günahından tevbe edenin bağışlanacağı veya sevaplanacağını kitabında haber verdi, (S: 321) Şu ayet gibi: (Allah’ın kabul edeceği tevbe, ancak bilmeden kötülük edipte sonra tez elden tevbe edenlerin tevbesidir, işte Allah bunların tevbesini kabul eder)(5)

Ve: (Sonra şüphesiz Rabbin, cahillik sebebiyle kötülük yapan sonrada bunun ardından tevbe edip durumunu düzeleceği (bağışlayacaktır). Çünkü onlar tevbe ettikten sonra Rabbin çok bağışlamayan pek esirgiyendir) (1)

Ve: (Ancak tevbe ve iman edip iyi davranışta bulunanlar başkadır, Allah oların kötülüklerini iyilikleri çevirir.) (3)

Ve: (Ancak tevbe eden, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hariçtir. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın cennete gireceklerdir). (4)

Ve: (Yine onlarki bir kötülük yaptıklarında yada kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı heme tevbe istiğfar ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki!) (6)

İbni Mesud’un şöyle dediği rivayet edilir: (Bu ayet güna ehli içindünya ve içindekilerden daha hayırlıdır” (7)

(S: 322) İbni Sirin dedi ki: Allah teala İsrail oğullarının günahlarına keffaret olacak şeylerin yerin bedel bize bu ayeti verdi. Ebu Cafer erRazi Rabi bin Enes’ten oda Ebul Aliye’de (8) şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam dedi ki: Ya Rasululalh bizim keffaretlerimiz de İsrail oğullarının keffaretleri gibi olsa. Peygamber (sav) buyurduki: Ey Allah’ım istemiyoruz üç kere Allah’ı size verdiğ verdiği İsrail oğullarına verdiğinden daha hayırlıdır. İsrail oğullarından birebir hata işlediği zama hatası ve keffaretini kapısında yazılı bulurdu, eğer keffaretini yapsa o kendisi için dünyada bir zillet olurdu, keffaretini yapmasa kendisi için ahirette zillet olurdu. Allah’ın size verdiğ İsrail olğullarına verdiğinden daha hayırlıdır. Buyurduki: (Kim bir kötülük yapar, yahut nefsine zulmeder de sonra Allah’tan mağfiret dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve esirgeyici bulacaktır) (9) Şu ayet hakkında: Size dinde bir zorluk kılmamıştır) (10) İbni Abbas dediki O islamın genişliğidir. Muhammed ümmeti için tevbe ve keffaret kılmadı. (11)

Bütün bu nasların zahiri, kafirin sahih bir şekilde müslümanlığı nasıl kabul ediliyorsa, Allah’a samimi tevbe edne ve kedisinde tevbenin şartlarıtoplanmış kimsenin tevbesini de

______(1) Nahl, ayet: 119 Furkan ayet: 70 (3) Taha, ayet: 72 (4) Meryem, ayet: (5) Ali İmran, 135 (6) Bunu Abdurrazzak, Abdd bin Humeyd ve İbni Cerir Taberi Sabit el Bünani’den tahric etti. (7) İbnil Münzir tahric etti. (8) Ebu Cafer ErRazi’nin hıfzı zayıftır. Haber mürseldir. Çünkü Ebul’ye çok mürsel rivayet ediliyor fakat güvenilirdir. (9) Nisa, ayet: 110 (10) Hac, ayet: 78 (11) İbi Ebi Hatim, İbni Şihabez Zühri yoluyla İbni Abbas’tan taric etti. (12) Nisa, ayet: 116) (13) Tahrim, ayet: 8 (14) Kasas, ayet (15) Nur, ayet: 31 (16) Tevbe: 102

kabul edileceğine delildir. Bu cumhurun görüşüdür. İbni Abdil Ber’in sözü bu hususta icma olduğuna işaret ediyor.

Bazıları dedi ki: Tevbenin kabulü kesin değildir. Fakat ümit edicidir. Tevbe sahibi Allah’ın iradesi altındadır, bu ayetle delil getirdiler: (Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar.) (1) Bütün günahları Allah’ı iradeki altında olduğunu bildirdi. Belki şu ayetle de delil getirilebilir: (Ey iman ederler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter) (13) Ve: (Fakat tevbe eden, iman edip iyi işler yapan kimseye gelince, onun kurtuluşa ererler arasında olması umulur (14) (S:3237 Ve: (Ey mü’minler hep birden Allah’a tevbe edinki unutur ki kurtuluşa eresiniz) (15) Ve diğerleri ise günahlarını itirafettiler, iyi bir ameli diğer kötü bir amelle karıştırdılar. (tevbe ederlerse) umulurki Allah onların tevbesini kabul eder) (16) Zahir şudur ki , bu tevbe eden hakkındadır, çünkü itiraf pişmanlığı gerektirir.

Ayşe (r.a) Peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: Kul günahını itiraf ederde sonra tevbe ederse Allah tevbesini kabuleder (1)

Sahih olan çoğunluğun görüşüdür.

Bu ayetler kesinliğin olmadığına işaret ediyor. İbni Abbas dedi ki: Umulurki Allah hakında gereklidir (kesindir) Bu ali bin Talha, ibni Abbas’tan nakletti.(2)

İman ve amelin mükafatı da belki lafzıyla varid oldu, bu onun kesin olmadığına da delil değildir. Allah tealanın şu kavli gibi: (Allah’ın mesciddelerini ancak Alla’a ve ahiret gününe iman eden namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan başka kimseden korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.) (3) Şu ayet ise: Ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar). Tevbe eden Allah bağışlamayı dilemiştir. Bunu kitabının bir çok yerinde haber verdi.

Kötülüğün peşinden iyilik yap” sözündeki iyilikten, tevbeden daha gene birşey murad edilebilir. Allah tealanın şu kavliden olduğu gibi: (Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir.) (S: 324) Muaz’dan rivayet edildi ki daha önce zikredildi) hakkında bu ayet idiilen adama peygamber (sav) abdest alıp, namaz kılmasını emretti.

İmam Ahmed, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace, Ebu Bekir (r.a)’den peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu tahric etti: Hangi bir adam bir günah işler de sonra kalkar, temizlenir (abdest alır), sonra namaz kılar, sonra Allah’a istiğfar ederse Allah onu muhakkak bağışlar” Sonra şu ayeti okudu: Yine onlarki bir kötülük yaptıklarında, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe istiğfar ederler.)

Sahiyande rivayet edildiki: Osman (r.a) abdest aldı, sonra dedi ki: Rasulullah (sav)’i gördüm bu abdestim gibi abdestaldı, sonra buyurduki: Kim beim bu abdestim gibi abdest alırda sonra iki rekat namaz kılar ve nefsine bahsetmezse (ucba girmezse), geçmiş günahları bağışlanır”

İmam Ahmed’in müsnedinde Ebud Derda’nın şöyle dediği rivayet edildi: Rasululah (sav)’in şöyle buyurduğunu işittim: Kim güzelce abdest alır, sonrada iki veya dört rekat namaz kılar, rüku ve huşusunu güzel yapar, sonra da Allah’a istiğfar etse, bağışlanır”

Sahihaynde Enes (r.a)’in şöyle dediği rivayet edildi: Peygamber (sav)’in yanında idim, bir adam geldi ve dedi ki: Ey Allah’ı rasulü ben had gerektirecek bir suç işledim, bana had (cezasını) uygula. dedi ki: ona sormadı, ve namaz vakti girdi, peygamber (sav)’li beraber namazkıldı, peygamber (sav) namazı bitirinci adam kalktı yana geldi ve dedi ki: Ya rasullulalh ben had gerektirecek bir suç işledim, Allah’ın kitabını (hükmünü) bana uygula. (Peygamber (sav) buyurduki: Bizimle beraber namaz kılmadın mı?” evet, dedi.

_____


(1) Buhari, kitabul Meğazi (ifk babında) ve tefsir kitabında nur suresi ayetinin tefsirinde tahric etti. (2) Bunu İbni Cerir zikretti, haber mürseldir, çünküAli Talha İbni abas’ı görmemiştir. (3) Tevbe ayet: 18 (4) Hud suresi, ayet: 114, İbni Cerir tahric etti, fakat isnadı zayıftır.

Buyurduki: (S: 325) Allah senin günahını bağışladı, veya şöyle buyurdu: Senin haddini bağışladı.

Bunu Müslim mana ile Ebu Ümame’den tahric etti. Onun hadisinde (peygamber (sav) buyurduki: Sen hatan bakımından annenin seni doğurduğu gibisin (günahsızsın), bir daha günaha) dönme ve Allah teala şu ayeti inzal buyurdu: Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinden namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. (4)

Sahihaynde Ebu Hureyre (r.a)’de peygamber (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Görüşünüz nedir? Sizden birinizin kapısının önünde bir nehir olsa günde beş defa o nehirde yıkansa hiçbiri kalır mı? Dediler ki: Hiç kiri kalmaz. Buyurduki: Beş vakit namaz da böyledir. Allah onlar sebebiyle hataları siler.

Sahihi Müslim’de Osman (r.a)’dan peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet edildi: Kim güzelce abdest alırsa hataları cesedinden, hatta tırnaklarının altıdan çıkar.

Yine Onda Müslimde) Ebu Hureyre (r.a)’den peygamber (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Kendisiyle Allah’ın hataları silip, dereceleri artırdığı şeyi size göstermeyeyim mi? Dediler ki: Evet (göster) ya Rasululah buyurduki: Hoşa gitmeyenlere rağmen (soğuk vb.gibi) abdesti tam güzelce almak, mescide çok adım atmak ve namazdan sonra namazı beklemek, bu size ribattır, bu size ribattır (sınır boylarında nöbet tutmak gibidir.”(sınır boylarında nöbet tutmak gibidir.

Dediler ki: Evet (göster) ya Rasululalh buyurduki: Hoşa gitmeyenlere rağmen (soğuk) vb. gibi) abdesti tam güzelce almak, mescide çok adım atmak ve namazdan sonra namazı beklemek, bu size ribattır, bu size ribattır sınır boylarında nöbet tutmak gibidir)

(S: 326) Sahihaynde Ebu Hureyre (r.a)’den peygamber (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Kim ramazan orucunu inanarak ve ecrini Allah’tan bekleyerek kıyam ederse (teravih kılarsa) geçmiş günahları affolunur, kim inanarak ve ecrini Allah’tan bekleyerek kadir gecesini ihya ederse geçmiş günahları affolunur.

Yine Sahihaynde Ebu Hureyre (r.a)’den peygamber (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: İslam kendinden öncesini yıkar, hicret kendinden öncesini yıkar, hac kendine öncesini yıkar.

Yine oda Aşure günü hakkında Ebu Kata’deden peygamber (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Allah’ın bir önceki senenin günahlarını örteceğini zannedirim” Arafe gününün orucu hakkında da buyurduki: Allah’ın bir önceki senenin ve bir sonraki senenin günahına keffaret kılacağını zannederim.”

İmam Ahmed Ukbe bin Amir’den peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu tahric etti. Kötülük işleyipte sonra iyilik işleye adamın misali, üzerinde dar bir zırh olup boynunu sıkan, sonra bir iylik yapıpta bir halka genişleye, sonra yeryüzünde çıkıncaya kadar bir iyilik daha yapıp bir halka daha genişle adım misali gibidir. (1) Allah’ı zikretmekte günahlara keffaret olur.

Daha öncede zikretki: Peygamber (sav) (la ilahe illallah) iyiliklerden midir diye soruldu. Buyurduki: O iyiliklerin en iyisidir”

(S: 327)Sahihaynde Ebu Hureyre (r.a)’den peygamber (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Kim günde yüz kere Sübhanelahi ve bihamdihi derse, deniz köpüğü kadar da olsa günahları silinir.”

Yine sahihaynde Ebu Hureyre (r.a)’den peygamber (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Kim günde yüzde defa Lailahe illallahu vahdehu la şeriki leh, lehül mülkü velehül hamdü yuhyi ve yümite ve hüve ala külli şeyin kadir, derse onun için o köle azad etmiş

____

(1) Müsnedde tahric edildi, hadisin senedi güzeldir. (2) Hadis zayıftır, Ahmed tahric etti. Senedinde Ebu Ma’şer el Medeni var, O zayıftır, bunu ibni Mace’de tahric etti, senedinde Zekeriya bin Manzur var, O zayıftır.(3) Tirmizi A’meş’ten tahric etti, Oda Enes’te rivayet etti. (Tirmizi) dedi ki: Bu hadis gariptir. A’meş’in Enes’ten duyduğunu bilmiyoruz.



sevabı vardır, ona yüz iyilik yazılır, oda yüz kötülük silinir ve o günde onun için akşama kadar şeytandan koruma olur, hiç kimse ondan daha faziletli bir şey yapmamış olur, ancak ondan daha fazla yapan müstesnadır.”

Müsned ve Süneni İbni Mace’de Ümme Hani’den peygamber(sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edilir: La ilahe illalalh hiçbir günah bırakmaz ve onu hiçbir amel geçmez” (2)

Tirtimiz Enes (r.a)’den tahric ettiki: Peygamber (sav) yapktıkları kuru bir ağaç uğradı ve sopasıyla vurdu yapraklar döküldü, bunun üzerine buyurduki: Elhamdu lillah, subhanellah, Lai ilaheillalah ve Allah’u ekber, bu ağacın yapraklarının döküldüğü gibi kulun günahlarını döker.” (3)

İmam Ahmed sahih bir isnatla Enes’ten tahric ettiki: Rasululah (sav) buyurduki: Sübhaelalh, elhamdu lillah, Lai ilahe illalah ve Allahu ekber ağaç yaprağını döktüğü gibi hataları döker” Bu konuda hadisler çoktur.

Hasan (Basri) masiyetten sakınmayıp ta dili Allah’ın zikrinden geri durmayan bir adamın hali soruldu. dedi ki: Bu ne güzel bir yardımdır.

(S: 328) İmam Ahmed, şüpheden mal kazanan adamın namazının ve tesbihinin ondan bu hayatı silip silmeyeceği soruldu ki: (iyi bir ameli diğer kötü bir amelle karıştırdılar. (tevbe ederlerse) umulurki Allah teala buyurduki: İyi bir ameli diğer kötü bir amelle karıştırdılar.(tevbe ederlerse) umulurki Allah onların tevbesini kabul eder)


Yüklə 2,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin