Orucun Fayda ve Bereketi


Allah’ın Velilerinden Tevazu Örnekleri



Yüklə 3,4 Mb.
səhifə13/42
tarix02.01.2022
ölçüsü3,4 Mb.
#32394
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   42
Allah’ın Velilerinden Tevazu Örnekleri

1 – Âlemde ilk yaratılan Hz. Peygamber (s.a.a), hiç kimseden hiçbir üstünlüğü yokmuş gibi otururdu. Ve kendisinin bulunduğu bir ortama giren kimseler Hz. Peygamber’in (s.a.a) neredeyse farkına varmazdı ve sorarlardı: “Rasulullah ranızdan hangisi?”518

2 – Yolculukta yemek için herkes bir görevi üzerine aldığında Hz. Peygamber (s.a.a) de bir işi yüklenir ve şöyle buyururdu: “Ağaç dallarını toplamak da benden…”519

3 – Hz. Peygamber (s.a.a) ashabından bazılarının halı üzerinde oturmadığını gördüğünde kendi abasını çıkartıp birkaç kişinin abasının üzerine oturmaları için sermiştir.520

Sade elbiseler giymek, palansız merkebe inmek, kölelerle oturmak, çocuklara selam vermek, elbise ve ayakkabılarını yamamak, insanların davetlerini kabul etmek, evini süpürmek, tüm çevresindekilere el uzatmak, sunulan yemeği kıymetsiz görmemek Hz. Peygamber’in (s.a.a) sünnetlerinden bazılarıdır.521

4 – Bazı Şiiler İmam Cafer Sadık’a (a.s) hürmeten hamama başkalarının girişini yasakladılar. İmam Cafer Sadık (a.s) bundan haberdar olunca hamamın başkalarına kapatılmasına izin vermedi ve şöyle buyurdu: ”Böyle bir şeye gerek yok. Müminin hayatı bu tür teşrifatlardan daha sadedir.”522

5 – İmam Rıza’ya (a.s) ne kadar ısrar edilse de kölelerin sofrasından uzaklaştırılmasını kabul etmedi.523

6 – İmam Rıza’yı (a.s) hamamda tanıyamayan bir adam İmam’dan kendisini keselemesini istedi. İmam Rıza (a.s) kendisini tanıtmadan halim bir hâlde onun isteğini yerine getirdi. Daha sonra kendisini keseleyenin İmam Rıza (a.s) olduğunu fark eden adam özür dilemeye başladığında İmam Rıza (a.s) onun bu utanmasından dolayı kendisini teselli etmiştir.524

Tevazu ve alçak gönüllülüğün nişanesi, önerilerin ve eleştirilerin kabul edilmesi ve kendi şanından daha aşağı bir yerde oturmaktır.

92.
İhlas

 وَاِذَا غَشِيَهُمْ مَوْجٌ كَالظُّلَلِ دَعَوُا اللّٰهَ مُخْلِصٖينَ لَهُ الدّٖينَ فَلَمَّا نَجّٰیهُمْ اِلَى الْبَرِّ فَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌ وَمَا يَجْحَدُ بِاٰيَاتِنَا اِلَّا كُلُّ خَتَّارٍ كَفُورٍ 

“Onları, (denizde) bir dalga gölgelikler gibi kapladığında, dini Allah’a has kılarak O’na yalvarırlar. Allah, onları kurtarıp karaya çıkarınca, onlardan bir kısmı orta yolu tutar. Bizim ayetlerimizi ise ancak iyilik bilmez ve nankör olanlar inkâr eder.”

Lokman, 32

İhlas, bir işin yüzde yüz Allah için olmasıdır. Hatta eğer yüzde birlik ya da daha az bir kısmı Allah’tan başkası için olursa, ibadet batıl olur.



Eğer namazı Allah’tan başkası için kılarsak, örneğin öyle bir yerde durmayı tercih ederiz ki insanlar bizi görsün ya da kameralar bizi çekebilsin.

Eğer ibadet zamanını Allah’tan başka birisi için seçersek, insanların ilgisini çekebilmek adına namazı ilk vakitte kılarız.

Eğer kılacağımız namaz, kıyafet ve şeklimiz Allah’tan başkası için olursa örneğin üzerimize bir cübbe atarsak, boynumuzu biraz eğersek, sesimizde bir değişiklik yaparsak ve Allah’ın rızasını kazanmaktan öte başka bir hedefimiz olursa bu şartlarda namaz batıldır ve riyakârlıktan dolayı da günah da işlemiş oluruz.

Diğer bir ifadeyle ihlas; meyil ve nefsani istekleri, düzeni ve siyasi yönelişleri, kimi şahısların isteklerini dikkate almadan sadece ve sadece Allah’ın emrini, itaatini ve ilahi vazifeyi içtenlikle yerine getirme niyetidir.

Doğrusu ihlasa ulaşmak, ilahi yardım olmadan mümkün değildir. Kur’an Lokman suresinin 32. ayetinde şöyle buyurur: “Onları, (denizde) bir dalga gölgelikler gibi kapladığında, dini Allah’a has kılarak O’na yalvarırlar. Allah, onları kurtarıp karaya çıkarınca, onlardan bir kısmı orta yolu tutar. Bizim ayetlerimizi ise ancak iyilik bilmez ve nankör olanlar inkâr eder.




Yüklə 3,4 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin