Bu beyanlarla ilgili olarak: Mehmet Fikri KARADAĞ alman ifadesinde, "1992-1993 yıllarında Ağrı ilinde görevli olduğu dönem içerisinde Veli KÜÇÜK u tanıdığını, daha sonra özel günlerde tebrikler haricinde bir görüşmesinin olmadığını, Türk Dünyası Araştırma Vakfında karşılaştığını ve merhabalaştığınr beyan etmiştir.
Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ve (17) numarası verilen gizli tanık beyanında; "Çanakkale mitinginde yaşanan olaylardan 2-3 gün sonra Veli KÜÇÜK'ün Kadıköy'deki dernek binasına geldiğini, doğrudan Mehmet Fikri KARADAĞ in koltuğuna oturduğunu, dernekte bulunan yaklaşık on kişinin Mehmet Fikri KARADAĞ in odasına çağrıldığım Veli KÜÇÜK'ün odada bulananlara Kuvayı Milliye olarak Çanakkale'de gösterilen tepkinin yanlış olduğundan, mitingi düzenleyen dernek ve kurumların yandaş olduklarından, birlik ve beraberlik içinde olunması gerektiğinden bahsettiğinF' beyan etmiştir. Alman gizli tanık ifadesinden de Mehmet Fikri KARADAĞ'm örgütün gizlilik prensipleri doğrultusunda Veli KÜÇÜK'ün ismini saklamaya çalıştığı, aşağıdaki bölümlerde de anlatılacağı üzere el bombalan nedeniyle yakalanan Muzaffer TEKİN hakkındaki her şeyi de, örgütün deşifre olmuş elemanı harcama prensibi doğrultusunda açıkça anlattığı değerlendirilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |