Tisk tüRKİye iŞveren sendikalari konfederasyonu


Kaynak: VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Cam Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Raporu, 2000



Yüklə 1,16 Mb.
səhifə5/19
tarix09.01.2019
ölçüsü1,16 Mb.
#93595
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   19

Kaynak: VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Cam Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Raporu, 2000



Türk Cam Sektörü Üretim Değeri

(1995-1999) (Milyon $)




YILLAR


ÜRÜN GRUBU

1995

1996

1997

1998

1999

Düzcam

150,7

204,7

184,2

209,4

180,0

Emprime/Telli Cam

24,1

24,6

23,0

26,4

24,5

Camdan Sınai Kaplar

111,1

141,9

158,0

170,5

151,4

Cam Ev Eşyası

309,4

297,8

374,3

390,5

330,6

Cam Yünü

18,4

26,2

29,0

36,1

34,2

Cam Elyaf

21,2

20,2

27,3

35,1

33,4

Cam Mozaik

5,9

4,8

4,5

4,9

4,6

Emniyet Camları

35,7

37,7

36,8

39,4

39,0

Çift Cam

23,2

24,8

24,4

26,1

26,9

Cam Ayna

10,8

24,2

29,3

33,0

36,9

Diğerleri

22,6

23,5

24,8

26,5

25,1

TOPLAM

733,1

830,4

915,6

997,9

886,6

Kaynak: VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Cam Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Raporu, 2000

1960’lara kadar ampul üreticileri ile birkaç özel girişimci dışında, cam sanayine önemli bir yatırım yapılmamıştır. 1960’ların başında İstanbul’da Paşabahçe dışında yaklaşık 30, İzmir’de 2, Adapazarı’nda 1 üretici faaliyet göstermiş ve bu üreticilerin toplam üretim kapasitesi 70-80 bin ton civarında kaydedilmiştir.


1960 sonrasında, Türkiye cam sanayiinde yatırımlar hız kazanarak, üretim miktarlarındaki artışların yanısıra ürün çeşitlemesine de gidilmiştir. Düzcam ve cam ev eşyasının yanında aydınlatma cihazları, cam elyaf, oto emniyet camı, cam tülü ve bitümlü örtüler, kristal, camdan sınai kap gibi üretimler de gerçekleştirilerek ithalat önemli ölçüde azaltılmış, ihracata yönelinmiştir.
1998 yılında yaklaşık 1,5 milyon ton üretim gerçekleştiren sektörün tüketimi aynı yıl 950 bin ton civarında kaydedilmiştir. Türkiye, cam sektöründe bugün dünya üretiminin % 1.6’sını, Avrupa ülkelerinin üretiminin de yaklaşık % 5’ini gerçekleştirmektedir. Diğer taraftan, Türkiye’de cam sektöründe lider olan ŞİŞECAM Fab. A.Ş. rekabetin yoğun olduğu dünya genelinde ilk on firma arasında yer almaktadır.
Bugün en yeni teknolojilerle üretim gerçekleştiren Türk cam sektörü, ülke ekonomisinde ihracatı, istihdamı ve yan sanayii ile önemli bir konumda bulunmaktadır. Türk cam sektörü, son beş yılda düzcam, cam ambalaj, cam ev eşyası ve cam lifi-cam yünü üretimini artırmak için 1,2 milyar $ yatırım gerçekleştirmiştir. Sektörün gerçekleştirdiği bu yatırımlarla 1999 yılında üretim 1,7 milyon tonu aşmıştır.
Türk cam sektöründe bugün 10 binden fazla kişi istihdam edilmektedir. Sektörde büyük üreticiler yanında yerel üretim yapan birçok atölye ve işletme de mevcuttur.

2.2. İhracat

Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği kayıtlarına göre; 2000 yılı içerisinde cam sektörü toplam ihracatı bir önceki yıla göre % 16 oranında artarak 326,4 milyon $ seviyesinde gerçekleşmiştir. Toplam cam sektörü ihracatının mal gruplarına göre dağılımına bakıldığında; cam ev eşyası ihracatı 196 milyon $, düzcam ihracatı 57 milyon $, cam lifi-cam yünü ihracatı 28,5 milyon $ ve camdan sınai kap ihracatı da 16,5 milyon $ olmuştur.


İhracat cam sanayii için hayati önem taşımaktadır. Türk cam sanayii üretiminin üçte birini 140'dan fazla ülkeye ihraç etmektedir. İhracatın % 50'den fazlası Avrupa ülkelerine yapılmaktadır. Şişecam’ın 1999 yılında 346 bin ton olan ihracatı 2000 yılında 445 bin ton’a yükselmiştir. FOB ihracatı da 226 milyon dolardan 2000 yılında 279 milyon dolara çıkmıştır.
OAİB kayıtlarına göre ise; 2000 yılında cam sektörü toplam ihracatında bir önceki yıla göre önemli oranda artış meydana gelmiştir. Sektörün 2000 yılı ihracat kaydı, bir önceki yıla göre değerde %16 oranında artarak 326,4 milyon $ seviyesinde gerçekleşmiştir.
Cam Sektörü İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı

(1999-2000)

Değer: Bin ABD Doları

ÜLKE

1999

2000

(%) DEĞİŞİM

Almanya

39,689

38,705

-2.5

ABD

18,606

32,726

75.9

İtalya

26,373

32,074

21.6

Fransa

18,393

19,872

8.0

Yunanistan

13,436

18,539

38.0

Mısır

17,138

18,342

7.0

İngiltere

14,831

14,826

0.0

İspanya

14,140

14,736

4.2

İsrail

9,925

11,087

11.7

Bulgaristan

6,105

7,857

28.7

Hollanda

6,761

7,477

10.6

İsveç

7,060

7,440

5.4

Belçika

2,869

5,685

98.2

İran

5,771

5,555

-3.7

Rusya Federasyonu

1,471

4,463

-

Birleşik Arap Emirlikleri

3,130

4,370

39.6

Cezayir

5,086

4,195

-17.5

Portekiz

3,891

3,827

-1.7

Lübnan

2,823

3,773

33.6

Avustralya

3,132

3,749

19.7

Diğer Ülkeler

60,815

67,134

10.4

Mal Grubu Toplamı

281,446

326,432

16.0



Kaynak: OAİB Kayıtları

Cam sektörü ihracatında en önemli ihracat kalemi cam ev eşyası ürün grubudur. OAİB kayıtlarına göre, 2000 yılı cam ev eşyası ihracat kaydı bir önceki yıla göre değer bazında %19.6 oranında artış göstererek 196 milyon $ seviyesinde gerçekleşmiştir. 2000 yılı düzcam ihracat kaydı ise değerde %35.2 artarak 56,9 milyon $ olmuştur. Camdan sınai kap ihracatı ise 2000 yılında %17.4 artışla 16,5 milyon $’a çıkmıştır.


Sektörün 2000 yılında en çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeler cam ev eşyasında ABD, Almanya, İtalya, Fransa ve İngiltere; düzcam ürün grubunda Yunanistan, Mısır, İtalya, Almanya ve İran’dır.
Cam Ev Eşyası İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı

(1999-2000)
Değer: Bin ABD Doları

ÜLKE

1999

2000

(%) DEĞİŞİM

ABD

17,103

31,288

82.9

Almanya

22,966

23,659

3.0

İtalya

15,335

18,658

21.7

Fransa

13,316

13,631

2.4

İngiltere

8,572

9,139

6.6

İspanya

6,840

7,028

2.8

Mısır

7,129

6,310

-11.5

İsrail

4,519

4,840

7.1

Bulgaristan

3,949

4,726

19.7

Yunanistan

3,684

3,780

2.6

Diğer Ülkeler

60,435

72,825

20.5

Mal Grubu Toplamı

163,849

195,884

19.6



Kaynak: OAİB Kayıtları

Düzcam İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı

(1999-2000)
Değer: Bin ABD Doları

ÜLKE

1999

2000

(%) DEĞİŞİM

Yunanistan

5,830

10,731

84.1

Mısır

5,522

8,358

51.4

İtalya

3,831

5,933

54.9

Almanya

3,808

3,980

4.5

İran

3,983

3,577

-10.2

Fransa

2,964

3,567

20.3

İngiltere

4,137

3,228

-22.0

İspanya

2,384

3,201

34.2

Bulgaristan

1,454

2,088

43.6

Hollanda

1,618

1,824

12.7

Diğer Ülkeler

6,532

10,374

58.8

Mal Grubu Toplamı

42,063

56,860

35.2



Kaynak: OAİB Kayıtları


2.3. İthalat

Türkiye çimento ve toprak ürünlerinde en fazla ithalatı cam sektöründe yapılmaktadır. Cam ürünleri ithalatı arasında cam ev eşyası ve düzcam ürünleri en büyük kısmı oluşturmaktadır. Dış Ticaret Müsteşarlığı verileri incelendiğinde; cam ithalatında 1997-1999 döneminde hızlı bir artış olduğu görülmektedir. Bu artış, Uzakdoğu ve Rusya ekonomik krizlerinin yanı sıra çevre ülkelerde kurulmuş olan cam sanayilerinin ihracatından kaynaklanmıştır.


Toplam cam ithalatı yıllar itibariyle miktar olarak aşağıda belirtilmiştir.
1997 133 bin ton 1998 170 bin ton

1999 196 bin ton 2000/10 180 bin ton
1998 yılında 170 bin ton olan cam ithalatının 106 bin tonu düzcam ürünleridir. 1999 yılı ithalatının 95 bin, 2000 yılı ithalatının da 90 bin tonunu düzcam ürünleri oluşturmaktadır.

Cam Ev Eşyası İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı

(1998-1999)
Bin ABD Doları

ÜLKE


1 9 9 8

1 9 9 9

(%) D E Ğ İ Ş İ M

Fransa

29,166

16,695

-42.8

İtalya

4,936

3,149

-36.2

İspanya

2,388

2,561

7.2

Endonezya

8,100

2,263

-72.1

Almanya

2,982

2,234

-25.1

ABD

1,632

1,947

19.3

Güney Kore Cum.

803

1,424

77.3

Çin Halk Cum.

126

356

182.5

İngiltere

466

354

-24.0

Japonya

298

303

1.7

Brezilya

309

298

-3.6

Meksika

349

288

-17.5

Malezya

82

273

232.9

Çek Cumhuriyeti

182

215

18.1

İst. Deri Ser. Bölgesi

24

212

-

Belçika-Lüksemburg

215

158

-26.5

Tayvan

126

147

16.7

Diğer

2,398

1,052

-56.1

Genel Toplam

54,582

33,929

-37.8



Kaynak : DTM verileri

Düzcam İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı

(1998-1999)
Bin ABD Doları





1 9 9 8

1 9 9 9

(%) DEĞİŞİM

Rusya Fed.

8,608

8,972

4.2

ABD

5,680

3,860

-32.0

Endonezya

2,873

2,787

-3.0

Ukrayna

853

2,107

147.0

Almanya

1,029

1,349

31.1

Belçika-Lüksemburg

1,793

1,243

-30.7

Singapur

2,724

843

-69.1

Liberya

-

783

-

Bulgaristan

1,716

680

-60.4

Fransa

1,111

599

-46.1

Tayvan

171

506

195.9

İngiltere

376

497

32.2

Çin Halk Cum.

1,593

477

-70.1

Çek Cumhuriyeti

125

448

258.4

Hollanda

277

417

50.5

Diğer

6,729

1,679

-75.0

Genel Toplam

35,658

27,247

-23.6



Kaynak : DTM verileri
DTM verilerine göre ise; cam sektörünün 1999 yılında gerçekleştirdiği toplam ithalat bir önceki yıla oranla değer bazında % 14.6 oranında azalarak 142,3 milyon $ seviyesinde gerçekleşmiştir. İlgili yılda ithalatta en önemli mal grubu 33,9 milyon $ ile cam ev eşyası olmuştur. Cam ev eşyası ithalatı ise, bir önceki yıla göre değer bazında % 37.8 oranında azalmıştır. Ancak, 1999 ikinci yarısından itibaren İran’dan sınır ticareti yoluyla yapılan ithalat bu istatistiklerde yer almamaktadır. Hızla artan İran ürünleri, 2000 yılında yurt içi pazarda önemli bir paya ulaşmıştır.

3. SEKTÖRÜN TEMEL SORUNLARI





  1. Enerji maliyetlerinin yüksekliği ve alt yapı yetersizliği,




  1. İşgücü maliyetlerinin yüksekliği,




  1. Taşımacılık sorunları;




  • Zaten yüksek olan taşıma maliyetlerinin, yaşanan son krizle birlikte ülke ithalat/ihracat dengesinin bozulması sonucu, karayolu taşımacılığında neredeyse ikiye katlanmış olması, denizyolu taşımalarında yükleme ücretlerinin çok yükselmesi,




  • Taşıma ağının karayolu ağırlıklı olması, deniz ve demiryolu bağlantılarının ve alt yapısının yetersiz kalması,

nedeniyle ihracat maliyetinin önemli oranda artması,




  1. Gümrüklerde henüz tam otomasyona geçilmemiş olması,




  1. Özellikle hızlı gelişen, ancak risk unsuru taşıyan ülkelere yönelik ihracat sigorta sisteminin bulunmaması,




  1. İhraç kaydıyla yapılan yurt içi teslimlerdeki KDV tecil terkin işlemlerinde, ürüne katma değer yaratılması halinde mevzuatın engel teşkil etmesi,




  1. İthal ürünlerin yurt içi pazarda yarattığı haksız rekabet.
4. GENEL DEĞERLENDİRME

Türk cam sektörü 1999 yılında yaşanan olumsuzluklar nedeniyle yurt içi pazarda daralma yaşamıştır. 2000 yılındaki %6,1 ekonomik büyümeye rağmen camın bazı alt sektörlerinde iç pazar talebi canlanmamıştır. İç talepdeki durgunluk ve İran’dan sınır ticareti kapsamında yapılan ithalat özellikle cam ev eşyası satışlarını etkilemiştir. Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle bazı cam üretim tesislerinde fırınlar durdurulmuş veya makina kol sayıları düşürülerek üretim kısılmıştır. İhracata dönük olan sektör ihracatını geliştirmeyi sürdürmüştür. 2000 yılında TL’nin aşırı değerlenmesi ve yüksek işgücü maliyetleri sektörün rekabet gücünü pazarlarda geriletmiştir.


2001 yılında da iç piyasada gerileme yaşanacaktır. Bu beklenti doğrultusunda ihracat daha da önem kazanmaktadır. Ancak ihracatın belli bir düzeyden sonra artırılmasında zorluklar yaşandığından, devalüasyona rağmen sektörün ihracat potansiyelinin ilave desteklerle artırılması gelecek için de önemlidir.
Türkiye'nin AB Ülkeleri’yle karşılaştırıldığında avantaj ve dezavantajları şöyle özetlenebilir:


  • Türk cam sanayii, kalite ve teknoloji düzeyi bakımından Avrupa ülkeleriyle yaklaşık aynı düzeydedir ve dolayısıyla da rekabet gücü yüksektir. Cam sanayii maliyet kalemleri içindeki en yüksek payı, hammadde, işgücü ve enerji almaktadır.




  • Cam sanayiinin ana hammaddesi olan soda kullanımında AB gibi dışa bağımlı olmayışı ve işgücü maliyetlerinin göreli düşüklüğü Türkiye için önemli bir avantajdır.




  • AB ülkelerinin nitelikli işgücü ve daha fazla alternatif enerji kaynaklarına sahip olmaları, Türkiye için dezavantaj olmaktadır.




  • Ülke alt yapısından kaynaklanan enerji, yol, liman gibi yetersizlikler ve sermaye maliyetlerinin yüksekliği cam sektörünün rekabetteki dezavantajlarıdır.

1999 ve 2000 yıllarında ülke ekonomisinde yaşanan daralma, cam sektörünü olumsuz etkilemiştir. Yaşanan krizlere rağmen sektör ihracatını ağırlıklı olarak devam ettirmiştir. Dampinge açık bir yapısı olan sektör, 1999 yılında özellikle Uzak Doğu’dan, 2000 yılında da Rusya ve Ukrayna’dan ithal edilen düzcamdan da olumsuz yönde etkilenmiştir.


Türk cam sektörü rekabet gücünü korumak ve artırmak için üretim tesislerinde rasyonelleşme ve verimlilik artırma çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürmektedir. Ancak, kontrol edilemeyen ve rekabet gücünü olumsuz etkileyen gelişmeler karşısında alınmasında yarar görülen önlemlere aşağıda yer verilmiştir.


  • Türkiye pazarında 2001 ve 2002 yıllarında önemli bir gerileme yaşanacağından ihracata daha fazla yönelmek için rekabet gücünü artırıcı desteklerin sağlanması gerekmektedir.




  • Cam sanayii enerji yoğun bir sektördür. Önemli üretim girdisi olan yakıt ve enerji fiyatı ciddi oranda artmaktadır. Bu durum, özellikle yoğun rekabetin olduğu ihraç pazarlarında maliyetleri ve rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle; ihracata dönük olan sektörün ihraç amaçlı üretimde kullandığı yakıt üzerindeki ATV (Akaryakıt Tüketim Vergisi) ve AFİF (Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonu)’nun kaldırılması ihracat imkanlarını daha da artıracaktır.




  • İşgücü maliyeti yüksektir.




  1. Yüksek olan giydirilmiş işgücü maliyeti 180 milyon TL olan SSK prim tavanının 600 milyon TL’sına yükseltilmesiyle daha da artmıştır. % 19.5 olan SSK prim oranının yükseltilmesinden söz edilmektedir. Prim oranı artırılmamalı hatta artan prim tavanı karşısında bir kaç puan düşürülmesi sağlanmalıdır.




  1. Artan işgücü maliyeti hem sektörün pazarlardaki rekabet gücünü geriletmekte hem de istihdam artışına engel olmaktadır. Konunun Ekonomik Sosyal Konsey’de acilen ele alınıp taraflar arasında mutabakata varılması önem taşımaktadır.




  • İhracatta taşımacılık alt yapısı ve taşıma maliyetleri belirleyici rol oynamaktadır. İhracatçı açısından son derece önemli olan bu konuda kısa sürede önlem alınmalıdır;

a) Denizyolu ile yapılan taşımalarda yükleme ücretlerindeki artış ihracatın maliyetini artırmıştır. Ayrıca ihracat yüklemesi yapmış gemiler yüklü şekilde çeşitli nedenlerle (örneğin çevre koruma) limanlarda bekletilmektedir. Bu durum müşteri şikayetlerine hatta kayıplarına neden olmaktadır. Denizyoluyla yapılan ihracattaki bu olumsuzluklar giderilmelidir.


b) Karayolu taşımacılığı ile yapılan ihracatta karayolu geçiş belgelerinin yeterli miktarda verilmesi sağlanmalıdır. Belge yetersizliği özellikle yılın son aylarında yapılan ihracatta büyük sıkıntılar yaratmaktadır.
c) Son yaşanan kriz sonucu ülke ithalat/ihracat dengesinin bozulmasıyla ihracatta tır/kamyon bulma ve katlanan navlun sorunlarıyla karşı karşıya kalınmıştır. Bu konuda hızla önlem alınması yönünde; ihraç amaçlı sevkiyatlarda taşımacılara ucuz akaryakıt temininin yanısıra destekleme mahiyetinde tedbirlerin hızla geliştirilmesi gerekmektedir.


  • Gümrük beyannamelerinin bilgisayar ortamında hazırlanması ve gümrük işlemlerinin otomasyonu, ihracatta hem zaman kaybından hem bekleme ücretlerinden kaynaklanan ek maliyeti ortadan kaldırılacaktır. Bu nedenle, Gümrük Müsteşarlığı’nca 1998’de başlatılan ve halen devam eden Gümrük İdarelerinin Modernizasyonu Projesinin hızla tamamlanarak yürürlüğe geçirilmesi ihracatçılar açısından kritik önem taşımaktadır. Bu çerçevede, geniş alan bilgisayar ağı ile Türkiye’nin her yerinde ihracatçılara hizmet veren Dış Ticaret Müsteşarlığı’na bağlı İhracatçı Birliklerinin bu projeye biran önce dahil edilerek, Gümrük İdareleri ile İhracatçı Birlikleri arasında çok kısa süre içinde elektronik ortamda ve mevzuata uygun olarak hizmet verilmesinin mümkün olduğu düşünülmektedir.




  • İhracat cam sektörü için önemlidir. İhraç pazarlarının korunması ve geliştirilmesi, rekabet gücünün artırılmasının yanısıra Eximbank’ın ihracat kredilerini artırmasıyla mümkündür. Ayrıca, riskli ülkelere yapılan ihracatlarda tahsilat riskine karşılık ihracat sigorta sistemine işlerlik kazandırılmalıdır.




  • Ayrıca, imalatçılar tarafından ihracatçılara KDV kanununun 11/C maddesi gereği olarak yapılan ihraç kaydıyla teslimlerde, tecil terkin işlemleri ihraç edilen nihai ürün imalatçısına uygulanmaktadır. Cam sanayiinin ihracat lokomotifi olan cam ev eşyası alt sektöründe, ihracatçı müşteriye satılan bardak müşteri tarafından dekorlanarak ihraç edilmek istenmesi halinde, ihraç kaydıyla teslim imkanından yararlanamamaktadır. KDV 27 no.lu genel tebliğinin 7. maddesindeki “nihai mamul” tanımına getirilecek esneklik, katma değerli ürün ihracatına, dolayısıyla sektöre ilave ihracat imkanı sağlayacaktır.




  • Türk cam sektörünün en önemli ihraç pazarı olan Avrupa’ya yapılan ihracatta, araçların geçiş belgelerinin kısıtlı sayıda verilmesi ihracatımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Araç geçiş belgelerindeki kısıtlamaların kaldırılması için girişimlerde bulunarak sorun giderilmelidir.



EK 1: MALİ SORUNLAR


  1. Yatırım indirimi tutarı üzerinden alınan gelir vergisi stopajı, en son kararname ile %18 gibi yüksek bir orana ulaşmıştır. (Vergi ve fon tutarı toplamı = %19.8 dir.) Kurumlar Vergisine tabi tutulmayan yatırım indirimi tutarı üzerinden alınan gelir vergisi stopaj oranının yatırımcıya yük getirmeyecek seviyeye çekilmesi zorunludur.

Yasal düzenlemelerde, geçmişe şamil kanun ve kararnameler ile kişilere beklenmedik zamanlarda geçmişe yönelik mali yük getirilmemesi gerekmektedir. Özellikle yatırımcıların uzun vadeli planlarının gerçekleşmesi için devletin bu hususta koruyucu olması ve özen göstermesi gerekmektedir.


Bu nedenle, Yatırım İndirimi tutarları üzerinden yapılan gelir vergisi stopaj oranını artırarak yeniden belirleyen Kararnamenin 8.12.2000 tarihinde yayınlanmasına rağmen 2000 yılında yapılan tüm yatırım harcamalarına bu kararname ile getirilen yeni oranın uygulanmamasına yönelik düzenlemenin acilen yapılması gerekmektedir.


  1. Yıl içinde ödenmiş olan geçici verginin, yine aynı yıl içinde hesaplanan geçici vergiden indirilmesinin mümkün olmaması halinde diğer vergi borçlarından indirilmesinin temin edilmesine yönelik düzenleme yapılması işletmeleri finansman yönünden rahatlatacaktır.




  1. Enflasyonun etkilerinin önemli boyutta devam ettiği sürece, işletmelerin enflasyon muhasebesine geçmelerini sağlayan yasal düzenlemelerin getirilmesi zorunludur.




  1. Enflasyonist ortamda, nakit temini zorluğu ve rekabet ortamında idame ettirilen faaliyetlerin bir bölümü için yapılan Finansman Giderlerinin, Gider Yazılamayacağına İlişkin KVK’nın 14, GVK’nın 41. Maddelerinde yer alan Finansman Gideri Kısıtlaması uygulamasının iptal edilmesi gerekmektedir.




  1. KVK ve TTK. Hükümlerine göre yapılan devir şeklindeki birleşmelerde, devrolan şirketin, devir tarihinden önce oluşmuş olan geçmiş yıl zararlarının, devir alan şirket tarafından indirilmesini sağlayacak bir hükmün Kurumlar Vergi Kanunu’nun 14. Maddesine eklemesi gerekmektedir.




  1. KDV oranının yüksek olması nedeniyle enerji tasarrufu sağlayan camların (ısıcam-seracam) KDV oranlarının düşülerek, teşvik edilmesi emek yoğun olarak imal edilen, turistik değeri fazla, yurt dışı müşterinin tercihi olan el imalatı, kristal ve diğer cam ürünlerindeki KDV oranını rekabet ve istihdam yaratma açısından daha düşük oranlar da belirlenmesi önem taşımaktadır.




  1. Banka Sigorta Muameleleri Vergisi ile Katma Değer Vergisi aynı mahiyette muamele vergileridir. Bu nedenle BSMV’nin, KDV’den indirilmesini (veya tersinin) sağlayan düzenlemeye gidilmesi, işletmelerin faaliyetleri nedeniyle ödedikleri bu vergilerin üzerlerinde yük olarak kalmalarını engelleyecektir.




  1. Damga Vergisi oranları, son senelerde, vergi oranlarındaki süreli artışlarla işlemlerin maliyetini artırıcı bir yapıya bürünmüştür. Bu nedenle ispatlayıcı belge niteliği taşıyan kağıtların kullanımının yaygınlaştırılması için Damga Vergisi oranlarının düşürülmesi zorunludur.




  1. İşletmelerin Bilançolarını oluşturan kalemlerin tespiti ve kayda alınmasına ilişkin usul ve prensiplerde Sermaye Piyasası Kurulu ve Maliye Bakanlığı uygulamaları farklılık göstermektedir. Örneğin, yatırımların finansmanında kullanılan faiz ve kur farklarının aktifleştirme ya da gider yazma usullerinin farklı belirlenmiş olması şirketlerin 2 ayrı bilanço çıkarmalarına neden olmaktadır. Oysa işletmelerin faaliyet sonuçlarını gösteren tek bir bilançosu olması gerekmektedir. Bu farklı uygulamaların giderilmesi için her iki kurumun bu tür konularda mutabakat sağlayarak hareket etmeleri sağlanmalıdır.




  1. Borsa ve Sermaye Piyasasındaki işlemlerin, kanun, yönetmelik ve tebliğler çerçevesinde, her türlü teknik donanımla yürütüldüğü bir zamanda, hisse senetlerinin kağıt olarak basılması ve saklanması işletmelere fuzuli yük ve maliyet getirmektedir. Bunun giderilmesi için en kısa sürede kaydi sisteme geçilerek, hisse senedi basma ve saklama işlemlerinin terk edilmesine ilişkin yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.




  1. İstihdam yaratma açısından her işletme için o işletmenin çalışma koşullarına uygunluğu düşünülmeksizin çalışan sayısının %3’ne isabet eden sayıda sakat ve eski hükümlü işçi çalıştırma zorunluluğunun getirilmesi işletmelerde olumsuz etki yaratmaktadır. Özellikle sakat işçi ve eski hükümlü sayısını belirleyen %3 oran çok yüksek bir orandır. Ayrıca bu oranın işçi sayısına bağlı olarak kademeli şekilde uygulanması daha adil bir uygulama getirecektir. Bu oranın kademeli olarak, azami %1’i geçemeyecek şekilde sınırlandırılması gerekmektedir.




  1. Özel Emeklilik ve Sağlık Sigortaları ile bu amaçla kurulmuş yardım sandıkları ve vakıflara yapılan prim ödemelerinin vergi matrahından düşülerek vergiye tabi tutulmamalarını sağlayan düzenlemeye gidilerek, özel emeklilik ve sağlık amaçlı bu tür sosyal güvenlik kuruluşlarının teşvik edilmesi kişilerin bu yönde özendirilmesi gerekmektedir.



EK 2: DÜZCAM SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI


  1. Ülkemizde enerji fiyatları sürekli artırılmakta ve bu durum maliyet yapılarını olumsuz yönde etkileyerek rekabet gücümüzü zayıflatmaktadır. Türkiye’deki enerji fiyatlarının komşu ülkelerle karşılaştırılması aşağıdadır;







Elektrik (cent/kwh)

Doğalgaz ($/m³)

Türkiye

6.3

191

Yunanistan

4.0

110

Romanya

5.3

90-120

Rusya

1.0

10

Cam sanayi enerji yoğun bir sektör olduğundan, bu durum özellikle yoğun rekabetin olduğu ihraç pazarlarında maliyetleri ve rekabet gücümüzü olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle en azından ihraç amaçlı üretimde kullanılan yakıt üzerindeki vergilerin (Akaryakıt Tüketim Vergisi, Akaryakıt İstikrar Fonu gibi) kaldırılması önemli bir güç olacaktır.




  1. Dampingli fiyatlar ve kayıt dışı ithalat;




  • Dampingli fiyatlarla ithalat: Özellikle Rusya, Ukrayna ve İran’dan dampingli fiyatlarla ve düşük kaliteli düzcam getirilmektedir.




  • Gümrüklerdeki denetim eksikliği: Özellikle bu ülkelerden gelen mallarda kalite belgesi aranmadığı gibi resmi kaydi miktarların üstünde miktarlarda ülkeye düzcam girişi olmaktadır.




  • Haksız rekabet: Düşük fiyat, düşük kalite ve eksik miktar gibi beyanlar sonucunda daha az Gümrük Vergisi ve KDV ödenmekte ve bu durum vergi ziyanına neden olmaktadır.

Ayrıca bu şekilde mal ithalatı yapanların bazıları malların bir kısmını faturasız satmakta, dolayısıyla % 18 oranındaki KDV alınmadığı için haksız rekabet yaratmaktadırlar. KDV ziyanına yol açan bu durum, fatura düzenlenmediği için eksik hasılat beyanına neden olmakta, sonuçta gelir/ kurumlar vergisi ziyanına da yol açmaktadır.


Sonuçta, kanunlara uygun çalışan bir kurum % 18 KDV, % 40’ları aşan gelir ve kurumlar vergisi, yüksek SSK primleri ödeyerek yaşamını sürdürmeye çalışırken, haksız rekabeti yapan ithalatçılar bu ek maliyetlere katlanmadan hem rekabet gücümüzü kırmakta hem de yurtdışına kaynak transferine neden olmaktadırlar. Sektörde özellikle önemli ölçüde kayıt dışı çalışmakta olan ithal cam ticareti yapanların kayıt içine alınması için gerekli düzenleme ve uygulamaların yapılması, haksız rekabetin önlenmesi için gereklidir.


  1. Enerji tasarruflarında camlama standartları ile ilgili hüküm ve yönetmeliklere uyum takip edilmelidir. Enerji (ve döviz) tasarrufu sağlayan ve böylece de küresel ısınmaya da sebep olan CO2 gibi sera gazlarının emisyonunu azaltan yalıtım malzemesi ve/veya uygulamalarına ve bu kapsamdaki camların satışı da teşvik edilmeli, KDV oranları kaldırılmalı ve azaltılmalıdır.




  1. Türkiye’de yatırımları ve ihracatı teşvik unsurları asgariye indirilmiştir; Son iki yıl içinde yatırım indirimi üzerinden alınan vergi oranı (fon dahil) % 11’den % 19.8’e çıkarılarak ilave yük getirilmiştir. Girdi fiyatları yüksek, altyapısı yetersiz bir ekonomide yeni yatırımlara vergi açısından da önemli oranda özendirici destek ve teşviklerin verilmemesi, ülkemizi çevre ülkeler karşısında dezavantajlı konuma sokmaktadır.

İhracatta da aynı sorun söz konusudur. Örneğin Romanya’da ihracat üzerinde elde edilen karlar % 5 oranında vergiye tabidir (Kurumlar Vergisi oranı % 25’tir). Ülkemizde de buna benzer vergisel kolaylıklar sağlanmalıdır.




  1. İşverenin işgücü ile ilgili maliyeti yüksektir. Eski hükümlü ve sakat işçi çalıştırma konusunda sosyal sorumluluk anlayışında olunmakla beraber uygulanan teknoloji ve otomasyona uygun eğitim düzeyinde eski hükümlü ve sakat işçi bulunamamaktadır. Devletçe yapılan tespitlerde yüksek tutarda cezalara muhatap olunmaktadır. Bu husus işverene yük getirmektedir. Değişen ve gelişen teknoloji ve otomasyon hususu dikkate alındığında, eğitimli eleman bulunamaması nedeniyle işveren haksız bir şekilde mali külfete katlanmaktadır.

Ayrıca son dönemlerde SSK primlerinin aşırı yükseltilmesi de işverenin yükünü artırmıştır.




  1. Tarımsal üretimin modern üretim dalı haline geldiği dünyamızda, tarımsal reformların en önemli gündem maddesi olduğu ve AB ile uyum sürecinin yaşandığı ülkemizde “seracılık”, ülkemiz açısından taşıdığı ihracat potansiyeli düşünüldüğünde, özel ilgi gösterilmesi gereken sektörlerden biridir. Sözü edilen modern seraların vazgeçilmez girdilerinin başında “cam” gelmektedir. Tarım politikası olarak sera işletmelerinin enerji kaynağı olan jeotermal alanlarda yapılmasının teşvik edilmesi, seracılığın geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması halinde, artan yaş sebze ve meyve ihracatı ile ülkemize önemli döviz girdisi sağlanacaktır. Bu kapsamda politika oluşturulmamış olması ciddi bir potansiyeli değerlendirme fırsatını yok etmektedir. Konu üzerinde çok yoğun şekilde durulmuş olmasına rağmen bugüne kadar somut bir gelişme sağlanamamıştır. Dolayısıyla konuyla ilgili somut adımlar atılması büyük önem arz etmektedir.




  1. Türk cam sektörünün en önemli ihraç pazarı olan Avrupa’ya yapılan ihracatta, araçların geçiş belgelerinin kısıtlı sayıda verilmesi ihracatımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Araç geçiş belgelerindeki kısıtlamaların kaldırılması için girişimlerde bulunarak sorun giderilmelidir.




  1. Son yaşanan kriz sonucu ülke ithalat / ihracat dengesinin bozulmasıyla ihracatta tır / kamyon sorunları ve yüksek navlun ücretleriyle karşı karşıya kalınmıştır. Konu ihracatın artırılmak istendiği bu dönemde çelişki doğurmaktadır ve ilgili taraflarca ivedilikle ele alınmalıdır.



  1. ÇİMENTO İŞKOLU





ÇİMENTO İŞKOLU
Türk çimento sektörü ülkemiz sanayileşmesinin en başarılı örneklerinden birisidir. 1911 yılında 20,000 ton/yıl kapasiteli bir fırınla üretime başlamış ve geçen 87 yıl içinde Avrupa’da ve dünyada önemli büyük üretici konumuna gelmiştir. Bugün ülkemizde, tamamı özel sektör tarafından işletilmekte olan ve 39 entegre fabrika ve 18 öğütme-paketleme tesisi tarafından, modern teknolojilerle Türk standartlarına ve uluslararası standartlara uygun üretim yapılmaktadır.


Yüklə 1,16 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin