Tarih boyunca, insanlar tabiatın hediye ettiği kaynakları, özellikle fosil yakıtları kullanıp gelişmeler yaparak bugün içinde bulunduğumuz ilerlemiş toplumlar yaratmışlardır.
Tarih boyunca, insanlar tabiatın hediye ettiği kaynakları, özellikle fosil yakıtları kullanıp gelişmeler yaparak bugün içinde bulunduğumuz ilerlemiş toplumlar yaratmışlardır.
Yüz milyonlarca senede meydana gelmiş ve tabiatın çok değerli bir hediyesi olan fosil yakıtlar, ancak onların yerine geçecek başka bir enerji kaynağı olmadıkça kullanılmalı ve bu yakıtın kullanımı azaltılmalıdır ( İklim değişiklikler,Karbondioksit emisyonu ve Temiz hava)
Yüz milyonlarca senede meydana gelmiş ve tabiatın çok değerli bir hediyesi olan fosil yakıtlar, ancak onların yerine geçecek başka bir enerji kaynağı olmadıkça kullanılmalı ve bu yakıtın kullanımı azaltılmalıdır ( İklim değişiklikler,Karbondioksit emisyonu ve Temiz hava)
Bugün insanların sorumluluğu, bu kaynakları mümkün oldukça az kullanmak ve kullanmaktan çekinmek,temiz çevre ile birlikte, bunları geleceknesillerin de kullanmasına imkan sağlamaktır.
Bugün insanların sorumluluğu, bu kaynakları mümkün oldukça az kullanmak ve kullanmaktan çekinmek,temiz çevre ile birlikte, bunları geleceknesillerin de kullanmasına imkan sağlamaktır.
(sustainable = Sürdürülebilir)
Biyokütle Enerji
Biyokütle Enerji
Güneş Enerjisi
Rüzgar Enerjisi
Jeotermal
Hidro-Potansiyel
Med-cezir
Hidrojen ve Yakıt Pilleri
ana başlıkları altında incelenebilir.
www.tuba.gov.tr
2005 yılında, yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel elektrik enerjisine katkıları %22 mertebesinde olmuştur, fakat bunun önemli bir yüzdesini hidrolik güç santralleri oluşturmaktadır. Teknolojideki gelişmeler, diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının katkılarını arttırmaya devam etmektedir.
2005 yılında, yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel elektrik enerjisine katkıları %22 mertebesinde olmuştur, fakat bunun önemli bir yüzdesini hidrolik güç santralleri oluşturmaktadır. Teknolojideki gelişmeler, diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının katkılarını arttırmaya devam etmektedir.
Ülkemizde 2005 yılında kurulu jeotermal güç 15 MWe, rüzgar türbini 20 MWe ve atık güç 25 MWe olmuştur. Bunlar ülkemizde 2005’ de toplam güce (37000 MWe) kıyasla ihmal edilebilir değerdedir.
Ülkemizde 2005 yılında kurulu jeotermal güç 15 MWe, rüzgar türbini 20 MWe ve atık güç 25 MWe olmuştur. Bunlar ülkemizde 2005’ de toplam güce (37000 MWe) kıyasla ihmal edilebilir değerdedir.
Hidrolik enerji kaynakları hariç, diğer yenilenebilir enerji kaynakları, bir ülkenin elektrik enerjisi problemini çözemez; fakat, enerji gereksiniminin karşılanmasına ve çevre sorunlarının azaltılmasına surdurulebilir enerji sorununa katkıları önemlidir.
Hidrolik enerji kaynakları hariç, diğer yenilenebilir enerji kaynakları, bir ülkenin elektrik enerjisi problemini çözemez; fakat, enerji gereksiniminin karşılanmasına ve çevre sorunlarının azaltılmasına surdurulebilir enerji sorununa katkıları önemlidir.
www.tuba.gov.tr
Enerji sorununu çok doğru stratejiler kullanarak çözmüş ve endüstride hızlı gelişme sağlamış ülkeler, fosil yakıt (kömüre dayalı) santralleri, hidrolik santraller, Kyoto protokolüne çok uygun olan nükleer santraller ve alternatif enerji kaynaklarını beraberce kullanan ülkelerdir.
Enerji sorununu çok doğru stratejiler kullanarak çözmüş ve endüstride hızlı gelişme sağlamış ülkeler, fosil yakıt (kömüre dayalı) santralleri, hidrolik santraller, Kyoto protokolüne çok uygun olan nükleer santraller ve alternatif enerji kaynaklarını beraberce kullanan ülkelerdir.
Çeşitlilik, bir Ülkenin Enerji Kaynaklarına baglıdır:
Çeşitlilik, bir Ülkenin Enerji Kaynaklarına baglıdır:
Örnek (Kanada): Elektrik Enerjisi
Doğal gaz % 3.2
Nükleer % 15
Kömür % 19.6
Hidro % 61.5
Elektrik enerjisi üretiminin, ülkemizin emniyeti açısından güvenilebilir kaynaklardan üretilmesi esastır. Örneğin, doğal gaz yakmakiçindir,ısı enerjisi üretimi içindir, % 100 dışa, vanaya bağımlı olan bu kaynak,ülkemiz için güvenilir bir elektrik enerjisi üretim kaynağı olamaz.Doğal gazın yüzdesini, elektrik üretiminde cok aşağılara çekmek gerekir!Simdi % 40 üzerinde!
Elektrik enerjisi üretiminin, ülkemizin emniyeti açısından güvenilebilir kaynaklardan üretilmesi esastır. Örneğin, doğal gaz yakmakiçindir,ısı enerjisi üretimi içindir, % 100 dışa, vanaya bağımlı olan bu kaynak,ülkemiz için güvenilir bir elektrik enerjisi üretim kaynağı olamaz.Doğal gazın yüzdesini, elektrik üretiminde cok aşağılara çekmek gerekir!Simdi % 40 üzerinde!
Bir ülkede, endüstrinin gelişmesi ve emniyeti için elektriğin ucuz ve emniyetli kaynaklardan elde edilmesi gerekir.
Bir ülkede, endüstrinin gelişmesi ve emniyeti için elektriğin ucuz ve emniyetli kaynaklardan elde edilmesi gerekir.
O halde ne yapmak gerekir?
Ülkemizde Hidro- potansiyel hızla gelişmektedir ( 2004 de % 31 )
Yıllık elektrik enerji tüketimi artışı genelde ortalama % 5-8 olmuştur.
Ülkemizde 2004 yılında kişi başına elektrik enerjisi tüketimi 1500 kWh olmuştur.
Ülkemizde 2004 yılında kişi başına elektrik enerjisi tüketimi 1500 kWh olmuştur.
Bizim üstümüzde Polonya'da is 2800 kWh’dır.
Bu henüz gelişmekte olduğumuzun bir göstergesidir.
Ülkemizde, 1980 de üretim 23 milyar kWh, 2005 yılında 150 milyar kWh iken, 2010 da 194 milyar kWh, 2020 yılında ise 570 milyar kWh olacağı tahmin edilmektedir.
En iyi ve emin yol, çeşitli enerji kaynaklarını beraberce kullanmak ve nükleer güç santrallerini, çok geç olmasına rağmen devreye sokmak, doğal gazın elektrik enerjisi üretimine katkısını azaltmaktır . Her şeyden önce yeni bir teknolojinin girmesi önemlidir.
En iyi ve emin yol, çeşitli enerji kaynaklarını beraberce kullanmak ve nükleer güç santrallerini, çok geç olmasına rağmen devreye sokmak, doğal gazın elektrik enerjisi üretimine katkısını azaltmaktır . Her şeyden önce yeni bir teknolojinin girmesi önemlidir.
Bunun için evvela çevremize bakıp, başka ülkeler ne yapıyor ve neden yapıyor ? diye inceleme yapmak gerekir.
Nükleer gücün gelişmesi, bilimsel, teknoloji , mühendislik ve bunlar kadar önemli bir koordinasyon mucizesidir.
Nükleer gücün gelişmesi, bilimsel, teknoloji , mühendislik ve bunlar kadar önemli bir koordinasyon mucizesidir.
Yüzlerce hatta binlerce yıllık bir birikimin sonuçları.
Nükleer gücün gelişmesi. Prof İlmiye Çığ’ın anlatımına göre Sümerlerden, Yunalılardan , Mısırdan beri devam eden bir bilimsel olgu
2400 yıl önce Anadolu’nun bilim merkezi Milet’te doğan Leucippus ve Abdera doğumlu ögrencisi Democritus Abdera şehrinde felsefi çalışmaları sonucu “A-tomos” fikri. “atom” kelimesini bugünlere taşınması.
2400 yıl önce Anadolu’nun bilim merkezi Milet’te doğan Leucippus ve Abdera doğumlu ögrencisi Democritus Abdera şehrinde felsefi çalışmaları sonucu “A-tomos” fikri. “atom” kelimesini bugünlere taşınması.
Milet’teki atom fikrinden 2200 yıl sonra, yani günümüzden 200 yıl önce 1808 de John Dalton’nun “ New System of Chemical Philosophy” adlı kitabında yayınladığı Modern Atom teorisi ile her elementin farklı atomlardan oluştuğu anlaşılmıştır
Milet’teki atom fikrinden 2200 yıl sonra, yani günümüzden 200 yıl önce 1808 de John Dalton’nun “ New System of Chemical Philosophy” adlı kitabında yayınladığı Modern Atom teorisi ile her elementin farklı atomlardan oluştuğu anlaşılmıştır
HENRY BECQUEREL VE MARİE CURİE
HENRY BECQUEREL VE MARİE CURİE
1896’da Henry Becquerel tarafından keşfedilen uranyumdaki radyoaktivite, nükleer enerjinin kullanılmasına giden yolun ilk başlangıcıdır. 1903 Nobel Fizik ödülünü almıştır.
elementlerini keşfetmiş ve 1903’de Nobel Fizik, 1911 de de Nobel Kimya ödülünü almıştır.
RUTHERFORD DENEYİ 1911-2011
RUTHERFORD DENEYİ 1911-2011
Atomun pozitif yüklü bir çekirdek (protonlar) ve etrafında elektronlardan oluşturduğunu gösteriyordu
Belkide 20.yüzyılın en önemi deneyi
JAMES CHADWİCK TARAFINDAN NÖTRONUN KEŞFİ
JAMES CHADWİCK TARAFINDAN NÖTRONUN KEŞFİ
9Be + 4He → 12C + n
Atomun çekirdeğinde proton ve nötron olduğu ve etrafında elektronların bulunduğu, veya 1930 Schödinger’in denklemi ile ortaya koyduğu “elektronların atom içinde sürekli bir bulut halinde bulunması”, böylece atomun çekirdeğinin nötron ve protondan oluştuğu ve etrafında elektronların bulunduğu belirlenmiş oldu.
1938 yılında Berlin Kaiser Wilhelm Enstitüsünden iki kimyacı Otto Hahn ve Fritz Strassman uranyumun nötronlarla nükleer reaksiyonu sonucu çıkan ürünler kimyasal yolla ayırdılar.
1938 yılında Berlin Kaiser Wilhelm Enstitüsünden iki kimyacı Otto Hahn ve Fritz Strassman uranyumun nötronlarla nükleer reaksiyonu sonucu çıkan ürünler kimyasal yolla ayırdılar.
1935’de Enrico Fermi’nin açıklayamadığı nükleer gücün esas reaksiyonu!!!
235 U + n → 236U* → X +Y +2.5 n + Enerji
Burada X ve Y, 56Ba ve 36Kr gibi iki bölünme ürününleri
Bu reaksiyon Ocak 1939 da Lise Meitner ve O R Frish tarafından teorik olarak açıklandı ve Einstein denklemine göre çok büyük bir enerjinin ortaya çıkması gerektiği gösterildi, fission!!
Bu reaksiyon Ocak 1939 da Lise Meitner ve O R Frish tarafından teorik olarak açıklandı ve Einstein denklemine göre çok büyük bir enerjinin ortaya çıkması gerektiği gösterildi, fission!!
1934 yılında Enrico Fermi’nin yeni projesi nötron bombardımanı ile
onlarca yeni izotop ve atom numarası 92 üstü olan elementlerden neptünyum ve plütonyumu keşfi
238U + n → 239U* → 239Np + β - → 239Pu + β –
1938 Nobel fizik ödülü ve İtalyan hükümeti ve faşist basının baskısı.
Mektup ancak 11 ekim 1939 da Roosevelt’e ulaşabildi ve Uranyum Danışma Komitesi kurulması ve nötron deneylerine başlanması için çok komik $6000 verilmesi kararlaştırdı.
Mektup ancak 11 ekim 1939 da Roosevelt’e ulaşabildi ve Uranyum Danışma Komitesi kurulması ve nötron deneylerine başlanması için çok komik $6000 verilmesi kararlaştırdı.
Roosevelt bu işe inanmamıştı!!
Ne zamanki Japonlar 6 Aralık 1941’de Pearl Harbor’u bombaladılar işler ciddiye alındı
Ağustos 1942’de Manhattan Projesi” başlamış oldu. Manhattan Projesi, II. Dünya savaşını durdurmak için nükleer gücün bir bomba, haline getirilebilinmesi çalışmalarını içeren bir projedir.
Ağustos 1942’de Manhattan Projesi” başlamış oldu. Manhattan Projesi, II. Dünya savaşını durdurmak için nükleer gücün bir bomba, haline getirilebilinmesi çalışmalarını içeren bir projedir.
1942 Temmuz –Eylül aylarında Dr. Oppenheimer Berkeley’de bir seri toplantı yaparak nükleer bombayı dizayn etmeyi planlıyordu.
1942 Temmuz –Eylül aylarında Dr. Oppenheimer Berkeley’de bir seri toplantı yaparak nükleer bombayı dizayn etmeyi planlıyordu.
Edward Teller Hidrojen bombasının da yapılmasının düşünülmesi gerektiğini ileri sürdü.
Şimdi akılda 3 tür nükleer bölünme fikri vardı.
İkinci dünya harbi sırasında, Amerikan bilim adamları, Manhattan Projesi’nde Atom bombasını geliştirdiler.
İkinci dünya harbi sırasında, Amerikan bilim adamları, Manhattan Projesi’nde Atom bombasını geliştirdiler.
Atom bombasını geliştiren bilim adaları ve tanınmış Nobel ödüllü fizikçiler, bu bombanın atılmasının insanlık için unutulmaz yaralar açacağını düşünerek, Wieg’nerin hazirladı ve tam imzalı yazıyı, Truman’a sundular.
Atom bombasını geliştiren bilim adaları ve tanınmış Nobel ödüllü fizikçiler, bu bombanın atılmasının insanlık için unutulmaz yaralar açacağını düşünerek, Wieg’nerin hazirladı ve tam imzalı yazıyı, Truman’a sundular.
Truman atılmasını onayladı!
235U kullanılarak yapılan bomba 6 Ağustos 1945’de “Onela Gay” adlı (B-29) tipi bombardıman uçagı ile Hiroşima’ya atılmıştır.
“Onela Gay” pilot Albay Paul Tibbets’in, annesinin adıdır.
9 ağustos 1945’te 239Pu kullanılarak Nagasaki’ye atılan nükleer bomba da LANL’da yapılmıştır
En azından halk tarafından duyulması, 1945 yılında Hiroshima ve Nagazazi’ye ABD hava kuvvetlerinin çok güçlü bir bombayı atması ile başlamıştır (Nükleer Enerjinin Talihsizliği!).Bir ay sonra, bu açığa çıkan muazzam enerjinin kontrol altına alınabilmesi için çalışmalar başladı.
En azından halk tarafından duyulması, 1945 yılında Hiroshima ve Nagazazi’ye ABD hava kuvvetlerinin çok güçlü bir bombayı atması ile başlamıştır (Nükleer Enerjinin Talihsizliği!). Bir ay sonra, bu açığa çıkan muazzam enerjinin kontrol altına alınabilmesi için çalışmalar başladı.
Senatör Mc Mahon, Amerikan kongresine bir bir kanun teklifi ile ”Atom enerjisi yalnız ulusal savunma için kullanılmalı,atom enerjisi ile ilgili bilgi ve uygulamaların gizliliği sıkı kontrol altına alınarak, özel sektörde geliştirilmesi tamamen yasaklanmalıdır ” demişti!
Senatör Mc Mahon, Amerikan kongresine bir bir kanun teklifi ile ”Atom enerjisi yalnız ulusal savunma için kullanılmalı,atom enerjisi ile ilgili bilgi ve uygulamaların gizliliği sıkı kontrol altına alınarak, özel sektörde geliştirilmesi tamamen yasaklanmalıdır ” demişti!
Bundan sonra, nükleer malzeme ve nükleer teknolojinin yayılmasını önlemek, Amerikan dış politikasının önemli bir parçası olmuştur.
Bundan sonra, nükleer malzeme ve nükleer teknolojinin yayılmasını önlemek, Amerikan dış politikasının önemli bir parçası olmuştur.
66 sene önce (Aralık 2, 1942) İtalyan göçmeni fizikçi Enrico Fermi, Amerikalı ve Avrupalı fizikçilerle birlikte Chicago Üniversitesi’nde tarihi bir deney yaparak fizyon reaksiyonunun kontrol edilebileceğini gösterdiler.
1953 yılında Sovyetler Birliği Hidrojen Bombası’nı, daha sonra ise İngiltere’nin atom bombasını denemesi, Amerikanın atom gizlilik politikasının yürümediğini göstermiştir.
1953 yılında Sovyetler Birliği Hidrojen Bombası’nı, daha sonra ise İngiltere’nin atom bombasını denemesi, Amerikanın atom gizlilik politikasının yürümediğini göstermiştir.
Neticede, ABD başkanı Eisonhower “sulh içinatom” politikası ile, atom enerjisinin sulhçu maksatlarla kullanılması programını başlattı. Aynı zamanda, bu politika ile nükleer malzeme ve teknolojilerinin askeri maksatlara yönetilmesini kontrol için 1957 yılında Uluslararası AtomEnerjisi Ajansı ( IAEA ) kuruldu.
Neticede, ABD başkanı Eisonhower “sulh içinatom” politikası ile, atom enerjisinin sulhçu maksatlarla kullanılması programını başlattı. Aynı zamanda, bu politika ile nükleer malzeme ve teknolojilerinin askeri maksatlara yönetilmesini kontrol için 1957 yılında Uluslararası AtomEnerjisi Ajansı ( IAEA ) kuruldu.
Nükleer Enerji Ajansının iki amacı vardır:
Nükleer Enerji Ajansının iki amacı vardır:
Nükleer enerjinin, dünya elektrik enerji ihtiyacına maksimum katkısını sağlamak
Nükleer silahların yayılmasını önlemek.
(Non-Proliferation Treaty )
1950’lerin sonuna doğru, nükleer enerji teknolojisi ABD, Sovyetler Birliği ve Avrupa’da hızla yayılmaya başladı.
1950’lerin sonuna doğru, nükleer enerji teknolojisi ABD, Sovyetler Birliği ve Avrupa’da hızla yayılmaya başladı.
İngiltere ilk Nükleer santralı 1956 da (90 MWe) Calder Hall’da kurdu.
Fransa hızla, nükleer güç reaktörleri kurmaya ve teknolojisini geliştirmeye başladı.
Japonya, Kore ve diğer Pasifik ülkeleri, nükleer güç için planlar yapıp, yatırımlar yaptılar, ve elektrik enerjisinin üretiminde nükleer rektörler hakim oldu.
Japonya, Kore ve diğer Pasifik ülkeleri, nükleer güç için planlar yapıp, yatırımlar yaptılar, ve elektrik enerjisinin üretiminde nükleer rektörler hakim oldu.
Neticede, 66 sene önce hiç bilinmeyen bir teknoloji, bugün esaslı bir endüstri kolu olarak gelişmiş oldu.
Bugün, dünyada 30 ülkeden fazlası nükleer santralleri elektrik üretiminde kullanmakta olup, toplamda 440’in üzerinde nükleer santraller ile dünya elektrik ihtiyacının % 16 sini karşılamaktadır.
Bugün, dünyada 30 ülkeden fazlası nükleer santralleri elektrik üretiminde kullanmakta olup, toplamda 440’in üzerinde nükleer santraller ile dünya elektrik ihtiyacının % 16 sini karşılamaktadır.
Fransa, Lituanya, Belçika, Slovakya, Macaristan, Almanya, İngiltere, Finlandiya, İsveç, Kore,Japonya gibi ülkeler, elektrik ihtiyaçlarının yarısını veya yarısından fazlasını nükleer santrallerden sağlamaktadırlar.
Fransa, Lituanya, Belçika, Slovakya, Macaristan, Almanya, İngiltere, Finlandiya, İsveç, Kore,Japonya gibi ülkeler, elektrik ihtiyaçlarının yarısını veya yarısından fazlasını nükleer santrallerden sağlamaktadırlar.
Pakistan, Hindistan nükleer teknolojilerini tam olarak kurmuş, Brezilya, Arjantin, Küba ve Meksika gibi ülkelere de nükleer teknoloji yayılmıştır.
ÇekCumhuriyeti’nin 2 adet Rus tipi basınçlı su reaktörü (VVER) yarı inşa edilmiş durumdadır.
ÇekCumhuriyeti’nin 2 adet Rus tipi basınçlı su reaktörü (VVER) yarı inşa edilmiş durumdadır.
Finlandiya’da 2002’de hükümet 1600 MWe gücünde beşinci nükleer santralin kurulmasına karar verdi. Bu santral inşa halindedir. Gerekçe: “ekonomik ve Kyoto anlaşmasına en uygun.”2010 tamam.
Hollanda’da bir adet nükleer güç santralı olup, Hidro, gaz, biyokütle, fuel oil, rüzgar türbinleri ve nükleer ile enerji kaynaklarını çeşitlendirmiştir.
Hollanda’da bir adet nükleer güç santralı olup, Hidro, gaz, biyokütle, fuel oil, rüzgar türbinleri ve nükleer ile enerji kaynaklarını çeşitlendirmiştir.
Romanya CANDU tipi bir reaktörü (707MWe) Cernavo’da faaliyete geçirmiş olup, 707 MWe’lik ikinci ünitenin 2006 – 2010, yine 707 MWe’lik üçüncü ünitenin ise 2011 – 2015 tarihlerinde devreye sokulmasını planlamıştır.
Slovakya’nın en önemli elektrik üretim kaynağı nükleer enerjidir. 2003 yılında 17.9 TWh ( Türkiye 2005’de 150 TWh) üreterek, ülkenin toplam enerji üretimine katkısı % 57.4 olmuştur. Toplam nükleer kapasitesi 2640 MWe’dir.
Slovakya’nın en önemli elektrik üretim kaynağı nükleer enerjidir. 2003 yılında 17.9 TWh ( Türkiye 2005’de 150 TWh) üreterek, ülkenin toplam enerji üretimine katkısı % 57.4 olmuştur. Toplam nükleer kapasitesi 2640 MWe’dir.
Isletme halinde 439
Isletme halinde 439
Yapilmakta olan:
Rusya (7),
Hindistan (6),
Çin (5),
Güney Kore (3)
Slovakia (2)
Kanada (2)
Arjantin (1)
Fransa 2017 yılına kadar 1600 MW ekleme,
Fransa 2017 yılına kadar 1600 MW ekleme,
Hindistan, 2050 yılına kadar nükleer elektrik enerjisini % 20- 30 artırmayı planlıyor;
Çin, 15- 20 yıl içerisinde 30 yeni nükleer reaktör kurmayı planlıyor
Kaynak:IEA world energy outlook
1974 yılında ABD de “Three Mile Island” ve Sovyetler Birliği’nde “Chernobyl” kazaları, halk arasında çok negatif tesirler bırakmış ve daha emniyetli sistemler için ilk yatırım masraflarını artırmış, emniyet denetim kurumları ve karşı gruplar inşa süresiniuzatmışlar ve ABD’de bazı firmalar nükleer güç santralı kurmaktan vazgeçmişlerdi.
1974 yılında ABD de “Three Mile Island” ve Sovyetler Birliği’nde “Chernobyl” kazaları, halk arasında çok negatif tesirler bırakmış ve daha emniyetli sistemler için ilk yatırım masraflarını artırmış, emniyet denetim kurumları ve karşı gruplar inşa süresiniuzatmışlar ve ABD’de bazı firmalar nükleer güç santralı kurmaktan vazgeçmişlerdi.
17 firma ve konsorsuyum 30 dan fazla nükleer güç reaktörleri lisansı alma çabasındalar
17 firma ve konsorsuyum 30 dan fazla nükleer güç reaktörleri lisansı alma çabasındalar
NRC, bu yıl sonuna kadar bu reaktörler için lisans başvurularını alacaktır.
NRC, calışmakta olan reaktörlerin lisanslarını peyder pay uzatmaktadır.
2005 de kabul edilen kanuna gore, nükleer gücün geliştirimesi için özel teşvikler verilmektedir.
Çevre ve enerji problemleri: Yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek, nükleer enerjinin payını artırmak.
Nükleer eğitim, emniyet ve kalite kontrolü üzerinde yapılan çalışmalar, reaktörlerin performansları ve elektrik enerjisinin önemi, nükleer reaktörleri halk nazarında güvenilir ve inandırıcı kılmaya başlamıştır.
Nükleer eğitim, emniyet ve kalite kontrolü üzerinde yapılan çalışmalar, reaktörlerin performansları ve elektrik enerjisinin önemi, nükleer reaktörleri halk nazarında güvenilir ve inandırıcı kılmaya başlamıştır.
Aşırı Çevreciler: ABD’de Whole Earth Catalog founder Stewart Brand, Greenpeace co-founder Patrick Moor ve Bilim adamı James Lovelock, Nükleer Enerjiyi, kömür ve gaz santrallarının bir alternatifi olarak, temiz enerji kaynağı olduğunu onaylamaktadırlar.
Aşırı Çevreciler: ABD’de Whole Earth Catalog founder Stewart Brand, Greenpeace co-founder Patrick Moor ve Bilim adamı James Lovelock, Nükleer Enerjiyi, kömür ve gaz santrallarının bir alternatifi olarak, temiz enerji kaynağı olduğunu onaylamaktadırlar.
TIME June 20, 2005
Kasım 2000’de ABD’de üniversite mezunlarının % 64’ü nükleer enerjinin elektrik üretiminde önemini vurgulayarak nükleer santralları desteklediklerini belirtmişlerdir. Fransa’da halkın % 70’i,İspanya’da % 56’sı nükleer santrallere devam demişlerdir.
Kasım 2000’de ABD’de üniversite mezunlarının % 64’ü nükleer enerjinin elektrik üretiminde önemini vurgulayarak nükleer santralları desteklediklerini belirtmişlerdir. Fransa’da halkın % 70’i,İspanya’da % 56’sı nükleer santrallere devam demişlerdir.
Uluslararası boyutları dolayısı ile emniyet ön planda tutulmakta ve standard tasarım konseptlerinde geliştirmeler yapılıp, bugün reaktörler % 90’a yakın yük faktörü ile çalışmaktadırlar.
Uluslararası boyutları dolayısı ile emniyet ön planda tutulmakta ve standard tasarım konseptlerinde geliştirmeler yapılıp, bugün reaktörler % 90’a yakın yük faktörü ile çalışmaktadırlar.
Halkı rahatsız eden üç durum vardır:
Halkı rahatsız eden üç durum vardır:
1) Kullanılmış yakıt, atıklar ne olacak?
(www.tuba.gov.tr )
Emniyetli İşletme- Nükleer kaza
3) Nükleer silahların yayılması ( Nuclear Weapons Proliferation) nasıl önlenecek?
Silahlar yayılmış durumda! Daha fazla yayılmaması için ne yapılmalı? Yakıtlardan üretilip ayrılan Pu-239 ne olacak? Bunun için esas çözüm, çok kuvvetli uluslararası işbirliği ile IAEA tarafından idare edilen nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasının (non-proliferation treaty) uygulanmasıdır. Yani üretilen Pu-239 un nereye gittiğinin sorgulanması ve kontrolüdür.
Silahlar yayılmış durumda! Daha fazla yayılmaması için ne yapılmalı? Yakıtlardan üretilip ayrılan Pu-239 ne olacak? Bunun için esas çözüm, çok kuvvetli uluslararası işbirliği ile IAEA tarafından idare edilen nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasının (non-proliferation treaty) uygulanmasıdır. Yani üretilen Pu-239 un nereye gittiğinin sorgulanması ve kontrolüdür.
Bugün, eski komünist ülkelerde 58 nükleer güç reaktörü vardır. Chernobyl felaketinden sonra bu reaktörlerin emniyet standartları tekrar gözden geçirilmiştir.
Bugün, eski komünist ülkelerde 58 nükleer güç reaktörü vardır. Chernobyl felaketinden sonra bu reaktörlerin emniyet standartları tekrar gözden geçirilmiştir.
Almanya, Doğu Almanya’daki Rus reaktörlerini kapatmıştır.
Bulgaristan, Kozloduy’da bulunan 4 eskireaktörleri kapatma kararı almış, fakat başka kaynak olmadığı için işletmeye devam etmektedir.
Bulgaristan, Kozloduy’da bulunan 4 eskireaktörleri kapatma kararı almış, fakat başka kaynak olmadığı için işletmeye devam etmektedir.
Ermenistan’da 2 Rus tipi reaktör, zelzele dolayısı ile binalarında hasar görmüş, ancak başka kaynak olmadığı için halen çalışmaya devam etmektedir.
Doğu Avrupa ülkelerinde bulunan reaktörlerin çoğunluğu işletme halinde olup, bu ülkeler reaktörlerini, hiç de kapatma niyetinde değillerdir. Çünkü elektriğe ihtiyaçları vardır ve emniyetleri hususunda batı-doğu mühendis ve bilim adamları tartışma halindedirler.
Doğu Avrupa ülkelerinde bulunan reaktörlerin çoğunluğu işletme halinde olup, bu ülkeler reaktörlerini, hiç de kapatma niyetinde değillerdir. Çünkü elektriğe ihtiyaçları vardır ve emniyetleri hususunda batı-doğu mühendis ve bilim adamları tartışma halindedirler.
Rusya’da dünyanın en zengin fosil yakıt kaynakları vardır. Neden fosil yakıt santralları kurmuyorlar?
Rusya’da dünyanın en zengin fosil yakıt kaynakları vardır. Neden fosil yakıt santralları kurmuyorlar?
Çünkü, kömür, gaz, ve petrolü satmak bir problem değildir, fakat elektrik enerjisini ihraç etmek o kadar kolay olmaz.
Bazı ülkeler nükleer yakıtı da almak zorundadır! Ama nükleer yakıt masrafları, fosil yakıtlara kıyasla çok daha ucuzdur ( % 10 )
Macaristan Paks’da 4 adet VVER-213 tipi reaktörler, eski Sovyetler Birliği tarafından Macar mühendislerinin katkıları ile kurulmuştur olup, Çek Cumhuriyeti’ndeki Dukovany reaktörleri ile birlikte batıya göre emniyetle çalışmaktadırlar.
Macaristan Paks’da 4 adet VVER-213 tipi reaktörler, eski Sovyetler Birliği tarafından Macar mühendislerinin katkıları ile kurulmuştur olup, Çek Cumhuriyeti’ndeki Dukovany reaktörleri ile birlikte batıya göre emniyetle çalışmaktadırlar.
Soğuk harbin aniden sona ermesi ve nükleer silahların kısmen imha kararının ardından, depolanmış Pu-239 ve zenginleştirilmiş uranyum fazlalığı içeren, fizyona uğrayan bu önemli elementlerin yanlış ellere geçmemesi için uluslararası önlem ve işbirliği çabaları devam etmektedir.
Soğuk harbin aniden sona ermesi ve nükleer silahların kısmen imha kararının ardından, depolanmış Pu-239 ve zenginleştirilmiş uranyum fazlalığı içeren, fizyona uğrayan bu önemli elementlerin yanlış ellere geçmemesi için uluslararası önlem ve işbirliği çabaları devam etmektedir.
Pu-239’u yakıt olarak kullanan hızlı üretken reaktörler ve Pu-239’u ayırmadan yakıt çevrimi içinde kalan yeni yakıt çevrimleri geliştirilmektedir.
Pu-239’u yakıt olarak kullanan hızlı üretken reaktörler ve Pu-239’u ayırmadan yakıt çevrimi içinde kalan yeni yakıt çevrimleri geliştirilmektedir.
nükleer santral, senede 20 ton civarında kullanılmış yakıt çıkarır.
ABD’de 40 yıldır çalışan bütün nükleer santrallerden çıkan kullanılmış yakıt, 4 mderinliğinde bir futbol sahasını kaplayacak hacimdedir.
ABD’de 40 yıldır çalışan bütün nükleer santrallerden çıkan kullanılmış yakıt, 4 mderinliğinde bir futbol sahasını kaplayacak hacimdedir.
Rusya’da da nükleer santralin 40 yıllık kullanılmış yakıtın kapladığı hacim de bu kadardır. Rusya’da 15 000 ton kullanılmiş yakıt’ jeolojik depolama ve özel olarak yer altında inşa edilmis “Bunker”larda depolanmaktadır.
Rusya’da da nükleer santralin 40 yıllık kullanılmış yakıtın kapladığı hacim de bu kadardır. Rusya’da 15 000 ton kullanılmiş yakıt’ jeolojik depolama ve özel olarak yer altında inşa edilmis “Bunker”larda depolanmaktadır.
Halihazırda, kullanılmış yakıt, Reaktör sahasında özel olarak imal edilmiş beton ve çelik duvarlı su dolu havuzlarda veya beton ve çelik kaplarda depolanmaktadır.
Halihazırda, kullanılmış yakıt, Reaktör sahasında özel olarak imal edilmiş beton ve çelik duvarlı su dolu havuzlarda veya beton ve çelik kaplarda depolanmaktadır.
ABD de NRC (Nükleer Emniyet Komisyonu) yaptıkaları bilimsel ve teknik araştırmalarla, kullanılmiş yakıtların emniyetli olarak, sağlığa zarar vermeden 100 sene, tesis yanında bu şekilde depolanacağıniı kabul etmişlerdir.
ABD de NRC (Nükleer Emniyet Komisyonu) yaptıkaları bilimsel ve teknik araştırmalarla, kullanılmiş yakıtların emniyetli olarak, sağlığa zarar vermeden 100 sene, tesis yanında bu şekilde depolanacağıniı kabul etmişlerdir.
Fakat yine de bu depolama ara bir depolamadır. Jeolojik etütleri tam yapılmış olan eski maden ocakları ve bilimsel yoldan seçilecek, dağlık bölgelerde jeolojik depolama alanının tespiti gerekir; buralara, uluslararası standartlara göre hazırlanmış çelik kaplar içerisinde yerleştirilmektedir.
Fakat yine de bu depolama ara bir depolamadır. Jeolojik etütleri tam yapılmış olan eski maden ocakları ve bilimsel yoldan seçilecek, dağlık bölgelerde jeolojik depolama alanının tespiti gerekir; buralara, uluslararası standartlara göre hazırlanmış çelik kaplar içerisinde yerleştirilmektedir.
UK hükümeti 2003 yılında, kullanılmış yakıt ve atıkların idaresini incelemek üzere ve birikmiş olan atıkların emniyetli olarak saklanması için bir komite kurmuştur (CORWM) ve bu komite Nisan 26, 2006 tarihinde Jeolojik depolamanın en uygun yol olduğunu açıklamışlartir. hükümetine bir yeşil ışık!
UK hükümeti 2003 yılında, kullanılmış yakıt ve atıkların idaresini incelemek üzere ve birikmiş olan atıkların emniyetli olarak saklanması için bir komite kurmuştur (CORWM) ve bu komite Nisan 26, 2006 tarihinde Jeolojik depolamanın en uygun yol olduğunu açıklamışlartir. hükümetine bir yeşil ışık!
2007 Mart ayinda, AB de Enerji Politiksi uzerinede yaptiklari toplantida,13 Ulke Nukleer Reaktorlere devam demislerdir.
2007 Mart ayinda, AB de Enerji Politiksi uzerinede yaptiklari toplantida,13 Ulke Nukleer Reaktorlere devam demislerdir.
Rusya’da 700 milyon ton düşük ve orta derecede aktivitesi olan nükleer atık mevcuttur. Bu nereden gelmiş? Nükleer Reaktörlerden değil!
Rusya’da 700 milyon ton düşük ve orta derecede aktivitesi olan nükleer atık mevcuttur. Bu nereden gelmiş? Nükleer Reaktörlerden değil!
Ural bölgesinde atom bombası imali için U-235 üretim tesisinde 1957 de olan nükleer kazadan nükleer artık 500 milyon ton olmuştur. Diğer 200 milyon ton, U-235 üretiminden gelmiştir.
UK’ de ve Fransa’da da durum aynıdır.
UK’ de ve Fransa’da da durum aynıdır.
Kullanılmış nükleer yakıt ile nükleer atıkları karıştırmamak gerekir.
Bugün UK’ de 350.000 metreküp yüksek ve orta derecede radyoaktif atıklar, ülkenin çeşitli bölgelerinde depolanmıştır.
Kullanılmış yakıt çok değerlidir ve U-285 ve PU-239 karışımı olup, değerli yeni karışık bir yakıttır.
Kullanılmış yakıt çok değerlidir ve U-285 ve PU-239 karışımı olup, değerli yeni karışık bir yakıttır.
Taninmis bilim adami, Prof. Robert I.Nigmatulin, Rus meclisi üyesi (DUMA) iken, arkadaşları ile yapmış olduğu bir kanun teklifi ile Rusya’nın kullanılmış yakıt ithal etmesini kabul ettirmiştir.
Bu kanuna göre, Rusya kullanılmış yakıtın teknolojik depolaması için iki nükleer tesis kuracak, bu tesislerde yüksek aktiviteli yakıtları 30-40 sene depolayacak ve sonra bunlardan karışık yakıt (U235 - PU 239) imal edecektir.
Bu kanuna göre, Rusya kullanılmış yakıtın teknolojik depolaması için iki nükleer tesis kuracak, bu tesislerde yüksek aktiviteli yakıtları 30-40 sene depolayacak ve sonra bunlardan karışık yakıt (U235 - PU 239) imal edecektir.
Fransa’da (COGEMA) ve İngiltere’de (BNF) halen bu tip karışık yakıt imal etmektedirler. Fransa ve İngiltere bunu ticaret için yapmakta, Rusya planını daha geniş tutmuş olup, dünya çapında bir ticareti hedeflemektedir. Amerika Birleşik Devletleri dünyada kullanılmış nükleer yakıtlarının%80’ini toplamış ve kayalık maden ocaklarında depolamış durumdadır.
Fransa’da (COGEMA) ve İngiltere’de (BNF) halen bu tip karışık yakıt imal etmektedirler. Fransa ve İngiltere bunu ticaret için yapmakta, Rusya planını daha geniş tutmuş olup, dünya çapında bir ticareti hedeflemektedir. Amerika Birleşik Devletleri dünyada kullanılmış nükleer yakıtlarının%80’ini toplamış ve kayalık maden ocaklarında depolamış durumdadır.
Problemler getirmeyen hiçbir enerji kaynağı, özellikle elektrik enerjisi kaynağı yoktur. Ülkemizde elektrik üretiminin çeşitli kaynaklardan (fosil yakıtlar, hidrolik santraller yenilenebilir enerji kaynakları ve nükleer enerji) sağlanması ülkemizin geleceği ve emniyeti bakımından şarttır.
Problemler getirmeyen hiçbir enerji kaynağı, özellikle elektrik enerjisi kaynağı yoktur. Ülkemizde elektrik üretiminin çeşitli kaynaklardan (fosil yakıtlar, hidrolik santraller yenilenebilir enerji kaynakları ve nükleer enerji) sağlanması ülkemizin geleceği ve emniyeti bakımından şarttır.
Fosil yakıtların kaynakları, siyasi istikrarın olmadığı belli bölgelerde bulunmaktadır.
Fosil yakıtların kaynakları, siyasi istikrarın olmadığı belli bölgelerde bulunmaktadır.
Çevre sorunları,iklim değişiklikleri ve küresel ısınma dolayısı ile fosil yakıtları kullanan konvansiyonel santrallere sınırlamalar gelmektedir.
Doğal gaz ısınmak içindir. Elektrik üretimi için ekonomik olmadıkları gibi, bir ülkenin güvenliği ve emniyeti açısından, elektrik üretimi için uygun değildir.
Yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde R & D devam etmelidir.Nükleer yatırımlar, bunların kullanımı ve gelişmelerinin desteklenmesini yavaşlatmamalıdır.
Yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde R & D devam etmelidir.Nükleer yatırımlar, bunların kullanımı ve gelişmelerinin desteklenmesini yavaşlatmamalıdır.
Nükleer Güç santralı inşası karşılaşılan ve aşılması gerekli bir çok problemler birlikte getirir. Bir konvansiyonel santral inşası gibi değildir.
Nükleer Güç santralı inşası karşılaşılan ve aşılması gerekli bir çok problemler birlikte getirir. Bir konvansiyonel santral inşası gibi değildir.
Güçlükler,teknolojik ve bilimsel olduğu kadar, daha fazla politik ve toplum kaynaklıdır.
GEN II- (ikinci nesil) 1970 lerde tasarlanmış,ve bu gün kullanılmakta olan reaktörlerin çoğu: BWR, PWR, CANDU tipleri
GEN II- (ikinci nesil) 1970 lerde tasarlanmış,ve bu gün kullanılmakta olan reaktörlerin çoğu: BWR, PWR, CANDU tipleri
GEN III- 1990 larda tasarlanmış olup son yıllarda Japonya ve Fransa da inşa edilmişlerdir. Düşük maliyet ve standart tasarım düşüncesine öncelik vermişierdir.
GEN III +
Kurulacak reaktörler:
Ülkemiz açısından en uygun reaktor tipi nedir?
Ülkemiz açısından en uygun reaktor tipi nedir?
Yakit cevrimi ve zenginleştirme nasıl organize edilecek?
Kullanılmış yakıtlar?
Zenginlestirilmiş yakıt kullanan reaktör tipi mi, yoksa tabii uranyum kullanan ağır su sogutmalı bir reaktor tipi mi seçilecek?
Reaktör santralın kuruluşunda yerli katkı ne olacak? Turn-key me? Ve diğerleri!
Kendi irademizle, politik diş baskılardan uzak, karar verip, nükleer teknoloji stratejimizi yapabilecekmiyiz?
Kendi irademizle, politik diş baskılardan uzak, karar verip, nükleer teknoloji stratejimizi yapabilecekmiyiz?
Yoksa, reaktor tipi ve yakit çevrimi kendi kontrolumuz dışında mı olacak?
Küresel Isınma ve Nükleer Enerji,TÜBA GÜNCE dergisi,Kasım 2005 sayı 32
Yenilenebilir Enerji Kaynakları- Bu günü veyarını, www.tuba.gov.tr GÜNCE gelecek sayı
Nükleer Enerji ve Kullanılmış Yakıtlar,
www.tuba.gov.tr
…..”The public are now largely in favour of nuclear power), given the current priority to reduce carbon emission and performance of nuclear plants. The anti-nuclear lobby keeps playing the age-old cards, e.g., safety, waste management, efficiency and cost, however the public is getting somewhat tired of these old cliches in the light of hard information and sane thinking. The writing is on the wall, nuclear must be an important part of the equation to address our energy needs in the near future”……
…..”The public are now largely in favour of nuclear power), given the current priority to reduce carbon emission and performance of nuclear plants. The anti-nuclear lobby keeps playing the age-old cards, e.g., safety, waste management, efficiency and cost, however the public is getting somewhat tired of these old cliches in the light of hard information and sane thinking. The writing is on the wall, nuclear must be an important part of the equation to address our energy needs in the near future”……
“Never in history has society been confronted with a power so full of promise for the future of man and for the peace of the world. This discovery with which we are dealing involves sources of nature too dangerous to fit into any of the usual concepts.”
“Never in history has society been confronted with a power so full of promise for the future of man and for the peace of the world. This discovery with which we are dealing involves sources of nature too dangerous to fit into any of the usual concepts.”
“No, that quotation was not about nuclear energy. It is taken from a debate in the U.S. Congress in1875 on theinternal combustion engine. It has nothing at all to do with the discovery or development of nuclear energy. But this quotation does, very neatly encapsulate the contradictions which continually confront mankind – hopes for the enormous benefits which come from increased scientific knowledge and fears of what the consequences might be”.
“No, that quotation was not about nuclear energy. It is taken from a debate in the U.S. Congress in1875 on theinternal combustion engine. It has nothing at all to do with the discovery or development of nuclear energy. But this quotation does, very neatly encapsulate the contradictions which continually confront mankind – hopes for the enormous benefits which come from increased scientific knowledge and fears of what the consequences might be”.
Kyoto Protokolu 16 Mart 1998 de imzaya acilmis olup uc onemli gazin emisyonlarini sinirlamayi amaclar.
Kyoto Protokolu 16 Mart 1998 de imzaya acilmis olup uc onemli gazin emisyonlarini sinirlamayi amaclar.
Carbon dioxide
Methan
Nitrous oxide
Kömür 278
Kömür 278
Lignit 359
Fuel oil 215
Doğal gaz 157
Nükleer 0
The potential problems for humanity during the next century are too serious to permit a relaxed attitude. The development both of renewables and of the nuclear option should be pursued with vigor. Only by so doing will future generations have appropriate choices available- some of which might be needed to avoid catastrophe.
The potential problems for humanity during the next century are too serious to permit a relaxed attitude. The development both of renewables and of the nuclear option should be pursued with vigor. Only by so doing will future generations have appropriate choices available- some of which might be needed to avoid catastrophe.