Kıskançlık ve Çekememezliğin Nedeni
İnsanlar arasında gereksiz ayrımcılıkların yaratılması, onlar arasında haset ortaya çıkarır. Örneğin bir baba ya da anne evlatlarından bir tanesine daha fazla ilgi gösterdiğinde ebeveynin bu davranışları diğer çocuklarının haset etmelerine neden olur.
Kimi zaman insanlar cahilliklerinden şartların aynı olduğunu zannederler. Başkalarının üstünlüklerini ve imtiyazlarını gördüklerinde haset ederler. Eğer farklılıkların hikmet ve delilini bilselerdi huzur bulurlardı.
Hasetçilik kimi zaman peygamberlerin evinde dahi görülmüştür. Hz. Yakub’un (a.s) evinde yaşanılan haset gibi. Hz. Yakub’un (a.s) çocukları kardeşlerini bir kuyuya atacak kadar hasede duçar olmuşlardı.
Hasedin çerçevesi sadece maddi nimetlerle de sınırlı değildir. Kimi zaman iman ehline karşı da haset edilmiştir. Haset edenler, iman ehlini küfre döndürmeyi istemişlerdir: “Ehl-i kitaptan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler.” 1051
Açıkça görülmektedir ki haset başkalarının sahip olduğu nimetlerin yok olmasını arzulamaktır. Aksi takdirde Allah’tan nimet talebinde bulunmak haset etmek değildir. Hz. Süleyman’ın (a.s) Allah’tan azim bir hükümet talebinde bulunmuş olmasındaki gibi: “Süleyman: ‘Rabbim! Beni bağışla, bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver. Sen şüphesiz, daima bağışta bulunansın’ dedi.” 1052 Hz. Ali (a.s) Kumeyl duasında Allah’tan nasibinin daha fazla olmasını, O’na daha yakın olmayı istemiştir: “Allah’ım! Ben sana zikrinle yaklaşmak istiyorum ve seninle senden şefaat diliyorum ve cömertliğin hakkına beni kendine yaklaştırmanı ve şükrünü eda etmeyi bana nasip kılmanı ve zikrini bana ilham etmeni diliyorum.” 1053
Hasedin tedavisi için şöyle düşünülmelidir:
〉 Dünya oldukça kısa ve küçüktür. Haliyle dünya için üzülmenin de bir değeri yoktur.
〉 Biz de başkalarının sahip olmadığı nimetlere sahibiz.
〉 Nimetler, her ne kadar bizler içyüzünü kavrayıp anlayamasak da hikmet esası üzerine taksim edilmektedir. Her kimin nimeti fazla ise, sorumluluğu da fazladır.
Hasedin iyi bir neticesi olmadığını görmemiz gerekir. Allah kulunun nimetlerini görememesinden dolayı yine de lütfunu de o şahıstan kesmektedir. Hased ederek sadece kendimizi sıkıntıya sokmaktayız.
143.
Selim Kalbin Özellikleri
خَتَمَ اللّٰهُ عَلٰى قُلُوبِهِمْ وَعَلٰى سَمْعِهِمْ وَعَلٰى اَبْصَارِهِمْ غِشَاوَةٌ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظٖيمٌ
“Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır.”
Bakara, 7
1- Kalbinde Allah’tan başka bir şey yoktur. 1054
2 - Hakkın yönlendirmesine bağlıdır, günahlarından tövbekâr ve hakka teslimdir. 1055
3 - Dünya sevgisinden korunmuş kalptir. 1056
4 - Allah’ı hatırlayarak sakinleşir, huzur bulur. 1057
5 - Allah’ın karşısında huşu içerisindedir. 1058
Kuşkusuz müminin kalbi Allah’ın zikriyle hem sükûnet bulur, hem de O’nun kahrından korkar.
“Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ın ayetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.” 1059
Tıpkı bir çocuğun, anne ve babasının yanında hem dingin hem de çekingen oluşu gibi.
Dostları ilə paylaş: |