عَلَّمَهُ الْبَيَانَ
“Ona beyanı öğretti.” Rahman, 4
Beyan ve konuşma kudreti Allah’ın insana bir hediyesidir ve Kur’an konuşma üslubuyla ilgili olarak bazı emirler vermiştir:
1 – Delilli ve sağlam olmalıdır: “…sağlam söz söylesinler.” 1412
2 – Beğenilir ve ölçülü olmalıdır: “…meşru sözler dışında onlarla…” 1413
3 - Söz tatlı ve şefkatlice söylenmelidir: “tatlı ve güzel söz söyle.” 1414
4 – Akıcı, anlaşılır ve güzel olmalıdır: “…kendilerine tesirli sözler söyle.” 1415
5 – Kerim olmalıdır: “…onlara kerim söz söyle...” 1416
6 – Güzel ve iyi söz söylenmelidir: “herkese güzel sözler söyleyeceksiniz.” 1417
7 – Sözün en güzeli seçilmelidir: “…en güzel sözü söylesinler.” 1418
Hatta eleştirirken ve bir tartışma içerisindeyken de en güzel ifadeler kullanılmalıdır: “Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et.” 1419
268.
Ticaretin Çeşitleri
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا هَلْ اَدُلُّكُمْ عَلٰى تِجَارَةٍ تُنْجٖيكُمْ مِنْ عَذَابٍ اَلٖيمٍ تُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَرَسُولِهٖ وَتُجَاهِدُونَ فٖى سَبٖيلِ اللّٰهِ بِاَمْوَالِكُمْ وَاَنْفُسِكُمْ ذٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ يَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَيُدْخِلْكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرٖى مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً فٖى جَنَّاتِ عَدْنٍ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظٖيمُ
“Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi? Allah’a ve peygamberine inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihat edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır. Böyle yaparsanız, Allah günahlarınızı size bağışlar, sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde güzel mekânlara koyar. Büyük kurtuluş budur.”
Saf, 10 – 12
Ticaret için birkaç ihtimal öngörülmüştür:
1 – Kötü ticaret: “…kendilerini ne kötü bir şey karşılığında sattılar.” 1420
2 – Kâr elde edilmeyen ticaret: “Onlar, doğruluk yerine sapıklığı aldılar da alışverişleri kar getirmedi.” 1421
3 – Az kâr getiren ticaret: “Dünya geçimliği azdır.” 1422
4 – Zarar edilen ticaret: “De ki: ‘Şüphesiz hüsrana uğrayanlar, kıyamet gününde kendilerini ve ailelerini hüsrana sokanlardır’…” 1423
5 – Çok zarar edilen ticaret: “İnsan mutlaka ziyandadır.” 1424
6 – Rezil eden ticaret: “O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir” 1425
7 – Durağan seyreden ticaret: “Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, akrabanız, elde ettiğiniz mallar, durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden evler sizce Allah’tan, Peygamberinden ve Allah yolunda savaşmaktan daha sevgili ise…” 1426
8 – Devamlı ve istikrarlı olan ticaret: “Şüphesiz, Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler.” 1427
9 – Kurtarıcı ticaret: “Ey iman edenler! Sizi elem dolu bir azaptan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi size?” 1428
10 – Kâr getiren ticaret: “Rableri onlara bu karlı alış verişi kolaylaştırmıştır.” 1429
269.
Amelsiz Âlim
مَثَلُ الَّذٖينَ حُمِّلُوا التَّوْرٰیةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ اَسْفَارًا بِئْسَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذٖينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِى الْقَوْمَ الظَّالِمٖينَ
“Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah’ın ayetlerini inkâr eden topl
Dostları ilə paylaş: |