Osmanlı-Rus Savaşı1



Yüklə 11,63 Mb.
səhifə78/116
tarix27.12.2018
ölçüsü11,63 Mb.
#86713
1   ...   74   75   76   77   78   79   80   81   ...   116

Osman Senâi ise, bir makalesinde, subayların mensup olduğu sınıflar içinde enfazla sû’istimal edilenlerinin Yâverler olduğunu vurgulayıp, bunların Hünkâr Yâverleri ve Kumandanların Yâverleri olmak üzere ikiye ayrıldığını belirterek; “Hünkâr Yâverleri içinde değerli zâbitâna pek az tesâdüf edilir. Çünki onların kısm-ı âzamı süd kuzusudur.

Yâver oluşları hizmet için değil, süs ve ziynet içindir. Bir zâbitin îfâ-yı hizmet edebilmesi için, elinde Mekteb-i Harbiye’den diploması olmak lazım gelir. Onlar ise henüz elifbâ-yı Osmanî’yi bile dürüst okumak şerefinden mahrûmdur.”173 demek suretiyle oldukça yanıltıcı fakat daha insaflı bir eleştiri yapıyor. Bu ifadeler daha ziyade, II. Abdulhamid’in idarî kontrolünde, Yâverân sınıfının oynadığı rol ve çektiği husumet açısından dikkate alınmalıdır.

Yâverlerin sayısının azaltılması hususu ise, II. Abdulhamid idaresinin son zamanında gündeme gelmek ve kısmen uygulanmakla birlikte, bu fikrin tam anlamıyla tatbiki ancak onun tahttan indirilmesinden sonra gerçekleşecektir.

İhtilâl Sonrası (31 Mart 1325/1909)

Umumiyetle II. Abdulhamid zamanında rütbe ve derece almış olanların, özellikle de Yâverân sınıfında bulunanların rütbeleri indirilip, tasfiye yoluna gidildi174 ve 112 kişi için “…Hükümet-i Hamidiye enkazının evvel emirde 10 Temmuz 327 tarihinden sonra icrâ ettikleri intikâl ve ferâğ muamelâtı nazar-ı mütaalaya alınmamak şartıyla emvâl ve emlâklarının taht-ı hacze alınması ve rütbe ve nişan ve madalyalarının ref ü istirdadı ve hakkı-ı tekâ‘üdden iskatları ve kendilerinin Memâlik-i osmaniye’nin bir kalesinde taht-ı nezarette bulundurulmaları, temîn-i asâyiş nokta-ı nazarından ehemm ü elzem görülmüş olduğundan, bilahare elde bulunan vesâik-i müte‘addidenin tedkikiyle haklarında hükm-i kanûn icrâ edilmek üzere iktizasının icrâsına Divân-ı Harb-ı Örfî kararıyla bil-istizân irâde-i seniyye-i hazret-i pâdişâhi sadır…”175 olundu. Bu tarihten sonra Mabeyn’de görevli yâverlerin sayısında, eskisiyle kıyaslanmıyacak derecede bir azalma meydana geldi. Aynı azalma Mabeyn’deki diğer görevlilerin sayısında da görülmekteydi. Böylelikle genelde Mabeyn-i Humâyûn, özelde ise Yâver-i hazret-i şehriyâriler, II. Abdulhamid Devri’ndeki fonksiyonunu kaybetti. Padişah’ın haline dair kararın tebliğine memur olanlar arasında eski yaverlerden Ayan Üyesi Arif Hikmet Paşa’nın bulunması ise ma’nidar bir durumdu.176

Yeni yapılanmadan sonra177 Mabeyn’de, I- Kurenâlık Dairesinde; 1 Serkurena, 1 Kurenâ-yı sâni, 1 Mabeyn-i Humâyûn Müdürü, 1 Kurena-yı sâlis, 1 Mabeyn-i Humâyûn Müdürü, 1 Ceyb-i Humâyûn Kâtibi, II- Kitâbet dairesinde; 1 Mabeyn’i Humâyûn Başkâtibi ve 4 Mabeyn Kâtibi, III- Yâverân Dairesinde; 1 Yâver-i ekrem hazret-i şehriyâri (Harbiye Nazırı Ferik Mahmud Şevket Paşa),178 Seryâver-i hazret-i şehriyâri (Erkân-ı Harbiye Binbaşısı Remzi Bey), 3 Yâver (Erkân-ı Harbiye Kolağası Sadullah Bey, Erkân-ı Harbiye Piyade Kolağası Refet Bey, Erkân-ı Harbiye Süvari Kolağası Mustafa Reşid Bey)179 bulunuyordu. 1909’da durum aynı olmakla birlikte Seryâverlik’e Topçu Feriği Hurşid Paşa getirildi. Hurşid Paşa’nın belirttiğine göre bu tayin 15 Ağustos 1909 tarihinde gerçekleşmiş ve Seryâver olmasında Mahmud Şevket Paşa’nın tercihinin önemli etkisi olmuştur.180

İhtilal yönetiminin öncelikle Yıldız’ı hedef alması ve bu yöndeki politikalar neticesinde Mabeyn teşkilatında yapılan yeni uygulamalarla bu teşkilatta bir boşluk meydana geldi. Her ne kadar II. Abdulhamid’in idareyi kontrol merkezi ortadan kaldırılmış olsa da, aslında uzun bir geçmişi bulunan ve buna göre düzenlenmiş olan idarî bir yapının teşkilatıyla oynanmıştı. Bu teşkilat yapı olarak bundan sonra, görünürde devletin bir numaralı yöneticisinin maiyyetini teşkil edenleri barındırsa bile, idarede fonksiyonel olmaktan çıkmıştı. Yeni dönemde ve yeni düzenlemeler çerçevesinde en azından protokol esaslarının tespiti için Hurşid Paşa, Saray Teşkilâtı’nın bir nizamnâmeye bağlanması yolunda çalışmalara başladı. Bu cümleden olarak 12 Haziran 1910’da Mabayn-i Hümâyûn ve Saray-ı Hümâyûn’un yeniden teşkilâtlandırılması için hazırladığı 11 maddelik bir raporu Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşa ile Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa’ya takdim etti.181 Daha sonra 30 Mayıs 1911’de Saray nizamına dair 18 maddelik bir başka nizamnâme hazırladı ve Şevket Paşa’ya verdi. Bu sırada kendisine Yâver-i ekremlik ünvanını tevcih ettiren Şevket Paşa, sarayı kontrol bakımından önemli bulduğu bu çalışmaya doğrudan müdahale edebilmek için olsa gerek Başkâtip, Başmabeynci ve Seryâver’den kurulu ve “Saray Nizamnâmesi”ni hazırlamakla görevli komisyonun da başına geçti.182

Hurşid Paşa’nın hazırladığı nizamnâmede, yâverleri ilgilendiren maddelerde şu hususlar yer almaktaydı:

1. madde: (Protokol) Başmabeynci, Seryâver, Başkâtip, 2 Mabeynci, 3 Yâver, Emîr-i ahûr, Sertabip, 3 Kâtip, Saray erkânından yüksek memurları teşkil edenler. Diğer memurlar bu 12 kişinin emrindedir.

8. madde: Seryâver-i hazret-i padişahi doğrudan doğruya Zât-ı hazret-i şâhâne’nin emrindedir. Saraydaki bütün askerî şahısların amiridir. Padişah yâverleri, Fahri padişah yâverleri, Maiyyet-i seniyye bölük kumandanları, Maiyyet-i seniyye vapur süvarileri, Hademe-i Humâyûn ve Mızıka-ı Humâyûn kumandanları Seryâver’e bağlı başlıca şahıslardır.

9. madde: Askerî şahısların ve yabancı Ateşemiliterlerin takdimi Seryâver’e aittir.

10. madde: Sarayın emniyeti ve Padişah’ın katıldığı askerî merasimler Seryâver’e ait ve mesuliyeti altındadır.

17. madde: Protokolde yüksek Saray memurları şu sırayı takip ederler. Başmabeynci, Seryâver, Ferik (orgeneral) rütbesinde bulunan Fahri yâverler, Başkâtip, mirliva (Korgeneral) rütbesinde bulunan yâverler, miralay rütbesindeki Emîr-i Ahur, İkinci Mabeynci, diğer yâverler, Padişah vapurlarının süvarileri, Hademe-i Hassa Kumandanı, Maiyyet (Hassa) bölük kumandanları, Sertabip, Mabeyn İkinci Kâtibi ve diğer kâtipler.

Bu devrede yâverlerle ilgili önemli değişikliklerden biri de, daha önce bu sınıfta kalmaları belli bir müddete bağlı olmayan yâverlerin iki yılda bir değişmeleri usulünün benimsenmesidir.183

II. Meşrutiyet Dönemi’nde Yâverân sınıfına alınanlardan bilhassa biri bizim için dikkat çekiçidir. Bu sınıfa alınacakların vasıfları hakkında çok seçkin bir örnek teşkil etmesi bakımından da özel bir yere sahip olan bu şahıs, Osmanlı Devleti’nin son zamanlarda yetiştirdiği seçkin bir asker ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna mimarlık eden Yedinci Ordu Kumandanı Mirliva Mustafa Kemâl Paşa’dan (Atatürk) başkası değildir (25 Eylül 1918/18 Za. 336).184

Yine bu dönemin hususiyetlerinden biri de Yâver-i ekremlik ünvanıyla Seryâverlik görevinin aynı kişinin uhdesinde toplanmış olmasıdır. Hatırlanacağı üzere II. Meşrutiyet’ten önce Yâverândan önemli bir kısmı, yani müşir rütbesinde bulunanlar “Yâver-i ekrem hazret-i şehriyâri” olarak vasıflandırılıyordu. 1909 sonrası bu yapılanma bozulduğundan ve yanlız bir adet Yâver-i ekremlik ünvanı bulunduğundan, Seryâverle birbirlerine takaddümleri problemi belirdi. Bu bakımdan problemin halline yönelik olarak her iki ünvanın aynı kişide toplanması yoluna gidildi ve 4 Ekim 1920 tarihinde Seryâver Avni Paşa’ya Yâver-i ekremlik ünvanı da verildi. Bu maksatla bir kararnâme hazırlandı.

“Kararnâme185

Mahmud Hayreddin

Birinci madde; Uhdesine Yâver-i ekremlik ünvanı tevcih olunan Seryâver-i hazret-i şehriyâri Avni Paşa’ya 29 Eylül 1336 tarihinden itibaren on iki bin guruş maaş tahsîs kılınmıştır.

İkinci madde; İş bu kararnâme târih-i neşrinden mu‘teberdir.

Üçüncü madde; İş bu kararnâmenin icrâsına Harbiye ve Maliye nazırları memûrdur.

Meclis-i umûmî’nin ictimâ‘ında kânûniyeti teklîf olunmak üzere iş bu kararnâmenin mevkî-i mer‘iyete vaz‘ını irâde eyledim. Sene 19 M. 1339 ve 3 Teşrin-i evvel 1336.

(İmzalar)

İhtilalden sonra her ne kadar II. Abdulhamid’e yakınlıkları olanlar tasfiye edilmişse de bu uygulamanın haricinde kalanlar da olmuş, hatta bazıları bürokrasinin en üst seviyesine kadar yükselmiştir. Bunlardan ikisi ihtilal öncesi Yâver-i ekrem olan Müşir Gazi Ahmed Muhtar Paşa186 ve 1913 Balkan Savaşı sonunda Birinci feriklike terfi ettirilerek “kayd-ı hayat şartıyla” Yâver-i ekremlik payesi verilen Müşir Ahmed İzzed Paşa’dır.187Her ikisinin de II. Meşrutiyet Dönemi’nde sadrazamlık görevine kadar yükseldiği bilinmektedir.

Genel olarak Mabeyn’de ilk defa yer almalarından, Cumhuriyet’e kadar kurumsallaşmaları ve mevcudiyet sebeplerine dikkat çektiğimiz, Yâverân sınıfının fonksiyonunun daha iyi anlaşılması bakımından, onlardan bazılarının hayatlarının ortaya konulması isabetli olacaktır. Çünkü Yâverlerin, özellikle meslekî geçmişleri ile bu silkte iken üstlendikleri görevler ve karakterleri önem arzetmektedir.

II. Abdulhamid, müşir rütbesindeki önemli sayıda subayı Yâver-i ekremlik sınıfına almış ve en çok itibar kazanmış olanlarını Mabeyn-i Humâyûn Müşiriyeti’nde istihdam etmekteydi. Bunlardan bazılarının isimleri şöyledir:

Sadrazam Cevâd Paşa b. Mustafa Asım:188 Serasker Rıza Paşa:189 Bahriye Nazırı Hasan Paşa b. Hüseyin:190 Ticaret ve Nafia Nazırı Tevfik Paşa b. Hasan Tahsin191 Mabeyn-i humâyûn müşiri Gazi Osman Paşa:192 Müşir Derviş İbrahim Paşa:193 Müşir Rauf Paşa b. Abdi Paşa:194 Müşir İsmail Hakkı Paşa b. Şerif :195 Müşir Şâkir Paşa b. Ömer Hulusi:196 Müşir Fuat Paşa b. Hasan Paşa:197 Müşir Tevfik Paşa:198 Müşir İbrahim Hilmi b. İsmail Paşa:199 Müşir Asâf Paşa:200 Müşir Ethem Paşa b. Mehmed:201

Yâverânın ehliyetleri ve idari mekanizmadaki rollerinin daha bariz olarak görülmesi, özellikle Avrupa’da eğitilen subayların durum ve öz geçmişlerine de temas edilmesini gerekli kılmaktadır. Feriklikten mülazımlığa kadar olan rütbelerdeki bazı yâverânın özelliklerine değinilmesi de bu bahisin tamamlanması bakımından ayrıca önem taşımaktadır.

Sonuç


II. Abdulhamid Devri’nde Mâbeyn-i Humâyûn’un yapılanmasında, Yâverân-ı hazret-i şehriyâri silki/sınıfının önemli bir yeri bulunmaktaydı. Kaynakların tetkikinden, devlet adamlarının içerisinde, özellikle görevlerinde büyük başarı gösteren veya başarıya namzet görülenlerin bu sınıfa seçilmekte olduğu anlaşılmaktadır.

Bu sistem sayesinde II. Abdulhamid, ileri gelir askerî ve sivil bürokratları kendisinin birinci derecede adamı konumuna getirmekte, mülkî ve askerî idarenin kontrolünü, dolayısıyla bir nevi bütün idareyi denetimi altına almış olmaktaydı. Böylece Abdulaziz’in hallinde rol oynayan ordu ve sivil bürokrasi ile Bâbıâli’nin, Saray’a müdahale imkânını elinden alıyordu. Padişah’ın bu kişisel maksadı yanında, Yâverân’ın sivil ve askerî konularda üstlendikleri rol daha önemli görünmektedir. Bu rol; modernleşme ve batılılaşma şeklinde belirmektedir. Bu maksatla hemen hemen her sahada Avrupa’da eğitim görmüş, görevlerinde uzmanlaşmış yerli ve yabancı memurlar Yâverân sınıfına alınmaktaydı. Bürokrasinin en üst seviyesinde yer alan sadrazam ve nazırlar, askerî sınıftan Harbiye Nazırı ile Serdâr-ı ekrem ve müşir (mareşal) rütbesinde bulunan bir çok kimse dahî bu sınıfa kayıtlıydı.

II. Abdulhamid’in, güvenebileceği bir mülkî ve askerî yapı oluşturduktan sonra, yönetimde devlet işlerinin akışına, zannedildiğinin aksine çok fazla müdahaleci olmadığı görülmektedir. Bir çok meselenin prosodürü, kristalize olmuş bir devlet anlayışına uygun olarak yürütüldüğü gibi bunlara dair çıkan iradeler bu anlayışa uygunluk göstermekte, uzmanlaşmaya verilen önemin ve güvenin bir yansıması da görülmekteydi.

Kalemiye sınıfında filizlenip, Hariciye sınıfını oluşturarak, gelişen sivil bürokrasi geleneğine bağlı devlet memurları, mutlakiyet idaresine/istibdada karşı, devletin idare şekli hususunda tercihlerini uygulamaya koyma noktasına kadar gelebilmişlerdi. Bunuda Abdulaziz’i yönetimden uzaklaştırarak ve Meşrutiyet’in ilanına zemin hazırlayarak göstermişlerdi. Bu başarı, sivil ve askerî bürokrasinin işbirliği sayesinde olmuştu. Bu tecrübeyi yakından takip eden II. Abdulhamid, 1890 yılında sadrazam olarak tayin ettiği Cevad Paşa’yı aynı zamanda Yâver-i ekrem sınıfına almak suretiyle, Bâbıâli’nin inisiyatifini de bir dereceye kadar denetimine alıyordu. Böylece Bâbıali’ye endirekt fakat etkili bir kontrol getirmekteydi.

Askerî sınıfın kontrol altına alınması ise, Mâbeyn’in yeni yapılanmasında daha açık olarak görülmekteydi. Padişah’ın başkanlığında, Yâverân’dan teşkil edilen, “Teftiş-i Umûmî-i Askerî Komisyon-ı Âlisi Hey’eti”nde görev alan askerî memurların durumu ve komisyonun yetkisi, bu heyet’in ordunun kontrolünde birinci derecede etkili olduğunu göstermektedir. Komisyonun başında II. Abdulhamid’in bulunması, ona askerî gelişmeleri ve yapılanmayı yakından takip etme imkânını da vermekteydi. Orduyu kontrol bakımından Mabeyn Müşirliği de bir başka vasıtaydı. Yâverân sınıfında yer alan askerlerin uzmanlık sahaları dışında, özelliklede siyasi konularda faaliyetlerine ise imkân verilmemekteydi.

Bununla birlikte Padişah’ın kontrolündeki ordu, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra, esas görev alanından uzaklaşarak, devlet idaresine doğrudan müdahale edecek duruma geldi. Daha enteresan olan durum, kontrolü ele geçirerek siyasallaşıp,202 istibdad dönemlerinde kendilerine sağlanan imkânlarla da modernleşen ve Batılılaşan bu sınıfın, karşı harekete geçtikleri devrin bir mahsulü olmamasıydı.

II. Meşrutiyetle birlikte yabancı uzmanlar da aynı akıma uymuş ve siyasi olaylarda yönlendirici konuma gelmişlerdi. [Goltz, “Türkiye’de İnkılâb-ı Siyâsî-yi Dahili”, Askeri, II. (Mtc. Mehmed Rüşdü), İstanbul 1324, s. 561-575]. Daha önce Abdulaziz Devri’ni vasıflandırmakta kullanılmaya başlanılan (Ali Seydi, Devlet-i Osmanniyye Tarihi, Dersaadet, 1329, s.592) ve II. Abdulhamit’le özdeşleştirilen “istibdad” anlayışı, Mahmut Şevket Paşa ve İttihat Tarekki Cemiyeti’nin benimsedikleri usulle, Mahmut Muhtar Paşa’ya göre yeniden “istibdada”, İzzet Paşa’ya göre de “diktatörlük” adıyla anılan bir idare biçimine dönüşüyordu. Askeri alandaki Osmanlı-Almanya askeri münasebetleri ise, II. Abdulhamid Devri’nde en üst seviyeye çıkarılmakla birlikte, hiç bir zaman gerçek bir siyasi işbirliği halini almamış görünmektedir. II. Meşrutiyet sonrasında ise bu ilişki, siyasi-askeri işbirliğine dönüşmüş ve II. Abdulhamid’in devletin temel politikası olarak benimseyip uyguladığı, devleti savaş dışında tutma siyaseti birazda Avrupa’nın zorlamasıyla terk edilmiştir (Takvim-i Vekayi, 23 Z. 1332/30 T. Evvel 1330: Savaş ilanının iradesi).

DİPNOTLAR

1 Bâbıâlî’nin siyasi olarak güçlenmesine dair bk. Muzaffer Doğan, Sadâret Kethüdalığı (1730-1836), (Basılmamış doktora tezi) Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 1995.

2 Bk. Carter V. Findley, Osmanlı Devleti’nde Bürokratik Reformlar, Bâbıâli (1789-1922), Çvr. Latif Boyacı-İzzet Akyol), İstanbul 1994 ve Ali Akyıldız, Osmanlı Merkez Teşkilâtında Reform, İstanbul 1993.

3 Ali Akyıldız, “ll. Abdulhamid’in Çalışma Sistemi, Yönetim Anlayışı Ve Bâbıâli’yle (Hükümet) İlişkileri” Osmanlı, 2., Ankara 1999, (286-297).

4 Necdet Sakaoğlu, Tanzimattan Cumhuriyete Tarih Sözlüğü, İstanbul 1985, s. 77.

5 Ali Rıza-Mehmed Galib, XIII. Asr-ı Hicrîde Osmanlı Ricâli-Geçen Asırda Devlet Adamlarımız, II., (Hzr. Fahri Çetin Derin), İstanbul 1977, s. 35-36.

6 Ali Seydi, Devlet-i Osmaniyye Tarihi, Dersaadet 1329, s. 592.

7 Michel de Grece, II. Abdulhamid’in Yıldız Sürgünü, İstanbul 1995, s. 118-119.

8 Michel de Grece, aynı eser, s. 105-107.

9 Ceride-i Havadis 1299 C. 2, nr. 4940: vükelâ-yı fehâm hazarâtı üç günden beri bir mesele-i mühimme hakkında icrâ-yı müzakere için Mabeyn-i Hümâyûn’da meşveret eylemekte oldukları; Ceride-i Havadis 1299 B. 13, nr. 4980 ve B. 27, nr. 4995: Başvekil Paşa hazretleri ile Dahiliye, Hariciye nazırları ve Şûrâ-yı devlet reisi’nin, Mabeyn-i Hümâyûn’da akdolunan meclisten dolayı makâm-i âlilerine gelemedikleri.

10 Tayyarzâde Ahmed Ata, Tarih-i Ata, l., s. 287-311: Islâhat-ı Sarây-ı Humâyûn başlığı altında bazı değişikliklere temas etmekle birlikte, ll. Abdulhamid’in saray teşkilatına benzer bir yapılanmanın olmadığı gözlenmektedir. C. E. Bosworth, “Mabeyn “Encyclapedia of İslam (İ. E.), volume V., Leiden l986 (938-939). Bu makale yanlızca mekân olarak mabeyni ve mabeynciyi tarif etmektedir. Bilhassa son dönem için çok yetersizdir.

11 Necdet Sakaoğlu, aynı eser, s. 78.

12 Bu şema hazırlanırken 37 adet Devlet salnâmesi 1283-1334 (1302-1305 hariç) ile, Askeri salnâme 1282, 1283, 1286, 1304, 1306 gözden geçirilerek, Devlet salnâmesi l309 ve Devlet salnâmesi l320 ile Salnâme-i Nezâret-i Hariciye l301. esas alındı. 3-1301’de dokuz kişi, 4-1301’de yedi kişi, 1304’de 14 kişi, 1320’de 21 kişi, 5-1301’de Mütercim, Tahrirât-ı ecnebiye ikinci kâtibi, Daire-i kitâbet memûru mevcut, 8-1309’da mevcut değil, 9-1320’de mevcut değil.

13 Tahsin Paşa, Yıldız Hatıraları Sultan Abdulhamid, İstanbul l996. s. 21-22.

14 Şemseddin Sami, Kâmûs-ı Türkî, Dersaadet 1317. s. 1538-1539: Yâver: (fâ). Yardımcı, mu‘in, imdâdcı, cemi Yâverân: Kumandanın maiyyet ve refâkatinde olup, kumandaya müteallik evâmirini tebliğe memûr bulunan zâbitân. Alâmet-i fârika olmak üzere sağ kolunda kordonu olur. Serasker yâveri, Makam yâveri, Yâver-i harp: Anifen zikr olunan vazife ile muvazzaf yâver. Yâver-i ekrem: Müşîrân-ı izâmdan Zât-ı hazret-i pâdişâhî ünvanını haiz bulunan zât. Yâver-i fahri: Vazifesi ve muhassasâtı olmaksızın mücerred sebeb-i iftihâr olmak üzere zât-ı hazret-i pâdişâhî yâveri ünvanını haiz olan ümerâ ve zâbitâna denir.

Seryâver: Yâverân reisi. Yâverlik: Yâver sıfat ve vazifesi.

Ferid Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara 1993. s. 1157, Yâver-i harp: Büyük bir kumandanın yâveri.

Yâver-i ekrem: 1862’den itibaren Padişah’a emir subayı olarak atanan müşir rütbeli subay; bk. Necdet Sakaoğlu, aynı eser, s. 136.

15 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Babı Defteri (D. ASM), nr. 37588, s. 8.

16 Vesâik-i Tarihiyye ve Siyâsiyye, Ahmet İhsan ve şürekâsı, [İstanbul] 1326, s. 50; Michel de Grece’de eserinde bir yâverden bahsetmektedir. Bk. aynı eser, s. 18.

17 BOA., İrâde Dâhiliye (İD), 35166: “Mâbeyn-i Hümâyûn-ı şâhâne mesâlihi Hazîne-i Hassa İdâresi’ni ilhâken rü‘yet ve tesfiye olunmak üzere atûfetlu Hakkı Efendi uhdesine Mâbeyn-i Hümâyûn-ı şâhâne Nezâreti ünvânı tevcîh ve ihsân buyurulmuş olduğundan. 14 Ca 1280 (28 Ekim 1863)”.

18 Bk. Cevad Paşa, Tarih-i Askerî-i Osmanî, II., İstanbul Üniversitesi (İÜ) Türkçe Yazmalar (TY), nr. 6127, s. 175-176: “tensîkât-ı cedîde mucebince. Dâr-ı Şûra’ca müzakere olunup arzı ile irâde-i seniyyesi (12) 66 tarihinde istihsâl olunmuş”.

19 Bazı terfi ve taltif ile görevlendirmeler için bk. BOA, Mühümme, 261, hük, 191; İD., 36037 (31 Mart 1864); Tercümân-ı Ahvâl, 1280 S. 19, nr. 368 ve Ca. 9, nr. 402: Rikâb-ı Humâyûn’a memur Yâver-i harb Miralay Rauf Paşa. gibi.

20 Ahmed Cevdet Paşa, Ma‘rûzat, (Hzr. Yusuf Halaçoğlu), İstanbul l980. s. 57; İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, IV., İstanbul 1972, s. 104; Necdet Sakaoğlu, aynı eser, s. 136.

21 BOA., İrade Hariciye (İH), 11405: Bk. Abdulaziz’in Avrupa’da büyük yankı uyandıran bu seyahat hakkında Times gazetesinin yorumları.

22 Askerî salnâme 1282. s. 2: Fuat Paşa, Sadrazam ve Serasker olarak kayıtlı.

23 İsmail Hami Danişmend, aynı eser, IV, s. 204.

24 Askerî salnâme 1282. s. 4-5 “Yâver-i harb hazret-i şehriyâri Ferik Said Paşa, Mirliva Hüseyin Paşa, Miralay Rauf ve Cemil Bey, Binbaşı Veli Rıza ve Salih Efendi, Kolağası Mehmed Efendi, Sağkol Ağası Hakkı ve Ziver Efendi, Solkol ağası Bekir Bey ve Rıfat Efendi, Yüzbaşı Şâkir ve Ragıb Ağa; Askerî salnâme 1283. s. 3-4 (16 kişi) ve Askerî salnâme 1286. s. 3-5 (46 kişi).

25 Devlet salnâmesi 1283. s. 23-24. 1284-1295 tarihleri arasındaki salnâmelerde de durum aynı. Bu salnâmelerde 1-Yâver-i harb hazret-i sadâretpenâhi (en yüksek rütbe miralay). 2-Yâver-i harb hazret-i seraskeri (en yüksek rütbe binbaşı). 3-Yâver-i harb Dâr-ı şûrâ-yı askeriler (en yüksek rütbe binbaşı) de mevcut.

26 Ziya Şâkir (SOKU), Tanzimat Devrinden Sonra Osmanlı Nizam Ordusu Tarihi. İstanbul 1957. s. 101.

27 Yalnızca Devlet salnâmesi 1291 de Mabeyn-i Humâyûn’a memûr 29 Zâbitân-ı askeriyye ve bunların en yüksek rütbelisi ise mirliva olarak görülmektedir. 1282-1294 tarihli salnâmelerde rakamlar değişkendir.

28 Devlet salnâmesi 1294. s. 98-100. ve Salnâme 1295. s. 96. Aynı bilgiler mevcut.

29 Ceride-i Havadis 1280 Ca. 19. nr. 1165.

30 Devlet salnâmesi 1296. s. 42-43.

31 Devlet salnâmesi 1297. s. 88-90.

32 Devlet salnâmesi 1298. s. 90-98: 1-On Yâverân-ı kirâm-ı hazret-i şehriyâri, 2-kırk sekiz Yâverân-ı (harp) hazret-i şehriyâri, 3-on altı Fahr-i yâverân-ı hazret-i şehriyâri mevcut.

33 Hariciye salnâmesi 1301; Devlet salnâmesi 1309 ve 1320.

34 Cevad Paşa, aynı eser, III, s. 175-176:”. Yâver-i harblik vezifesi gayet nazik ve müşkîl olup, esnâ-yı harpte kumandanın bazen müşâveri ve bazen şifâhi verdiği emirlerin yoluyla mübelliği ve esnâ-yı sulhda dahî kumandan-ı mûmâ-ileyhin zîr-i idâresinde bulunan kıt‘ât-ı askerîye ahvâlinin muhakkıkı ve kumandanın muhaberât-ı mühimmesinin muharriri olmak lâzım gelir iken”.

35 Ziya Şâkir, aynı eser, s. 101: “Sultan Hamid’in dört sınıf yâveri vardı. 1-Yâver-i ekremler, 2-Yâver-i harb, 3-Yâver-i husûsi, 4-Yâver-i fahri”.

36 Devlet salnâmesi 1306. s. 110-119.

37 Devlet salnâmesi 1310. s. 130-137.

38 Devlet salnâmesi 1317. s. 93-99.

39 Devlet salnâmesi 1320. s. 99-110.

40 Devlet salnâmesi 1324. s. 123-146. Ziya Şâkir’in, ll. Abdulhamid dönemi için bu salnâmedeki sayıyı esas alarak genelleştirdiği anlaşılmaktadır. Bk. aynı eser, s. 101.

41 BOA., Yıldız Mütenevvi Evrak (Y. Mtv), 65/54. İlk cetvel.

42 BOA., Yıldız Esas Evrak (YEE), 24/196/162/Vlll. Üçüncü cetvel.

43 BOA., Y. Mtv, 115/98. Yedinci cetvel.

44 BOA., Y. Mtv, 162/183. On ikinci cetvel.

45 Dolmabahçe Sarayı Arşivi (DSA. D), Defter, 3161.

46 BOA., Yıldız Maruzât Defteri, nr. 14374.

47 Tahsin Paşa, Yıldız Hâtıraları Sultan Abdulhamid, İstanbul 1996. s. 29.

48 BOA., Y. Mtv, 64/54.

49 Devlet salnâmsi 1309. s. 130-135.

50 BOA., İD, 60968.

51 Celâl Esad Arseven, Sanat ve Siyaset Hatıralarım, (Hzr. Ekrem Işıl), İstanbul 1993. s. 87. “ll. Abdulhamid, ileri gelir devlet adamlarının çocuklarını himayeyi bir politika olarak benimsemişti. Bu maksatla sarayda bir Zâdegânlar Sınıfı meydana getirmişti. Burada Gazi Osman Paşa’nın oğlu Cemâl Bey, Sadr-ı esbak Hayreddin Paşa’nın oğlu Salih Bey (Damad Paşa, ll. Meşrutiyette asıldı), Şâkir Paşa’nın oğlu Nedim, Şeker Ahmed Paşa’nın oğlu İzzet, Hariciye Nazırı Said Paşa’nın oğlu Fuat, Kürd İsmail Paşa’nın oğlu Mustafa, Mızıka-ı humâyûn kumandanı Süleyman Paşa’nın oğlu Faik, Şeyh Hamza’nın oğlu Hamit Zafir ve Serasker Rıza Paşa’nın oğulları Süreyya ve Şükrü gibi zâdegân vardı”.

52 BOA., Y. Mtv, 162/183: “Talebe İsmail Hakkı Bey kulları”.

53 BOA., Y. Mtv, 115/98.

54 Şefik Oktay, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e. Padişah Yâveri İki Sadrazamın Oğlu Anlatıyor, İstanbul 1988. s. 5: “Hariciye nazırlığı yapan Tevfik Paşa’yı sevindirmek ve kendine daha çok bağlamak için Sultan ll. Abdulhamid, amcam İsmail Hakkı ve babam Ali Nuri’yi Yâver tayin eder. Böylelikle de iki kardeş Sultan’ın 89’u (General) Paşa ve 166’sı çeşitli rütbelerden subaylardan oluşan 255 kişilik Yâverân ordusuna katılmış oldular”.

55 BOA., YEE, 15/1549/74/14. ve Ayşe Osmanoğulları, Babam Abdulhamid, İstanbul 1968, s. 50.

56 BOA., Maliyedern Müdevver Defter (MAD), 11230. s. 19; Sultan Abdulhamid, Siyasi Hatıratım, Fransızcadan derleyen Ali Vehbi, (Çvr. H. Salih Can) Hareket yayınları, İstanbul 1974. s. 59. “Senelerdir Hıristiyan Ermeniler nazır mevkilerini işgâl etmişlerdir. Bundan sonrada kendi dinimizden olan Kürtleri kendimize yaklaştırmakta ne gibi bir zarar olabilir. Aynı şekilde Bedirhanoğullarını himaye ettiğim ve merkezde muhafaza ettiğim için, bunların memleketin huzurunu bozacakları söylenerek de tenkit ediliyorum”; Bedirhan için bk. Mehmed Selahaddin, Bir Türk Diplomatının Evrâk-ı Siyâsiyesi, İstanbul 1306. s. 192-195: Meşhur Kürt beylerinden olan Bedirhan Bey, 1262’de Tayyer Nasturilerini itaate alması üzerine, o zaman Musul’da ki İngiliz Kosolosu Layard’ın bunu gündeme getirmesiyle, İngiltere ve Fransa’nın Bedirhan’ın cezalandırılması ve bölgeden uzaklaştırınlası yönündeki baskıları sonunda Girid’e yerleştirilmiş, devlet tarafından taltif görmüş, Şam’da öldüğünde geride kırk iki çocuk bırakmıştır.

57 BOA., YEE, 9/451/126/14, Y. Mtv, 129/191. Ayrıca Azm-zâdeler için bk. Ali Karaca, “Azm/Kemikoğlu Ailesi”, Uluslararası Osmanlı Tarihi Sempozyumu Bildirileri, İzmir 1999 (387-404) ve “Azmzâde (Kemikoğlu) Mehmed Paşa (1731-1783)”, Uluslar Arası Kuruluşunun 700. Yıl Dönümünde Bütün Yönleriyle Osmanlı Devleti Kongresi Bildirileri, Konya 2000 (407-423).

58 BOA., İD, 60968 ve 72693.

59 BOA., Y. Mtv, 156/132; İD, 73617, 73305, 72712, 66029, 66027, 76101, 75442, 73443, 75258, 75761, 74329, 73808, 73781.

60 BOA., İD, 82449.

61 BOA., İD, 71625; YEE, 15/1543/74/14.

62 BOA., İD, 73123.

63 BOA., İrade Taltifât (İT), 1311 R/126; İH, 18492.

64 BOA., İD, 73870: Seryâver Mehmed Paşa’ya tebdilen 1. rütbeden nişân-ı osmanî, İD, 67571; İD, 71802; Mizân 1304 N. 24, nr. 35: Yâverândan Celâl Bey’e nişan itası; 1305 Ca. 20, nr. 42; N. 12, nr. 57; Z. 22, nr. 60; Malûmât 1318 C. 13, nr. 1219; B. 11, 1247: Yârendân Süvari Binbaşısı Halet Bey’e altın imtiyaz nişanı ve Fahri yâverândan Berlin Sefareti Ateşemiliteri Erkân-ı harbiye Kaymakamı Hamdi Bey’e nişan ihsanı.

65 BOA., Y. Mtv, 20/97: Yâver-i ekrem Namık Paşa’nın hanımına nişan verilmesi.

66 Celal Esad Arseven, aynı eser, s. 79.

67 BOA., MAD, 11492: Yâverânın maaşlarına dair bilgiyi muhtevî bu defter “restorede” olduğu mazeretinden dolayı incelememiz için çıkarılmamıştır.

68 BOA., İrade Meclis-i Mahsus (İ. MM), 3243.

69 BOA., MAD, 13814.

70 İÜ, TY, nr. 91046.

71 DSA. D, nr. 3161. s. 1207-1405.

72 BOA., Meclis-i Vükelâ (MV), 4. s. 5; İD, 3469 ve 76104; Ceride-i Hakayık 1886 T. evvel 2, nr. 40: Fahri yâver Direse Paşa’ya nişan itası.

73 “Hurşid Paşa” Hayat Tarih Mecmuası, sayı 1, (1 Şubat 1965). s. 29-33. ve sayı 4, (1 Mayıs 1965). s. 90.

74 BOA., Y. Mtv, 184/93.

75 Michel de Grece, aynı eser, s. 112-116.

76 BOA., Y. Mtv, 62/81.

77 Celâl Esad Arseven, aynı eser, s. 93-94; Yâverân binası 1909’dan sonra Jandama Mektebi olarak kullanılmaya başlanmıştır.

78 BOA., Y. Mtv, 100/80; Devlet salnâme 1320, s. 15.

79 Hurşid Paşa’nın Yâver daireleri hakkındaki geçmişe dair tespitlerinin pek isabetli olmadığı daha üst pragraflardaki ifadelerinden anlaşılmaktadır. O devri yaşayan biri olarak bu isabetsizliği dikkat çekicidir. Bk. Hayat Tarih Mecmuası, sayı 1, (1 Şubat 1965). s. 33.

80 BOA., Hatt-ı Humâyûn (HH), 149: “Tahsîl-i fünûn zımnında Avrupa cânibine gönderilmiş olan komisyon ve frank dellâliyesinden başka, hoca mahiyesi ve me’kûlât ve melbâsât ve sâir kâfe-i mesârifleriçün. 6 yük 96. 000 bu kadar kuruş îtâsı. 26 M. 1256 “; Ceride-i Havadis 1272 Ra. 3, nr. 768: Berâ-yı tahsil Avrupa’ya gönderilen şâkirdan. (Seçilen dokuz öğrenci ve görevli subaydan bahis); İH, 16059: “Mukaddemâ Mekteb-i sanâyi’den Paris’e gönderilmiş olan şâkirdân”; Ayrıca Fransa’ya eğitime giden öğrenciler için bk. Bilâl Şişman, (basılmamış doktara tezi) İÜ. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 1989.

81 BOA., HH, 191. asâkir-i muntazâma-ı şâhâne mirlivâlarından olup, tahsîl-i fünûn zımnında İngiltere cânibinde bulunan. şâkirdânın müddet-i ma‘lûmede mâhiye ve mesârifi. 1 yük 25. 900 bu kadar kuruşa bâlığ olarak. 3 Ra. 1252”.

82 Takvim-i Vekayi 1261 Ra. 4, nr. 283: Viyana ve Londra’da tahsil-i fünûn maarif ederek Dersaadet’e avdet etmiş olan zâbitân; Ceride-i Havadis 1265 C. 22, nr. 435: “Devlet-i Âliyye tarafından İngiltere’ye gönderilip İngiltere Mekteb-i Bahriyesi’nde tahsil-i fünûn etmekte bulunanlardan.” ve Ceride-i Havadis 1273 M. 16, nr. 803; İD, 82658: “Elektrik fennine müteallik derslerin ikmâl-i tahsili zımmında Fransa Telgraf dürûs-ı âliyyesi mektebi’ne gönderilmiş olan Mehmed Ali ve Nesimi Efendiler’in avdet etmek üzere oldukları. 18 M. 305”.

83 Bk. Bayram Kodaman, Abdulhamid Devri Eğitim Sistemi, Ankara 1988.

84 Sultan Adulhamid, aynı eser, s. 74.

85 BOA., Y. Mtv, 57/53 zâbitân-ı mûmâ-ileyhimin bunca zahmet ve masraf ihtiyâriyle Almanya’ya îzâmları Ordu-yu Humâyûn’ca asâkir-i şâhânenin ta‘lîmlerinin ikmâl ve ıslâhına mübteni olup. 17 Ca. 1309”.

86 BOA., Y. Mtv, 95/85. “gönderilecek zâbitânın intihâbı” ve bk. Y. Mtv, 27/49: Hobe Paşa’nın başkanlığında Almanya’ya gidip dönen 2. gurup subaylar.

87 İÜ, TY, 91045.

88 BOA., MAD, 13814. s. 1: 20 Temmuz 1299 tarihinde ikmâl-i malûmât için Berlin’e gönderilen subayların masrafı 238. 767 franktır.

89 BOA., Y. Mtv, 27/49: Tahsil süreleri sona erip Eylül-i efrance sonunda dönecek 2. gurup subaylar.

90 BOA., Y. Mtv, 95/85; üçüncü defa. 5 Za. 1311; “Y. Mtv, 52/33:” Almanya’da tahsîl eden zâbitândan. 2 Temmuz 1307”.

91 BOA., Y. Mtv, 95/90: Almanya’ya eğitim için gidecek olanların arasına yakınlarının katılması yolunda ricacı olanlar da görülmekteydi (11 Mayıs 1310).

92 İÜ, TY, 91045-59.

93 Ceride-i Havadis 1292 C. 25, nr. 2835: Fransa’da tahsilde bulunan öğrencilerin Hükümet’in çağrısı üzerin İstanbul’a geldiği; Ceride-i Havadis 1298 M. 15, nr. 4485: Fransa’ya ziraat tahsiline gideceklerin seçimi için sınava tâbi tutuldukları.

94 Sultan Abdulhamid, aynı eser, s. 178.

95 Tanin 1330 Ş. 10, s. 3: Avrupa’da tahsilde olan talebelerin tatil için İstanbul’a geldiği ve Maliye Nezâreti’ne giderek gerekli malûmâtı verdiklerine dair haber.

96 BOA., Nizâmât Defteri, 16. s. 45-47.

97 BOA., Nizâmât Defteri, 27. s. 113-116.

98 Fuat Paşa için bk. Rıfat Efendi, Virdü’l-hadâik (yazma), MÜ. Kütüphanesi nr. 31208, s. 68-71; Ayrıca bk. İbnül Emin Mahmud Kemâl İnan, Osmanlı Devrinde Son Sadrazamlar, I, İstanbul 1964, s. 149-195; Ceride-i Havadis, nr. 205, Z. 1260: Fuat Efendi (Paşa)’nin İspanya ve Portekiz Sefaret-i mahsusası haberi; BOA., Mühimme, nr. 261, hüküm191: Hariciye Nazırı olup memuriyet-i mahsusa ile Berrü’ş-Şam cânibinde bulunan Mehmet Fuat Paşa’ya, görevinin öneminin hatırlatılması ve başarısının taltifi için Rikâb-ı Humâyun-ı mülûkâne’de memur Yâverlerden Binbaşı Şükrü Bey ile gönderilen hatt-ı humâyun ve emr-i şerif Evâhir-i Z. 1277/9 Mayıs 1861; Suriye Valiliği için bk. Colonel Churchill, Druzes and The Maronites, London 1862, s. 222-283; İD, Devletli Fuat ve Kâmil Paşa hazretlerinden kalan 50 000 kuruş maaş 25 L. 1283.

99 İsmail Hami Danişmend, aynı eser, IV, s. 204; Feride İlhan, Ebuzziya Tevfik Nümûne-i Edebiyât-ı Osmaniye (Sinan Paşa’dan Şinasi’ye Kadar Metin), MÜ. Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiyat Araştırma Enstitüsü (master tez) İstanbul 1995, s. 118: “Sadâret-i ulâsında, buyurulduların zîrine çekilen (sahh) yerine Veziri a‘zâm Mehmed Fuad ibâresini hâvi mühür basmayı ittihaz etmişti. İkinci sadâretindeki Ser-askerlik mesnedi dahî zameme-i memûriyeti idi. Taraf-ı humâyundan Yâver-i Ekrem Mukbil-i Sâdık ünvânına nail olmuştur”.

100 Cevat Paşa için bk. Mehmet Mercan, Sadrazam Ahmed Cevad Paşa, MÜ. Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiyat Araştırma Enstitüsü (basılmamış doktora tezi) İstanbul 1998.

101 Girit hakkındaki tespitleri için bk. BOA., YEE, K. 31/E. 111-7/Z. 111/Krt. 86 ve YEE, 31/239/111/86.

102 Ayşe Osmanoğulları, aynı eser, s. 37.

103 Tahsin Paşa, aynı eser, s. 29. ve Celâl Esad Arseven, aynı eser, s. 94: Arseven, Abdulhamid’in genellikle geceleri uyumayıp çalıştığını, dolayısıyla iradelerin Kitâbet’ten geç vakitler çıktığını, nöbetçi yâverlerden birinin Başkitâbet’e çağırılarak zarfın verildiğini, yâverin atına binip onu takip eden seyisiyle birlikte ilgili nazırın konağına gittiğini ve paşayı uyandırdığını kaydeder. Yine, paşanın zarfı alıp iradeyi okuduktan sonra zarfı imzalıyarak geri verdiğini, yâverin ise iradeyi bizzat gönderilen şahsa vermekle mükellef olduğunu belirtir. Abdulhamid’in çalışma sistemine dair Sadrazam Küçük Said Paşa’nın hatıratında da bir çok dikkat çekici bilgi bulunmaktadır. Bk. Said Paşa, Hatırât, Dersaadet 1331.

104 Michel de Grece, aynı eser, s. 105.

105 Tahsin Paşa. aynı eser, s. 21-22.

106 Mihel de Grece, aynı eser, s. 106.

107 İÜ, TY, 91041; Ayrıca Osman Paşa için bk. Metin Hülagu, Gazi Osman Paşa, Ankara 1993.

108 Bk. Rıfat Uçarol, Gazi Ahmed Muhtar Paşa, İstanbul 1989.

109 Derviş Paşa iç siyasî meselerdeki tecrübesi ve ince zekası dolayısıyla “Tilki” lakabıyla anılmaktaydı. Bk. Sir Henry Woords, Türkiye Anıları Osmanlı Bahriyesi’nde Kırk Yıl 1869-1909, (Çvr. E. Amiral Fahri Çoker) İstanbul 1976, s. 130.

110 Tahsin Paşa, aynı eser, s. 26.

111 Bir heyetle Mısır’da bulunan Derviş Paşa’nın Arabî Paşa ile gönüşmesi ve icraati için bk. Ceride-i Havadis 1299 B. 24, nr. 4992 ve Ş. 13, nr. 5001. Bu gazetinin 5113’e kadar olan sayıları Mısır Meselesi’nden bahsetmektedir.

112 BOA., Y. Mtv, 38/8, 41/108, 50/98, 96/80, 43/55, 38/82, 51/11, 59/20, 61/92, 43/14, 41/105, 43/47, 46/109, 43/21, 56/52, 57/2, 43/92, 59/61, 46/27, 47/32; Eski eserlerle ilgili olarak başka yâverlerin de görevlendirildiği görülmektedir. Mesela: Çeşme’de çıkarılan eski eserler ve yapılan işlerin teftişi için Yâverândan Said Bey memur edilmiştir. Bk. Malûmat 1318 B. 4, nr. 1240.

113 BOA., Y. Mtv, 49/114: Yâver-i ekrem Derviş Paşa başkanlığındaki Tahkikat Komisyonu üyelerinden Yâver-i hazret-i şehriyâriden Piyâde Mirlivası Kâmil Paşa, irâde gereği daha önce Hey’eti Teftişiyye ile Konya’ya gidip daha sonra Trablusgarb’a gönderildiği.

114 Şâkir Paşa için bk. Ali Karaca, Anadolu Islahatı ve Ahmet Şâkir Paşa 1818-1899, İstanbul 1983 ve “II. Abdulhamid’in Danışmanı Yâver-i ekrem Müşir Ahmet Şâkir Paşa (Çapanoğlu) ve Tarihi Misyonu”, Osmanlı Devleti ve Bozok Sancağı, Yozgat 2000, (447-456).

115 BOA., Sicill-i Ahvâl Defteri (SA), s. 606; İrade Girid (İG), 862; Mümtaze Kalemi (A. MTZ) Girit, nr. 4/28-4: İlgili fermanı götürme görevi Yâverândan Ferik Ahmet Râtib Paşa’ya verilmiştir.

116 Bk. Ali Karaca, “Türkiye’de Ermeniler İçin Yapılan Reformlar (Örtülü Bir İşgale Doğru) ve Tehcir Gerçeği (1878-1915)”, İÜ. Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu Bilirileri, İstanbul 2001 (107-170).

117 Tarihçesi için bk. Ali Karaca, “Savunma Sisteminin Ana Unsuru İstihkâmlar Bakımından Çanakkale Boğazı Tahkimi (1655-1915)”, Genel Kurmay Yedinci Askeri Tarih Semineri Bildirileri, I, Ankara 2000, (307-334).

118 BOA., YEE, 31/76-171/76/140, 31/76/17-84/131/116, 31/76-83/76/140, 31/76-180/76/140, 31/76-169 ilâ 204/67/140 ve 18/553-322/93/36; Ebuzziya, “Şâkir Paşa” Mecmua-ı Ebu’z-ziya, lX. cüz 88, İstanbul 1317, s. 225-227: “Dersaadet’e avdetinde Yâver-i ekremlik ünvân-ı âlîsiyle şerefyâb olmakla beraber, Mabeyn-i humâyun-ı mülûkâne’de husûsât-ı askeriye ve bâ-husûs mevâd-ı tensîkıyeye müteallik umûr-ı âliyyenin tedkîkine memûr olmuş ve Hamidiye alayları’nın Rusya Kazak Süvârileri usûlüne tevfîkan teskîl ve tanzîmine sa‘y u himmet etmişdir’.

119 Mim Kemâl Öke, İngiliz Casusu Prof. Armenius Wambry’nin Raporlarında II. Abdulhamid Dönemi, İstanbul 1987, s. 60.

120 Christopher J. Walker, Armenia The Survival of a Nation, London 1980, s. 150; Ayrıca Şâkir Paşa’nın hayatı ve bu husustaki faaliyetleri için bk. Ali Karaca, aynı eser.

121 Ebuzziya, aynı eser, s. 28.

122 Sir Henry Woods, aynı eser, s. 117.

123 Takip ettiği ajans ve gazeteler şunlardı: Ajans Reuter, Siecle, Dail News, Tan (Londra), Masua Eritre (İtalya), Secolodi (Milano), L’Observatore Romano (Vatikan), Vremya (Petersburg), Novosi (Petersburg), Novini (Bulgar), Detabahsis (Karadağ), Çenegorka (Karadağ), Şark (Paris), Le Standre (Paris), Libere Parole (Fransa), Liberte (Fransa), Voltaire (Fransa), Correspondence; II. Abdulhamid’in dış basına bakışı ve yaklaşımı için bk. Zekeriya Kurşun, “II. Abdulhamid Döneminde İmaj Düzeltme Çalışmaları” 21. Yüzyıla Girerken II. Abdulhamid Dönemini Yeniden Değerlendirme Sempozyumu, İstanbul 1998.

124 İÜ, TY, 90965: Müşir Kamphoevener Paşa b. Kamphoevener. Piyade Muallimi olup, 1298 de miralaylık rütbesiyle Osmanlı Devleti’nin hizmetine girmiş ve 1299’da mirliva olmuş, 1307’de Yâverân-ı hazret-i şehriyâri silki’ne alınmıştır.

125 Bu sahadaki bir eseri Piyadenin İdmân Talimnâmesi ismiyle Osman Nizami tarafından tercüme edilmiştir. Bk. İÜ, TY, 81670.

126 Tahsin Paşa, aynı eser, s. 27.

127 BOA., Y. Mtv, 95/85.

128 BOA., Y. Mtv, 162/183.

129 İlber Ortaylı, Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu, İstanbul 1983, s. 59-60, 79; Almanya Türkiye askeri işbirliği konusunda bk. Jehuda Wallach, Bir Askeri Yardımın Anatomisi, (Çvr. Fahri Çeliker), Genelkurmay Harp Dairesi Başkanlığı yayını, Ankara 1977.

130 İÜ, TY, 90965: Ferik Goltz Paşa b. Von der Goltz: Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Reis-i Sânisi ve Mekteb-i Harbiye-i şâhâneleri Müfettişi; 1885 senesinde mirlivalık rütbesiyle devlet hizmetine girmiş ve Yâver-i fahrilik ünvanı verilmiş, bir sene sonra feriklik rütbesine yükseltilerek 1307 senesinde Yâverân-ı hazret-i şehriyârileri sınıfına dahil edilmiştir; BOA., Y. Mtv, 115/98 ve MAD, 13814.

131 Ali Seydi, aynı eser, s. 619: 1299’da Almanya’dan celb edilen (Von der Golç) Paşa ile rüfekâsının himmetleri sayesinde orduca ufak te-

fek bazı ıslâhat ve teşkilât vücuda getirilmişdir”; İlber Ortaylı, aynı eser, s. 78-80.

132 BOA., Y. A. Res, 44/10. lef 1-4: 1300 senesinde yaptıkları mukavelenâmenin 1304’de sona ermesi üzerine, sözleşmelerinin üç yıl daha uzatılması yönünüdeki talepleri ve yeniden hazırlanan 18 maddelik mukavele hakkında; Ceride-i Havadis 1300 Ra. 23, nr. 5220: Hizmet-i Devlet-i âlîyye’de müstahdem olup, Tensikat-ı askeriye komisyonu’nun mazbatasını tanzîmde icrâ-yı muavenet ile ifâ-yı hizmet etmiş olan Alman zâbiti miralay Ristoff, Kamphoevener ve Hobe bâ-irâde-i seniyye livalık rütbeleri tevcih kılındığı; Sir Henry Woods, aynı eser, s. 195.

133 BOA., Y. Mtv, 52/33 ve 95/85.

134 Baron Von Der Goltz, Balkan İğtişâşâtı Ve Esbâbı 1876-1895, Yazma, İstanbul Atatürk Kütüphanesi, Muallim Cevdet, K. 271; Sofya’da Ateşemiliter olarak görev yaptığı sırada Mustafa Kemâl Atatür’ün tepitlerine göre; Balkan Harbi sırasında Bulgar Ordusu’nun büyük başarılar kazanmasında, başta Goltz Paşa olmak üzere bazı Alman subaylarının, Osmanlı ordusunun Balkanlar’ı savunma stratejisi planlarını Bulgar Genelkurmayı’na vermesinin başlıca sebep olduğu anlaşılıyor. Bk. Vahdet Keleşyılmaz, “Atatürk’ün Bulgar Basınındaki Önemli Bir Polemik Hakkındaki Bilgi ve Görüşleri ve Ulusal Dış Politika Üzerine”, AÜ. Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Dergisi, 20, Kasım 1997, (415-422). Bu durum daha sonraları Atatürk’ün Alman subayları ve siyasetine temkinli yaklaşımının sebeplerinden olan önemli bir tespittir.

135 BOA., Y. Mtv, 87/126.

136 İlber Ortaylı, aynı eser, s. 80.

137 BOA., BEO, 324426; Mahmut Şevket Paşa, “sadık öğrencileri” adına Goltz Paşa’ya yazdığı telgrafında, bu darbeyi yaptıklarını duyurmaktan şeref duyduklarını yazmaktadır. Bk. Zekeriya Türkmen, Hareket Ordusu ve Kurmay Yüzbaşı Mustafa Kemal, Ankara 1999, s. 5.

138 İÜ, TY, 90965: Süvari Feriği Von Hobe Paşa b. Hobe. Süvari Muallimi olarak 1298’de miralaylık rütbesiyle devlet hizmetine girdi. 1299’da mirliva ve 1302’de ferikliğe yükseldi. 1307’de Yâverân-ı haret-i şehriyâri silkine alındı; Tercüman-ı Hakikat 1307 B. 30: Almanya İmparatoru’nun oğlu ve eşinin İstanbul’a gelişleride Padişah’a takdime memur edilmişti.

139 BOA., Y. Mtv, 95/85.

140 BOA., Y. Mtv, 33/3: 3 N. 1305’de Mabeyn’e sunduğu bir arzda anlaşma sürelerinin sona ermekte olduğu kontratlarının uzatılıp uzatılmıyacağını sormaktadır; Sir Henry Woods, aynı eser, 197.

141 İÜ, YT, 0956: Topçu Mirlivası Grombekoff Paşa, Umûm Topçu Alayları Muallimi olarak 1892’de devlet hizmetine girdi. Aynı sene kaymakam ve 1893’de miralay, yine aynı yıl mirlivalığa yükseltildi; İD, 100792 ve Y. Mtv, 136/39.

142 İÜ, TY, 90965: Bahriye Feriği Woods Paşa b. Woods, Tersane-i Amire’de görev alarak devlet hizmetine girdi. İngiliz asıllı olup, 1867’de İngilizlerin İstanbul’daki gemisinde görev almış ve aynı zamanda Osmanlı Devleti namına Karadeniz Boğazı’nda fener dubası kurmuştur. 1886’da önce Fahr-i yâver-i hazret-i şehriyâri ve daha sonra Yâver-i harb-i hazret-i şehriyâri sınıfı’na alınmıştır; Basiret, 1293 B. 1, nr. 2145: İstanbul’u ziyaret eden İngiltere Kraliçesinin ikinci oğlunun II. Abdulhamid’in huzuruna kabulü.

143 BOA., İD, 100792. ve İÜ, YT, 90965: Bahriye Mirlivası Klau Von Hoff Paşa b. Kalau Von Hoff, 1307’de Tersane-i Amire’de görevli olarak devlet hizmetine girdi. 1266’da Almanya’da Danzik yakınlarında Pitetendorf köyünde doğmuşutur. 1308’de mirliva ve Yâver-i hazret-i şehriyâri sınıfı’na dahil oldu; İkdam 1315 M. 10, nr. 1040: Yâverân’dan Bahriye Feriği Kalau Von Hoff Paşa’ya nişan itası; Y. Mtv, 66/67: “Akdemce Bahriye-i şâhâneleri ahvâl-ı hazırası hakkındaki meşhûdât ve mütalaât-ı hakîrânemi mübeyyin atebe-i felek mertebe-i cihânbânilerine takdimle mübâhi olduğum raporat-ı acizânemdeki ma‘rûzâtıma zeyl olarak. 21 Ağustos 1308.”

144 Sir Henry Woods. aynı eser, s. 14-15.

145 BOA., Y. Mtv, 162/83; İÜ, TY, 90965: Mirliva Blunt Paşa b. Blunt, Jandarma dairesi’ne memûrdur. 1877’de Jandarma Islâh Meclisi’ne Fahr-i miralay tayin edilmiştir. 1888’de mirliva nasbıyla 1890’da Yâverân-ı hazret-i şehriyâri silkine dahil olmuştur; Sir Henry Woods, aynı eser, s. 190.

146 BOA., Y. Mtv, 162/83; İÜ, TY, 90965: Szechenyi Paşa b. Szechenyi. İtfaiye Taburları Muallimi. Macaristan İtfaiye Alayları zabitânından iken miralaylık rütbesiyle hizmet-i Devlet-i Âliye’ye girmiş ve derece derece terfi ederek feriklik rütbesine nail olmuştur. 1307’de Yâverân-ı hazret-i şehriyâri silkine dahil olmuştur; Devlet salnâmesi 1309. s. 132; Sir Henry Woods, aynı eser, s. 192-193: Köklü bir Macar ailesine mensuptu. Babası Macaristan’ın kurucusu olarak anılan Kont Szechenyi’dir.

147 BOA., İD, 75286 ve 76104; Y. Mtv, 35/47; Ceride-i Hakayık 1886 T. evvel 2, nr. 40; nişan verilmesi.

148 İlber Ortaylı, aynı eser, s. 78.

149 BOA., Y. A, Res, 8/7 lef 1.

150 BOA., YEE, 14/88-48/88/13.

151 Ceride-i Havadis 1299 C. 7, nr. 3724: Yâverân-ı hazret-i padişâhiden Mehmed Zeki Paşa dahi dahil olduğu halde, 13 zât yâverlik hizmetinden afv ile diğer askeri hizmetlere tayin olundu; Tarik 1304 R. 18, nr. 1007: IV. Ordu’ya memûr buyurulan Yâverân’dan Ferik Mehmed Zeki Paşa’nın, Erzurum’a gitmek üzere İdâre-i mahsûsa’nın Kâmil Paşa adlı vapuruyla Trabzon’a doğru İstanbul’dan hareket ettiği; Zeki Paşa’nın hayatı ve faaliyetleri için bk. Cengiz Çakallıoğlu, Müşir Mehmet Zeki Paşa 1835-1929, (basılmamış doktora tezi) Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Erzurum 1999.

152 BOA., Y. Mtv, 32/56.

153 Mizan 1306 Ca. 29, nr. 82: Vehbi Bey’in miralaylığa terfisi; Sabah 1308 L. 7: İstanbul’a getirilen Hamidiye Alayları Reisleri’nin Trabzon’a görürülmesi ile vazifelendirilmesi; Servet 1316 S. 27, nr. 35: Yâverândan Vehbi Paşa’nın teftiş göreviyle Selanik’den Üsküb’e hareket ettiği.

154 BOA., Y. Mtv, 25/59; Tarik 1304 R. 12, nr. 1001 ve R. 16, nr. 1005: Yemen Valisi Aziz Paşa’ya menşûr götürmeye memur Yâverân’dan binbaşı Rıfat Bey’e dair haber.

155 İÜ, TY, 90964: Binbaşı Sadık Bey b. Salih. Yâverân-ı hazret-i şehriyâri. Şam’da doğmuş, 1299’da Mekteb-i Harbiye-i şâhâne’den mülâzım-ı sânilikle me’zûn olup bir müddet 5. Ordu’da görev yapmış, 1300’de mülâzım-ı evvellikle Yâverân-ı hazret-i şehriyâri silkine alınmıştır. Aynı yıl yüzbaşılığa, 1302’de kolağalığına ve 1304’de de binbaşılığa yükselmiştir. Ailesi hakkında bk. Azm/Kemikoğlu ailesi.

156 Bu seyahat için bk. Azm-zâde Sadık Paşa, Habeş Seyâhati, İstanbul 1306 ve Hayat Tarih Mecmuası, l. sayı 3 (1 Nisan 1967), s. 11-15.

157 BOA., Y. Mtv, 29/15; Tanin 1330 M. 27, s. 6: Bu politikaların sonraki yıllarda semeresi görülmetedir. Balkan ve Trablusgarb savaşları esnasında Şeyh Sünûsi bütün Afrika Müslümanlarını Hilâfet düşmanlarına (Avrupalılara) karşı savaşa hazır olmaları yolunda teşvik etmekte ve çağırıda bulunmaktaydı. Ayrıca Kurtuluş savaşına da katılmışlardır.

158 BOA., YEE, 9/451/126/14 ve Y. Mtv, 129/191.

159 İÜ, TY, 90964.

160 BOA., Y. Mtv, 272/114 ve 277/86 ve 289/53: bazı tutukluların affına dair.

161 Tahsin Paşa, aynı eser, s. 25: Bu komisyonun kuruluşunu hatalı olarak l897 sonrası olarak veriyor.

162 Askerî Salnâme 1304’de bu komisyonun bahsi geçmemekte, Askerî salnâme 1306, s. 36’da, komisyon, 6’sı müşir, 13’ü ferik, 1’i liva, 2’si miralay, 1’i kaymakam ile 1 kâtibi evvel ve 1 kâtib-i sâniden ibaretti. Girit Erkân-ı Harbiye Reisi Ferik Cevad Paşa’da komisyonun fahri üyeleri arasındadır. 1306’da Padişah’la birlikte 24 üyeden oluşan bu komisyonun üye sayısı, 1320’de yedisi fahri olmak üzre 45 kişidir. Tahsin Paşa, üye sayısının toplam 50 olduğunu kaydediyor. Bk. aynı eser, s. 25.

Devlet salnâmesi 1320. s. 100-101’de, Hey’et, Komisyon Başkanvekili ve Mısır Fevkalaade Komiseri Yâver-i ekrem müşir Gazi Ahmed Muhtar Paşa, İkinci Başkanı Yâver-i ekrem Müşir İbrahim Paşa, üyeleri, Yâverân-ı kirâm ve müşirândan Hicaz Valisi Ahmed Râtib Paşa, Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Reisvekili Edhem Paşa, Maiyyet-i seniyye Erkân-ı Harbiye Müşiri Şâkir Paşa ve Fazlı Paşa, Yâverân-ı fahrî ve Ferikândan Hasan Tahsin Paşa, Rıfat Paşa, Çiftlikân-ı Askeriye Nazırı ve Hey’et-i Baytariye Reisi Muzaffer Paşa, Basra Valis-i sabıkı Bahriye Feriği Hamdi Paşa, Yâver-i harp Muhyiddin Paşa ve Mehmed Paşa, Yâverân-ı fahri ve ferikândan Livâzımât-ı Umûmiye Dâiresi İkinci Şube Müdürü Mehmed Ali Paşa, Levâzımât-ı Umûmiye Dâiresi Reisi Ahmed Afîf Paşa, İshak Cevdet Paşa, Yanya Valisi Osman Fevzi Paşa, Dokuzuncu Nizâmiye Fırkası Kumandanı İbrahim Edhem Paşa, Mehmed Şâkir Paşa (Erkân-ı harp), Yâver-i harp Hasan Said Paşa, Rahmi Paşa, Nâsır Paşa, Hasan Rıza Paşa (Erkân-ı harp), mirlivadan Ahmed Hilmi Paşa (Erkân-ı harbiye-i bahriye), Enver Paşa, Osman Rıfat Paşa (Erkân-ı harp), Muzaffer Paşa, Yâ-

verân-ı harp’lerden Veli Paşa, yine Yâverân-ı harp ve mirâlaylardan Ahmed Halid Bey, Mustafa Bey, Kaymakamdan Behcet Bey, Ahmed Bey (Erkân-ı harp), İbrahim Bey, Binbaşı Hâlid Bey ve Osman Bey, Kolağası Yâver-i harp Mustafa Bey, Kolağası tabib Abdulkerim Sebâti Bey, Baytar yüzbaşı Fethi Bey ile Fahri üyeler Yâverân-ı fahriler’den Piyâde muallimi Müşir Kamphoevener Paşa, İtfaiye Kumandanı Ferik Szechenyi Paşa, Mekâtib-i Harbiye muallimlerinden Ferik Lokok Paşa, Ferik Seyfullah Paşa, Evveli Başkâtip Sami Bey ve Evvel-i sânisi kâtib-i sâni Hayri Bey (Ceb-i Humâyân kâtiplerinden) kuruludur.

163 BOA., Y. Mtv, 29/46.

164 BOA., Y. A. Res, 2/43. lef 2: Sekiz kâtibin görev yaptığı, dokuz üyeden kurulu bu komisyonda, yâverlerden Osman, Nuri ve Fuad Paşalar yer almaktaydı.

165 Vakit, 1300 N. 14, nr. 2770: “Şeref zuhûr eden irâde-i seniyye üzerine Erdek’e memûr ve Talî‘a vapuru hümâyunu’na râkiben azimet edenlerin esâmisidir:

Yâverân-ı hazret-i şehriyâri’den Ferik saâdetli İsmail Paşa, Kâtib-i hazret-i şehriyâri saâdetli Kâmil Beyefendi hazretleri, Yâver-i şehriyâri refetli Talat Bey, Politika memûrları’ndan refetli Said Bey”.

166 Bk. Osman Senâi, Asker Mecmuası, İstanbul 1326, I. nüsha, s. 17-21; Şark, 1324 Temmuz 10, nr. 4.

167 Sultan Abdulhamid, aynı eser, 74.

168 BOA., YA. Res, 158/173.

169 BOA., aynı yer,: Listenin varlığı ve takdiminden bahsedilmekte ise de Yâverlerin listesi çıkmamıştır; Şark gazetisi, Padişah’a sunulan Yâverân listesinden ve bunların sayısının otuza indirilmesi gerektiğinden bahsetmektedir: Bk. 1326 B. 26, nr. 4.

170 BOA., Yıldız Maruzât Defter, nr. 14374. Burada Yâverlerden 6, Fahr-i yâverlerden 1 kişinin üzeri çizilidir; 5 Aralık 1326 tarih, 9949 nr. lı Tercüman-ı Hakikat gezetisi’nde yanlanan listede Yâverân’ın sayısı 54 olarak verilmektedir. Burada Fahri yâverler yer almamaktadır. Bahsi geçen iki liste arasında bazı farklar mevcuttur.

171 Ahmed Sâib, Abdulhamid’in Evâil-i Saltanatı, Mısır 1326. s. 102.

172 Ahmed Raci, Yıldızda Yeni Casuslar Cemiyeti (Yâverân Tensikâtı), (İstanbul) 1324, s. 15.

173 Osman Senâi, “Yâverler”, Asker, I. İstanbul 1324 (18-23).

174 Düstur, I, Dersaadet 1329, s. 421-428: Bk. Tasfiye-i rütbe-i askeriye kanûnu, 2. ve 3. maddeler.

175 Hafız İbrahim Ağah Efendi, Vakâyı‘ Târihiyye, İstanbul 1325, s. 402: “1327/1325 30 Receb/25 Temmuz tarihli Meclis-i Meb‘ûsân’dan musaddık kânûn mucibince müşîrân ve erkân ve ümerâ ve zâbitânın tasfiye sûretiyle tenzîl-i rütbeliri icrâ kılındı”; Ekrem Reşâd-Osman Ferid, Musavver Nevsâl-ı Osmanî 1327, s. 216:”. Sâdık el-Müeyyed Bey. Hakan-ı sabıkın yâverliğinde müddet-i medîde istihdâm olunarak. Birinci feriklik rütbesini ihrâz eylemiş idi. Tasfiye-i ahirede kaymakamlığa tenezzül etmiş ve ihtiyâr-ı tekâ‘üd eyledikten sonra Cidde mutasarrıflığı’na tayîn olunmuştu. (bk. Azmzâde)”; Nevsâl-ı Salnâme-i Osmanî 1326, s. 199-200: Yukarıda bahsi geçen ve isimleri ile fotoğrafları verilen 122 kişiden bazıları şunlardır “Serasker-i esbak Rıza Efendi, Tophane Müşiri esbakı Zeki Efendi, Dahiliye Nazırı esbakı Memdûh Efendi, Serkâtib-i esbak Tahsin Efendi, Seryâver-i esbak Şâkir, sâbık yâverândan Câvid Efendi, Sadâret Seryâver-i sabıkı Cemal Efendi, yâverlerden Kenân, Şerîf, Talat, Rüştü, Sekezenzâde Yusuf Efendiler vs…”; Ayrıca bu hususta Divn-ı Harblerin çalışması ve yargılaması ili ilgili olarak bk. Zekeriya Türkmen, Osmanlı Meşrutiyetinde Ordu-Siyaset Çatışması, İstanbul 1993, s. 99-109.

176 Tevhid-i Efkâr, 23 Safer 1342, nr. 3845-817: Başmabeynci Lütfi Simavi’nin yorumu.

177 Yâverân Vazifesini Mübeyyin Talîmât (23 madde) Ve Seryâver-i Hazret-i Fâhirâsında Bulunacak Zâtın Vezâif Ve Salâhiyetini Nâtık Talimâtnâme’sine (3 maddede, 10 fıkra) dair Saray Arşivi tanifi nr. E-1/203 belgenin transkrip ve resmi için bk. Cengiz Göncü, “II. Meşrutiyet Dönemi’nde Saray Yaverleri’nin Görev Yönetmeliği”, Dolmabahçe Sarayı Belgeler-Araştırmalar-Uygulamalar-Haberler Dergisi, sayı 2-3, Temmuz-Eylül 2000, (62-73).

178 Devlet salnâmesi 1327. s. 84-85: Yâverân Dairesi teşkilâtı şöyleydi:.

Yâverân dairesi.

Yâver-i ekrem hazret-i şehriyâri Harbiye Nazırı Ferik Mahmud Şevket Paşa.

Seryâver-i Mirliva Salih Paşa.

Yâver Ertuğrul Gemisi süvarisi Kalyon Haptanı Hafız İbrahim Bey.

Yâver Kolağası Ahmed Bey.

Yâver Yüzbaşı Fuad Bey.

Yâver Yüzbaşı Tahsin Bey.

Fahri yâverân-i hazret-i şehriyâri.

Ferik Hurşid Paşa Bahriye Nazırı.

Miralay Ziya Bey Erkân-ı Harbiye 3. şube müdürü.

Kalyon Kaptanı Tahir Bey Donanma-yı Humâyûn kamodoru.

Kaymakam Şerif Bey Istabl-ı Âmire Müdürü.

Kaymakam Ömer Faik Bey Mızıka-ı Humâyûn ve Hademe-i Hassa Kumandanı.

Binbaşı Cemil Bey Erkân-ı harp.

179 Musavver Nevsâl-i Osmani 1325. s. 139.

180 “Hurşid Paşa, Sultan Reşâd’a Nasıl Başyâver oldum” Hayat Tarih Mecmuası, sayı 1. (Şubat 1965). s. 29-31; Hurşid Paşa için bk. Süleyman Beyoğlu, “Hurşid Paşa ve Hey’et-i Tahkikiye” Bir, sayı 4, İstanbul 1995. (29-44); Tanin, 1330 M. 19, B. 25 ve 26, Ş. 3,: Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşa’nın bu görevden istifası ile yerine Bahriye nazırı Hurşid Paşa’nın bakacağına ve bu vekâlete getirilen Hurşid Paşa ile anlaşamayan Sadrazam Said Paşa’nın istifasına dair haberler basında yer almaktaydı.

181 “Hurşid Paşa” aynı eser, sayı (1 Mart 1965), s. 31-32.

182 Devlet salnâmesi 1327. s. 84-85; “Hurşid Paşa” Hayat Tarih Mecmuası, sayı 4 (1 Mayıs 1965). s. 24-27 ve 90.

183 BOA., BEO, 31884: “Muayyen iki sene müddeti ikmâl etmiş olmalarına binaen”.

184 BOA., BEO, 340052: “Harbiye Nazâret-i celilesine. 18 Zilhicce 336/24 Eylül 334.

11 Eylül 334 tarih ve 1/446 numaralı tezkire-i âlilerine cevâbdır. Yedinci ordu kumandanı mirliva Mustafa Kemâl Paşa’nın Fahri yâverân-ı hazret-i şehriyâri silki’ne idhâli husûsuna bil-istizân İrâde-i seniyye-i hazret-i pâdişâhi şeref mutlak buyurularak sûreti lefen taraf-ı devletlerine tesyîr kılındı efendim. 23 Eylül 334 tarihli irâde-i seniyye üzerine”; Akşam, 1334 T. sâni 10, nr. 52: Yıldırım orduları ile Yedinci ordu karargâhı’nın lagvedilerek, Yedinci ordu kumandanı Mirliva Mustafa Kemâl Paşa’nın Harbiye nezâreti emrine verildiğine dair haber. (bk. Belge).

185 BOA., Nizâmât Defteri, 30. s. 37-38; Meclis-i Vükelâ Mazbataları (MV), nr. 252, s. 112; BEO, İ. Hus, 349139: Tanzim olunan irade-i seniyye layıhasına dair; Takvim-i Vekayi, 1338 B. 19, nr. 3831. “Maiyyet-i seniyye Seryâverliki’ne Bahriye Nazırı esbak Ahmed Avni Paşa tayin olundu”.

186 Tanin 1330 Ş. 8, s. 2: Yeni kabinenin Ayan Reisi Gazi Ahmed Muhtar Paşa’nın başkanlığında toplandığı; İbnü’l-Emin Mahmud Kemâl İnan, aynı eser, II, s. 1805-1868. Ayrıca hayatı için bk. Rıfat Uçarol, Gazi Ahmet Muhtar Paşa, İstanbul 1989.

187 Yeni Gün 1334 R. 14, nr. Yâverân-ı hazret-i şehriyâri Ahmed İzzet Paşa’nın Mondros Mütarekesi’ne dair beyânatı; Ahmed İzzet Paşa, Feryadım, I, İstanbul 1992. s. 156; Semih Mümtaz, Canlı Tarihler, İstanbul 1946. s. 48; İbnü’l Emin Mahmud Kemal İnan, aynı eser, II, s. 1973-2028; Hikmet Bayur, İzzet Paşa’ya dair çok ağır bir tenkit kaleme almıştır, bk. “Son Osmanlı Hariciye Nazırı’nın bir Layıhası “Belleten, Cilt I, sayı 2, Ankara 1937. (449-499); Akşam, 1337 S. 5, nr. 52: Kabinenin tasfiyesine dair haber; Ayrıca hayatı için bk. Metin Ayışığı, Ahmet İzzet Paşa, Ankara 1997.

188 İÜ, TY, 91041 ve 91049; Askeri Salnâme 1306, s. 36: Girid Erkân-ı Harbiye Reisi ve Yâver-i fahridir; Devlet salnâme 1309, s128; İbnü’l Emin Mahmud Kemal İnal, Osmanlı Devrinde Son Sadrazamlar, II, İstanbul 1965, s. 1474-1534; Umûr-ı Nâfia Komisyonu üyesi ve Erkân-ı harbiye miralayı iken Yeniçeriliğin ihdasından ilgasına ve yeni düzenlemeden sonraki durumuna dair Osmanlı Ordusu’nu anlatan üç ciltlik Târih-i Askerî-i Osmanî (İstanbul 1299) adlı bir eser ile yazmıştır. Eserleri için bk. İ. Ü, T. Y, nr. 77491 (matbu), 4178 ve 6127 (yazma).

189 İÜ, TY, 91041 ve 91049; Devlet salnâme 1320.

190 İÜ, TY, 91041 ve 91049; Devlet salnâme 1309, s. 128;.

191 İÜ, TY, 91041; Devlet salnâmesi 1309, s. 128 ve 1320, s. 99;.

192 İÜ, TY, 91041; Askeri salnâme 1304, s. 26 ve Devlet salnâmesi 1309, s. 124;.

193 İÜ, TY, 91041; Askeri salnâme 1306, s. 34 ve Devlet salnâme

1309, s. 128; Rumeli fevkalaade kumandarı; Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî (hzr. Seyit Ali Karaman), ll. İstanbul 1996. s. 412-413; Ceride-i Havadis, 1263 M. 12, nr 413: Osmanlı-İran sınırına ait meselelerin hallinde memur edilmesi; Basiret, 1288 R. 10, nr. 402 Halep Vali-i sabıkı Derviş Paşa’nın İstanbul’a geldiğine dair haber; Ceride-i Havadis, 1293 R. 28, nr. 3088: Meclis-i âlî’ye tayini.

194 İÜ, TY, 91041 ve 91049; Askeri salnâme 1304, s. 33, Devlet salnâme 1309, s. 128 ve 1320, s. 99.

195 İÜ, TY, 91041; Askeri salnâme 1304, s. 33, Devlet salnâme 1309, s. 128; Ceride-i Havadis, 1294, nr. 4114, 4117, 4124 ve 4166: İran ve Osmanlı hudutları içerisinde kalan yerlerden senede 15-20 bin lira olan geliri, İran’nın tavrıyla bozulması üzerine İran hududunda hadise çıkaran Şeyh Ubeydullah’ın cezalandırılması yönünde İran’ın talebi. Meselenin incelenmesine İsmail Paşa’nın tayinine dair haberler; Ceride-i Havadis, 1297 Z. 29, nr. 4472,; 1298 M. 4, nr. 4475; Ra. 6, nr. 5427: Yine kürtlerin İran hududuna hücumları ve Ubeydullah’ın isyanına dair haberler; Ceride-i Havadis, 1298 C. 29, nr. 4622: İsmail Paşa’nın Kürdistan valiliğine dair.

196 BOA., SA, 606, (Burada doğum yeri olarak Dersaadet veriliyor); İÜ, TY, 91041, (Burada doğum yeri olarak Çıldır verilmektedir.) ve 91046; Askeri salnâme 1306, s. 34: Girit Valivekili ve Fevkalaade kumandanı; Devlet salnâme 1309, s. 128; Zevra gazetesi, 1286 Haziran 27, nr. 58: Bağdad Mutasarrıfı Şâkir Beyefendi’nin Bağdad vapurunda mührünü kaybetmesi; Basiret, 1288 R. 10, nr. 402: Nafia müdürlüğü’nün ilevesiyle Bağdat vilayeti Vali vekilliğine tayinine dair,; Ceride-i Havadis, 1292 Ş. 1, nr. 2865 ve 1293 Ca. 18, nr. 3088: Şâkir Bey’in Hersek Mutasarrıflığı ve Bulgaristan olaylarını inceleneye memur edilmesi; Ceride-i Havadis, 1295 Z. 25, nr. 3744: Şâkir Paşa’nın Petersburg Sefareti’ne tayini; Ceride-i Hakayık, 1302: Petersbur Büyükelçiliği hakkında; İkdam, 1315 S. 13, nr. 1074 ile Malûmat, 1898 Eylül 26, nr 481 ve 14 Ekim, nr 499: Anadolu Islâhatı Umûm Müfettişliği ile alâkalı haberlere yer vermektedir.

197 İÜ, TY, 91041 ve 91046; Sir Henry F. Woods, aynı eser, s. 178-179; Devlet salnâme 1309, s. 128.

198 İÜ, TY, 91041 ve 91046; Askeri salnâme 1304, s. 33; Devlet salnâme 1309, s. 130 ve 1320, s. 99.

199 İÜ, TY, 91041; Devlet salnâme 1309, s. 128 ve 1320, s. 100.

200 İÜ, TY, 91041; Devlet salnâme 1309, s. 128.

201 İÜ, TY, 91041 ve 19046; Askeri salnâme 1304, s. 33; Devlet salnâme 1309, s. 130 ve 1320, s. 99.

202 Zekeriya Türkmen, Hareket Ordusu Ve Kurmay Yüzbaşı Mustafa Kemal, Ankara 1999, s. 9-10.


Yüklə 11,63 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   74   75   76   77   78   79   80   81   ...   116




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin