Perspektifler ve Değerlendirmeler (Not 2: Dipnotlar yazıda kullanılan yere parantez içinde küçük puntolarla eklenmiştir.)



Yüklə 1,42 Mb.
səhifə91/98
tarix01.08.2018
ölçüsü1,42 Mb.
#64731
növüYazı
1   ...   87   88   89   90   91   92   93   94   ...   98

Ayrıca, nasıl ki devrimci ve reformist kanatlarıyla sol hareket diyorsak, komünist, devrimci-demokrat ve reformist kanatlarıyla sol hareket de diyebilmeliyiz. Çünkü ilke açısından bakıldığında, devrimci sosyalizm ile devrimci demokrasi arasındaki ayrım, devrimci demokrasi ile reformizm arasındaki ayırımdan daha büyüktür. Devrimci demokrasi ile reformizm birbirini besleyen akımlardır. Reformizmden koptu devrimci demokrasi, gerisin geri reformizme dönebildi. Biz bunu ‘70’li yıllara damgasını vuran grupların şahsında gördük. ‘71 kopuşu ne demekti? THKO demekti, THKP- C demekti, TİKK0 demekti. THKP-C’nin büyük bir bölümü gerisin geri reformizme döndü. THKO’nun büyük bir bölümü TDKP şahsında reformizme döndü. TİKKO’nun büyük bir bölümü ya düzene ya Perinçek’e ya da bir başka yerlere döndü. Nasıl devrimci konum ile reformist konum arasında belirgin bir fark varsa, devrimci sosyalist konum ile devrimci de olsa demokratik konum arasında belirgin bir fark vardır. Bu fark gelinen yerde apayrı bir önem taşımaktadır.

Devrimci hareketin egemen sınıfa karşı, düzene karşı genel bir kuvvet olarak kendini gösterebildiği bir dönemde değiliz. Değerlendirmelerimiz gerçekçi olabilmek durumunda. Eğer gerçekten düzenle devrim güçleri birbiriyle boy ölçüşecek aşamada olsalardı, çok farklı devrimci akımlar farklı sınıfları, farklı alanları tutuyor olabilirdi. Bunların birleşik eğilimini bu düzenin karşısına dikmek mümkün olabilirdi. Bugün böyle bir durum sözkonusu değil. Devrimci hareketin kendi dar çalışma alanları var, bu dar çalışma alanlarında düzene, devlete karşı mevzi kazanma, kitle etkinliği kazanma savaşımı veriyor. Birisi bunu varoşlardan ya da kendi küçük-burjuva tarzının gereği olarak belli legal platformları üzerinden veriyor. Bir başkası başka bir alandan veriyor. Ama bizim faaliyet yürüttüğümüz, mevzi kazanmaya, mesafe katetmeye çalıştığımız alan çok farklı.

Sınıf çalışmasına kilitleneceğimize göre bu alandaki muhataplarımıza ilgi göstereceğiz. Bu tartışmanın toplamının en kolay ulaştığı sonuçlardan biri de budur. Sınıf alanında EMEP’le karşı(330)karşıyayız ve bu partiye ilgi göstermek ve onunla sıkı bir mücadeleye girmek sorumluluğuyla yüzyüzeyiz. Bu mücadeleyi dikkatli yürütmek, sorunları konusunda açıklıklar taşımak gerekiyor. Hem bu akıma karşı etkili ve uzlaşmaz bir ideolojik mücadele yürütmek, hem de aynı platformlarda, aynı fabrikalarda, aynı işçi ilişkileri içerisinde zorunlu olarak birarada bulunmanın gerektirdiği esneklikleri gösterebilmek gerekiyor. Bu ikisini bağdaştırabilmek durumundayız. Bunu başaramazsak, bu alanda bir sürü problemle yüzyüze kalırız.

Güç birliği çerçevesinde de birşeyler söylemek istiyorum. Sınıf içerisinde çeşitli siyasal akımların taraftarı devrimci işçiler var. Devrimci akımlar sınıf içerisinde çalışmadıkları için, bu ilişkilerini semtler ya da genel politik etkinlikler üzerinden değerlendiriyorlar. Biz sınıf çalışması platformu yarattığımız için bu unsurlarla yüzyüze geliyoruz ve bazı deneyimler onları orada etkileyebileceğimizi, kendi faaliyetimizin bir parçası haline getirebileceğimiz ve çok geçmeden de kazanabileceğimizi gösteriyor. Bu küçümsenecek bir sorun değil kesinlikle. Sınıf hareketi içerisinde bugün politize olmuş devrimci öğelerin azlığı da düşünülürse, bu potansiyelin taşıdığı önem açıktır.

Söylediklerini kendi özgücüne dayanarak yapan bir hareket olabilmenin taşıdığı önem çok vurgulandı. Bu sorunun özünü oluşturuyor. Partili bir düzeye ulaşıp ulaşamadığımızın sınanacağı en önemli alanlardan da biri durumundadır. Şimdi bizim gücümüz yeterli değil, onun için yapamıyoruz söylemini kesinlikle terketmeliyiz. Çünkü kendi özgücümüze dayanmadan güç yaratmak mümkün değildir. Yani halihazırda yeterli olmayan gücümüzü yeterli hale getirebilmenin yolu da, en yetersiz güçlerle bile bir takım şeyleri yapabilmekten geçiyor. Örneğin biz 70 kişiyle de bir işçi kurultayı yapabiliriz. 300 kişi geleceğini sanırız, 70 kişi gelir, yaparız. O gün için bu iş 70 kişiyle yapılabiliyor demektir. Ama 70 kişiyle yapıyorsak, bu en azından bir takım insanları kazandığımızın bir göstergesidir. Girmekte olduğumuz pratik süreç içerisinde göz önünde bulundurmamız gereken kritik sorunlardan biri budur. Kendi özgücümüzle iş yapmalıyız. Başkalarını kata(331)biliyorsak katmalı, ama kendi yapmaya çalıştığımız işe katmalıyız.

Bir de yoldaş konuşmasında, oradan buradan ne alırız biçimindeki parakendeci hesabını bir yana bırakmalıyız, dedi. Biz program cephesinde, sınıf çalışması cephesinde, yayın cephesinde en sıkı bir biçimde sorumluluklarımıza sarılırsak, her yerden güç alırız. Nereden ne kadar gücün nasıl ve ne zaman bize geleceği hiç belli olmaz. Güç kazanmanın, güven vermenin, yeni güçler için arayış konusu ve toplanma ekseni haline gelebilmenin tek gerçek, tek sağlıklı, tek başarılı yolu, ortaya koyulan iddianın gerekleri konusunda tutarlı bir teorik ve pratik çalışma içerisinde olmaktır. Bunu yaparsak, bize en ilgisiz akımlardan bile güçler kazanabiliriz. Mesele basitçe o güçler bize ne kadar yarar meselesi değildir. İşçi sınıfının ve yığınların karşısına devrimin gerçek temsilcisi olarak çıkabilmek, ötesinin bu açıdan bir şey ifade etmediğini gösterebilmek bakımından önemlidir. Bu “49 parçalı sol hareket” görüntüsünü yıkabilmek bakımından önemlidir. Hiçbir mevzi tutmayan akımların güç kaybetmesi, çözülmesi bir kayıp değildir kesinlikle. Yalnızca aldatıcı bir görünüm yaratıyorlar. Örneğin DHKP-C için durum farklıdır, DHKP-C bir mevzi tutmaktadır. Ama öyle grup ve çevreler var ki, bunların faydadan çok zararı oluyor. 300 kişiyi etkilediği için bir yer tuttuğu zannediliyor. Ama konumuyla, pratiğiyle, anlayışıyla, kültürüyle binlerce kişinin de gelmesini engelliyor. Böyle grup ve çevreleri ciddiye almanın, onları meşrulaştırmanın devrime hiçbir faydası yok. Devrim bir takım grupların ayakta tutulmasıyla başarıya ulaşmayacaktır. Devrim sorumsuz ve ciddiyetsiz grupların sahneden silinmesiyle, ideolojisiyle, politikasıyla, örgütüyle, ciddiyetiyle, değerleriyle, kararlılığıyla, toplam kimliği ile süreci devrimle taçlandıracak nitelikte bir akımın gerçekten oluşmasıyla başarıya ulaşacaktır.


Yüklə 1,42 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   87   88   89   90   91   92   93   94   ...   98




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin