MADDE 406 - (Değişik: 3006 - 08.06.1936) Hükümler ve kararnamelerle tahkikatın düşmesine dair olan kararlar muhakeme masraflarının dahi kime tahmil olunacağını tayin eder.
Masrafların miktarile iki taraftan birinin diğerine ödemesi lâzımgelen paranın miktarını hâkim veya reis tayin eder. Şahsî hakların tahsiline dair olan kararların infazı icra ve iflâs Kanunu hükümlerine tabidir.
(Değişik 3. fıkra: 3206 - 21.05.1985) Devlete ait mahkeme masraflarına ilişkin kararlar Harçlar Kanunu hükümlerine göre infaz olunur.
MADDE 324. - (1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.
(2) Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.
(3) Giderlerin miktarı ile iki taraftan birinin diğerine ödemesi gereken paranın miktarını mahkeme başkanı veya hâkim belirler.
(4) Devlete ait yargılama giderlerine ilişkin kararlar, Harçlar Kanunu hükümlerine göre; kişisel haklara ilişkin kararlar, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre yerine getirilir.
(5) Türkçe bilmeyen ya da engelli olan şüpheli, sanık, mağdur veya tanık için görevlendirilen tercümanın giderleri, yargılama gideri sayılmaz ve bu giderler Devlet Hazinesince karşılanır.
AÇIKLAMA:
MAHKUMUN MÜKELLEFİYETİ
MADDE 407 - (Değişik: 3006 - 08.06.1936) Mahkûmiyet halinde hukuku âmme davasının hazırlanması masrafları da dahil olmak üzere bütün masraflar mahkûma tahmil olunur. Hüküm kat'ileşmeden mahkûm ölürse mirasçıları masrafları ödemekle mükellef değildir.
Sanığın yükümlülüğü
MADDE 325. - (1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.
(2) Cezanın ertelenmesi hâlinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Yargılamanın değişik evrelerinde yapılan araştırma veya işlemler nedeniyle giderler meydana gelmiş olup da, sonuç sanık lehine ortaya çıkmış ise, bu giderlerin sanığa yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında mahkeme, bunların kısmen veya tamamen Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verir.
(4) Hüküm kesinleşmeden sanık ölürse, mirasçılar giderleri ödemekle yükümlü tutulmazlar.
AÇIKLAMA:
BİRDEN FAZLA SUÇLARDA KISMEN MAHKUMİYETTE VE BİR SUÇTA BİRDEN FAZLA KİMSELERİN MAHKUMİYETİNDE MASRAFLAR
MADDE 408 - Birden fazla suçlardan dolayı aleyhinde takibat yapılmış olan kimse bunların bir kısmından mahkûm olmuş ise beraet ettiği suçların duruşmasının icap ettirdiği masrafları ödemekle mükellef değildir.
Aynı suçtan dolayı müşterek fail olmak üzere mahkûm olanlar muhakeme masrafından birbirine müteselsilen kefil olarak mes'uldürler.
Ancak ceza infazının ve tevkifin intaç ettiği masraflara bu hüküm tatbik olunmaz.
Bağlantılı davalarda giderler
MADDE 326. - (1) Birden çok suçtan dolayı aleyhinde kovuşturma yapılmış olan kimse, bunların bir kısmından mahkûm olmuş ise, beraat ettiği suçların duruşmasının gerektirdiği giderleri ödemekle yükümlü değildir.
(2) İştirak halinde işlenmiş bir suç nedeniyle mahkûm edilmiş olanlara, sebebiyet verdikleri yargılama giderleri ayrı ayrı yükletilir.
AÇIKLAMA:
BERAAT HALİNDE MASRAF
MADDE 409 - (Değişik 1. fıkra: 3206 - 21.05.1985) Beraatına karar verilen kimse ancak kendi kusurundan ileri gelen masrafı vermeye mahkûm olur.
Bir kimsenin evvelce ödemek mecburiyetinde kaldığı masraflar Devlet Hazinesine tahmil olunabilir.
Beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi hâlinde gider
MADDE 327. - (1) Hakkında beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen kişi, sadece kendi kusurundan ileri gelen giderleri ödemeye mahkûm edilir.
(2) Bu kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderler, Devlet Hazinesince üstlenilir.
AÇIKLAMA:
KARŞILIKLI HAKARET DAVALARINDA MASRAF
MADDE 410 - Birbirine haraket ve sövme dâvalarındaki taraflardan birinin veya her ikisinin cezalarının düşmesi, bunlardan birinin veya her iki tarafın masrafları ödemeğe mahkûm olmalarına mâni olmaz.
Karşılıklı hakaret hâllerinde gider
MADDE 328. - (1) Karşılıklı hakaret hâllerinde taraflardan biri veya her ikisi hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi; bunlardan birinin veya her ikisinin giderleri karşılamaya mahkûm edilmelerine engel olmaz.
AÇIKLAMA:
CÜRÜM UYDURMA VE İFTİRA GİBİ HALLERDE MASRAF
MADDE 411 - (Değişik: 3006 - 08.06.1936) Cürüm uydurma veya iftira suretile yahut ağır bir kayıdsızlıkla yalan ihbarda bulunup da velevki adliye haricinde olsun bir tahkikat icrasını tahrik etmiş olan kimse mahkemece dinlendikten sonra bu tahkikatın Devlet hazinesine veya maznuna iras ettiği masrafları ödemeğe mahkûm edilebilir.
(...) (Madde 411 in 2. fıkrası, 21.5.1985 tarih ve 3206 sayılı Kanunun 82 inci maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
Hazırlık tahkikatı neticesinde hukuku amme davasının açılmasına mahal görülemediği takdirde bu hususta verilecek karar Cumhuriyet Müddeiumumisinin talebi üzerine sulh hâkimi tarafından verilir.
Bu husustaki karar aleyhine acele itiraz olunabilir.
Suç uydurma ve iftira gibi hâllerde gider
MADDE 329. - (1) Suç uydurup iftirada bulunduğu sabit olan kimse, bu nedenle yapılmış giderleri ödemeye mahkûm edilir.
AÇIKLAMA:
ŞAHSİ DAVADAN VAZ GEÇME HALİNDE MASRAF
MADDE 412 - Doğrudan doğruya şahsi hukuk talebi üzerine yapılan takibatta dâvacının vaz geçmesinden dolayı takibatın düşmesine karar verilirse masraflar dâvacıya yükletilir.
CMK da yoktur.
AÇIKLAMA:
ŞAHSİ DAVA ÜZERİNE MAHKUMİYET HALİNDE MASRAF
MADDE 413 - Şahsi dâva üzerine görülen işlerde mahkûm dâvacı tarafından yapılan lüzumlu masrafları ödemeğe de mahkûm olur.
Dâvacının şahsi hukukuna kısmen hükmolunmuş ise mahkeme, muhakemenin icap ettirdiği masraflarla dâvacı ve maznunun ödemek ıztırarında kaldıkları masrafları bu nispette taksim eder.
(Değişik 3. fıkra: 3206 - 21.05.1985) Sanığın beraatına, davanın düşmesine veya reddine karar verilirse sanığın ödemek mecburiyetinde kaldığı masraflar davacıya yükletilir.
Bir dâvada birden fazla dâvacı ve birden fazla maznun bulunursa masrafların ödenmesinde bunlar birbirlerine müteselsilen kefil olarak mesuldürler.
Bu maddede bahsedilen masraflar, şahsi hukukun isbatı zımnında mecburi seyahat için sarfedilen veya şahit ve ehlihibreye verilecek olan masraf ve tazminatı dahi ihtiva eder. Avukat ve dâva vekilleri ücretleri dahi böyledir.
MADDE 414 - (Değişik: 3006 - 08.06.1936) (Değişik 1. fıkra: 3206 - 21.05.1985) 168 inci maddede beyan olunan halde kamu davası açılıp da neticede sanığın beraatına, davanın düşmesine veya reddine karar verilirse, dilekçe veren hakkında 413 üncü maddenin ikinciden beşinciye kadar olan fıkralarındaki hükümler uygulanır.
Bununla beraber mahkeme veya hâkim halin icabına göre müstedinin kısmen veya tamamen masraftan mesul olmamasına karar verir. Mahkeme veya hâkim masraflar hakkında karar vermezden evvel müstediyi dinler, meğerki müstedinin davaya dahil olmak hakkı olmıya.
CMK da yoktur.
AÇIKLAMA:
KANUN YOLLARINA MÜRACAAT NETİCESİNDE MASRAF
MADDE 415 - Kanun yollarından birine müracaat eden taraf, bu müracaatı geri almasından veya reddolunmasından ileri gelen masrafları öder. Kanun yollarına müracaat eden Cumhuriyet Müddeiumumisi ise maznunun ödemek mecburiyetinde bulunduğu masraflar Devlet Hazinesine yükletilir.
Kanun yoluna müracaat edenin talebi kısmen kabul olunmuş ise mahkeme münasip gördüğü veçhile masrfları taksim eder.
Kat'ileşmiş bir hüküm ile neticelenen bir duruşma hakkındaki muhakemenin iadesi talebinden ileri gelen masraflar hakkında dahi aynı hüküm caridir.
Eski hale getirme talebinden doğan masraflar hasım tarafının esassız muhalefetinden hâsıl değilse, bu talebi dermeyan edene yükletilir.
Kanun yollarına başvuru sonucunda gider
MADDE 330. - (1) Kanun yollarından birine başvuran taraf, bu başvurusunu geri almasından veya başvurunun reddolunmasından ileri gelen giderleri öder. Kanun yollarına başvuran Cumhuriyet savcısı ise, sanığın ödemek zorunda bulunduğu giderler Devlet Hazinesine yükletilir.
(2) Kanun yoluna başvuranın istemi kısmen kabul olunmuş ise, mahkeme uygun gördüğü şekilde giderleri bölüştürür.
(3) Kesinleşmiş bir hüküm ile sonuçlanan bir duruşma hakkındaki yargılamanın yenilenmesi isteminden ileri gelen giderler hakkında da aynı hüküm geçerlidir.
(4) Eski hâle getirme isteminden doğan giderler, hasım tarafının esassız karşı koymasından meydana gelmiş değilse, bu istemi ileri sürene yükletilir.